İşte Monchi'nin tüm sırları

Julen Lopetegui, istediği oyuncunun tüm özelliklerini söyleyebilirken, manşetlerde ise 'Zidane sadece Pogba'yı istiyor' haberleri yer alabiliyor. Lopetegui, oyuncuyu söylediğinde Monchi filtreleri uygulamaya başlıyor. Bir anda karşınıza 26 yaşında, Brezilyalı ve Nantes'te oynayan bir stoper çıkabiliyor. Daniel Carriço'nun yanına Diego Carlos için 15 milyon euro ödeniyor. 8 maç oynadıktan sonra Diego Carlos için, "La Liga'nın en iyi stoperlerinden biri." denmeye başlıyor.

Monchi, 2000 yılından bu yana oyuncu transfer etme koşullarını farklılaştırmaya kafa yordu. 1948'den beri kupa kazanamayan Sevilla'ya 5 kez UEFA Avrupa Lig, 2 Kral Kupası, 1 İspanya Süper Kupası ve 1 Avrupa Süper Kupası kazandırdı.

Monchi, oyuncu transfer etmek için farklı koşullar ararken çeşitli ajanslardan, bilimden yararlandı. Chicago'da dataları nasıl özelleştirebileceğini ve bunlardan nasıl yararlanacağını öğrendi. Geliştirdiği 'yapay zeka', artık transferde çok daha az hata yapmasını sağlıyor. 

"Bir fikrim vardı." diyerek anlatıyor Monchi, "Bir fikirden daha çok içimdeki bir hayalkırıklığıydı. Kendime büyük verileri nasıl yorumlayacağımı sormuştum. Konu politikaydı, yıl 1987'ydi." 

 

- Hayır hayır. Gözümüzle izleme kısmını hala bırakmış değiliz. Sahaya bakmayı unutmuyoruz. Yeşil çimlerin üzerindeyken de oyuncuyu izlemeliyiz. Bu çok gerekli bir nokta. Her ne kadar elimizde bilgiler de olsa, o oyuncuyu izlemek zorundayız. Biz verileri sadece oyuncuları birbirinden ayırt etmek için kullanıyoruz. Bu noktada veriler işimize çok yarıyor. Bir menajer beni arıyor, "Elimde bir forvet var, her maç 2 gol atar." diyor. Bu benim için sadece 1 bilgi. Sonra oyuncuyu diğerlerinden ayıran özelliklerini inceleriz kapasitesini tahmin ederiz ve sisteme adaptasyonunu sorgularız. Oynadığınız sisteme göre oyuncular farklılık gösterir. Bu anahtar bir nokta. Sonrasında o oyuncu hakkında bir karar veririz."

 

- O yıllarda daha fazla gözleme dayanıyorduk, elimizde çok fazla veri yoktu. Bugünlerde ise verilere dayanmadan transfer yapmak büyük hata. Artık, oyuncuları ölçebiliyor, form durumunu göz önünde bulundurabiliyor. Bazen, oyuncu 1-2 sezonluğuna iyidir ve fiyatı çok artar. Bunun form durumu mu, yeteneği mi olduğunu ayırt etmemiz gerekiyor. Bu durumda o transferi, olması gerekenden daha pahalı olduğu için yapmayız. Andres örneği, belki Kanoute'den daha çarpıcı olduğu için aklınıza gelmiştir. Kanoute, Tottenham'da  gol atamıyordu. Ancak, Sevilla tarihinin en iyi forvetlerinden biri oldu. Verileri kullanarak, oyuncunun form durumunu ölçebildiğimiz için kötü form durumunda fiyatı düşen oyuncuyu da görebiliyor. Böylece o oyuncu, olması gerekenden daha ucuz olduğu için transferini yapıyoruz.

 

- Sevilla'da tarihsel olarak bir metod geliştirdik. 10 tane teknik adamla görüşün, size ihtiyacı olan oyuncunun ismini verir. "Bu oyuncuyu istiyorum, çünkü biliyorum ve seviyorum." diyecektir. Bu karmakarışık bir duruma yol açar. Ancak, Lopetegui bana böyle bir şey söylemez. O oyuncuyu tarif eder, ben ismini söylerim. "Bana sağ ve sol ayağını iyi kullanan, kanatlardan bindiren, şut atabilen ve kollektif bir oyuncu istiyorum." dedi. Ben ona Ocampos'u aldım. Biz böyle çalışıyoruz. Ever Banega transferine geri dönelim. Unai Emery, bana bir orta saha profili anlattı, ihtiyacını söyledi. Ben de Ever Banega'nın adını verdim. O yaz ayrıca Spartak Moskova'dan Nico Pareja'yı da almıştık. Pasör bir orta saha ile hızlı bir orta sahayı yanyana istemişti çünkü."

