Bir dönem Türkiye Basketbol Ligi'nde de forma giymiş olan ve şu anda Charlotte Hornets'in asistan koçluğunu yapan eski Kanadalı basketbolcu ve antrenör Jay Triano, geçtiğimiz gün çıkardığı kitabı "Open Look"un bir bölümünde, Türkiye'deki günlerini andı.
Triano, 1980li yılların ortasında İstanbul'da vakit geçirdiği günleri şu şekilde kaleme aldı:
"Bir maçta oyuna iyi odaklanmıştım ve o gece, şutum da paslarım da iyiydi. Oyunun sonlarında, serbest atış çizgisindeyken ilk şutumu atmadan önce, kalabalıktan biri bağırdı: 'Jay Triano, Türkiye'de oynamak ister misin?' diye.
'Hayır.' dedim ve şutumu soktum. Baktığımda Türk takım sahibini koltuğunda otururken gördüm. İkinci şutumu da soktuktan sonra 'Sana 40 bin dolar para veririm!' diye bağırdı. Savunmaya geri koşmaya başladım ve sahanın ortasına geldiğimde 'Tamamdır!' diye yanıt verdim.
Sonraki haftasonu, İstanbul'a şehri ve takımın antrenman tesislerini gezmek adına bir şehir turuna çıkmıştım. Başlarda biraz şüpheci yaklaşmıştım; Türkiye'de yaşamak benim için büyük bir değişim olurdu. Ama koç, organizasyonun ne kadar büyük olduğunu gösterdi ve kontratı bana gösterene kadar, bu macera için hazır olduğumu hissettim. O yılın Eylül ayında Fenerbahçe'de, dünyanın en ünlü spor kulüplerinden birinde oynamaya başlamıştım."
"HER TÜRDEN İNSAN VARDI"
"İstanbul'a aniden aşık olmuştum. Boğaz'da aradan geçen deniz Asya ve Avrupa kıtasını ikiye ayırıyordu. Ben şehrin Asya kısmında yaşıyordum ve antrenmanlarımız Avrupa'da oluyordu. Hergün kalabalığa girerek vapurla karşıya geçiyordum.
Şehir ve insanları, karşılaştığım en dost canlısı olanıydı. İstanbul, coğrafyası ve tarihi sayesinde dünyanın merkezi gibiydi. Her tür yemeği yiyebilirdiniz. Geleneksel giyinen insanlar görebileceğiniz gibi, Avrupa modasını yakalamış şekilde giyinenleri de görebilirdiniz.
Türk basketbolu o zamanlar yeni yükselmeye başlıyordu ve biz yabancı oyunculara, asilmişiz gibi davranılıyordu. Apartman dairem dışında, takım bana bir araba da teklif etmişti ve bu da çok fazlaydı."
Triano, NBA'de hiç forma giymese de Toronto Raptors, Phoenix Suns ve Portland Trail Blazers takımlarında yardımcı koçluk kariyeri bulunuyor.
Triano, 1980li yılların ortasında İstanbul'da vakit geçirdiği günleri şu şekilde kaleme aldı:
"Bir maçta oyuna iyi odaklanmıştım ve o gece, şutum da paslarım da iyiydi. Oyunun sonlarında, serbest atış çizgisindeyken ilk şutumu atmadan önce, kalabalıktan biri bağırdı: 'Jay Triano, Türkiye'de oynamak ister misin?' diye.
'Hayır.' dedim ve şutumu soktum. Baktığımda Türk takım sahibini koltuğunda otururken gördüm. İkinci şutumu da soktuktan sonra 'Sana 40 bin dolar para veririm!' diye bağırdı. Savunmaya geri koşmaya başladım ve sahanın ortasına geldiğimde 'Tamamdır!' diye yanıt verdim.
Sonraki haftasonu, İstanbul'a şehri ve takımın antrenman tesislerini gezmek adına bir şehir turuna çıkmıştım. Başlarda biraz şüpheci yaklaşmıştım; Türkiye'de yaşamak benim için büyük bir değişim olurdu. Ama koç, organizasyonun ne kadar büyük olduğunu gösterdi ve kontratı bana gösterene kadar, bu macera için hazır olduğumu hissettim. O yılın Eylül ayında Fenerbahçe'de, dünyanın en ünlü spor kulüplerinden birinde oynamaya başlamıştım."
"HER TÜRDEN İNSAN VARDI"
"İstanbul'a aniden aşık olmuştum. Boğaz'da aradan geçen deniz Asya ve Avrupa kıtasını ikiye ayırıyordu. Ben şehrin Asya kısmında yaşıyordum ve antrenmanlarımız Avrupa'da oluyordu. Hergün kalabalığa girerek vapurla karşıya geçiyordum.
Şehir ve insanları, karşılaştığım en dost canlısı olanıydı. İstanbul, coğrafyası ve tarihi sayesinde dünyanın merkezi gibiydi. Her tür yemeği yiyebilirdiniz. Geleneksel giyinen insanlar görebileceğiniz gibi, Avrupa modasını yakalamış şekilde giyinenleri de görebilirdiniz.
Türk basketbolu o zamanlar yeni yükselmeye başlıyordu ve biz yabancı oyunculara, asilmişiz gibi davranılıyordu. Apartman dairem dışında, takım bana bir araba da teklif etmişti ve bu da çok fazlaydı."
Triano, NBA'de hiç forma giymese de Toronto Raptors, Phoenix Suns ve Portland Trail Blazers takımlarında yardımcı koçluk kariyeri bulunuyor.
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
