1- Güneş, “Bu VAR niye var? Önce vicdan olacak” dedi ve 2. sarı kartta da VAR’a bakılmasını istedi. Haklı mı?
Şöyle bir maç hayal edin: Müsabakada 60’ıncı dakika. Sahada 8 sarı kartlı oyuncu var. Eğer ikinci sarı kartlarda da VAR’a gidilmeye kalkılırsa, bu 8 adamın her birinin sarı kart ihtimali olan pozisyonlarında oyun duracak. Ayrıca hakem her an kimin sarı kartlı olup, kimin olmadığını bilecek ki hareketli oyunda bile şüpheye yer olmasın! Sizce böyle bir şey olabilir mi? Vicdan elbette lazım. Ama muhakeme kabiliyeti ve empati de lazım.
2- Koç, “Facia olmazsa Cocu ile devam ederiz” dedi. Bu F.Bahçe ileride facia niteliğinde bir durum yaşar mı?
Fenerbahçe-G.Saray-Beşiktaş için facianın tanımıyla, başka bir kulüp için facianın tanımı farklıdır tabii. Oralarda rüzgâr sert eser, yönetimler kendilerini güvende hissetmediği anda “imdat çekici”ne başvurur ve hoca kim olursa olsun kırarlar. Ali Koç’un avantajı, kamuoyundaki olağanüstü kredisi. Onun bu güçlü kredisi olduğu sürece her hocayı koruyabilir, dilediği sürece arkasında durabilir, sezonları bitirebilir. Üstelik zaten Cocu’yu kovacak bir durum yok ortada.
3- Geçen sezon kupada yaşananlar malum. F.Bahçe-Beşiktaş derbisinde yeni bir sayfa açılır mı?
Geçen sezonki derbinin 4 aktörü olan Yıldırım, Orman, Kocaman ve Güneş’ten ikisi şimdi yoklar. Güneş’le Kocaman arasındaki gerilim zaten hepimizi geriyordu; artık bu ikili karşı karşıya değiller neyse ki. Tribünlerde yaşanabilecek muhtemel provokasyonlara da izin vermeyeceğini düşündüğüm bir başkan, Koç iş başında. En büyük görev burada Güneş’e düşüyor. Sakin kalır ve yapıcı olursa, büyük bir sorun yaşanmaz.
4- Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin sonucu ne olur? Kaybeden takım için ligin seyri değişir mi?
Bu sene, ligde üst grupla alt grup arasındaki farkın bir tık daha kapandığı bir sene. Henüz 5 haftayı kapadık, üç İstanbul büyüğü birbirleriyle oynamadılar ama toplamda 5 mağlubiyetleri var. Daha fazlası da olacak. O yüzden derbiyi kaybeden için olağanüstü bir durum oluşacağını düşünmüyorum. İki takım da savunmada sorunlu. Çok kolay pozisyon veriyorlar. Bol gollü, bol gelgitli ve eğlenceli bir derbi bekliyorum ben.
Terim’in Ozan hamlesi, “Ben yerli ve genç oynatıyorum 14 yabancıya rağmen” diye algılandı. Siz ne dersiniz?
Susic’in kovulmasıyla ligde sadece bir yabancı hoca kaldı, o da Cocu... Yani yabancı serbestiyetini kaldırın diyen o yerli hocalar, aynı zamanda o genç yerli futbolculara forma verme yetkisi olan isimler! Futbolcunun yerlisi-yabancısı yok, iyisi-kötüsü var. Ozan iyiyse oynar, kimse onun pasaportuna bakmaz. Ortalıkta bir “Yerli oyuncunun önü kesiliyor” kakafonisi var ama o önü kesilen iyi yerli kim, ben bulamıyorum doğrusu.
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’ne başlıyor; sarı kırmızılılar hazır mı? Lokomotiv karşısında kazanabilir mi?
G.Saray, Gomis’in gidişiyle güç kaybetti; Avrupa’da Fransız tankını arayacaklar ama karşılarında da Rus Ligi’nde 7 maçın sadece 2’sini kazanabilmiş bir Lokomotiv var. Geçen yıl da gol yollarında çok akıcı değillerdi ama bu sene çok daha zor gol atıyorlar. En uca Smolov takviyesi henüz tam ürün vermedi; Manuel Fernandes de Moskova’yı da karıştırmayı başardı. Rus ekibi daha sorunlu. G.Saray’ın kazanması gereken bir maç.
1- Güneş, “Bu VAR niye var? Önce vicdan olacak” dedi ve 2. sarı kartta da VAR’a bakılmasını istedi. Haklı mı?
Bence Fikret Orman’ın pazartesi günü gazetelerde yayınlanan açıklaması bu sorunun yanıtı yerine de geçiyor: VAR’dan önce, kendi oyununa bak! Öte yandan VAR’ın her tartışmalı pozisyon için devreye girmesi demek, bizim gibi bir ülkede maçların üç-dört saatte ancak bitmesi sonucunu doğurabilir. Taç atışını kimin kullanacağına bile itiraz edilen bir futbol ortamında VAR’ın görev yeri şimdilik yeterli.
2- Koç, “Facia olmazsa Cocu ile devam ederiz” dedi. Bu F.Bahçe ileride facia niteliğinde bir durum yaşar mı?
