Arama Logo

Spor yazarlarından Malatyaspor - Fenerbahçe maçı değerlendirmesi




16
MALATYASPOR - FENERBAHÇE YORUMLARI
Spor yazarları, Süper Lig'de 33. hafta mücadelesinde Malatyaspor ile Fenerbahçe'nin 1-1 berabere kaldığı maçı değerlendirdi.
MALATYASPOR - FENERBAHÇE YORUMLARI
15
FENERBAHÇE ERİDİ, BİTTİ

AHMET ÇAKAR: "Türkiye'de Serdar Tatlı denen bir Merkez Hakem Kurulu Başkanı var. Türk hakemlerinin ataması, sevk ve idaresi onda. Ama her hafta, her maç büyük hakem skandallarına şahit oluyoruz. Kabul, Fenerbahçe iyi oynamadı. Son 20 dakikaya kadar, Yeni Malatyaspor oyundan düştüğünden itibaren Fenerbahçe çok pozisyon buldu. Direkten dönenler, boş kaleye kaçanlardan biri gol olsa, Fenerbahçe şampiyonluk yarışında hak etmese bile 3 puan alacaktı. Maçta 3 kritik pozisyon var. İlki bir kornerde top Samatta'nın koluna çarpıyor. Fakat söz konusu pozisyonda Samatta'nın arkası dönük, Semih Kaya kafayı vuruyor, Samatta topu görmüyor ve koluna çarpıyor. Bence 'devam' kararı doğru. Ferdi'nin oyunun sonlarına doğru rakibin bileğine basması var. En az sarı, kırmızı verse de kimse bir şey diyemez. Thiam'a yapılan bir hareket var ki penaltı. Vücut vücuda bir çarpışma değil. Yeni Malatyalı Wallace, kafaya çıkarken Thiam'ın net bir şekilde omuzlarına basıyor. Halis Özkahya görmedi, peki VAR'da mı görmedi? Sonuçta Fenerbahçe puan olarak her maç bir bir eriyor artık… Dün gece itibariyle şampiyonluk şansı mucizelere kalmıştır." (SABAH)

FENERBAHÇE ERİDİ, BİTTİ
14
BUNUN ADI AVA GİDERKEN AVLANMAK

ALİ GÜLTİKEN: "Fenerbahçe teknik direktörünü değiştirse de oyununa bir çözüm üretemiyor. Sezon başından beri devam eden oyun istikrarsızlığının bir tekrarını Malatya'da izledik. Fenerbahçe kalesinde, geri dörtlüsünde ve orta alan oyuncularında bir ölçüde çözümler üretse de işin forvet bölümünde sezon başından beri çok zorlanıyor. Burayı oturtamadığı için de oyunu bir türlü istediği noktaya getiremiyor. Parça parça oynayan bir Fenerbahçe var. Bütüne baktığımızda ise ne savunmayı yüzde 100 yapabiliyor ne de çok etkili bir hücum takımı olabiliyor. Aslında Malatya gibi bir takıma karşı deplasmanda öne geçmek oldukça büyük bir avantaj. Ama bu tür final maçlarını ne olursa olsun elinizde tutacaksınız. Hele Fenerbahçe'nin yediği goldeki gibi korner atarken kendi kalende golü görmek tam bir amatör işi. 'Ava giderken avlanmak' cümlesi buraya tam oturuyor ve kabul edilebilir bir şey de değil. Hele bu seviyelerde ligin bu noktasında yapılacak hatalar değil. Ama sürekli zig-zag yaşayan bir takım olarak Fenerbahçe'nin bu golü yemesi de tesadüf değil. İrfan, Pelkas, Ozan, Valencia, Thiam, Ferdi, Sinan, Sosa gibi skoru değiştirebilecek oyuncular kadroda ama performansları sahada değil. Yalnızca kariyerlerinin sessiz yansıması hissediliyor. Sahadaki icraat beklentileri bir dahaki maçlara..." (SABAH)

BUNUN ADI AVA GİDERKEN AVLANMAK
13
DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

