Mehmet Demirkol'dan Türk spor gündemi hakkında çarpıcı açıklamalar geldi. İşte spor yorumcusu Mehmet Demirkol'un beİN Sports'ta yayınlanan beİN Manşet programında söyledikleri.
Ozan Tufan gibi bir sporcunun Bursaspor'dan çıkışını hatırla. O dönem Atletico Madrid, gerçek anlamda ilgilendi. Fenerbahçe ciddi bir yatırımla, 7.5 milyon euro ile Ozan'ı aldı. Kimse "Türkiye şartları içerisinde çok fazla." demedi. Ancak, şöyle bir durum oluştu. Bir sporcunun performansını sürekli olarak üst seviyede tutması için dört şıkkı çok iyi yapabilmesi lazım. Mental, fizik, teknik, taktik olarak çok iyi olman lazım. Mentali yapamazsan geri kalanının hiçbir önemi yok.
Ozan maalesef mental olarak Fenerbahçe dönemini iyi geçiremedi. Fenerbahçe de bunun için uygun bir yer değil. Aykut Kocaman dönemini dışarıda bırakıyorum, çok çalkantılıydı. Hoca değişiyor, oyun değişiyor, kadro dışı kaldı vs.
Gaziantep, Kaka'yı getirmiş beğenmemiş. Hikaye bu, gerçek değil tabii ki ama Kaka, Kaka olmazdı o zaman. Messi'yi 16 yaşında kendi sisteminin içine koyarsan Messi, Messi olmaz. Problem o. Onu yapamamak.
Ozan açısından her şey doğru gidiyor gibi gözüküyor. Kafa olarak kendisini veriyor. Çevresindeki etkilenmemesi gereken insanlardan etkilenmiyor. Sağ bekte de oynasa, merkezde de oynasa Ersun Yanal'ın oyununun içinde. Onun anlayabileceği şekilde dizayn edilmiş oyun. Hiç tartışmasız, saha içinde Emre Belözoğlu Ozan Tufan'a hocalık yapıyor. Bunu net olarak görüyorsun. Emre Belözoğlu'nun, Ozan Tufan ile uğraştığını görüyorsun. Neyi, nasıl yapması gerektiğiyle ilgili...
Bütün şartlar Ozan Tufan için oluşmuş durumda. Geç kalmış olmakla birlikte Ozan Tufan, potansiyelini yeniden gösteriyor. Alanyaspor'da Sergen Yalçın'ın da hakkını teslim edelim.
Fenerbahçe'ye transfer olduğu sezon mental olarak toparlanamdıysan ve bunun uzun süre derdini çektiysen bu tekrarlanabilir bir hastalıktır. Nüksedebilir ama umuyorum olmaz. 2016'da Ozan Tufan'ın saçını karıştırırken Hırvatlar'dan yediğimiz golü konuşuyor ama orada bütün medya, bütün hocalar Milli Takım'ın en iyi oyuncusunun Ozan olduğunu söylüyordu. Bunu yapabilirse, mental problemler nüksetmezse çok iyi yolda. Fakat, abartmayalım.
Voleybol Takımımız neredeyse şampiyon oluyordu. Ukalalık etmeyeyim, çok bildiğim bir iş değil. Takım o güveni veriyor. Ebrar diye bir fenomen var. Herkesi ayrı ayrı saymak lazım. Bu takım ileride iş yapar. Keyifle seyrederiz. Abartmadan söylüyorum; popüler kültür açısından Türkiye Cumhuriyeti ideallerini daha güzel anlatan bir dal yok. Tebrik ediyor, saygı duyuyorum.
Biz senelerdir voleybolda mükemmel sporcular yetiştiriyoruz. Ancak buna rağmen koçun geçen seneden bir şikayeti vardı. 3+1 yabancı kuralını kaldıralım ya da 2 oyuncuya indirelim diyor. Sınır kalkarsa genç oyuncular oynamak için başka takımlara gitmek zorunda kalacak, diyor. Bütün takıma, emeği geçenlere teşekkür ederim. Kadın olduklarının altını çizmelerinin sebebi, kadın da yapıyor bakış açısı değil. Memlekette kadınların çektiği çilelere bakıldığından vurgulanıyor.
