Arama Logo

Mesut Özil hayat hikayesini anlattı!




23
MESUT ÖZİL'İN ÖYKÜSÜ
Fenerbahçe'nin büyük transferi Mesut Özil'in hayatında da çok dikkat çeken anektodlar var. İşte yıldız futbolcunun ağzından hayatının önemli noktaları, vazgeçilmezleri ve unutamadıkları...
MESUT ÖZİL'İN ÖYKÜSÜ
22
KEYİF ALIYORUM
Mesut Özil, milli marşlar söylenirken ve maça çıkmadan önce Kuran-ı Kerim'den ayetler okuyarak dua ettiğini belirterek, ''Kuran'dan ayetler okumak bana güç veriyor. Bunu yapmadığım takdirde kötü bir hisse kapılıyorum" diyor.
KEYİF ALIYORUM
21
ASİST YAPMAYI SEVDİM
"Çocukların çoğu gol atmayı daha fazla sever ancak küçüklüğümden beri asist yapmayı sevdim. Sebebi oldukça basit. Asist yaptığı zaman arkadaşın gol atar ve takımına yardım etmiş olursun. Topu ne zaman alsam hücum etmeyi düşünürüm. Böylece gol atma ya da asist yapma şansı bulabilirim. Bu yüzden her zaman top almam. İleriye doğru oynamam normal."
ASİST YAPMAYI SEVDİM
20
GÜNDE 5 SAAT OYNARDIM
Her şey Gelsenkirchen'de yaşadığım günlere dayanıyor. Günde 5 saat boyunca futbol oynadığım zamanlara dayanıyor. Bir futbol manyağıydım. Çok seviyorduk. Okula gider, futbol oynar ve sonra kulübüm için oynardım. Okulum 1'de biterdi ve saat 5'te kulübüe giderdim. Aradaki dört saatte arkadaşlarımla futbol oynardım. Sonra iki saat daha antrenman yapardım.
GÜNDE 5 SAAT OYNARDIM
19
TÜM GÜN OYNARDIM
Yaz aylarında hava daha geç kararır. Dışarıdaki arkadaşlarıma katılıp futbol oynardım. Neredeyse tüm gün oynardım. Zidane forması giyip onun gibi oynamaya çalışırdım. Rot-Weiss Essen'de koçum, babama "Mesut futbol oynayamıyor. Yorgun ve bunu sahada da görebilirsiniz. Çünkü dün 10 saat boyunca arkadaşlarıyla futbol oynamış."
TÜM GÜN OYNARDIM
18
5-6 YAŞ BÜYÜKLERLE TEST EDERDİM
Arkadaşlarımla seviye farkı vardı. Kendimi daha büyük çocuklara karşı test ediyordum. Benden 5-6 yaş büyüklerle oynuyordum. 11 yaşındaydım ve 17 ya da 18 yaşındakilere karşı mücadele ediyordum. Onlara karşı oynamak çok zordu. Oynadığımız saha da güzel değildi. Her yerde taşlar vardı ama bu benim gelişmeme yardımcı oldu. Futbol benim için her şeydi. Belki de maçtan önceki gün gece saat 11'e kadar oynamayabilirim ama bu eğlendiğim şeydi. Ve hala da futbol benim hayatımdaki her şey.
5-6 YAŞ BÜYÜKLERLE TEST EDERDİM
17
ÇOK GÖÇMEN VARDI
Büyüdüğüm mahallede çok sayıda göçmen vardı. Sadece Türkler değil, her yerden insanlar vardı. Lübnanlı, Orta Doğu, Afrika'dan insanlar. Belki de en güzel mahalle ya da en güzel yer değildi ancak çok arkadaşım vardı.
ÇOK GÖÇMEN VARDI
16
ALMAN YA DA TÜRK OLMAK...
Büyüdüğüm mahallemde bazı aileler ara sıra zor zamanlar geçirdi. Futbol, çocuklari çin kaçıştı. Oynarken sadece futbol problemdi. Zengin ve fakir olman ya da Alman ve Türk olman önemli değildi. Futbol bizi bir araya getirdi
ALMAN YA DA TÜRK OLMAK...
15
ORAYA ÇOK BAĞLIYIM
Gelsenkirchen doğduğum ve büyüdüğüm bir yer. Ailem ve arkadaşlarımın yaşadığı şehir. Gerçekten oraya bağlıyım. Futbol kariyerime orada başladım. Schalke'de güzel anılarım var. O zaman beni çok destekleyen ve ileriye götüren bir antrenörüm vardı.
ORAYA ÇOK BAĞLIYIM
14
BANA İNANIYORDU
Norbert Elgerd, bana çok inanan bir adamdı. Her zaman potansiyelim olduğunu biliyordum çünkü maçlarımı seyreden insanlar bana profesyonel futbolcu olacağımı söylüyordu.