OKTAY DERELİOĞLU: "Şampiyonluk yarışında ayakta kalmak, iddiasını sürdürmek isteyen Fenerbahçe'nin Malatya deplasmanında alacağı sonuç kritik öneme sahipti. Denizli maçında iyi sinyaller vermese de 3 puanı cebine koyan Sarı-Lacivertliler bu kez bunu başaramadı. Açık söylemek gerekirse ne Denizli maçında ne de Malatya maçında Fenerbahçe'de değişen bir şey göremedim. Sezon bitmek üzere ama Fenerbahçe'nin ne oynadığını ne oynamak istediğini kimse bilmiyor. Denizli maçında yapılan defans hataları Malatya maçında da devam etti. Fofana'nın attığı gol şampiyonluğa oynayan bir takımın yiyeceği bir gol değil. Fenerbahçe puan olarak zirveye çok uzak olmasa da oyun olarak bence çok uzakta. Malatya'da kaybedilen 2 puan zaten iyi oynamayan Fenerbahçe'yi daha da kötüye götürebilir. Üstelik puan kaybedilen Malatya son 3-4 haftada ligin en kötü performans gösteren takımıydı. Açıkçası sinyaller hiç de iyi değil" (TAKVİM)

DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
12
ZİRVEDE AĞIR YARALI

İLKER YAĞCIOĞLU: "Fenerbahçe'nin iddiasının güçlü bir şekilde devam edebilmesi için 3 puan alması gereken maçta Malatya engelini aşamadığını gördük. Kayıp tabi ki büyük. Ve bundan sonrası için de moral bozucu. Ama oyuna bakıyorum en azından topa sahip olup rakip sahada oynamaya çalışan oyuna hükmeden bir Fenerbahçe vardı. Maç boyunca yüzde 72'ye 28 oranında topun Fenerbahçe'de kaldığını gördük. İlk devre rakibe iki pozisyon verildi. İkinci devre ise nerdeyse sıfır pozisyonla maçı bitirdiler. Yani rakip kale önünde oynarken de savunma yanını iyi yaptılar. Bu oyunun bir eksiği vardı. O da sürat. Topun sürati arttığında Fenerbahçe istediği oyuna kavuşacak gibi gözüküyor. Diyeceksiniz ki bu saatten sonra ne kıymeti var. Hiç değilse Fenerbahçe gibi oynayarak sezonu bitirebilirler. Gördüğüm kadarıyla Emre Belözoğlu kendi oyununa uygun oyuncu arayışına devam ediyor. Ama kaybedilen iki puan şampiyonluk ümitlerini çok azalttı. Böyle bir arayış zamanı Fenerbahçe için maalesef yok." (TAKVİM)

ZİRVEDE AĞIR YARALI
11
DÖNÜŞÜM SANCISI

ERCAN GÜVEN: "Bir kere Emre Belözoğlu’nun bundan sonraki maçlarda Fenerbahçe’yi topa ve oyuna hakim, dominant taraf haline getirmek isteği, çabası, ısrarı açık. Puan tamam da… Hedefi, bir yandan sahada keyif alan, öte taraftan ekrana mahkum taraftara keyif veren Fenerbahçe. Çünkü sezon başından beri kendisi de keyif alamamış besbelli. Deplasmanda kazanma rekorunu egale etmek üzere olan 11 galibiyeti topu rakibe bırakarak alan Fenerbahçe mi iyidir, yoksa baskın bir futbolla ancak beraberlik bulabilen Fenerbahçe mi, orası tartışılır… Hele Ligin son düzlüğünde çok tartışılır ama “her son yeni bir başlangıçtır". Ayrıca, kolay değil bu saatten sonra 30 maçlık ezberi bozmak. Valencia’nın Malatyaspor baraj hatasını çok iyi değerlendirip golü atmasından sonra Fenerbahçe’nin yediği beraberlik golü, bu “dönüşüm sancısının” fotoğrafıydı… Korner dönüşü Fofana topu aldı saha boyu sürdü, Mustafa’ya verdi al da at diye. Yetişebilen Fenerbahçeli bile yoktu ortada. Neden?.. Önde ve baskılı oynamak farkı arttırmak istiyordu çünkü Fenerbahçe! İki serbest 8 numara onun içindi. Ne bilsin Emre Hoca İrfan Can’ı sahada uyuyup Ozan’ın ikinci santrafor gibi oynarken bir türlü sonuç alamayacağını" (MİLLİYET)

