Spor yazarları, Fenerbahçe'nin Gençlerbirliği ile 1-1 berabere kaldığı mücadeleyi köşe yazılarında yorumladılar. Burada kullanılan yazıların tamamını, gazeteleri satın alarak ya da gazetelerin internet sitelerinden okuyabilirsiniz.
İlk ikinin arkasından gelenlerin puan olarak birbirine yaklaşması, F.Bahçe gibi 'ununu eleyenlere' yeni hedefler biçti. Bir anda ilk üçte görebilecekler kendilerini ve bu garip sezonda kendilerini diğer rakipleri ile kıyaslayacak pozisyona da gelebilecekler. Ve bu fırsat ortamında iki genç oyuncu, Ferdi ve Altay üzerinden hayal kuruluyor. Muriqi ortada yok, Deniz, kendi etrafında dönüyor; Tolgay, kaçanı görüyor, topu atamıyor. Dirar bir orta yaptı koca maçta. Kalite ve akıl neleri değiştirir, Emre'ye top geldiğinde gördük. Jailson'un stoperde oynatılması ne kadar hatalıysa, mental olarak çöktüğü 45 dakika sonrası oyundan alınması da doğruydu. Kaptan 3. bölgede pas ağları örerek Muriqi'e nefis bir gol pası attı, sert bir vuruşla da beraberliği getiren golü buldu. (SABAH)
Kim bilir kaçıncı defa kader önüne boş kağıt uzatıyor; Fenerbahçe bir türlü “sezonu temize çekemiyor”… Ezeli rakipleri teklemişken, puan cetvelinde yükselme ihtimali varken, fırsatı değerlendiremiyor. Mehter takımı gibi. Yürüyor; ama dura dura. Son altı deplasmandan sadece iki puan çıkarabildi Fenerbahçe… Puanların da biri de Gençlerbirliği’nden dün gece. Ve yine son dakikalara ertelenmiş bir şevkle. Emre baktı ki, pasla falan bu takımı diriltemeyecek, maçın bitmesine on dakika kala falsolu bir vuruşla rakip kalenin doksanına gönderdi topu. Gelecek ay önüne sportif direktör yerine futbolcu sözleşmesi uzatırlarsa kimse şaşırmasın. Çünkü, hala en iyisi takımın. (MİLLİYET)
Fenerbahçe iyi oynadığı dakikalarda duran topta kalesinde golü gördü. Emre'nin attığı beraberlik golü bir puanı getirse de 3 puana yetmedi. Bu kayıp ile F.Bahçe üçüncülük fırsatını değerlendiremedi. Açıkçası ikinci yarı şunu düşündüm; Emre yine takımın planlamasını yapsın ama bir yıl daha futbol oynamayı değerlendirse mi diye sık sık kendime sordum. Sadece kendi oynamıyor. O girdikten sonra takımın da oyunu değiştiriyor. (TAKVİM)
Bu düzensizlik berbat! Fenerbahçe'nin Mart'ta bir hocayla anlaşmaması skandal! Fenerbahçe, Kasımpaşa ve Gençlerbirliği'ni yenseydi, Şampiyonlar Ligi'ne gidebilirdi. Fenerbahçeliler de artık keyif almıyor. Fenerbahçe iki yıldır şampiyonluk yarışına hiç yaklaşmadı. Bu durum artık Fenerbahçelileri üzüyor. Fenerbahçe bu karışık düzende ligi bitirmeye çalışıyor, önünde de 9 puan var ama ışık yok. Favori de diyemiyorsun. Bu maça Fenerbahçe favori falan demedim. Fenerbahçe'nin hala hedefinin olduğunu bilmemesi tuhaf! Rakip 4-1, 5-1 kazansa bir şey demezsin. 10 dakika başka, 20 dakika başka oynuyorlar. Gençlerbirliği de öyle. Büyük takımlar ceza kesici olabiliyor. Bu maç alt tarafı, üst tarafı ilgilendirirken, bir tek Fenerbahçe'yi ilgilendirmemiş.
