Ünlü yorumcu Rıdvan Dilmen, %100 Futbol programında Galatasaray'ın Akhisarspor'a 3-0 kaybettiği mücadeleyi değerlendirdi. İşte Rıdvan Dilmen'in sözleri...
Başakşehir zirvede 13 puan, Galatasaray 12 puan. Berabere bitseydi Galatasaray lider olurdu. Bir takım düşünün 40 maç oynamış, 3'ü berabere, adı Galatasaray. 40 maçtada 3 beraberlik geçen yıl. Bu yıl 6 haftada 0 beraberlik. 4 galibiyet, 2 mağlubiyet. Fakat, kendi sahasında 20 maçta 1 beraberlik almış. O beraberlik de Fenerbahçe karşısında. 1 de deplasmanda Fenerbahçe ile berabere kalmış. Gerçekten enteresan. Gri pozisyonlar derler. Siyah beyaz. Galatasaray'ın durumu TT Arena'da bembeyaz, deplasmanda simsiyah.
Bu yıl ilk deplasmanda Ankaragücü'ne karşı 3-1 kazandılar. Onların da Süper Lig'deki ilk maçıydı. 1-0 öne geçmişlerdi. Son 2 deplasmanda toplam 7 gol yedi. Aynı Galatasaray, iç sahada son 3 maçta 13 gol attı, 1 yedi. Bu arada, 6-0 yendiği maçtan sonra Alanya, 3 maç üst üste kazandı. Kasımpaşa, namağlup geldiler. Şampiyonlar Ligi'nde seri başı gelen takımı 3-0 yendiler. Bu kadar fark olur mu?
Bu yıla iyi başlamayan Akhisarspor, perşembe oynamış. Galatasaray, salı günü oynamış. Sayın Terim, Tudor'dan sonra bunu değiştiremedi. Bunu halletmesi lazım. Geçen sene şampiyon olurken, ciddi emek verdi ama deplasmanda kazanamadı. 3 puanlı sistemde beraberlik iyi kötü tartışabiliriz. Oyun içinde gitgeller olur, kararlar tartışılır.
Dünya devlerin dediğimiz Muslera'ya göre çok daha başarılı performans gösterdi Fatih Öztürk. Lucescu ve Alper Hoca, bu performansı iyi değerlendirmeli.
VAR ile ilgili olarak, Serdar Aziz'e iki tane gol pozisyonu şansı verdi. Neden rahat çıktı? O karar, çok tartışılacak ama sportmenliğe aykırı, nasıl Seleznyov tükürdü ve 4 maç ceza yedi, VAR sportmenliğe aykırı hareketleri kaldırdı. Fakat, futbol bu kadar da kız gibi oynanacak spor değil. Serdar Aziz'e 2 imkan verir ama ortalama 3'er tane itiş kakış olmazsa olmaz. Hakemin kararı yanlış değil ama doğru. Gelecek için tehlikeli. Antalya'daki ve Akhisar'daki uygulama sürekli olarak uygulanırsa tamam. Aynı, Seleznyov gibi uygulanırsa keser. Futbol bazen itiş kakışlı oyun. Dikkat edersek, emin ol 30 penaltı olru böyle. Ya çok çabuk engelleyeceksin ya da çok tartışılacak bu kararlar.
Galatasaray'da Fatih Hoca'yı merak ediyorum. Geçen sene, hoca 8-9 deplasmana gitti. Bu sezon da 3 deplasmana çıktı. Bu takım salı oynadı. Geçen haftanın yıldızı Ozan. Biraz bekleyelim. Hemen atlamayalım dedim. Tecrübe kazanacak, genç çünkü.
Linnes'i birinci oyuncu, çabuk diye oynatıyor. Mariano golde el kaldırdı. Biraz oynamayan bir oyuncunun, kesildikten sonraki görüntüsü böyle olur işte. Sürekli oynamıyor çünkü. Linnes niye dinlendi.
Rotasyon önemlidir. Bu hafta da maçı yok Galatasaray'ın. Akhisarspor güçlü bir takım. Daha yeni Süper Kupa'da yendi. Geçen sene seni Türk Telekom'da, kupada eledi. 4-2-3-1 desek de Galatasaray 4-3-3 gibi başladı. 1-0'dan sonra, sakatlık varsa bilemem, Eren'i çıkardı Onyekuru'yu sağa çekti. 1 hamle daha yaptı, Emre ve Ndiaye orta sahada oynadı. Muğdat'ı öne aldı. Top gelirken Ndiaye kendini geri atıyor. Rakip kontraatak bekliyor. Fernando düşürebilir, Mustafa Yumlu düşürebilir, düşürdü. Çabukluğunu da kaybetti.