DÖNÜŞÜM SANCISI
10
GUSTAVO'YU MERAK EDİYORUM

KEMAL BELGİN: "Fenerbahçe'nin kenardaki baş sorumlusu Emre, Thiam'ı ve Mert Hakan'ı da oyunda kullanarak üç puanın formülünü arayıp durdu. Tabii bu değişiklikler yapılırken, oyundan alınan Gustavo hayret dolu bakışlarına acaba hangi kelimeleri de eklemişti bunu çok merak ediyorum. Şunu da vurgulamakta yarar var, direklerin hiç sevmediği Fenerbahçe Ertaç'ın da müthiş reflekslerine karşı ancak dövünüp duruyordu. Tabii oyuncu değişikliklerindeki Fenerbahçe garabeti üzerinde vurgu yapmışken şayet sakat falan değilse Fofana'nın oyundan alınışını İrfan Buz mutlaka açıklamalıdır ki eksiklerimizi giderelim. Yazının bu bölümlerinde, göğsünde FIFA kokartı taşıyan Halis Özkahya'ya da iki satır ayırayım dedim. Acaba hakemlik işine yeni bir madde ekleyip, oyunculara nasihat ediniz talimatı da mı eklendi? Bazı hakemlerimizin tabii ki bazı FIFA kokartlılar başta olmak üzere artık bu işe veda etmeleri gerekiyor." (TÜRKİYE)

GUSTAVO'YU MERAK EDİYORUM
9
RUHUM KARARDI, İŞKENCE ÇEKTİM

ŞANSAL BÜYÜKA: "Alışkanlıklar paslı çiviye benzer… Söküp atmak zor olur… Emre Belözoğlu dün bir, bugün iki… Fenerbahçe’nin kötü alışkanlıklarını, artık paslanmış oyun anlayışını bir çırpıda düzeltecek hali yok… Baktığınızda giden ve gelen; ortada bir fark yok… Fenerbahçe yürüye yürüye oynuyor, aşırı yan pas, geri pas yapıyor… Çok ağır hücum ediyor, doğal olarak rakip savunmayı az adamla ve hazırlıksız yakalayamıyor… Futbolda hızın ne kadar değerli ve önemli olduğunu Malatyalı Fofana 80 metre topu sürüp yaptığı asistle Emre Hoca başta, bütün Fenerbahçelilere gösterdi… Anlarlarsa tabi. Fenerbahçe savunması da felaket… Geri dörtlü arkasına atılan her topu kaçırıyor… Malatya son vuruşları o kadar kötü yaptı ki, bu Fenerbahçe‘nin büyük şansı oldu… Fenerbahçe’nin şanssızlığı iki topunun direkten dönmesi ve kaleci Ertaç‘ın iyi bir oyun çıkartmasıydı… Fenerbahçe yan pasa ve ağır hücuma o kadar alışmış ki, artık uzatmanın ilk dakikası; orta sahada kendi aralarında bir sağa, bir sola tam 30 saniye takımı bir adım öne çıkartmayan paslar yaptılar … Giden, gelen fark etmedi… Fenerbahçe feci kötü oynuyor… Şampiyonluk falan diyorlar ama kendileri inanıyorlar mı bilmiyorum… Bu futbol şampiyon da yapmaz, Şampiyonlar Ligi’ne de götürmez… Perşembenin gündüz maçında Başakşehir‘i hemen ardından akşam maçında Fenerbahçe‘yi izledim… Süper Lig’in en yavaş oynayan, en ağır hücuma çıkan, en fazla yan pas - geri pas yapan iki takımını… Ruhum karardı, işkence çektim..." (MİLLİYET)