BANA İNANIYORDU
13
SCHALKE'DEN GELEN OYUNCULAR...
Ancak aileniz, arkadaşların ve diğer insanlar size potansiyelinizi anlatsa bile buna emin olamıyorsun. Ama Schalke'de gerçekten güzel anılarım oldu. Norbert bana çok şey öğretti. Asla vazgeçmememi ve asla tatmin olmamamı söyledi. Ona şükrediyorum çünkü gelişimimde çok önemliydi. O dönemde Schalke'den gelen oyuncular harikaydı. Draxler, Neuer, Höwedes ve daha çok oyuncu sayabiliriz.
SCHALKE'DEN GELEN OYUNCULAR...
12
LINCOLN'DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM
Schalke'de bana yardım eden çok oyuncu oldu. Lincoln, Hamit ve Halil Altıntop, Kuranyi gibi isimler hep destek oldular. Bir genç oyuncu olarak, böyle lidere sahip olmak, bana destek vermeleri önemliydi. Schalke'de Lincoln'le beraber oynarken Almanya'daki herkes onu izliyordu. Brezilyalıydı ve sahada bizim için gösterdiği performans harikaydı. Ondan çok şey öğrendim.
LINCOLN'DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM
11
BANA HAYRAN KALMIŞTI
Lincoln ile çok konuşurduk ve bana çok yardım ederdi. Genç bir oyuncu olmama rağmen sahadaki rahat hareketlerim ve sahip olduğum güvene hayran kalmıştı. Böyle büyük bir oyuncudan bunları duymak gurur vericiydi. Onunla frikik kullanmak çok eğlenceliydi.
BANA HAYRAN KALMIŞTI
10
DIEGO RIBAS İŞİMİ ZORLAŞTIRDI
Sonra Bremen'e gittim ve orada gerçekten güzel zamanlar geçirdim. Kariyerim boyunca üst düzey yıldızlara sahip kulüplerde oynadığım için çok şanslıydım. Diego, o sıralarda en iyi performans sergileyen oyunculardandı. Tüm Bundesliga onu konuşuyordu. Çok ilginç bir oyuncu. Çok büyük bir oyuncu değildi ama topu iyi korur ve ceza sahası çevresinde soğukkanlı davranırdı. Bremen'de çok gol attı ve işimizi zorlaştırdı.
DIEGO RIBAS İŞİMİ ZORLAŞTIRDI
9
BENİM POZİSYONUMDA...
Benim pozisyonumda her şey çok hızlı gelişiyor. Topu aldığınız zaman, size saldırmak isteyen ve topu kapmak isteyen 3-4 oyuncu görürsünüz. Hızlı çözüm üretmelisiniz. Benim için her şey otomatik gerçekleşir. Topu almadan önce nereye atacağımı bilmem gerekir.
BENİM POZİSYONUMDA...
8
ZIDANE KARŞISINDA ELLERİM TİTREDİ
Bu oyunculardan çok şey öğrendim ve onlara gerçekten minnettarım. Real Madrid'e gittiğimde onlardan öğrendiklerimin bana yardımı oldı. Orada da dünyanın en iyi oyuncularından bir şeyler öğrenmeye devam ettim. Real Madrid'de oynamayı hayal etmiştim çünkü Zidane da orada oynadı. İdolümle tanıştığım ilk anı asla unutmayacağım. Mourinho'nun yardımcılığını yapıyordu. Soyunma odasında bizimleydi ve ellerim terliyordu.
ZIDANE KARŞISINDA ELLERİM TİTREDİ
7
BENİ HER ZAMAN BÜYÜLERDİ
Çocukken onun formasını giyip maç yaptığım günleri düşündüm. Çok mutluydum ama halen 20 yaşındaki bir genç oyuncuydum. Sakin kaldım ve onunla tanışmaktan gerçekten keyif almaya baktım. İspanya'da geçirdiğim süre boyunca onu çok iyi tanıdım. Ona, topu ayağına almadan savunmayı nasıl çözüdüğünü sordum. Bu her zaman beni büyülerdi. Aynı pozisyonda oynadığımız için ondan bir şeyler öğrenmek istiyordum.
BENİ HER ZAMAN BÜYÜLERDİ
6
REAL'DE HER ŞEY FARKLI
Real Madrid'de her şey farklıydı. Real Madrid için oynuyorsanız her maçı kazanmak zorundasınız. Barcelona'ya yenilmek bile en kötü şeydir. Üst üste 10 maç kazanırsınız ama bir sonraki maçta da baskı altında olursunuz. Baskıyı kontrol etmeyi ve oradayken bundan zevk almayı gerçekten öğrendim.
REAL'DE HER ŞEY FARKLI