Bu “facia sonuç” kavramı neyi anlatıyor bilmiyorum. Kadıköy’de Galatasaray’a kaybetmek mi facia? Futbolda her sonuç olur. Yöneticilerden beklediğimiz de doğru transferlerle doğru bir kadro kurmaları ve doğru teknik direktörü de bu ekibin başına getirmesidir. Fenerbahçe, gelişime açık oyuncular aldı, teknik direktörü da buna son derece uygun. Dolayısıyla Fenerbahçe’nin sabretmesi gerek. Sabretmek istemiyorsanız, gelişimini tamamlamış oyuncular ve hoca almalısınız.
Geçen sezon kupada yaşananlar malum. F.Bahçe-Beşiktaş derbisinde yeni bir sayfa açılır mı?
Şenol Güneş’in içinde bulunduğu ruh durumuna ve Beşiktaşlı bazı oyuncuların gereksiz agresif tavırlarına bakarsanız yeni bir sayfanın açılmayacağını söyleyebilirsiniz. Fenerbahçeli oyuncular ve maça gelen izleyiciler gerilimi yükseltecek tavırlara ortak olmazlar diye ümit edelim ki düzgün bir maç oynansın. Aksi takdirde geçen seneki gibi bir rezil tablo ortaya çıkar.
Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin sonucu ne olur? Kaybeden takım için ligin seyri değişir mi?
Daha sezonun başındayız, kazanmak da kaybetmek de ligin sonucu için önem taşımıyor bence. Bu sonuçları telafi edecek çok maç var daha. Kaybeden için elbette üzücü bir durum olur, iç çekişmelerin canlanmasına neden olur ama ligin sonucunu etkileyecek bir durumun ortaya çıkacağını düşünmüyorum.
Terim’in Ozan hamlesi, “Ben yerli ve genç oynatıyorum 14 yabancıya rağmen” diye algılandı. Siz ne dersiniz?
Ozan’ın başarısını hepimiz zevkle izledik, ona formayı vereni de kutlarım. Bizim sorunumuz bu tür oyunculara önce şans vermek ve şans verdikten sonra ısrar etmekte. Ligin hocalarının çoğu önündeki 2-3 maçı kurtarmaya odaklı olduğu için gençlere şans veren az oluyor, şans veren de ilk kötü oyunda kulübeyi gösteriyor. Bu değişmeli.
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’ne başlıyor; sarı kırmızılılar hazır mı? Lokomotiv karşısında kazanabilir mi?
Galatasaray, Lokomotiv Moskova’ya göre kötü bir kadro değil. Teknik direktörü de bu tür maçları çok oynadı, ne yapacağını biliyor olmalı. Kötü bir sonuç beklemiyorum ama şanslı kurayı da unutmayalım. Daha güçlü rakiplerin olduğu bir kurada, Galatasaray bu haliyle bir varlık gösteremezdi ve dilerim ayağına gelen bu şansı iyi kullansın.
1- Güneş, “Bu VAR niye var? Önce vicdan olacak” dedi ve 2. sarı kartta da VAR’a bakılmasını istedi. Haklı mı?
VAR uygulamasının bir takım tartışmaları da gündemimize getireceği açıktı. Şenol Güneş’in önerisine katılıyorum. Sonuçta 2. sarı karttan da olsa bir oyuncuyu ihraç ediyorsunuz. Bu bir takım için, oyun için hayati bir karar. Ligin ikinci yarısı için bu öneri tartışılmalıdır. Tuhaflıkların Beşiktaş maçına denk gelmesi ise doğru. Ama kasıtlı olduğunu düşünmüyorum. VAR için bir eleştirim var. Hakemler sanki ekrana gidip bakmayı bir zayıflık olarak değerlendiriyorlar. Bunu aşmaları gerekir.
2- Koç, “Facia olmazsa Cocu ile devam ederiz” dedi. Bu F.Bahçe ileride facia niteliğinde bir durum yaşar mı?
Hiç sanmıyorum. Fenerbahçe gün geçtikçe gelişmeyle açık bir takım. Bu bakımdan facia bir sonuca değil, çok daha iyi bir takıma hazır olmalı futbol kamuoyu. Ben Konyaspor maçında izlediğim Yassine Benzia ile birlikte Fenerbahçe’nin zirve yürüyüşüne başlayacağına inanıyorum.
3- Geçen sezon kupada yaşananlar malum. F.Bahçe-Beşiktaş derbisinde yeni bir sayfa açılır mı?
Yeni bir sayfa açılmalı. Bunun için Ali Koç ile başlayan mükemmel bir barış ortamı var. Fikret Orman ve Ali Koç’un önderliğinde temiz, tertemiz bir derbi bekliyorum. Yıllar sonra hak ettiğimiz bir derbi izleyeceğiz.
Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin sonucu ne olur? Kaybeden takım için ligin seyri değişir mi?
Bana sanki maç berabere bitecek gibi geliyor. İki takımın da kontrolü elden bırakmayacağı, temkinli oynamaya gayret edeceği bir karşılaşma olacak. Eğer bir kaybeden olursa, sadece 3 puan kaybeder. Ne şampiyonluğu ne de şampiyonluk umutlarını değil. Çünkü daha sezonun çok başındayız ve bu köprünün altından çok sular akacak.
Terim’in Ozan hamlesi, “Ben yerli ve genç oynatıyorum 14 yabancıya rağmen” diye algılandı. Siz ne dersiniz?
Teknik adamlardan beklediklerimiz bu değil mi? Sezon başında söylemiştim. Bu sezon teknik adamların sezonu olacak diye. Fatih Terim’in bu hamlesi bunun en güzel örneği. Gelişen oyuncular, yeni oyuncular ve yeni anlayışların önünü açan teknik adamlar.