RUHUM KARARDI, İŞKENCE ÇEKTİM
8
ŞAMPİYONLUK IŞIĞI ARTIK YOK

ÖMER ÜRÜNDÜL: "Fenerbahçe maç içindeki en net pozisyonunu son saniyede yakaladı ancak Pelkas değerlendiremedi. Geçen haftaki Denizli maçının kritiğinde şunu belirtmiştim: "F.Bahçe'de bundan sonrası için olumlu ışık görünmüyor." Bunun da 1 numaralı nedeninin ileri uçtaki büyük problemden kaynaklandığını belirttim. Dün gece bu gerçek bir kez daha görüldü. Samatta sezon başından beri güçsüz ve etkisiz. Geçen hafta hiçbir şey yapmadı ama kornerden bir gol attı diye medyada gündem oldu. Dün yine varlığı ve yokluğu belli değildi. Bana göre Emre Belözoğlu, Valencia'yı santrfor oynatsın. Ferdi'ye de mutlaka moral verip, ilk 11'e alsın. Osayi, Cisse, Thiam ve Samatta'ya rağmen başka üçüncü isim de çıkaramıyorum. Bu arada Malatya'da eğer Fofana sakat değilse ve taktik olarak dışarıya alınmışsa bu inanılmaz bir teknik adam yanlışlığıdır." (SABAH)

ŞAMPİYONLUK IŞIĞI ARTIK YOK
7
VAR TİYATROSU

GÜRCAN BİLGİÇ: "Üç gün önce yeniden umutlarını alevlendirdi Fenerbahçeliler... Denizli'yi yendikleri için değil, rakipleri yenildiğinden, puan farkı azaldığından ve Emre Belözoğlu ile gelen yeni başlangıcı alevlendirdiler. Malatya karşısında bu rüzgârın önündekileri süpürmesini bekliyorlardı ama eski günler "merhaba" dedi. Daha agresif, istekli ve konsantre beklenen oyuncular, her zamanki durgunluklarına ve umursamazlıklarına büründüler. Valencia'nın, baraj gediğini bulup attığı nefis frikik ile maçı bitirdiklerini zannettiler. Ama Erol Bulut'u Fenerbahçeliler'in gözünden düşüren malum "sarsaklık" yine takım korner atarken kaptırılan topun gol olmasıyla kendini gösterdi. İrfan Can faulü yapamadı, Osayi Samuel yanında bindirme yapan oyuncuyu kovalayamadı. Bunun adı; "kusursuz sarsaklık"... Fenerbahçe için şampiyonluk artık çok zor. Beşiktaş puan kaybedecek ama onlar kalan maçlarını kazanacaklar mı? Sezonun rüzgârı zaten tek yelken için esiyordu, VAR hakemleri de yönünü belirliyordu. Bundan sonrası artık "tiyatro"... Daha önce seyretmeyen varsa, maçları izlemeye devam etsin." (SABAH)

VAR TİYATROSU
6
BİR TAKIMIN LİMİTİ OLMALI

REHA KAPSAL: "Emre Belözoğlu'nun yaptığı hamleler hep oyuncu üzerinden, oyun üzerinden değil. Hücumda çıkardığı oyuncunun yerine aynı özellikte oyuncu alıyor. Fenerbahçe'nin daha hücum yetersizliği varsa omurgasındaki en zayıf bölge olan santrforda 2 oyuncuyla oynaması lazım. Hep dile getirdiği 4-3-1-2 gibi formasyonla saha içinde yer alabilir. Çünkü Fenerbahçe'de çizgi oyuncuları çok becerikli değil, bununla ilgili kenar beklerinin de saha içi taktiksel yerleşimleri kötü. Pozisyon değiştiği zaman oyun da değişir. Toplu ve topsuz oyun rakip yarı alanda nasıl olacak, aynı zamanda rotasyon saha içinde yani oyuncular oynadığı yer yerine farklı yere destek verince ne yapacak? Bununla ilgili de saha içinde rol dağılımları doğru değil. Ve de ikinci yarı birlikte hareket edemediklerinden, kötü oyun sarılacivertiler adına ortaya çıkıyor. İkinci yarıda Fenerbahçe hücumlarında Samatta'nın yanında 5 tane Malatyalı oyuncu vardı. Eğer siz 3'lü orta sahada, 2 tane 8 numara ile oynuyorsanız ne zaman destek verecekler, ne zaman ceza sahasına girecekler, ne zaman topla buluşacaklar? Bunları iyi bilmeleri lazım. Bununla ilgili oyun ezberi sezon başından beri yoktu Emre'de. Bununla ilgili farklı saha içi dizilişleri ile derinlik de katamadı. Tabii ki takımla kısa süredir beraber ama bazı şeyleri de radikal karar olarak saha içi formasyonunda alması gerekir. Bir takımın 'limiti' olmalı, futbolcular sahada daha fazlasını istemeli ve hocalar da daha fazlasında talepkar olmalı. Kalan haftalar için Emre hoca bazı şeyleri taktiksel yoğunluk açısından daha fazla gözden geçirmeli." (FOTOMAÇ)

