Arama Logo

Gerard Pique'nin Whatsapp'ta kurduğu grubun hikayesi

Barcelona defansının değişilmez futbolcularından Gerard Pique, Players Tribune sitesi için yazdı. İşte Pique'nin kitap olacak sözleri...




43
PIQUE'NİN KİTAP GİBİ HİKAYESİ
Barcelona defansının değişilmez futbolcularından Gerard Pique, Players Tribune sitesi için yazdı. İşte Pique'nin kitap olacak sözleri...
PIQUE'NİN KİTAP GİBİ HİKAYESİ
42
''İKİ TANE WHATSAPP GRUBUM VAR''
Size biraz içeriden bilgi vereyim. Herkes futbolcuların WhatsApp'ta grupları olduğunu bilir. Benim bir dışarıdaki arkadaşlarımdan, bir de Barcelona'daki takım arkadaşlarımdan oluşan iki grubum var. Ancak favorim sizi şaşırtabilir.
''İKİ TANE WHATSAPP GRUBUM VAR''
41
''REAL MADRID VE BARCELONA GRUBU''
Bu sezonun başlarında Real Madrid'in 8-9 puan önündeyken, İspanya Milli Takımı'nda birlikte oynadığım Real Madrid ve Barcelona'lı oyuncuların olduğu bir grup kurdum. Medyaya bakarsanız, bizim birbirimizden nefret ettiğimizi düşünürsünüz. ancak gerçekte çok iyi arkadaşız ve taktikler, futbol filozofisi ve hatta okuduğumuz kitaplar hakkında bile birbirimizle fikir alışverişi yaparız.
''REAL MADRID VE BARCELONA GRUBU''
40
''KÜÇÜK ÇOCUKLAR GİBİYİZ''
Tabii ki hayır, kendinize gelin, şaka yapıyorum. Bu grupta tek yaptığımız Barcelona ve Real Madrid hakkında birbirlerimizle dalga geçmek. En iyisi bu. Küçük çocuklar gibiyiz ve gerçek şu ki, bu benim için şu anda harika bir şey, çünkü Real Madrid'in 15 puan önündeyiz.
''KÜÇÜK ÇOCUKLAR GİBİYİZ''
39
''AŞAĞILAMA, DALGA GEÇME''
Cevaplarımda çok yaratıcı oluyorum. Geçen sezon Real Madrid her şeyi kazandığında olnar çok iyi durumdaydı. Onlarla milli takım idmanında ne zaman karşılaşsam, hep aşağılama, dalga geçme vardı. Offf, geçen sezon kazandıkları her maçtan sonra Instagram'dan soyunma odasındaki formasız fotoğraflarını paylaşıyorlardı.
''AŞAĞILAMA, DALGA GEÇME''
38
''GRUBUN İSMİNİ 'TEBRİKLER' YAPTIM''
Kaslarını gösterip gülüyorlar ve kupa emojileri atıyorlardı. Bu sezon işler değişti. Instagram'da motto da değişti, "3 puan aldık, daha sıkı çalışmalıyız" yazıyorlar. Ben de WhatsApp'tan yapıyorum, "Hadi çocuklar, ciddi misiniz?" Sonra da bir ağlayan emoji, bir de gülen emoji koyuyorum. Grubun ismini de çok düşündüm, TEBRİKLER yaptım.
''GRUBUN İSMİNİ 'TEBRİKLER' YAPTIM''
37
''BU ADAMLARLA DALGA GEÇİYORUM''
Bu adamlarla dalga geçiyorum çünkü benim İspanya Milli Takımı'ndan kardeşim onlar. Birbirlerimizin takımlarından nefret edebiliriz ancak aynı ülke için, aynı rüya için oynuyoruz ve ben bundan gurur duyuyorum. 94 Dünya Kupası'nda Luis Enrique'nin formasının her tarafının kan olduğunu gördüğümden bu yana milli takım hayalini kuruyordum.
