ŞANSAL BÜYÜKA: Bu Falcao normal bir adam değil... Golcünün kralı desem, az kalır. Adam golün ve golcünün imparatoru... Nazlanmasa, saklanmasa, yeteri kadar oynasa, kim bilir Galatasaray ne goller kazanacak, kim bilir futbol seyircisi “Ne goldü ama” diye zevkten dört köşe olacak. Oyna be kardeşim oyna... Yaşın-başın geçiyor. Yarınlarda istesen de oynayamayacaksın, bu golleri atamayacaksın. Saklanma, kaybolma, nazlanma; çık oyna... Tanrı uzun ömür versin; mezara mı götüreceksin bu golleri...
İLKER YASİN: Son iki maçında 5 puan kaybeden ve şampiyonluk yarışından kopmak istemeyen Galatasaray mutlaka kazanmak zorundaydı. Son 5 maçında yenilmeyen Kayseri, kümede kalma mücadelesinde alınacak her puanın nimet olduğunun bilincindeydi. Futbol kalitesi ve temposu yüksek olmayan maçı, Galatasaray; Falcao ile Mustafa’nın atacağı ve attıracağı gollerle kazanmayı planlamıştı. Aynen öyle oldu.
İLKER YASİN Bir futbolcunun maç sonrası yaptığı açıklamalarda zeminin kötü olduğunu ve oyun kalitesini engellediğini söylemesi dünyada sadece Türkiye’de mukavelesinin feshine neden olur. Tabii ki Belhanda’nın ileri gitmesi, yöneticileri suçlamasının da bir cezası olması lazım ama bu, ipleri koparmak biçiminde olmamalıydı. Belhanda hep tartışılan bir isimdi. Ama yeteneği olan bir karakterdi. Yıllardır Terim’in desteğini arkasında hisseden, bu sezon 8 gol, 3 asist üreten Belhanda’nın kişiliğine değil ama oyuna katkısına ihtiyaç duyan bir Terim vardı düne kadar. Bu kritik dönemde ligin bitimine 12 hafta kala Terim neden sustu, bilinmez. Sonuç olarak G.Saray, tüm istatistiklerde önde olduğu Kayseri maçını kolay kazandı ve yarışın içinde kaldı.
AHMET ÇAKAR: Galatasaray kovalıyor. Olası bir puan kaybı hem yarıştan biraz daha uzaklaştıracak hem de Belhanda krizi tekrar fokur fokur kaynayacaktı. Aslında ilk yarıya baktığımızda da bir pozisyon dışında tüm kontrol Galatasaray'daydı. Fakat ilk yarıda Galatasaray'ın saatli bombası Luyindama öyle bir top kaptırdı ki, Henrique iyi vursa Kayseri golü bulacaktı. Devre biterken Falcao tıpkı geçen hafta attığı gibi ismine yakışan müthiş bir gol attı. Saracchi soldan ortaladı, kısmen arkası dönük vaziyette ayağının üstüyle uzak köşeye vurabilmek ancak Falcao gibi dünya starlarının eseri olur. İkinci yarı Kayseri biraz kımıldadı. Özellikle Lennon her topu alışında yürüdü gitti. Ya son pası kötü verdi ya da verdiği pasları arkadaşları iyi kullanamadı. Böyle maçlarda rakip zayıf da olsa 1-0 sıkıntılı skor. Bu seferde sahneye Onyekuru çıktı, Falcao'nun önüne müthiş bir pas attı. Falcao'nun direkten dönen topunu yine Onyekuru tamamlayıp, maçı bitiverdi. Daha sonra da Feghouli, Onyekuru'ya harika bir pas attı ve maçın skoru geldi.
AHMET ÇAKAR: Halis Özkahya'yı beğenmedim. Galatasaray'ın attığı ilk golde topun taca çıkması falan yok. Tacı uydurdular, akabinde de gol geldi. Ama Taylan'a verdiği sarı kart doğru. Kırmızı olmaz çünkü vahim bir faul değil, ayağının üstüne basıyor ve ayrıca da son adam değil. Zira top kaleci Muslera'ya gitmek üzere. Ayrıca çaldığı fauller hiçbir zaman standart olamadı. Fazla hata yaptı.