BİR TAKIMIN LİMİTİ OLMALI
5
ÇUBUKLUNUN KIYMETİNİ ANLAMAMIŞLAR

SERCAN HAMZAOĞLU: "Fenerbahçe, Malatya'da belki de sadece 2 puan değil şampiyonluğu da bıraktı. Bir takım bir ileri bir geri giderek şampiyon olamaz. Hele ki ligin boyu bu kadar kısalmışken. Emre Belözoğlu'yla çıkılan ikinci maçta da futbol olarak sınıf geçilemedi. Maça golle başlandı ama yine ilk yarılardaki sönük Fenerbahçe'yi izledik. Şampiyonluğa oynayan bir takım, bir de öndeyken duran top sonrası kontra ataktan gol yiyemez. Böyle bir lüksü yok. İkinci yarıda oyuna giren 5 isim de çıkanları aratan performans gösterdi. Fenerbahçeli futbolcularda inanılmaz bir mental dağınıklık var. Sanırım üzerlerindeki çubuklunun kıymetini pek anlayamamışlar. Son dakikalarda 3 puan gelebilirdi ama bu futbolla her zaman geçen haftaki gibi galibiyet alamazsınız. Anlaşılan Erol Bulut'un hatalarından hiç ders çıkarılmamış. Ayrıca sarı-lacivertlilerin bir sistemi de yok. Emre Belözoğlu göreve geleli 3 hafta oldu. Bu sürede takımda hiçbir değişiklik olmadığını 2 maçtır görüyoruz. Fenerbahçe'nin sisteminin dışında bir oyun anlayışı da yok. Bu ligde artık “Hadi aslanım, çık oyna” diyerek şampiyon olunamaz. Bunu acı bir şekilde öğrenmek üzere Fenerbahçe." (SÖZCÜ)

ÇUBUKLUNUN KIYMETİNİ ANLAMAMIŞLAR
4
YETENEK SORUNU VAR

GÜNTEKİN ONAY: "Fenerbahçe'de hala arayış devam ediyor. Geçen hafta Sinan Gümüş'le başladı ama verim alamadı. Yeni Malatyaspor maçında Sinan yoktu. Forvet arkasında inanılmaz bir bolluk var ama sonuç almakta sıkıntı çeken, gole gitmekte sıkıntı çeken bir Fenerbahçe var. Fenerbahçe'nin yetenek sorunu da var. Jose Sosa tutmuş, Dimitris Pelkas tutmuş, Mert Hakan Yandaş tutmuş, ayrıca Luiz Gustavo ve Ozan Tufan var. Devre arasında neden Mesut Özil ile İrfan Can Kahveci'yi alıyorsun? Dolapta 10 tane ceketim varsa, gidip 11. ceketi almam. Pelkas oynamayınca neden oynamadı diye soruluyor. İrfan oynamayınca soruluyor. Mesut oynamayınca da sorulur. Bu sorular hep devam edecek ve bir çıkış yolu bulunamayacak gibi görünüyor. Fenerbahçe'nin gol sorunu var. Son dönemde 2 golden fazla da atamadılar. Fenerbahçe, 32 maçta 32 gol yemiş. O zaman maç başına 2 gol atmalısın ki kazanasın. Denizlispor ve Yeni Malatyaspor'a zorlanıyorsanız, bundan sonraki rakipler daha güçlü. Oyununuz yukarı çıkarmanız lazım. Luiz Gustavo sakatlıktan çıktıtan sonra eski Gustavo gibi değil. Defansta alan kapatmakta eski seviyesinde olmadığını düşünüyorumç Büyük bir alanı da tek başına kapatmaya çalışıyor."

