Spor yazarlarından PSG - Galatasaray değerlendirmesi

(ALİ SAMİ ALKIŞ/STAR) "Galatasaray, grupta 3’üncü olup Avrupa Ligi’ne katılabilmek için; mutlak galip gelmek zorundaydı. Ama zaten derdi o değildi. Çünkü Fatih Terim, takımınının durumunu/kapasitesini/gücünü ve son zamanlardaki tatsız futbolunu bildiği için; rezil olmamayı tercih eden bir futbol örgüsüne sarıldı. Bu yüzden kontrollu oynayıp, en azından yiyeceği golleri geciktirmek gibi; bir nedefi kollayıp duruyordu. Fakat o da olmadı... Goller çok geçmeden ve peşi sıra geldi. PSG, başlarda Sarabia ile kalemizi çok yokladı ve zorladı. Sonra herkes devreye girdi. Defans arkasına çok adam kaçırdılar. O kadar sakin, seri ve kendilerinden emin oynuyorlardı ki; aradan yarım saat geçip gollerin gelmemiş olmasına aldırmadılar bile... Atacaklarını biliyorlardı.Galatasaray ilk yarıda, Belhanda ile uzaktan bir şut denemiş; o da auta gitmişti. Lemina’nın da bir şutu vardı ama, o kadar cılızdı ki; ona şut demek komik olur. G.Saray’ın bu yarıda başka da yapabildiği bir şey olmadı"

(ALİ SAMİ ALKIŞ/STAR) "Bizimkiler, her ikili mücadele yerlerde sürünen taraf oluyordu. Ayağa kalkamıyorduk. Emre Mor, özellikle ilk yarıda hiçbir pozisyonu yere düşmeden tamamlayamadı. Adam yokluğundaki zoraki golcümüzün ayakta duracak hali yoktu. Sadece G.Saray’la değil, diğer takımlarımızla beraber; ağır bir çöküş dönemi yaşıyoruz. Türk futbolu, 70’li yılların acizliğini ve çaresizliğini yeniden simge haline getirdi. Kulüpler bazında, topyekun dökülüyoruz. Ligdeki Alanya maçının tek başına kurtarıcısı Muslera bile, bu kez ellerini kaldırıp teslim oldu. Kalesinden yaptığı degajların neredeyse tamamı, PSG’li futbolculara gitti. Onun da ibresi ve dengesi şaştı."

(EVREN TURHAN/TAKVİM) "Galatasaray'ın eksik kadrosu ile Paris deplasmanında şansı çok azdıÇ Maça 4-5-1 düzeni ile başlayan Galatasaray'da Fatih hoca ön tarafta Emre Mor'a şans verdi. Galatasaray maça kötü başlamadı ama eldeki kadronun yapabilecekleri kısıtlıydı. 15.dakikadan sonra Galatasaray pozisyon vermeye başladı. Ancak Cimbom atağa çıkmakta zorluk çekti ve rakip kaleye gidemededi. Defans arasına atılan toplar Galatasaray'ın dengesini bozdu. İleri atılan her top duvara çarpar gibi geri döndü. Seri'nin sakatlanması ve orta sahanın oyundan düşmesi takımı iyice demorilize etti. Arka arkaya gelen goller maçın erken kopmasına sebep oldu. Bu kadroyla bu kadar olurdu. Kazanmak zaten imkansızdı ve rakip çok güçlüydü. Ne savunmada ne hücumda bir şey yapmadık. Muslera da bir şey yapmazdı ve Galatasaray Avrupa'ya veda etti.

(EVREN TURHAN/TAKVİM) "Asistleriyle maça Neymar damga vurdu. Maçın en kötüsü Emre Mor, forvette bekleneni veremedi"

(BAHADIR ÇOKİŞLER/SÖZCÜ) "Galatasaray ikinci yarının hemen başında Neymar'ın attığı gol sonrası Real Madrid maçındaki gibi farkı korumaya çalışan bir görüntüye büründü ama başarılı olamadı, kaderine razı oldu. Ne Fatih Terim'in bazı futbolculara güveni kalmış ne de oyuncular bunu umursuyor. Sürekli olarak Muslera da dahil olmak üzere birçok oyuncuya kızan Terim'in yapacak bir şeyi yok; o da takımı gibi çaresiz"

(BAHADIR ÇOKİŞLER/SÖZCÜ) "Zaten bu kadar kötü oynayan bir takımın Avrupa'da yoluna devam etmesi hayaldi. Sakatlanan Seri oyundan çıkarken Terim ile diyaloğu neden başarısız olunduğunun özetiydi. Fatih Hoca'nın psikolojisi hiç iyi değil. Takım üzerindeki etkisi de kalmamış. Madem Paris'teyiz, ünlü Fransız diplomat Talleyrand'ın meşhur sözüyle yazımızı bitirelim: “Süngülerle çok şey yapabilirsiniz ama üstüne oturamazsınız.”