ÖMER ÜRÜNDÜL: G.Saray sıkıntı döneminde önemli bir 3 puan aldı. Ben dün en çok Saracchi ve Falcao'yu beğendim. Yalnız bir sorun dikkatimi çekti. Mustafa çok verimsizdi. Bana göre Falcao ile beraber çift santrfor oynamak onda biraz sıkıntı yarattı. Oyundan da çıkarılınca moral bozukluğu yüzünden hissediliyordu. Kayserispor'un ilk yarıdaki 3 olay dirençlerini ve morallerini kırdı. Bir tanesi Uğur Demirok'un sakatlanması ve oyundan çıkması, ikincisi Henrique'nin heba ettiği çok net pozisyon sonuncusu ise soyunma odasına gol yiyerek girmeleri oldu.
OSMAN ŞENHER: Bu galibiyet, deplasmanda üç farklı skor, Galatasaray’daki ‘yok hakemmiş’, ‘yok sahaymış’, ‘yok Belhanda’ymış’ tartışmalarını sonlandırmalı. Galatasaray’ın bu yarışı devam ettirebilmesi için kalan 11 hafta bütün maçlarını kazanması lazım. Bu yüzden tartışmalar ve sorunlar geride kalmalı.
ERCAN TANER: Bırakın ceza sahasının içini, kalenin dibinde bile pozisyon bularak maça başladı, Galatasaray. Çift santrfor düşüncesini sevenlerdenim ben. Bu düşüncenin mutlaka çalışması yapılmıştır hafta içinde. Esas olan Falcao ve Mohamed'in uyum süreci. Beraber oynayan golcü ikililer, mutlaka birbirlerini tamamlamak zorundalar saha içinde. Mesela, Hulk-Falcao, Andy Cole-Dwight Yorke, daha eskilerden Henry-Bergkamp gibi. Uyum, ortaya gol makinelerini çıkarır. Agüero-Forlan ikilisi, 4 yılda 190 gol attılar. Bu düşünce için yalnız süre lazım.
SERKAN KORKMAZ: Falcao'nun an itibarıyla Avrupa liglerinde "oynadığı süre başına en çok gol atan forvet" oluşu tesadüf değil. Fatih Hoca'nın "4-4- 2" sisteminde ısrar edeceğinden eminim. Cezalı duruma düşen Taylan'ın yokluğunda, Rize karşısında, bunu nasıl mümkün kılacağını merakla bekliyorum. Gerçekçi olmak gerekirse, belki Kayseri ve Rize karşısında değil ama dişli rakiplerle maç yaparken, "tek forvet" oynamak bir zorunluluk gibi duruyor. Aklınızı okur gibiyim; Belhanda mevzusunu soruyorsunuz. Fatih Terim'in bu konu hakkında maç önü demecinde söylediklerini özetleyerek bitireyim; OYNA DEVAM!.
ERMAN TOROĞLU: Belhanda olayından sonra G.Saraylı oyuncularda şu görünüyor: Belki iyi oynamayabiliriz ama iyi mücadele etmemesi lazım. G.Saray'da Terim bazı oyunculara faza prim verdi. Mesela Belhanda, Arda, Babel... Bunların üçünün aynı takımda olması imkansız ancak birinin oynaması lazım. Çünkü bu üçü diğer arkadaşlarına yük bindiriyor. Dün akşam sakatlıktan gelen Falcao bile çok çalıştı ama aynı mücadeleyi Belhanda iki yıldır vermedi. Belhanda iyi oyuncu evet ama sen takımına mücadele olarak bir şeyler veremezsen bu bir şey sağlamaz. G.Saray'da kadro kötü değil ama formayı adaletli dağıttığınız zaman futbolcular rahat eder. Onyekuru geldi iki gol attı, sonrasındaki görüntü ben Onyekuru'yum. Onye'yi kaldırın sahada 'kuru' vardı... Dün yedekten girince başka türlü mücadele etti. G.Saray'da kaytaran oyuncu yoktu oynayanlar ve sonradan girenler dahil herkes mücadele etti..
KEMAL BELGİN: Falcao'nun uzun zamandan bu yana yokluğu “acaba bitti mi” sorusunu gündeme getirirken attığı goldeki ustalık ve de çıkana kadar rakip savunmanın dengesini bozabilecek yerinde hareketleri dikkat çekiciydi. G.Saray bu sonuçla Kayserispor’u yine sıkıntılı döneme iterken kendisi de yukarıdaki büyük kapışmanın sonuna kadar içinde olacağını gösterdi.