Borussia Dortmund'un testis kanseri ile mücadele eden forvet oyuncusu Sebastien Haller, sağlık durumu hakkında UEFA resmi sitesine açıklamalarda bulundu.
"Geçtiğimiz yaz benim açımdan harika geçmişti. Ajax ile lig şampiyonu oldum ve güzel bir tatil yaptım. Doğum günüm için parti düzenlendi, yeğenimin vaftiz törenine katıldım... Benim için her şey yolunda gidiyordu. Borussia Dortmund benim için büyük bir yatırım yapmaya karar verdi ve kapasitemin ne kadar yüksek olduğunu göstermek için sabırsızlanıyordum. Ancak bir gecede her şey tepetaklak oldu..."
"Hatırladığım kadarıyla ilk belirti 31 Mayıs'ta milli takım kampındayken yaşandı. Midemde bir acı hissettim ancak ilaç içtikten birkaç gün sonra iyi olmuştu. Ancak daha sonra birden grip gibi hissetmeye başladım. Eve dönünnce biraz daha iyi hissetmeye başladım ancak karnımın biraz aşağısında bir hareketlilik var gibi hissediyordum. Rahatsız edici bir histi ancak acı hissetmiyordum. Zaman zaman hazımsızlık ve karnımda şişlik oluyordu."
"Çok fazla büyütmedim ve tatilde olduğum için 'nasıl olsa geçer' dedim. Ancak bu küçük 'hareketlilik' hiç bir yere gitmeye niyetli değildi. Fıtık veya başka bir şey olabileceğinden şüphelendim ve doktoruma kontrol etmesini söyledim. Bu sürede Dortmund'a gidip gelmeye devam ediyordum ve ciddi bir şey olmayacağını düşünüyordum. Doktorum detaylı tetkikler için ultrasona girmemi istedi."
"Daha sonra İsviçre'de Dortmund ile ilk antrenmanına çıkmak için takımla tanıştım ve ultrasona girmek istediğimi söyledim. 5 dakika sonra her şey netleşmişti. Karnımın arkasında bir baskı hissediyordum ve MR çekimine girmeye karar verdik. MR çekiminden sonra bir tümor saptandığı ancak iyi huylu mu kötü huylu mu olduğunun henüz bilinmediği bana söylendi."
"İkinci bir fikir için bir ürolojiste görünmeye gittim ve 10 saniye MR sonuçlarına baktıktan sonra tümör olduğuna kesin kanaat getirdi. Sonrası zaten çok çabuk gelişti. Tek yapmamız gereken tümörün boyutunu ve türünü saptamaktı. Daha sonra insanları bilgilendirip tedaviyi ve olası ameliyatı planlamaya başladık. İlk birkaç gün çok yoğun geçmişti."
"Hastalık net olarak saptandıktan sonra ilk aklıma gelen şey ne zaman sahalara dönebileceğim oldu. Bu durumda beslenmem ve antrenman yapmam fiziksel ve zihinsel olarak benim için çok önemli."
"Eşime kanser uzmanı olmak için hastalığa yakalanmanın can sıkıcı olduğunu söyledim. Hastalık hakkında her şeyi biliyorum. Hangi aşamada olduğunu, beni nasıl etkileyebileceğini... Sizi fiziksel olarak etkilediği zaman hastalığa dair daha çok fikir sahibi olmak istiyorsunuz ve internete dalıyorsunuz doğal olarak."
"Tedavi edilirken 5 gün boyunca hastanede yataktan çıkamadım. Daha sonra 2 haftalık bir dinlenme sürecine girdim. Bu, kemoterapinin ilk aşaması ve bunu 4 kez yapmam gerekiyor. 4 aşamalı bir kemoterapi her aşamada 3 hafta anlamına geliyor. Tüm bu aşamalar tamamlandıktan sonra tümörün ne durumda olduğuna bakılacak ve gerekirse ameliyat edileceğim. Herkes bana ne zaman döneceğimi soruyor ancak net bir cevap veremem."
"Kendimi iyi hissettiğim için şanslıyım, fiziksel olarak çalışabilecek durumdayım ve zihinsel olarak da iyi durumdayım. Aklımda bir zaman hesabı var. Ameliyata ihtiyacım olmadığı için şanslıyım çünkü işler çok çabuk ilerleyebilir. Son aşamanın 3 hafta sonrasında ameliyata ihtiyaç olup olmadığını göreceğiz. Eğer ameliyata ihtiyacım olmazsa, şu anki çalışma şeklimle o 3 hafta sonunda iyi bir formda olacağımı düşünüyorum."
"Tüm bu yaşadıklarımdan öğrendiğim tek bir şey var; etrafımda olan insanlara sahip olduğum için çok şanslıyım. Beni asla yalnız bırakmadılar. Ben küçükken şımarık bir çocuktum ve endişelenmem gereken hiçbir şey yoktu. Bu, hayatımdaki ilk büyük çile. Bazı insanlar hayatlarına bu şekilde başlıyor. Her zaman olumlu düşünmeye çalışıyorum. Bu hastalık beni buldu ancak bu sayede çocuklarımla daha fazla vakit geçirmeye başladım. Aiemle yaşadığım mutlu anları yok sayamam."
"3 çocuğum, güzel bir eşim olduğu için şanslı hissediyorum. Benim kendimi ispatlamam gereken çok fazla bir şey kalmadı ancak bu hastalığa henüz evlenemeden ve çocuk sahibi olamadan yakalanan insanlar var. Özgüveninizi, cinsel hayatınızı etkileyebilecek bir hastalık. Kendimizden, erkekliğimizden bir parçadan vazgeçmek zorunda kalıyoruz ve bu kolay bir şey değil. Büyük bir mücadele veriyorsunuz ve bunu atlatabilecek olmaz büyük bir savaşçı olduğunu anlamına geliyor. Küçük bir et parçasının sizin özgüveninizi yıkmaması, aksine ne kadar güçlü bir insan olduğunuzu anlamanızı sağlaması gerekir."
