- 26 yıl sonra gelen bir buluşma. Çıkmak mı zor? Düşmemek mi?
Adana Demirspor 1940'da demiryolu işçilerinin kurduğu bir kulüp. Süper Lig'de olduğu dönemlerde iyi işler de yapmış. Tabi düştükten sonra çıkmak da kolay olmuyor. Çoğu finallerden yarı finallerden dönmüş bir takım. 26 yıl boyunca hiç çıkamadı. Benim dönemimde de 2 sene 1 final oynadık, 1 yarı final oynadık biz de çıkamadık. 3.sene çıktık. Efsane geri döndü demek iddialı olur. Ben şampiyon olduğumuz gün İzmir'de söylemiştim. Önce bir kalıcı olmaya geldik. 26 yıl nasıl çıkamadıysak düşmemeyi de öğrenmemiz lazım.
- Siirtli olup, Adana başkanı olma fikri nasıl oldu?
1996-2004 arası 8 yıl Adana'da yaşadım. Hedef Ecza Deposu'nu kurmaya gittim. Merkez de Adana'ydı. Sağ olsunlar o dönemden beri severler. Başkanlık için akıllarına geliyorum. Çalışma Bakanımız Jülide Sarıeroğlu vardı. Teklif ettiler iki defa kabul etmedim. Bana tapusunu verselerdi gitmezdim. Ama başka bir büyüğümün ricasını, emrini kıramadım gittim.
4-5 futbolcumuza hem yurt içinden hem yurtdışından teklifler vardı. Transfer zamanı çok şanslı olduk. Balotelli'ye bonservis ödemedik. Şu anda 6-7 milyon Euro bonservis verenler var. Diğer taraftan Assambalonga var. Herhalde bunu bırakmaya kalksak 2-3 milyon Euro'da ona da verirler. Samet Akaydın var biliyorsunuz. Tayyip Talha var yurtdışından bir kulüp ciddi şekilde istiyor.
Benden oyuncu almak o kadar kolay değil. Bir yabancıya ederini veriyorsan, bu yerli diye vermiyorsan ben müdahale ederim öyle şeylere.
Transferlerde yüzde 50-60 başarı elde ettiğiniz zaman bu başarıdır. Biz yüzde 80 başarı sağladık. Yunus Akgün'ü Türk futboluna G.Saray değil, biz kazandırdık. Şimdi herhalde yurtdışından da teklifler gelir. G.Saray'ın ilk 11'inin değişmez oyuncusu olur. Ama inşallah bizde gösterdikleri iyi performansı oralarda da gösterirler. Yunus Akgün'ü ilk sene bedava verdiler para almadılar Ama ikinci sene palazlanınca kiralama parası aldılar. Şimdi herhalde istesek vermezler. G.Saray taraftarı çok zor bir taraftar. Bir iki hata yaptığı zaman oyuncusunu yollayabiliyor. Şimdi de mesajım onlara olsun, biraz sabırlı olsunlar.
Başakşehir maçında 1-0 öndeyken Gökhan İnler'in bir hatasıyla kaybettik. Futbolcular bir kulüpten alıyorsak o kulübe karşı forma giymesini doğru bulmuyorum. Etkileniyorlar. Yunus Akgün de G.Saray maçında ilk yarıda sahada yoktu. Devre arasında onu kendine getirmek için benim babacan tavrımı bilirler. Şöyle iki tane tokat attım, dedim ki 'Hayırdır Fatih Terim seni seyrediyor diye korkarak mı oynamıyorsun" dedim. "Çık adam gibi oyna. Senin paranı burası veriyor. Buradan ekmek yiyorsun" dedim. Ondan sonra çıktı 2 tane gol attı. Etkileniyorlar doğal olarak. Orada kötü niyet aramamak lazım. Volkan Şen'de de Erkan Zengin'de de bunu yaşadık.
Samet Aybaba sonrası İtalyan Montella ile anlaştınız? Montella'nın performansını nasıl buluyorsunuz?
Hocamız, ligin en kariyerli hocalarından bir tanesi. Kuntz, geldiğinde onunla kıyaslamaya kalktılar. Ben de o dönem İyi bir hoca aldığımızı söylemek için 'Kuntz'dan daha kariyerli biri hoca" demiştim . G.Saray'ın, F.Bahçe'nin bile getiremediği bir hocayı getirdik işin özü bu. Şimdi ben G.Saray'ın ya da F.Bahçe'nin başkanı olsaydım. Dünyanın en iddialı hocasını getirirdim, Messi benim takımımda oynardı.
Samet Aybaba'dan sonra en iyi hocayı getirmem gerekiyordu. O yüzden gittim bu hocayı aldım. Keşke iyi Türk hocaları da alabilseydik ama maalesef Türk hocaları çok egolu iletişim kurmakta zorluk çekiyorum. 'Ben hocayım, istediğim gibi yaparım, istediğim gibi oynatırım' diyor. Başkanın olduğu yerde kimse kusura bakmasın o benim çalışanım yani… Onun geleceği benim iki dudağım arasında git dedim mi gidecek. Sen başkanın, armanın üstüne çıkmaya kalkarsan olmaz. Benim olduğum hiçbir yerde hoca kulübün üstüne çıkamaz. Çıkmasına da müsaade etmem.
Samet hocayla da ego sorunu yaşandı. Sen şimdi kulüp olarak dünyanın, Avrupa'nın en kariyerli oyuncularını getiriyorsun. Bunlara farklı yaklaşman lazım. Ego olacaksa bende olmalı ancak bir başkan olarak ben onlara kebap hizmeti veriyorsam. Benim gücümde, benim konumumda olan birisi futbolculara çocuğu gibi, kardeşi gibi ilgileniyorsa, bir baba gibi disiplini de sağlıyorsa, hocanın da haydi haydiye yapması lazım. Bir hoca elindeki futbolcularla başarılı olur. Sen bunlara abi, kardeş, baba olacaksın. Hatta başkana bu noktada yer bile bırakmayacaksın. Başkana sorun da getirtmeyeceksin. Bunları yapan hocanın başarılı olmama şansı yok.
