Spor yazarları, Fenerbahçe'nin Monaco'yu 2-1 mağlup ettiği UEFA Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme Turu ilk maçının ardından değerlendirmelerde bulundu.
Fenerbahçe’ye 2-1 yeter mi? Monaco’yu, Stade Louis II’yi çok iyi bilen biri olarak şunu söylemeliyim. Zaten 18 bin kişilik bir stat. Monaco’nun kadını tuvaletini, erkeği smokinini giyip baloya gider gibi maça gelir. Yani Fenerbahçe’nin üstünde bir baskı oluşturamaz. Ama sorun Monaco’dan önce Fenerbahçe’nin kendi içinde. Fenerbahçe kendi sorunlarını aşabilse, Monaco’yu çok rahat aşar. Ancak sezon başlarken şunu görüyorum; Bu kadro, bu futbol, bu tribünleri doldurmaz.
Pereira'nın elindeki hazır yalnızca 14 oyuncuyla çıkarabileceği en iyi ürün buydu. Sağ stoper Kjaer'in attığı uzun paslara Emenike'nin koşu planı işledi, üç büyük lig tecrübesi olan üç iyi stoper de ilk maç için gayet iyilerdi. Monaco'nun hazır olmayan görüntüsü, rövanş için çok umut verici.
Yenilenmiş Fenerbahçe’de cezalılar ve sakatlardan sonra eldekilerle oluşturulan kadro, yine de uyumluydu. Salih Uçan’ın yumuşak, çabuk ve akıllı oyununu çok beğendim. Fizik olarak biraz daha güçlenirse çok iş yapacak. Ozan Tufan’a da baktım.. Avrupa Şampiyonası’nda kafayı yenilemiş. Hem savunma, hem de ofans anlamında iyi iş yaptı. De Souza bence emanetçi... Alper ve Mehmet Topal döndüğünde kulübede oturur gibi duruyor. Çift santrforlu bir sisteme dönüş de akıllı bir seçim. Ancak Fernandao ve Emenike yan yana oynar mı? Robin van Persie ve Aatıf’ın da katılacağı forma rekabetinde ortaya nasıl bir tablo çıkar, bilmiyoruz. Van der Wiel, Hasan Ali ya da Şener sisteme uyacak gibi görünüyor.
Hem Emmanuel Emenike, hem de Salih Uçan için ayrı düşünmek ve konuşmak gerekiyor. Mücadeleyi ön plana alan bir takım artık Fenerbahçe. Bu tarzın içinde farklı olmayı başarıp, pozisyon ve skor üretmek adına bu iki oyuncu da çok önemli. Birisi takımın hücum aklı oldu, diğeri de bitiren ismi. Bütün sezon performanslarının üstüne koyarak giderlerse Fenerbahçe'nin çehresini değiştirirler.
Salih, fizik olarak eğer biraz daha güçlenirse Fenerbahçe'ye 10 numara orta sahada faydalı olacağı görüşündeyim. Ama eldeki orta saha oyuncularının tümünü göz önüne aldığımda Fenerbahçe'nin üçlü defansa devam etmesini doğru bulmuyorum. Dün de bu açıkça görüldü. Çok güçlü olmayan bir rakip karşısında geride yerleşme hataları oldu. Ayrıca kaleye gelen yüksek toplarda da sıkıntılar yaşandı.
Sahada pasaportunda hücum yazan sadece iki buçuk oyuncu vardı Fenerbahçe’de. Emenike, Fernandao ve Salih’in hücumcu yarısı. Gene de göründüğünden daha üretken daha tumturaklı çıktılar. Bu kadar defansif oyuncu varken o saçma golü yemeseler her şey süper gidecekti. Yenilen saçma gol işi bozdu. Monaco’nun kaleyi bulan ilk şutu ağları buldu ve devre arasına giderayak moralleri düşürdü.