(ÖNDER ÖZEN/beIN SPORTS) "Bu Galatasaray'ın 6. Şampiyonlar Ligi maçı. Bu 6 maçın hiçbirinde, Brugge maçları da dahil, Galatasaray bir Şampiyonlar Ligi maçı gibi sahaya ama fizik, ama teknik, ama taktik, ama çok büyük bir zihinsel güç ortaya koymuş değildi. Ülkemizin en değerli hocalarının başında gelen Fatih Terim, en az takımı kadar formsuz, en az takımı kadar etkisiz bir görüntü verdi. Her maç öncesinde mücadelenin altını çizdi ama takım hiçbir zaman onun kavramsallaştırdığı şekilde oynayacak bir mücadeleyi ortaya koyamadı"

(ÖNDER ÖZEN/beIN SPORTS) "Brugge, Galatasaray kadar puan topladı, daha fazla değil. Brugge de uçmadı ama oyun olarak rakiplerinden bu kadar fark yemedi Brugge. Oyun olarak bu kadar geride kalmadı, tepkisiz maçları bitirmedi. Üzücü olan bu. Brugge ekonomik olarak Galatasaray'dan çok önde değil, geridedir. Maaş bütçesi olarak da 5'te bir falandır. Bir plan, makul bir oyun planı, sahici bir sahaya yayılım, zaman zaman rakiplerin işini zorlaştırma, Real Madrid'e karşı deplasmanda yakaladı, bir şey yaptı. Üzücü nokta şu. PSG 5 tane atar, herhangi bir Avrupa takımına, favori olan takımlar dahil olmak üzere, Real Madrid'i de dahil olmak üzere, 5'lik yapabilir ama oyunu göremedik. Slavia Prag, Salzburg gibi takımların, ortaya oyun koyduğunu gördük. Bazen taktik olarak üstünlük de sağladılar"

(TUGAY KERİMOĞLU/beIN SPORTS) "Teknik, taktik ve skor olarak bazı düşüncelerimizi paylaşabiliriz ama Galatasaray Kulübü'nün devre arasında bazı oyuncularla yolları ayırması gerekiyor. Olmuyorsa, zorlamanın bir anlamı yok. Büyük camialarda oynuyorsanız, bir kaliteniz varsa bunu sahada koşarak, isteyerek mücadele ederek göstermelisiniz. Bazı oyunculara teşekkür edip, veda etmek en doğru yol gibi gözüküyor. Oyuncu kalitesi olarak Paris Saint Germain sizden daha güçlü olabilir. Ancak siz de sahada %100'ünüzü vermelisiniz. Bir Şampiyonlar Ligi istediğiniz gibi gitmemiş olabilir ama bazı oyuncularınızın büyük kulübe hizmet etmediğini yeşil saha içerisinde görüyorsunuz. Bazı şeylere üzülüyoruz, ülkemizi düşünerek yorumlar yapıyoruz. Bizler buralara gelerek kendi futbol bilgimize göre insanlara bir şeyler iletmeye çalışıyoruz. Saha içerisinde futbolcuların vurdum duymazlığı başka yerlere çekilerek, olay farklı yerlere gidebiliyor"

(TUGAY KERİMOĞLU/beIN SPORTS) "Falcao'nun yedek kalması doğru bir tercih. 'Haydi başla, %100'ünü ver' demek yanlış olur. Bu biraz oyuncu korumadır. Oyuncunun geri dönüşü yavaş yavaş sağlanır. Falcao adına doğrusu yapıldı. Lige dönüşle birlikte üç hafta, devre arası kampında da doğru yükleme ile Falcao sezonun ikinci yarısına etkili başlayabilir. Falcao'yu doğru kullanmak isterseniz, takım arkadaşları onu iyi beslemeli. Ondan verimi böyle alabilirsiniz. Emre Mor'u hepimiz kazanmaya çalışıyoruz. Her zaman onunla ilgili sözlerimizi dile getiriyoruz. Önce Emre'nin kendisi isteyecek. Dünya futbol piyasasında bir yere gelmek istiyorsa, bütün her şeyden vazgeçip sahaya konsantre olmalı. Bıkmadan çalışmalı, her şeyini ortaya koymalı. Olmuyorsa, vedalaşacaksınız"