Biz Belhanda'yı alana kadar transfer yapamamıştık. Ama Belhanda'yı aldıktan sonra patır patır dökülmeye başladılar. Hatta Balotelli böyle geldi. Ben Balotelli'yi alırken satmak için almadım ki. Fırsat transferiydi tabi ki. Aslında Gervinho'yu alacaktık. Oğlum dedi ki baba o müzmin sakat sen yine de bir araştır dedi. Gervinho benim kafamda soru işareti oldu. Ondan vazgeçtik. Sonra Trabzonspor aldı.
Balotelli gündeme gelince o deli, sıkıntılı, başımıza iş almayalım dediler. Ama ben hallederim, delileri severim dedim. Bir dünya yıldızını, Türkiye'ye getirmek, hele hele Adana'ya getirmek çok önemli bir olaydı. Mario, Adana'yı görmeden İstanbul'da imza atı. Bu dünya yıldızı bir futbolcu için kolay iş değil. Önce İstanbul'a davet ettik. Oturduk detayları konuştuk. Balotelli'nin menajeri bizden transferin yüzde 20'sini istedi. Daha sonra Balotelli kendisi bize gelmek isteyince yüzde 10 menajerlik ücreti ödedik. O da 900 bin Euro. 3 milyon 600 bin Euro'dan 900 bin Euro vermiş olduk. Balotelli bizi sevdi saydı. Biz de onu sevdik, saydık. Şimdi Adana'da ikinci baharını yaşıyor. Balotelli öncesi Erkan Zengin, İsveç Milli Takımı'nda beraber oynadığı arkadaşı İbrahimovic'in bize transferi için görüştü. Ama olmadı
Balotelli'nin İtalya Milli Takımı'na çağırılmasında benim, hocanın, futbolcu arkadaşlarının, Adana'nın hatta kebabın bile katkısı var. Buraya gelirken milli takıma gitmek istiyorum diye geldi. Biz de o ortamı hazırladık. Bizim verdiğimiz ücretin 3 katı Katar'dan teklif almıştı zaten. Ama oraya gitmedi. Oraya gitseydi milli takıma gidemezdi. Türkiye'ye geldi, buradan milli takıma gideyim dedi ve üzerine düşeni de yaptı
Göztepe maçında Balotelli 39 derece ateşle kendi isteğiyle maça çıktı. Ve muhteşem bir gol attı. İkinci devre yine oynamak istiyor ama baktık titriyor, biri taraftan da terliyor. Doktorlarla konuştuk, sahada yığılabilir diyorlardı. Müsaade etmedik. O maç da 1-1 berabere bitti. Kendi kalemize attık.
- Milli maçına gitmek ister misiniz?
Uçak korkum var. Gitmek isterim tabii ama bakalım. İnşallah Türkiye'yle İtalya final maçını oynarlar. Gönlümüz Türkiye'den yana tabi ki. Onu da seyretmek isteriz. Umarım oynarlarken başımıza bela olmaz.
Balotelli'nin olduğu maçlarda bir defa rakip 9 kişi oynuyor. İki kişi tutuyor. Bugün Vargas 4 gol 9 asist Yunus da 8 gol 12 asistle oynuyorlarsa bunda yüzde 80 Balotelli'nin katkısı var. Onları sağlı sollu kaçırınca onlar da alıyor götürüyor. Atıyor, attırıyor. Her gün bir yere veriyorlar Balotelli'yi. Yok Suudi Arabistan'a gidiyor, yok Galatasaray'a gidiyor. Sorduklarında ben de 10 milyon Euro'yu ceplerine koymaları lazım dedim. Serbest kalma bedeli 10 milyon Euro'dan daha düşük. Bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum. Çünkü Balotelli'nin kendi ifadesidir. 'Ben buradan hiçbir zaman gitmek istemem. Başkan bir gün git derse giderim ama para kazandırmadan da gitmem" dedi. Balotelli'yi gönderirsem en az onun kadar kariyerli bir oyuncu almam lazım. Böyle oyuncu almak kolay mı? Niye satayım o zaman.
Bazıları 'deli derler' ama hırslı Balotelli adam. Bir Antalya maçımız var. Kalecileri de 18'in dışına çıktı. Mario topu taşıyor. Devam etse aşırıp golü atacak. Ama arkadan Antalyalı iki sefer tekme attı. Dayanamadı döndü. Futbolcu gelip ona betona çarpmış gibi çarptı. O golü de atmadı. Mario aynı zamanda çok meraklı ve ilgili biri. Futbolun dışında siyaset de konuşuruz. Zaman zaman sohbet ederken tak telefonu kaldırır birini arar. Telefonun diğer ucundaki kişi Berlusconi'dir. Onunla sık sohbet eder.
Aklınızdan şampiyonluk geçiyor mu? Şehir şampiyonluk için ne zaman hazır olur?
Bizim öncelikli hedefimiz ligde kalıcı olmak. Üstlere gelince taraftar biliyorsunuz her şeyi ister. Ama bu seneki hedefimiz ilk 10. Bu ilk 10'un içinde birincilik de var, 10'unculuk da var. Bu sene Avrupa olacak mı öyle bir iddiam yok. Ama olursa da yok demeyiz niye diyelim. Üzerimize düşeni yaparız. Şampiyonluk için ise hedefimiz ilk 5 yıl. Pes etmek yok.