Emenike geçen sene baktığımızda yeterli bulunmamış ve kiraya gönderilmiş bir oyuncuydu ama bugünkü mevcut kadroda şu an için Fenerbahçe'nin öndeki santrforu rolünü kapmış ilk oyuncu olarak gözüküyor. Evet, birçok yönden eleştirebilirsiniz. Oyun görüşü olarak, vuruş eksikliği olarak yetersiz bulabilirsiniz ama çok önemli iki özelliği var. Fizik kalitesi ve koşu kalitesiyle oynuyor ve bu da onu her zaman rakip için tehditkar bir hale getiriyor.
Fenerbahçe dün gece zaman zaman "hazırlıklı" göründüğü bir maçtan avantajlı çıktı. Ozan'ın son dakikalarda stajyer vuruşu olmasa. İspanyol hakem maçın başında Fenerbahçe'nin attığı nizami golü yemese. Rövanş adına duyulan endişeden zerre kadar eser kalmazdı. Her şeye rağmen dünkü maçı süsleyecek en anlamlı gerçek. Gelecek haftaya taşınan umuttur
Emenike’nin dönüşü muhteşem. Defans arkasına atılan paslarda deparını ve gücünü, Fernandao’nun indirdiği toplarda ise süratini kullanıyor. Oyundan alınması çok garip. Fenerbahçe önde iken Emenike’nin yapabilecekleri sınırsız. Boşluk bulduğunda tutabilene aşk olsun. Tam iş yapacağı dakikalarda sahadan alındı. Üçüncü gol işi burada bitirebilirdi.
Aatif şu ana kadar hayal kırıklığı benim için. Üçlü savunma birbiri ile uyumlu gözüküyor. Ozan ve Josef savunuyorlar ama hücuma katkı veremiyorlardı. Monaco eksikleri nedeni ile sıradan gözüktü ama orada daha iyi olacaklardır. Yine de ben, henüz hazır olmasa da F.Bahçe'nin tur için şanslı olduğunu düşünüyorum.
Maçtan önce turun ortada olduğunu söylemiştim. Dün geceki oyuna ve skora bakarak artık Fenerbahçe'nin tura daha yakın taraf olduğunu söyleyebilirim. Dün gece gördük ki Monaco hiç de korkulacak bir takım değil. Fenerbahçe'de ise merak edilen birçok konu cevabını aldı. Pereira'nın 3-5-2 sistemini takımın sahaya iyi yansıttığını iyi oynattığını gördük. Savunma anlamında yedikleri gol de dahil olmak üzere 90 dakika boyunca rakibe bir tek pozisyon dahi vermeden maçı tamamladılar.
Fenerbahçe’nin 41. dakikada yediği gol öncesinde ise top son oynandığı anda Falcao bana göre santimlerle de olsa ofsayttaydı. Sonuç olarak İspanyol hakem, oyunun genelinde doğru kararlar verdi. Özellikle ikili mücadelelerde oynatmaya yönelik tutumu alkışlanacak cinstendi. Örneğin 39. dakikada Emenike’nin golden önce rakibiyle omuz omuza girdiği mücadelede devam ettirmesi yerindeydi.
Vallahi bravo! Şampiyonlar Ligi ön elemeleri gibi netameli bir süreçte Fenerbahçe her türlü tersliğe ve talihsizliğe rağmen hem maçı kazandı, hem de turun kapısını araladı.. Peki bu skor yeter mi ? Rövanşta 1 gol atarsa yetebilir. Yetmezse, dünkü ilk yarım saatte Emenike'nin, Salih Uçan'ın kaçırdıklarını anımsamalı! Tartışmalı skoru bir yana bırakıp yenilenmiş Fenerbahçe'ye bakarsak: Pereira'nın 3-5-2'si hiç de sırıtmadı dün... Kjaer, Skrtel ve Neustadter ilk kez bir arada oynadıkları resmi bir maçta yine de sağlamdılar. Falcao'nun attığı golde savunmanın değil, Ertuğrul'un hatası talihsizliği...