''BU ADAMLARLA DALGA GEÇİYORUM''
36
''BİR HAİN OLDUĞUMU SÖYLEDİLER''
Bu formayı her 4 yılda bir Dünya Kupası'nda taşımaktan inanılmaz gururluyum. Belki bu bazılarını şaşırtacaktır. Madrid'de televizyon izlerseniz, benim hakkımda farklı bir hikaye anlatırlar size. Bir hain olduğumu, Katalan insanlarının bağımsızlık refarandumunda oy kullanmasını desteklediğim için ülkeyi bölmek istediğimi söylerler.
''BİR HAİN OLDUĞUMU SÖYLEDİLER''
35
''BEN BİR POLİTİKACI DEĞİLİM''
Ben bir politikacı olmaya ve insanları etkilemeye çalışmıyorum. Kendim ne oy vereceğimi bile söylemedim. Benim neye inandığım da çok önemli değil. Milyon insandan biriyim ben de. Benim desteklediğim tek şey, evim Katalonya'ki 7,5 milyon insanın oy verme hakkı olması. Katalan olmak benim kanımda var ama hayatımda en mutlu olduğum an da İspanya ile Dünya Kupası'nı kazandığım an. Katalonya'nın %80'i oy verme hakkı istiyor ve bence bunun duyulması lazım. Eğer bu düşünce ülkemdeki insanların benden nefret etmesini gerektiriyorsa, bu konuda da sakinliğimi koruyabilirim.
''BEN BİR POLİTİKACI DEĞİLİM''
34
''NBA'DE DE AYNI İSPANYA'DA DA...''
ABD'de, toplumsal konularda fikirlerini açıklayan NBA oyuncularına karşı, "Sus ve top sür" dendiğini fark ettim, bu gülünç bir durum. Saçma... İspanya'da da aynı. Burada da "Sıs ve futbolunu oyna, sen onu bilirsin" diyorlar. Üzgünüm ama susup, oynamaya devam etmeyeceğim. Futbolcular birçok insanın anlayabileceğinden daha fazla derinliğe sahip ve bu yüzden kendimizi, düşüncelerimizi aktarmak önemli. Futbolcular da insandır ve gunümüz dünyasında bu unutulan bir gerçek. Hayatımızda, toplumun gerçekten hiçbir fikrinin olmadığı birçok şey oluyor. Google'dan maç sonuçlarına bakabilir, Google'dan transfer söylentilerine bakabilirsiniz ama bir insanın hislerini, onu neyin motive ettiğini, nelerden korktuğunu Google'a bakarak söyleyemezsiniz.
''NBA'DE DE AYNI İSPANYA'DA DA...''
33
''FERGUSON OLMASA HAYATIM KAYARDI''
Size kendi hayatımdan bir örnek vereyim. Kariyerimdeki son 10 yıla bakıyorum: Dünya Kupası kazandım, Şampiyonlar Ligi, La Liga, İspanya Kral Kupası kazandım. Real Madrid'den arkadaşlarıma WhatsApp'ta da belirttiğim gibi her şeyi kazandım. Ama 10 yıl önce neredeyse hayatım kayıyordu. Eğer Sir Alex Ferguson olmasaydı, işler çok farklı bir noktada olabilirdi.
''FERGUSON OLMASA HAYATIM KAYARDI''
32
''MANU'YA ÇOCUK OLARAK GİTTİM''
Manchester United'a bir çocuk olarak girdim, adam olarak ayrıldım. Benim için çılgın zamanlardı çünkü evimden hiç uzak olmamıştım? İlk 17 yılımı İspanya'da Barcelona akademisinde geçirdim ve yerel bir okul takımında oynuyorum gibi hissettim. Herkesi tanıyordum, aileme yakındım, bu yüzden futbol benim için sadece eğlenceydi. Oyunun "iş" tarafını anlamıyordum. United'a gittiğimde, tamamen bir şok geçirmiştim.
''MANU'YA ÇOCUK OLARAK GİTTİM''
31
''GÖRÜNMEZ OLMAK İSTİYORDUM''
Old Trafford'daki ilk maçlarımda soyunma odasında hazırlanırken inanılmaz bir gerginlik vardı. Hayal edin, 18 yaşındayım, Ruud van Nistelrooy, Ryan Giggs ve Rio Ferdinand'ın yanında çoraplarımı giyiyorum. Görünmez olmak istiyordum. "Sadece işini yap ve kendini belli etme" diye düşünüyordum.