"Orada oynayamıyorsan çıkarsın ben burada oynayamıyorum dersin ya, bu kadar zor mu bu. Bana mesela sağ bek oyna deselerdi oynayamam derdim ne diyeyim ki başka. Galatasaray maçı olacak şimdi Fenerbahçe'nin. Tahir hoca tahtaya Jailson stoper yazacak mesela di'mi. Jailson'san sen 'Ben oynayamam' diyeceksin hocana. Jailson için 'Ben stoper oynayamam' demek daha iyi niyetli bir hareket olur."
Dirar dökülenlerdendi. Baskıyı arttırdı F.Bahçe ve Emre'nin mükemmel şutu ile golü de buldu. Uzatmada Garry ile galibiyet şansını da yakaladı, kullanamadı. Ömer Faruk girdi, kısa sürede farkını gösterdi. Avrupa kupası şansının bulunduğu bir maçta yeterince ruh ortaya koyamamak da Fenerbahçe'nin eksisi idi. (FOTOMAÇ)
Gençlerbirliği maçı; kötü giden sezonu iyi bitirme adına önemliydi. Yoksa şampiyonluk dışındaki hedefler taraftarı pek ilgilendirmiyor. Altay'ın son haftalardaki iyi oyunu içimi rahatlatıyor. Yanlış çıkışları hala var ama iyi oynadıkça güveni arttı. Emre Belözoğlu'ndan başka bir şey konuşamaz olduk. Saha içinde, saha dışında her şeyini veriyor. Vallahi billahi helal olsun. O sahaya girince yorulanlar bile mecburen koşmaya başlıyor. İstersen koşma! Fenerbahçe son bölümde çok pozisyona girse de rakibi ablukaya alsa da galibiyet golünü bir türlü bulamadı. (FOTOMAÇ)
Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçında ilk yarı kırmızı-siyahlılar daha etkiliydi. Nitekim pozisyonlar da yakaladılar. Sonra Emre Belözoğlu oyuna girdi, Fenerbahçe biraz kımıldadı. Ama yine de galip gelemediler. Maçta da öyle aman aman yazacak bir şey yok zaten. Fenerbahçe'ye bakıyorum, sağ bek stopere geçiyor, stoper orta sahaya geliyor... Yok böyle şey. Bir teknik adam, futbolcuyla rekabet edemez, münaşaka edemez. (SABAH)
Altay; yetenekli ama yan toplarda zayıf. Dirar, tüm sezonu formsuz geçirdi. Falette yetersiz ve Fenerbahçe kalitesinde değil. Jailson'u stoper oynatmak bu sezon yapılan en hatalı karardı. Hasan Ali sakatlıktan sonra istenilen seviyeyi yakalayamadı. Tolgay Arslan futbolun 5 metre karede oynanmadığını bilmeli ve temposunu ve arzusunu artırmalı. Gustavo takımın güvencesi. Ozan takımın jokeri. Ferdi, becerikli ama kuvvetsiz ve istikrarsız oynuyor. Deniz, çizgi oyunları için çok yetersiz. Vedat Muriç'in bedeni sahada, aklı transferde gibi oynuyor. Ömer Faruk Beyaz Fenerbahçe'nin geleceği. Rodrigues hızlı ama oyun bilgisi ve tekniği zayıf. Fenerbahçe'nin 40 yaşındaki kaptanı Emre Belözoğlu sahaya girince, oyuncuların onu örnek alması gerek. Saha içinde karakter koyuyor, diğer oyuncular "Olsa da olur olmasa olmaz" kafasından çıkmalı. Kulüpte transfer planlamasını kim yaptıysa en büyük hatası defansın ortasını 'dolduramaması' oldu. Bu bölgeye yapılan bütün hamleler yanlış oldu. Şampiyonluk yarışından da bu yüzden kopuldu. (FOTOMAÇ)
