Spor yazarları, hem Ali Koç'un Fenerbahçe başkan adaylığı hem de spor gündemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Sporx olarak, sizler için spor yazarlarının yorumlarını bir araya getirdik
Ali Koç'un başkanlık şansı tabii ki var. Üstelik belki Fenerbahçe tarihinin en başarılı başkanı olmaz ama en karizmatik başkanı olur. Çünkü büyük takımlarda başarılar genelde sportif sonuçlara bağlıdır. Ali Koç döneminde Fenerbahçe'nin özellikle futbol alanında Türkiye ve Avrupa'da nasıl bir başarı yakalayacağını öngöremiyoruz ama Ali Koç'un çok önemli insani özellikleri var. Türkiye'nin en zengin ailelerinden birine mensup.
Bu yönetim gerçekten çok deneyimli, 18 yıllık bir başkanlık dönemi var. Oyuncu planlamasında, teknik direktör seçiminde hala bu hatalar yapılıyorsa bu 18 yılda nasıl bir deneyim kazanıldı? Binalardan, tesislerden başka Fenerbahçe'nin sportif başarı açısından deneyim kazanamadığını görüyoruz. Özellikle bu sene oyuncu planlaması ve teknik direktör seçiminde yapılanlar ortada.
Ali Koç tüm Fenerbahçeliler'in gönlündeki isim... Geçen hafta başlayan tartışmalar sonrasında çok güzel bir lisanı ifadeyle, "Ben buradayım" demesi, camiada müthiş bir sinerji yarattı. Fenerbahçe taraftarının, kongresinin, hatta Fenerbahçe'yi eleştiren medyanın mevcut başkan Aziz Yıldırım'a inancı, güveni kalmadı. Kulübü buraya kadar getirdi, tamam ama son 5 yıldır o kadar kötü yönetiyor, o kadar yanlış kararlar alıyor ki Fenerbahçe son 5 yılda her açıdan 10 yıl, 15 yıl geriye gitti. Aziz Yıldırım'ın 4 bin 500 oyu garanti… Bu da kongreye 10 bin kişinin gelip oy kullanmasını gerektirir.
2020 oyunları için, Buenos Aires’e gittiğimizde, Ali Koç’un nasıl tutkulu bir insan olduğunu bizzat gördüm. Birincisi böylesine donanımlı, değerli ve vizyoner birinin aslında sporda F.Bahçe dahil hiçbir kulübün ve hiçbirimizin çaresiz olmadığının en büyük göstergesi. İkincisi F.Bahçe gibi bir camianın nasıl bir zenginliğe sahip olduğunun da en güzel göstergesi. Aziz Yıldırım’ın aday olacaklar buyursun açıklasınlar restini hem de Aziz Bey’i kırmadan gören ilk isim oldu. 2018’de sarı lacivert devrim kapımızı çalıyor.
Aziz Yıldırım başarısız değil. Belki de en başarılılardan biri. Ancak hikayenin sonuna geldik gibi duruyor. Her şeyin bir sonu var. Aziz Başkan 18 yılda 17. teknik direktörüyle çalışıyor. “Takımı zaten Denizli şampiyon yapmadı, Aykut ben burada olduğum sürece gelemez, Ersun benden sonra da gelemez. Pereira takımı çalıştırmıyordu, Zico Avrupa Şampiyonası’na torununu görmek için gitmedi.” vs vs. Seçtiği hocalar arasında beğendiği tek bir isim yok Yıldırım’ın. İyi de bunları seçen ben değildim ki. Bu bir başarısızlık itirafı değil mi? Zico’nun Avrupa Şampiyonası’na değil evine gittiği için yollandığını bizzat kendisi söylüyor. Advocaat her ay bir hafta evine gidiyor. Buna ne yapacağız. Duygusal açıdan taraftarla Başkan arasında bir kopma var. Bu açık. Ayılıp ayrılmama kararı kendisinin ve kongrenindir. Demokratik süreçlere saygı göstermek lazım. Ancak duygusal kopuş elle tutulur seviyede.
Yıldırım kendisinden sonraki başkan adayı olarak takdim etmişti Ali Koç’u. Belki Ali Koç tek aday çıkacak ya da Koç ile Yıldırım başkanlık yarışına girecek. Ali Koç yarın da seçim olsa, 2018’de normal seçim de yapılsa “Adayım” dedi. Koç’un seçim için çalıştığı konuşuluyordu. Güzel oldu bence.
Açıkçası Aziz Yıldırım’ın tam anlamıyla “bıraktım” demeden Ali Koç’un aday olacağını düşünmüyordum. Camiada artık bir değişim isteyenlerin ve sayıları her geçen gün artanların Ali Koç’a ısrarla “hadi çıksana, çıksana” diye yoğun bir baskı yaptığını sanıyorum. Nitekim Ali Koç’un adaylığı büyük bir heyecan yarattı. Baktım, her gazetenin birinci sayfasında, üstelik manşetten Ali Koç’un adaylık haberi verilmiş.
Son 28 ayda 4 teknik adam değiştiren, 25 futbolcu gönderip-25 futbolcu alan, Alex, Gökhan, Caner gibi oyuncularla meselelerini kişiselleştiren bir başkanın futbol takımına faydalı olduğunu düşünmüyorum artık ben. Alex 200 gol 200 asist yaptı, onun yerinin dolması kolay değil tabii. Bildiğim kadarıyla Aziz Yıldırım’ın henüz golü yok.
Tarkan ya da Kıvanç Tatlıtuğ’u sırf karizmatikler diye yönetici yapmadığımıza göre, Özbek’i de karizmatik değil diye alaşağı etmek adaletsizce. Bence gayet başarılı gidiyor Özbek.
Şenol Güneş'in uzun vadeli bir Beşiktaş projesi. Ulusal takım için Aykut Kocaman, Ertuğrul Sağlam, Igor Tudor var. Milli takımın Güneş-Denizli-Terim kısır döngüsünden çıkması gerek artık.
63 yaşında bir teknik adamın, 29 yaşında bir gençle bu kadar uzun vadeye yayılan bir sorunu olmamalı. Meseleyi büyüten de, galiba büyümesinden ve konuşulmasından hoşlanan da bizzat Terim’dir artık bana göre.
Beşiktaş bir Porto, bir Lyon modeli oturttu. Geliştirici bir model bu. 1-2’ye aldığı oyuncuları geliştirip, rehabilite edip 10-15’lik futbolculara dönüştürüyor. Bunun adına devrim denebilir rahatlıkla. Gomez özel bir santrafor. Beşiktaş skoru paylaştırarak doldurabilir onun yerini. Aboubakar da paylaşıcılardan biri. Talisca, Sosa’nın muadili değil.
Ortalama şampiyonluk puanının 75 olduğu düşünülürse bir takımın 25-27 kayıp kredisi var. Fenerbahçe’nin kaybı henüz 12. Ortada yitirilmiş bir şey yok bence. Ali Koç’un adaylığını açıklaması sadece Fenerbahçe için değil Türk sporu için de büyük bir şans.
