Küme düşebileceğimizi gerçekten düşündüm çünkü gerçekten şanssızdık, gol atma konusunda başarısızdık. Alt sıralardaki takımların da maç kazandığını görüyorduk. Gerçekten korkutucuydu ama son 4 maçta kazanmaya başladık ve nefes aldık.
Brüksel'de Türklerin olduğu bir bölgede büyüdüm ve Türkiye'deki maçları çok izlemiştim. Kafelere, Fenerbahçe - Galatasaray maçlarına gitmeyi seviyordum. O dönemde ciddi olarak Türkiye'ye gitme hayalim vardı, bu şansı da elde ettiğimde tereddüt etmedim. Gerçekten harika bir deneyim, tüm şehir sizin arkanızda. Ligin seviyesi iyi, teknik olarak, fiziksel olarak üst seviyede. Belki de taktiksel açıdan Ligue 1'den daha kötü denebilir.
19 yaşındayken hiçbir şeyim yoktu. Para kazanmaya başladıktan sonra araba aldım, ev aldım. Dışarı çıkabiliyordum, tatile gidebiliyordum ama şanslıyım ki, Allah yukarıda ve o dönemde benim gözlerimi açtı. Eşimle tanışma şansı buldum ki, o benden daha olgundu ve benim sakin olmamı sağladı.
Belçika'daki mahallemde ben bir yıldızım. Herkes benim harika bir oyuncu olduğumu ve büyük bir kulübe gideceğimi söylüyordu. Bu geç gerçekleşti, bunun nedeni de benim sahada iyi olduğumu düşünmemdi. Zamanla daha disiplinli bir oyuncu oldum ve herkese saygı duymaya başladım.
Belki daha iyi takımlarda olabilirdim. Geri dönebilsem, bazı şeyleri değiştirirdim ancak dediğim gibi, hiçbir şeyim olmadan başladım. Para kazandıkta, aileme daha da yaklaştım. Başlarda Belçika'dan ayrılmak istemedim, kariyerimi orada bitirmek istiyordum. Teklifler de aldım ancak aileme, arkadaşlarıma, anneme yakın olmak isterim.
Monaco'da ilk idmanıma çıktığımda, o dönemde teknik bir oyuncuydum, oyuncuların potansiyelini ve gidebileceği yerleri gördüm. Özellikle Mbappe'nin her şeyi yapabileceği belliydi. Lemar zeki bir çocuk, çok zeki, harika bir sol ayağı var. Mendy ise hem fiziksel, hem de teknik, çok etkileyici. Onların harika kariyerleri olacağını biliyordum.
İdmanda Mbappe'ye müdahalet ederken onu koruyordum. Sonra onun sayesinde Fransa şampiyonu olduk. Genç yaşlarımda topu daha çok seviyordum ve beni koruyan kimse yoktu, ancak ben bu oyuncuları korudum. Bu ayrıca soyunma odasında iyi bir hava olmasını da sağladı.
Monaco'dan sonra kariyerimi güzel bitirmek istedim. Gitme zamanıydı çünkü Fenerbahçe ile 1 yıldır temastaydım ve başka bir şeyler arıyordum. Özellikle büyük bir statta, harika bir atmosferde oynamak istedim, Monaco'da bunu hissedemedim.
Belçika, bugün benim olduğum oyuncu olmamı sağladı ancak Belçika için oynama konusunda tereddüt ettim. Fas'ı seçtikten sonra tatilimi Fas'ta geçirdim, ailem Fas'ta. Dünya Kupası'nda oynayabileceğimizi de hiç düşünmedim ama herkes Dünya Kupası hayali kurar. Harika bir tecrübeydi, çılgınlıktı
Çocukluğumdan beri Fas Milli Marşı'nı duyduğumda harekete geçerim. İnternette bu formanın ağırlığını anlamayan insanlardan çok sayıda mesaj alıyorum. Fas formasını giydiğimde, sahada ölmeye hazır durumdayım. Kariyerimde çok fazla pişmanlığım yok, daha fazlasını yapabilirdim diye de düşünmek istemem. Milli marş çalındığında, elinden gelen her şeyi yapmak zorundasın.
Fransa'da Ranieri ile birlikte, çok fazla defans yapmıyordum çünkü hücumda fark yaratmaya çalışıyordum. Ranieri ile ise her zaman defans yapan bir oyuncuydum ve geri dönmeye alıştım. Bu da beni sahada bir savaşçı yaptı. Artık modern anlamda oyunun iki yönünde de oynamakta sorun yaşamıyorum. Kalan yıllarımda belki de defansın ortasında da oynayabilirim.
Şu anda Afrika Uluslar Kupası'na odaklandım. Futbolda her şe olabilir. Fenerbahçe ile 1 yıl daha sözleşmem var. Karışık geçen sezonun ardından dah iyisini yapmaya uğraşmak isterim çünkü Fenerbahçe'ye şampiyon olmak için geldim. Şimdi Afrika uluslar Kupası'na odaklanacağım ve sonra ne olacağına bakacağım.