Tümer Metin, Fenerbahçe'nin Konyaspor'u 2-1 mağlup ettiği maçı Tivibu Spor'da değerlendirdi.
"İki farklı devre izledik. İlk yarıdaki Fenerbahçe ile ikinci yarıdaki Fenerbahçe çok farklıydı. Değişiklik, bazen 1 oyuncu bazen iki oyuncu. Mesut'u değiştirerek başladı hoca oyuna. Daha hareketli, daha çok isteyen daha çok üreten bir Pelkas gördük. İrfan Can'ın da Mesut çıktıktan sonra Fenerbahçe hücum hattında başrol oynadığına şahit olduk."
"Futbolun basit iki kuralı var. Birincisi top sendeyken ne yapatığın, ikincisi top rakipteyken ne yapman gerektiği. İlk yarı bir zahmet biraz rahatsız edelim, Konyasporlu oyunculara biraz markaj uygulayalım, topu rakipten daha çabuk kazanalım düşünceleri yoktu. İkinci yarı topu geri kazanma süreleri ilk yarıya oranla kat kat daha fazladır."
"Topu geri kazanınca da Konyaspor'u dakika dakika yasladı Fenerbahçe. İrfan Can ve Pelkas'ın hareketliliği bir şekilde sonuca götürdü. İkinci yarı Konyaspor'un çıkamaması ve de Fenerbahçe'nin müsade etmemesi etkili oldu. İkinci yarıdaki oyun Fenerbahçe için geçerli bir oyundur. İsmail hıca da hem Mesut'a dokunarak hem de yaptığı hamlelerle maçı çevirdi."
"İlk yarıda oynanan oyunu eleştirebileceğimiz çok yer var. En basiti rahatsız etmeden oynamak. Büyük takım gibi oynamamak ama ikinci yarıdaki oyun sınıfı geçer bir oyundu."
"İçeriye 1-0 geride gidip maçı çevirmek bundan sonrası için Fenerbahçe'ye pozitif anlamda bir ivme kazandırır. İnşallah bu maçı mücadeleyle çevirdik açıklamasını duymayız İsmail hocadan. Çünkü Fenerbahçe'nin ikinci yarıda oyandığı oyun mücadeleyle anlatılacak bir oyun değil. Tamamen kaliteyle alakalı."
"Geri koşmuyorsan, boşlukları çabuk kapatıyorsan ve rakibi dakika dakika yaslıyorsan bu mücadele değildir. Bu senin kaliteni gösterir. Bu sıcağa kar dayanmaz. Fenerbahçe'nin büyüklüğü de buradan geliyor. Büyük takımlar böyle oynarlar. Geri koşmadan, rakipten çok çabuk topu kazanarak ve atak devamlılığı sağlayarak. Sen bu oyuncuları 70 metre geri koşturursan, oyun alanı büyüdüğünde hücumdaki etkinliğin tamamen ortadan kalkıyor."
"Bu tip kadroların Crespo'ya ihtiyacı olur. İrfan Can geri koşmak istemiyor. Pelkas da aynı. Arda top bizdeyken oynamak istiyor. Mesut oynamak istiyor mu emin değilim. Böyleyken biri top rakipteyken bir reaksiyon göstermek zorunda. Bu oyuncular gölge markajı yaparlar. Gözle markaj yaparlar. Topla rakip arasına girmeye çelışırsın."
"Mesut'un üst üste oynadığı 10 maç yok galiba. Yaş 30'u aştıktan sonra makina niye işliyor? Cristiano Ronaldo makinası, yani sürekli aynı ritimde aynı tempoda. Vücudu hazır bir şekilde tepki gösteriyor ona. Ritmi kaybettiğinde ancak 15-20 maç oynarsan melekeler yerine gelir. Mesut başka bir ligde olabilir. Ama burada artık çok zor."