Attığımız golde Yusuf Yazıcı'nın da çok büyük katkısı var. Ozan'ın da hakkını vermemiz lazım. İlk yarıda pozisyonlarımız var. Cenk çok fit durumda değil. Kendisini Everton'a ispat etmek istiyor. Bir an önce gol atmak istiyor. Zeki'nin kaçırdığı bir pozisyon var. Bunlardan biri girse oyun başka bir yere gidecek ama maç neredeyse gidiyordu. Andorra bizi ceza sahasına doğru çekmeye çalıştı. Buna karşı ne yapılır? Çizgiye ineceksin. Birbirine yakın duran 10 tane adam var, onları başka yöne çevirmek lazım. Topu da hızlı çevirmen lazım. Biz hep erken orta yaptık, bundan da bir şey çıkmadı.
Sadece Emre planı üzerinden oynamamak gerekir. Biz kanat üçgenlerini kurup çizgiye inemedik. Bu kadar iyi savunma yapıp bir de hücum yapanlar var, onlara karşı ne yapacağız?
Hakan Çalhanoğlu konusundaki fikrim Çağlar'la aynı. Sahada bazen neden olduğunu anlamıyorum. Adam Milan'ın 10 numarası. Var bir şeyler. Hakan Çalhanoğlu böyle, ya 3 asist yapacak ya da uzaktan gol atacak. Hakan, Milan'da da tartışılıyor. Çok iyi topa vuruyor peki ama başka ne? Hakan'ın çok acayip bir sezon geçirmesi lazım. Yapamadıklarının görünmemesi lazım.
Biz çok kolay sinirlendiriliyoruz. İzlanda deplasmanında basit şeylerle uğraştık. Oradan 1 puan alabilirdik. Andorra maçında hakeme sinirlendik. Kötü hakem ama oyunda kal. Golü atmasan ne olacak? Şartlar ne olursa olsun, ne kadar haksızlığa uğrarsan uğra oyunda kal.
Fatih Hoca, Seri'nin kırmızı kartı doğru dedi. Genel hakem yönetimiyle ilgili bir serzenişi yok. Hikmet Karaman'ın daha sert eleştirileri var. 3 oyuncusu kırmızı kart görmüş, doğal bir serzeniş. O bir ceza aldı. Haklı olan ve olmayan serzenişleri var. Hikmet Hoca, maç sırasında bazı şeyleri görememiş olabilir.
Fatih Terim'in "Profesyonelleşmişler" sözleri, o gün yapılan Mevlüt Erdinç transferiyle alakalı bence. Fatih Terim, ortaya bir komplo bırakıyor, 'Siz çözün' diyor. Hocanın tarzı bu. Arda Turan konusunda da böyle oldu. 'Siz biliyorsunuz'. Ne biliyoruz hocam anlatsana. 'Siz daha iyi biliyorsunuz.' Net olarak söylemeden ortada bir komplo.
Her şey bir tarafa, böyle bir açıklama başka bir konjonktürde, PFDK'ya bile gitmeyebilirdi. Hocanın açıklamaları şiddeti övmüyor, hakaret yok vs. Milli Takım'ın başında olsa ve UEFA'ya söylese, Federasyon 'Hocamız destek veriyoruz.' derdi. Buna benzer başka açıklamalarda da PFDK'ya sevkler olmadı. Bunu gördük.
Bundan daha azını yapıp daha fazla ceza alan, daha fazlasını yapıp daha az ceza alan var. Geçen sezon final olan Başakşehir maçında Robinho'ya yumruk gösterdi mi Fatih Hoca, gösterdi. Bu şiddet değil mi? Ne ceza aldı hoca oradan. Aynı mı bunlar. Kıyas kabul etmez. Bu cezaya itiraz etmek doğrudur. 'Bunda ne var kardeşim' diyebilirsin.
Galatasaraylı olan herkes buna isyan ediyor. 'Niye isyan ediyorsun' diyemezsin. Geri kalan herkes de çok memnun. İşte problem bu. Problemin ne olduğunu daha iyi anlatmak için Taylan Antalyalı önemli.
