Galatasaraylı kimliğiyle bilinen futbol yorumcusu Levent Tüzemen, Fotomaç gazetesine Galatasaray'ın gündemini değerlendirdi. Ali Koç'un mesajı, transferler, UEFA'nın kararı ve gelebilecek cezaya dair düşüncelerini paylaştı.
Ali Koç seçim öncesi Turkuvaz Medya'yı ziyaret ettiğinde kendisi ile ayak üstü sohbet ettik. Sayın Koç benim Galatasaraylı kimliğimi bilerek şöyle söyledi; "İki kulüp arasındaki dostluğu pekiştirmemiz gerekir. Karşılıklı tartışmalardan iki kulübe de fayda gelmez."
Sayın Koç bu söylemlerini seçim konuşmalarında da sık sık dile getirdi ve Fenerbahçe'nin Aziz Yıldırım döneminde sıkıntı yaşadığı kulüplerle bir barış yapılması için çaba sarfedeceğini anlattı.
UEFA; Galatasaray'a hedef küçültecek bir ceza vermeyecektir. Öncelikle Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne katılacak olması yönetime ve camiaya ciddi bir moral kaynağı olacaktır. Mutlaka UEFA bir bütçe disiplini oluşturacaktır. Başkan Mustafa Cengiz ve Fatih Terim yeni sezon için düşünülen transferleri bütçe disiplinine göre yapmayı planlıyor.
Zaten büyük düşünmek pahalı düşünmek değildir. Galatasaray, Lucescu'nun ikinci yılında iki ön elemeyi geçip Şampiyonlar Ligi'ne katılmış 1. Grup'tan çıkıp 2. Grup'a kalmıştı. Roma, Liverpool ve Barça'nın yer aldığı grupta 5 beraberlik elde etmiş sadece son maçta eski Ali Sami Yen Stadı'nda Barcelona'ya Luis Enrique'nin ofsayttan attığı golle yenilmiş ve gruptan çıkma hakkını kaybetmişti.
Devler Ligi'ndeki bu başarının temelini oluşturan oyuncu grubunun birçoğu kiralık olarak G.Saray'da oynamıştı. Bu örneği neden verdim? Şampiyonlar Ligi her zaman oyuncular adına cazibe merkezi olmuştur.
Kariyerinde düşüşe giren bazı yıldız oyuncular yeniden ayağa kalkmak için Devler Ligi'ni vitrin olarak kabul ederler. Hatta gelecek vaad eden genç yıldızlar bile bu vitrinde kendilerini parlatmayı düşünürler.
SONUÇ: Eğer UEFA'nın bütçe disiplini Galatasaray'ın yüksek bonservisle oyuncu almasına izin vermezse o zaman yönetim ve Terim kafa kafaya verip kiralama modelini gündeme alabilirler.
Bu sezon Galatasaray'ın 21. şampiyonluğunda birinci sıraya taraftarı koyarım. Sezon başından itibaren hep takımın yanında oldular sadece kazandıkları maçlarda değil kaybedilen maçlardan sonra da desteklerini sınırsız verdiler.
Mustafa Cengiz'in başkan olmasında taraftarın büyük katkısı vardır. Özellikle Tudor'un gönderilip Terim'in yuvaya geri dönüşünde taraftar ciddi bir emek sarfetmiştir.
Dursun Özbek sonrası oluşan ekonomik krizin aşılması için yine bir G.Saray taraftarının önerisi ile yaratılan Yellow Friday kampanyasında storlare'lara koşmuşlardır.
Son Grey Weekend kampanyası yine büyük ses getirdi ve öğrendiğim kadarı ile 144 bin mal satıldı. Ve bu satışın amacına fazlasıyla ulaştığı hatta, Yellow Friday'i de geçtiği söyleniyor.
Galatasaray taraftarları kulübe bu sezon da ciddi destek verecektir. Özellikle kombine ve loca satışları tavan yapacaktır.
Yasin'in formu ve performansı Hamza Hamzaoğlu döneminin çok gerisinde. Ekonomik şartlar genç bir oyuncu almaya izin veriyorsa Yasin ile sözleşme uzatılmamalı. Eğer Yasin kalacaksa ücretinde yaşı da düşünülerek indirim yapılmalı.
Tolga ile Eren'in sözleşmeleri sürüyor. Tolga'nın G.Saray'dan aldığı ücret inanılmaz yüksek. Yetenek olarak Tolga zaten Galatasaray'ın oyuncusu değil. Ayrıca Tolga'ya bu kadar yüksek bonservis bedeli ile bu kadar yüksek maaş veren zihniyete yazıklar olsun. Tolga'nın bonservisine ödenen para ve kendisine verilen ücreti topladığınızda çok daha yetenekli oyuncular Galatasaray'a alınabilirdi.
Eğer talibi varsa Tolga hemen satılmalı ya da alınacak oyuncular için takas olarak kullanılmalı.
Eren Derdiyok, Galatasaray'a uymadı.
Şampiyonlar Ligi sadece Gomis ile gitmez. Fransız golcünün yanına mutlaka bir golcü gelmeli.