YETENEK SORUNU VAR
3
F.BAHÇE'DEKİ EN BÜYÜK SIKINTI...

TOLGA ZENGİN: "Fenerbahçe'de orta saha defans ve hücum arasında bağlantı kuramıyor. Emre Belözoğlu da bundan memnun değil. Bunu değişikliklerden alıyoruz. Emre Belözoğlu üç orta saha oyuncusunu da değiştirdi. Son 20 dakikada iyi bir Fenerbahçe vardı. Ancak bu orta saha ile maça başladığı da oldu ama aynı verimi alamadı. Oyun başlangıcı çok önemli. Bunu Beşiktaş'tan görüyoruz. Çok net bir oyun ortaya koyuyorlar. Şampiyon olmak için son 20 dakikadaki oyunu, maçın geneline yaymanız gerekiyor. Pelkas, Mert Hakan ve Sosa hafata 11 başlayabilir ama yine nasıl performans sergileyecekleri meçhul. Fenerbahçe'deki en büyük sıkıntı, çok sabırsız bir oyun var. Bir oyun sizi bir yere getirebilir. Gol bulmam lazım diye acele ederseniz, sıkıntı olabilir. Organize olabilmek için sabırlı oynamak lazım. Fenerbahçe hemen skora gitmeye çalışıyor, bazen alakasız paslar yapıyor. Fenerbahçe'nin yaratıcı oyuncular var. Onlar son dakikada da atabilir. Rakibe oyunu kabul ettirmelisiniz. Her dkaika başka bir oyunla oynayamazsınız. Bir oyunda ısrar etmelisniz."

F.BAHÇE'DEKİ EN BÜYÜK SIKINTI...
2
"HERKES AYNISINI YAPAR"

TÜMER METİN: "Bildiğimiz Emre Belözoğlu'nun futbolculuk karakterini soyunma odasında da yaşatacağını ve bunun sahaya yansıyacağı kanaatindeydim. Çok olmadı. Belki bizler de bu yorumu yaparken hatalıyız, kendi zamanımızdan değerlendiriyoruz, belki yeni nesil başka yaklaşıyor ya da bazen böyle kadrolar bir araya gelebiliyor. Birini itmek istesen de itemeyebiliyorsun, bir sıkıntı olabilir. 2 haftalık süreçte oyunda bir farklılık görmedik. Yolu açık olsun, istediği yerde olsun, geçen hafta ilk maçındır anlarım. 2. hafta da zor bir deplasmana gidiyorsun ve dönem de çok kritik bir dönem. 2 haftalık süreçte ama buraya da Emre Belözoğlu dokundu, farkı var diyemiyorsak, buraya kadar gelinen süreç de irdelenmeli. Ben gitsem, sen gitsen, teknik olarak çok fazla bir şey yapamayız. Bakarsın, İrfan Can kötü bir ilk yarı geçirdi, 'Abi böyle hayal ettik olmadı, Pelkas'cım başlıyorsun' diye kim olsa diyecek. Kimi koyarsan koy bu değişikliği yapacak."

 \
1
TAMAMEN ALİ KOÇ'UN ESERİDİR

ERMAN TOROĞLU: "Erol Bulut gitti... Emre geldi... Bir değişim yok. Eğer bu Fenerbahçe ve eğer bu Galatasaray oynadıkları bu futbolla şampiyon olacaklarsa vah Türk futbolunun haline! Sergen Yalçın, Beşiktaş'ta işe Sergen ile başladı. Ama son zamanlarda Sergen'i bıraktı, Fatih gibi olmaya özendi. Bak Sergen; kendin gibi ol. Hayatta kopyalar iş yapmaz. Evvelki gün Beşiktaş'ı seyrettim, dün akşam da Fenerbahçe'yi... İki takım arasında büyük farklar var. Ama 'puan farkı' derseniz sezon başından bu yana şu anda adaletli değil. F.Bahçe'deki olay tamamen Ali Koç yönetiminin eseridir. Çünkü başarı varsa en üsttedir, başarısızlık varsa yine üstte! Gerisi teferruat." (SABAH)

TAMAMEN ALİ KOÇ'UN ESERİDİR