Süper Lig'de sezonu şampiyonlukla tamamlayan Galatasaray, hem ezeli rakipleri ile arasındaki şampiyonluk sayısını açtı hem de rakiplerine karşı bu alandaki psikolojik üstünlüğünü korudu. Her şampiyonluğun olduğu gibi Galatasaray'ın şampiyonluğunun ve bu sezonun da bize öğrettiği bazı şeyler var, onları inceledik.
Başakşehir'in uzun süre lider götürdüğü ligde Galatasaray'ın ve Beşiktaş'ın yaptığı serinin ardından, Avrupa'nın en çekişmeli şampiyonluk yarışlarından birine Süper Lig'de sahne olduk. Ancak bu sezon da saha içindeki oyundan çok, hakem hataları ve saha dışındaki demeç savaşları daha çok gündeme oturdu. VAR'ın devreye girmesinin ardından bu sezon bitmesi beklenen hakem tartışmaları, bir anda katlanarak arttı. Hakemlerin VAR'a başvurarak verdiği penaltı, kırmızı kart, gol kararlarının dışında, çizgi çekilen ofsayt pozisyonlarına bile güvensizlik ortamı oluştu. Önümüzdeki sezon hakem camiasında ciddi reformlar yapılmasının gerekliliği de ciddi şekilde anlaşıldı.
Fenerbahçe'nin çabuk koptuğu yarışta sezonun ilk yarısında Beşiktaş ve Galatasaray'ın beklentileri karşılayamaması sonrası, Başakşehir istikrarlı oyunu ve artık daha tecrübeli kadrosuyla, zirveye 8 puanlık farkla oturdu. Futbol kamuoyunun büyük çoğunluğu ligin sonunda Başakşehir'in şampiyon olacağına emindi. Ancak Fatih Terim'in "8 puan da kapanır, 18 puan da kapanır" sözü gerçeğe dönüştü ve sarı-kırmızılılar geri dönerek 32. haftada liderliği eline geçirdi. Bu sezon, 34 haftalık periyotta yapılan erken hataların telafi edilebileceğini bir kez daha gösterdi.
Başakşehir'in son haftalarda yaşadığı ciddi düşüşü sadece oyun ile anlatmak mümkün değil. Şampiyonluk yolunda baskıyı hisseden Abdullah Avcı'nın aksine, Galatasaray'da daha önce bu süreçlere daha aşina olan Fatih Terim, oyuncularını motivasyon anlamında daha önemli bir iş çıkararak son haftaları kesinlikle daha başarılı geçirdi.
Futbol sadece sayılarla, istatistiklerle anlatılabilecek bir oyun değildir, aynı zamanda duygu oyunudur. Bunun önemli örneklerini de yine bu sezon gördük. Ligde kalma yarışı veren ve sahada son haftalarda "kayıp" gözüken Göztepe'nin, şampiyon olacağına kesin gözüyle bakılan Başakşehir'i deplasmanda yenmesi, futbolun ne kadar tahmin edilemez olduğunu gösteren en dikkat çekici maçlardan biri oldu. Aynı zamanda sezon başında ekonomik sorunlar yaşadığı için düşmenin bir numaralı adayı olan Antalyaspor'un, Bülent Korkmaz yönetiminde sezonun genelinde verdiği izlenim futbolun sadece "para" ile anlatılamayacak kadar ciddi bir oyun olduğunu hepimize gösterdi.
Süper Lig'de sezon boyunca yapılan "yabancı oyuncu" tartışmalarının gölgesinde Trabzonspor, teknik direktör Ünal Karaman ile birçok genç oyuncuyu Türk futbol sahnesine armağan etti. Yükselişini sürdüren Yusuf Yazıcı ile Abdülkadir Ömür'ün dışında, Hüseyin ve Uğurcan'ı ideal kadrosunda parlatan Trabzonspor, futboluyla taraflı tarafsız herkesin de alkışını aldı ve sezon başındaki tahminlerin aksine UEFA Avrupa Ligi biletini de almayı başardı.
Galatasaray'da sezon başında "oyun" anlamında yaşanan krizin en büyük nedeni, yapılamayan golcü transferi olarak öne çıkarken, Beşiktaş da ilk yarıda Vagner Love ve Larin'den beklentileri alamayınca geride kaldı. Devre arasında yapılan Diagne ve Burak Yılmaz transferleri, sezonun 2. yarısında önemli bir etki yarattı. Burak Yılmaz Beşiktaş'ı hücumda neredeyse tek başına sırtlarken, Diagne de Galatasaray'da "etkinliği tartışılsa da" penaltılarla birlikte attığı gollerle Galatasaray'ın en önemli isimlerinden biri oldu.
5 sezondur Süper Lig'de olan ve şampiyonluğa yarışan takımların ardından ligin iyi futbol oynayan takımlarından biri olarak öne çıkan Akhisarspor, bu sezon çalkantılı bir dönem geçirerek lige veda etti. Geçen sezon Türkiye Kupası'nı kazanan, bu sezon da Türkiye Kupası'nda finale çıkan Akhisrspor, ligde bir türlü istediği sonuçları alamadı ve 2. lige düştü.
Sezonun en büyük hayal kırıklığı kesinlikle Fenerbahçe oldu. 20 yıllık Aziz Yıldırım döneminin sona ermesinin ardından başkan Ali Koç ile yeniden yapılanmaya başlayan ve yaptığı transferlerle sezon başında taraftarları arasında ciddi heyecan yaratan Fenerbahçe, sezonun uzun bölümünü alt sıralarda "kümede kalma" yarışının içinde geçirdi. Ali Koç ve ekibinin Fenerbahçe'de kağıt üzerinde çok iyi gözüken "yeni yapılanması", yapılan transferlerin hiçbirinin tutmaması nedeniyle eleştiri aldı.
Yıllar geçiyor ancak Süper Lig'de bir gerçek değişmiyor. Galatasaray'da Fatih Terim varsa, şampiyonluk da var. Tamamladığı 9 sezonun 8'inde şampiyonluğa ulaşan Fatih Terim, yarışta düştüğü düşünülen Galatasaray'ı bir kez daha şahlandırarak şampiyonluk yarışına taşıdı. Terim'in Galatasaray ve lig üzerindeki etkisi, bu sezon bir kez daha görüldü.
