Gelecekte Avrupa devlerinin başına geçme potansiyeli olan 10 teknik direktör

Augsburg’ta futbolu erken yaşta bıraktıktan sonra antrenörlüğe başlayan ve kısa süre içerisinde Hoffenheim’in birçok genç yaş kategorisinde görev yapan Julian Bagelsmann, 2016’dan bu yana da A takımın başında görev yapıyor. Nagelsmann, Hoffenheim’ı alt ligden çıkarıp Bundesliga’ya taşıyarak önemli bir işe imza atarken, bununla da kalmadı ve bu yeni başlayan serüvende takımını Şampiyonlar Ligi’ne kadar taşıdı. Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden ve göze hoş gelen futboluyla dikkat çeken Hoffenehim’ı çalıştıran 31 yaşındaki teknik adamın adı şimdiden Real Madrid, Bayern Münih gibi devlerle anılıyor.

2012’den bu yana Bournemouth’u çalıştıran ve Premier League’e çıktıktan sonra herkesin düşme adayı olarak gösterilen takımını ligde tutmayı başaran Eddie Howe, son dönemde Ada’nın en dikkat çeken teknik adamlarından… Howe, bu sezon takımını üst sıralara da taşırken, gelecekte Manchester United gibi bir Ada devini çalıştırma potansiyele sahip…

Futbolu bıraktıktan kısa bir süre sonra antrenörlüğe başlayan Abel Ferreira, 2017’den bu yana da Braga A takımının başında görev yapıyor. Kısa sürede başarı merdivenlerini tırmanan Abel Ferreira, bu sezon Braga’nın başarılı performansının mimari olarak gösteriliyor. Ferreira, kariyer ilerlemesi Mourinho’ya çok benzemese de, onun gibi bir anda Avrupa futbolunda adından söz ettirebilir.

Championship ekiplerinden Derby County’de göreve başlayan Lampard, şimdiden Chelsea’nin gelecekteki teknik direktörü olarak gösteriliyor. Henüz daha antrenörlük kariyerinin başında olan Lampard’ın geleceği çok merak ediliyor.

Mainz'ı çalıştıran genç teknik adam Sandro Schwarz da Jürgen Klopp'un izinden giden teknik direktörler arasında gösteriliyor. Klopp'un eski takımını çalıştıran Schwarz belki de günün birinde Premier League'de Klopp'a rakip olur...

Belçika’da yardımcı antrenör olarak göreve başladıktan sonra bir süredir Monaco’yu çalıştıran Thierry Henry, gelecekte adından sıkça söz ettirecek isimler arasında gösteriliyor. Monaco’da her ne kadar iyi bir başlangıç yapmasa da Henry, geleceğin en iyi teknik adamlarından biri olma potansiyeline sahip… Henry’nin adı Wenger’in ayrıldığı dönemde Arsenal ile de anılmıştı.

MLS’teki kariyerinin ardından Ligue 1 ekiplerinden Nice’in başına geçen Patrick Vieira, fazla ses getirmeden ancak emin adımlarla ilerliyor. Vieira, futbol sahalarındaki istikrarlı ama gösterişsiz başarısını teknik direktör olarak da gösterip, ilerleyen yıllarda Avrupa devlerinde göre alma potansiyeline sahip…

Cocu’dan sonra PSV’ni başına getirilen Mark Van Bommel, kısa sürede adından söz ettirmeyi başardı. PSV ile fırtına gibi bir sezon başlangıcı yapan Van Bommel, bu başarısını istikrara dökmesi halinde belki de bir gün Hollanda ekolünü seven Barcelona’nın başına geçebilir…

Porto’daki başarılı performansını sürdüren Sergio Conceiçao, Portekiz’den ayrılırsa çok daha büyük bir Avrupa kulübünün başına geçme potansiyeline sahip isimler arasında yer alıyor.