(METİN TEKİN/beIN SPORTS) "Oyun olarak farklı şeyler görmek isterdik. Şu an ülkemizdeki yetenek havuzu PSG seviyelerinde değil. Galatasaray takımı, oynadığı 21 maçın 11'inde gol atamamış. Bu maçların 6'sında da 1'er tane gol atmış. Ciddi bir oyun sorunu var, hakikaten buna bir çözüm bulmak zorundalar. Bunu oyunu değiştirerek mi, oyuncuyu değiştirerek mi bulursunuz? Onu bilemiyorum. Ancak bu oyun, hakikaten olmamış bir oyun. Olmadı, bu sene olmadı. Bu oyuncularla kurulmak istenen ekip, "Ben pasla kaleye giderim, tempoya ve ritme ihtiyacım yok" diye kurulmuş bence"

(METİN TEKİN/beIN SPORTS) "Bence Galatasaray oyuncu değiştirecek. Ben, oyuncu planlamasında da ciddi bir hata yapıldığını düşünüyorum işin açıkçası. Geçen seneki şampiyonluk, neden olduğunu çözmek, bu seviyeye ne taşıdığınızı görmek için çok önemli bir göstergedir. Zaman zaman sorular geliyor; "Galatasaray'ın gol ve pozisyon sayısı neden bu kadar azaldı? Geçen senenin şampiyonuydu bu takım." diye. İfade edebildiğimiz; O takımdaki atletik özelliklerin çıkarılıp, tamamen bir pas takımına dönüştürülmesi, tempodan ve ritmden uzaklaşması, hız ve tekniğin bulunmaması oluyor. Bu da Galatasaray'ı gol atma anlamında değil, üretme anlamında çok sıkıntıya götürmüştür."

(LEVENT TÜZEMEN/SABAH) "Galatasaray için Devler Ligi kabusu nihayet bitti. Sezon başında yapılan yabancı oyuncu ağırlıklı kadro mühendisliği tutmadı. 1'er milyar Euro'luk değerindeki PSG ve Real Madrid'in favori olduğu grupta Galatasaraylı oyuncular Avrupa Ligi'ne kalabilecek kaliteyi sahaya yansıtamadı. Oyun kalitesi ve oyuncu performansı olarak Galatasaray takım halinde Devler Ligi vitrininde olmayı beceremedi. Fatih Terim'in yabancı oyuncuya dayalı kadro tercihleri başarısız oldu. Yerli ve milli oyuncudan vazgeçmek, bir takımı sadece yabancı oyuncular üzerine inşa etmeye çalışmak Galatasaray'a Avrupa'da özellikle deplasmanlarda "Hezimet" dolu sonuçlar getirdi. Yoksa PSG ve Real Madrid'e karşı kaybetmek ya da farklı yenilmek her takımın başına gelebilir"

(LEVENT TÜZEMEN/SABAH) "Eğer bir kadroyu aidiyet duygusundan yoksun oyuncularla kurarsanız duygusuz, teslimiyetçi bir ruh haline dönüşürsünüz ve hezimete dönüşen rezalet sonuçlarla baş başa kalırsınız. Fatih Terim kendisiyle yüzleşmeli ve yabancı oyunculara dayalı kurduğu kadro mühendisliğinin iflas ettiğini kabul etmeli. Galatasaray yeniden yerli oyunculara yönelmeli. Yabancı oyuncuyu da alırken ismine değil iş ahlakına, aidiyet duygusuna bakmalı. Galatasaray'ın ruhundan yerli ve milli oyuncu kültürünü söküp tamamen yabancı kültürüne geçmek ağır hezimetler getirdi. En önemlisi Galatasaray "Kaybettiğinde de alkışlanan takım olmak" anlayışını yitirdi. Ben meslek hayatımda ruhunu kaybetmiş böyle bir Galatasaray'a hiç tanık olmadım. Deplasmandaki son iki Avrupa maçında toplam 11 gol yiyen Galatasaray'da sadece Muslera alkışı hak ediyor. Ahlaklı, işini doğru yapan ve çalıştığı kuruma aidiyet duygusuyla yürekten bağlı olan kaptan Muslera'dan tüm Galatasaraylı oyuncular özür dilemelidir"