"Dani Alves'i adı bilinmeyen Bahia diye bir takımdan 800 bin euro'ya transfer ettik. 7 yıl boyunca en iyi şekilde performans aldık ve 42 milyon euro karşılığında Barcelona'ya sattık. Sergio Ramos, Jose Antonio Rees veya Jesus Navas gibi genç oyuncularımız vardı. Onları da sırasıyla 27, 30 ve 20 milyon euro'ya sattık. Eğer Manchester City gibi param olsa, Dani Alves gibi bir oyuncuyu transfer etmezdim. Ancak, Sevilla gibi bir kulüp olarak bunu yapamayız."

"Roma'dan beni fırlatıp attıklarında ve Sevilla'ya geri döndüğümde bana bir tek şey söylendi. "Sezonumuz karmaşık geçti, çok fazla sakat oyuncumuz oldu, oyuncularımız düşük performansla oynadı." dediler. Ben de dersime çalıştım. Finansal olarak maliyetli bir proje oluşturduk. Oyuncularımız ortalama maçların %15'inde oynayamıyordu. Bu, ödediğiniz paranın yüzde 15'inin çöpe gitmesi demek. Rakama çevirecek olursak 12 milyon euro, 1 sezonda çöpe atılmış. Bunu yüzde 5 seviyesine çekebilecek şekilde yapılandık. Artık, daha fazla oyuncumuz sahaya çıkabilecek durumda."

"Sevilla son yıllarda çok iyi transferler yaptı ve çok iyi satışlar gerçekleştirdi. Eksik olan neydi, sportif başarı. Kupa olmadan, finansal ve sportif politikanızın meyve vermesi imkansız. Bir futbol kulübü, finansal olarak harika sonuçlar verebilir ama sahada karşılığını alamaz veya sportif açıdan harika sonuçlar alsa da ekonomik olarak batmaya yaklaşmıştır. Sevilla'yı diğerlerinden ayıran şey, hem sportif hem finansal başarılar elde etmesiydi."

"Futbolun en büyük problemi, her şeyi sonuçlara endeksliyor oluşumuz. Ancak, projeleri hayata geçirebilmek ve başarılı kılabilmek için yıllara ihtiyacınız var. Aldığınız yeteneklerin gelişmesi, iyi transferler yapabilmeniz vs. Yaptığınız işin değeri, sahada sonuçlar gelene kadar belli olmaz. Arsenal, bunun için en iyi örnek. Bilgiye en çok yatırım yapan kulüp onlar. 5 ya da 6 yıl önce kendi futbol ve transfer programlarını yazıp geliştirdiler."

"Bazen iyi bir oyuncuyu, iyi bir fiyata sattığınızda, seviyenizi koruyabilmek için aynı kalitede ama daha ucuzunu bulmak zorundasınız. Sevilla'da beklentiler her geçen yıl arttı. Dani Alves'i transfer ettiğimizde, 1.5 sezon boyunca performans vermesini bekledik. Ancak, bugün ise henüz 1.5 ay önce transfer etmemize rağmen, "Hey, Kounde'yi aldın ama oynatmıyorsun!" diyorlar. Daha 20 yaşında ve Daniel Carriço'nun geldiği yaşta. Sevilla, Barcelona ya da Real Madrid gibi direkt adapte olabileceğiniz bir yer değil. O yüzden burada başarısızlıktan bahsetmeden önce sabretmeniz gerekiyor."

 

- Dersimize çalışarak mücadele etmeye çalışıyoruz. Elimizde çok fazla örnek ve bilgi var. Sergio Ramos, Jesus Navas, Jose Reyes, Antonio Puerta, Sergio Rica, Luis Alberto, Alberto Moreno, Marchena gibi oyuncular belli ihtiyaçlar doğrultusunda kadroya girdiler, oynadılar. Aynı sistem üzerinden devam ettik. Şimdi uyguladığımız, "Yetenek Geliştirme Projesi" var. 15 yaşında olan 15 oyuncu seçtik ve hangi oyuncu nasıl başarılı, hangi oyuncu nasıl başarısız olacak diye bakacağız. Bu konu üzerinde bilgileri ve verileri topluyoruz."

"Basketbolda saha daha küçüktür ve daha bireyseldir. Beyzbolda da böyledir aslında. Bu nedenle "Moneyball"u futbola uygulamak problem oluşturuyor. Futbol, çok daha büyük bir sahada ve çok daha fazla insanla oynanıyor. Veriye odaklanmak çok daha zor. Bir oyuncunun yüzde 60 pas isabet oranıyla oynadığını görüyoruz. Belki, takımı daha direkt veya daha riskli bir futbol oynuyor. Potansiyeli çok daha fazla bir yüzdedir. Bu nedenle futbolu bilmek, oyuncuyu canlı izlemek de önemli."

"Bir oyuncuyu çok farklı maçlarda, çok farklı durumlarda ve çok farklı sistemlerde izlemek isterim. Analistlerin dediklerine inanıyorum ama futbolda izlemek de çok önemli. Oyuncu belki önemli maçlarda sahadan kayboluyordur ve o maçlara mental olarak hazır olamıyordur. Belki, iç sahada iyidir ama deplasmanlarda çok kötüdür. O yüzden izlemeli ve buna göre karar vermelisiniz."