''GÖRÜNMEZ OLMAK İSTİYORDUM''
30
''ROY KEANE MANYAK GİBİ ODAYA BAKTI''
Roy Keane'in yanındaydım ve ihtiyar patronun gelip bizimle konuşmasını bekliyorduk. Soyunma odası küçüktü ve bacaklarımız neredeyse birbirine değiyordu. Boşluk yoktu. Ölüm sessizliği vardı. Birden, bir titreme sesi geldi derinden. "Bzzzzz, bzzzzz..." Roy odanın etrafına bakıyordu. "Bzzzzz..." Olamaz, anladım ki benim cep telefonumdu ve titreşimde bırakmıştım. Pantolonumun cebindeydi ve Roy'un kafasının arkasındaki çantamın içine tıkıştırmıştım. Roy sesin nereden geldiğini bulamadı ve bir manyak gibi odaya bakmaya başladı. Jack Nicholson'un "The Shining" deki ünlü sahnesi var ya aynı öyle bakıyordu.
''ROY KEANE MANYAK GİBİ ODAYA BAKTI''
29
''HERKESİN ÖNÜNDE ÇILGINA DÖNDÜ''
Bir anda bağırdı, "Kimin telefonu bu?". Sessizlik... Tekrar sordu. Sessizlik... 3. kez sordu. "Bu s..in telefonu kimin?" Sonunda küçük bir çocuk gibi, çok yumuşak bir şekilde, "Üzgünüm, benim" dedim. Kolunu boynuma attı ve güldü, "Endişelenecek bir şey yok" dedi. Tabii ki hayır, şaka yapıyorum. Roy aklını kaybetti, herkesin önünde çılgına döndü. İnanılmazdı. Altıma etmiştim neredeyse ve bu benim için iyi bir ders olmuştu.
''HERKESİN ÖNÜNDE ÇILGINA DÖNDÜ''
28
''ŞİMDİ HERKESİN ELİNDE IPHONE''
Şimdi, 2018'de her şey farklı. Yeni çocuklar maçlardan önce iPhone'larına bakıyor. 2006'da farklı bir dünya vardı, bunu yapamazsın. Özellikle de United'da, özellikle de Roy'un soyunma odasında. United'da iken yaptığım binlerce hatadan biri buydu.
''ŞİMDİ HERKESİN ELİNDE IPHONE''
27
''MANCHESTER'DA DEPRESİFTİM''
Zor olan sadece futbol değildi. Dil, kültür, yalnızlık... İzole olmak en kötü şeydi. 17 yaşında ailenden uzak kalmak ve adamlarla, efsanelerle, Sir Alex gibi bir teknik adamlar olmak çok karmaşık bir şeydi. İnsanlar yetenekli genç oyuncuların neden yurt dışında yapamadığını düşünüyorsa, bunun kesinlikle teknik kalite ile ilgili olmadığını size garanti edebilirim. İngiltere'deki ilk 2 yılda, idmandan eve geldiğim çok gece vardı ve Manchester'da saat 4'te bile karanlık oluyordu. Evimde yalnızdım ve depresiftim. Annem beni aradığında yalan söyleyip, "Her şey harika anne" diyordum.
''MANCHESTER'DA DEPRESİFTİM''
26
''HER ŞEY BOK GİBİYDİ''
Ama hiçbir şey harika değildi, b.k gibiydi. İspanya'da evime dönmek istiyordum. O dönem babamın bana söylediği çok önemli bir şeyi hatırlıyorum. Ona, "Bilmiyorum baba. Teknik direktör bana güvenmiyor. Bu adamlar çok güçlü, ben sefil durumdayım" diye sitem ediyordum. O da bana, "Belki bugün kötü olabilir ama güneş yarın tekrar doğacak." derdi. Niye bilmiyorum ama bu beni daha iyi yapardı. Beni tekrar yola koyulmaya ikna ederdi. 
''HER ŞEY BOK GİBİYDİ''