Selim Koray

facebook icon instagram icon twitter icon

TT Arena'da Stoperlerin Gecesi

Selim KORAY yazıyor

Fenerbahçe-Galatasaray maçı kalitesiz ama zaman zaman oldukça tempolu geçti, oyuncu profili ve oyun anlayışı olarak birbirine benzemeyen iki takım seyrettik.

Ev sahibi Galatasaray genelde Fenerbahçe yarı sahasına topu getirebildiğinde hızlı, isabetli ve tek pasla oynamaya çalışıp gol aradı. Fenerbahçe ise genelde kaptığı toplarla Ozan ile rakip kaleye hızlı top taşımaya veya forvetlerine uzun pas atarak Galatasaray stoperlerini Fenerbahçe forvetleriyle bire bir bırakmaya çalıştı ama Fenerbahçe şunu unuttu, havadan oynayarak Galatasaray stoperlerini geçmek epey zor! Özellikle hücumda bu kadar dağınıksanız…

Aslında iki takımda bu anlamda istedikleri işleri yaptılar ama gol atmayı beceremediler, burada kaleci Altay ile Galatasaray stoperleri Luyindama ve Marcao'nun becerileri ve Taylan'ın çoğu zaman tek başına verdiği müthiş mücadeleyi seyrettik.

Galatasaray dar alanda iyi ve hızlı oynayan, kısa boylu, dengeli ve yetenekli oyunculara sahip ama top kaybında ve geçişlerde bu silahlar tamamen ters tepiyor çünkü o profildeki oyuncular etkin pres yapmazlarsa 30-40 metre geri koşmaları çok zor.

Bana göre maçın enteresan gelişmelerinden biri 35 yaşındaki Sosa'nın 90 dakika sahada kalması oldu. Fenerbahçe açısından sevindirici bir gelişme, demek ki Sosa bu kadar geçişleri yüksek bir maçta dahi 90 dakika oynayabiliyor.

Erol Bulut, Ozan'ı bence bu maç çok doğru bir yerde kullandı ve Ozan dün akşam elinden geleni yaptı, toplu ve topsuz koşularıyla Galatasaray orta sahası ve defansını fevkelade rahatsız etti.

İlk 20 dakika Arda ve Falcao'nun topu tutarak, koşu yapan arkadaşlarına pozisyon hazırlamaya çalıştıklarını gördük. Falcao orta sahaya bile gelip top aldığında Fenerbahçe'ye tehlikeli anlar yaşattı çünkü arkası dönükken topu alıp, iyi saklayıp arkadaşına düzgün pas atabilen bir futbolcu.
Fenerbahçe ise ayağa top oynayamadığı için genelde Gökhan, Caner ve Deniz ile GS kalesine uzun paslar ve uzun ortalar ile gitmeyi denedi ama başarılı olamadı.

Fenerbahçe ilk yarı ağırlıklı Caner'in uzun paslarıyla Ozan, Valencia ve Thiam'ı topla buluşturmaya gayret etti.

İlk yarı bittiğinde topa hakimiyet %60'a %40 Galatasaray lehineydi ama Fenerbahçe rakip ceza sahasında topla buluşma istatistiğinde 3'e 10, yan ortalarda ise 7'ye 18 öndeydi çünkü topu paslaşarak rakip sahaya taşımaya çalışan Galatasaray trafiğe takılıp Fenerbahçe defansını açamıyor, kaptırdıkları toplarda ise Fenerbahçe uzun paslarla rakip ceza sahası içine giriyor ama çekilen şutların çoğu zamansız, dengesiz ve kalitesiz oluyordu.

İkinci yarı başladığında bunun en iyi örneğini gördük, Valencia'nın zamansız şutu Marcao'nun sırtında patladı. 48 dakikada yine Valencia uzun pasla girdiği Galatasaray ceza sahasında Luyindama'nın topa temiz müdahelesine rağmen kendini yere bıraktı. Ayakta kalsa golü atabilirdi. Maalesef Deniz ve Valencia kendilerini yere çok çabuk bırakıyorlar. Galatasaray'da da Ömer Bayram için de geçerli bu tabi.

Galatasaray için maçın en iyi atağı Babel'in Emre'nin defans arkası yaptığı koşuya attığı pas oldu ama Emre'nin şutunu Altay iyi kurtardı.

Galatasaray'da Marcao, Luyindama, Taylan çok iyi oynadılar. Fenerbahçe'de ise Altay, Lemos, Gustavo ve Ozan. Bunca oyuncu arasından maçın en iyilerinin genelde defansif oyuncular olması da maçın neden golsüz bittiğini anlatıyor.

 Reklam 
Yazarın Diğer Haberleri