Fatih Öztürk'ün Serdar Aziz'in kafasını çıkardığı bir top var, kırılma anıydı, müthiş çıkardı. Akhisar, çıktığı günden beri beğendiğim bir takım. Keyif veriyorlar, top oynamaya çalışıyorlar, bir kültürleri var. Sert oynayayım, rakibi sindireyim yok. Mustafa Yumlu, ümidini kesmiş, Onyekuru'ya kasti çelme taktı. Kırmızı kart olabilirdi. Bende de soru işareti oldu.
Akhisar, ikinci golü penaltıdan attı. Acaba, Manu ayağını çok mu kaldırdı. İki, Muslera'ya niye kart çıkmadı? Muslera, aslında orada faul yapmak istemiyor. Oynama mesafesinde rakibi ne kadar bozdu bilmiyorum. Hakem hemen düdüğü çalsa 'Ne oluyor' der miyiz, tamam deriz. Flu pozisyon.
Galatasaray, klasiği devam ediyor. 2 lig maçında 10 gol attı içeride. 2 lig maçında 7 gol yedi. Son 4 haftada Lokomotiv dışında. Aynı teknik direktör, aynı forma. Bir tanesinden 4 yediği takım 2 maç arkasından kaybediyor, galibiyeti olmayan takımdan 3 yiyor, namağlup lidere 4 atıyor, 6 attığı Alanyaspor arkasında 3 maç kazanıyor. Adamı deli edebilir, manyak edebilir.
Futbol konuşmak güzel bir şeydir. Takımın hatalarını görecektir. 1.5 yıldır bunu yaşıyor devamlı Galatasaray. Geçen sene de aynı şekilde, bugün de aynı. Bir takım 40 maçın 20'sini evinde oynamış, 19'unu kazanmış. Deplasmandaki 20'de 2 beraberlik. Toplam 3 beraberlik olur mu? Ya herro, ya merro. Yenmiş, yenilmiş ama şampiyon oluyorsun.
Fatih Terim, konsantre olduğu zaman Lokomotiv Moskova maçında gördü. Kabak gibi 3 tane stoper, hepsi ağır. Sol stoper sol bek, sağ stoper sağ bek gibi. Taktik uzmanlığını gösterdi. Aralarına oynadı. Tuzağa da düşürdü rakibini. Fatih Terim, her kim olursa olsun kadrosunda kompakt bir takım kurabilecek nitelikte bir teknik adam.
Teşhisi koyarsanız tedavi edersiniz. Tedavi de iyidir Fatih Terim, teşhiste de muazzamdır. Teşhis koyamadığı için tedavi edemiyor Fatih Terim. Teşhis edemediği için karambole ilaçlar veriyor. Fakat, bunun bir izahını yapması lazım. 3-0 sürpriz değil, 4-2 bitebilir. Trabzon aynı şekilde. Ankaragücü maçında da kaybedebilirlerdi. Bunun bir izahı olmalı teknik olarak. Tatmin olmamız lazım. Hocanın bunu görüp tespit etmesi lazım. Anlatmak zorunda değil. Yapmalı.
Kayserispor maçı gelir aklıma kazandıkları. Geçen sezon Ankaragücü gelir. Bir anda orta sahada Donk, Fernando ve Selçuk'u gördük. Demek ki Selçuk kaybedilmemeli. Bu adam beni kompakt oynatabiliyor. Çünkü, Trabzon kadrosunda Ndiaye oynamasına rağmen sonuç belli oldu. O anda kartlı ve ilk yarıda da birkaç tane çekildiği pozisyon var Ndiaye'nin bugün. Kayseri'deki maçı hatırlıyorum. 2-0'dan sonra 2-1 oldu. Kayseri gümbür gümbür geliyor. Hemen orta saha aldı, kompakt bir oyun, gol attı. 2 tane daha atardı, pozisyon da vermedi. Trabzon'da da oyun ritmini sağlayamadı.
Ben teşhis koyayım mı, 4 tane oyuncu takım savunmasında yok. Emre Akbaba hiç yok, Garry Rodrigues, Eren Derdiyok, Sinan Gümüş, Henry Onyekuru hiç yok. Orta sahada Badou Ndiaye de erken kart görünce ve maç ritmini kaybetmiş Mariano da var. Çabukluğundan oynattı onu. Mariano da çok havlu atmasın diye. 34 maçın 28'inde banko oynayan bir oyuncu. Yerli oyuncuyla konuşurken Fatih Hoca, halleder. Bunlar düşebilir. Maicon düşebilir. Mariano'nun da konsantrasyonunda problem olabilir. Galatasaray, gelecek cumaya kadar takım halinde toplanmalı ve çözüm bulmalı.
Galatasaray'ın özeti deplasman fobisi. Elimde belge de var. Kimsenin beğenmediği orta saha tiplemesidir. Öndeki oyuncuların savunması olmadığı için orta saha daha kompakt olabilir. Trabzon'da da aynı cümleyi kurmuştum. Donk kenarda. Ndiaye'nin kartı var, niye çıkarmadım diye düşünmüştür.