Türkiye Futbol Federasyonu tarafından, 2017-2018, 2018-2019, 2019-2020, 2020-2021 ve 2021-2022 futbol sezonları TFF Süper Lig ve TFF 1. Lig Müsabakaları Yayın Haklarının devri için düzenlenecek ihalenin, "Genel İhale Şartnamesi" ve her bir pakete ait özel ihale şartnameleri ile eklerini alma süresi başladı.
Dört ayrı paket halinde devredilmesi planlanan yayın haklarında, A Paketine ilişkin muhammen bedel 425.000.000. (dörtyüzyimibeşmilyon) ABD Doları, B Paketine ilişkin muhammen bedel 45.000.000.(kırkbeşmilyon) ABD Doları, C Paketine ilişkin muhammen bedel 15.000.000.(onbeşmilyon) ABD Doları ve D Paketine ilişkin muhammen bedel 495.000.000. (dörtyüzdoksanbeşmilyon) ABD Doları olarak ödeyeceklerdir. (PAKETLERİN DETAYI İLE İLGİLİ BİLGİLER YAZININ DEVAMINDA...)
Belirtilen muhammen bedeller ve ihale neticesinde tespit edilecek yayın hakları bedellerine TFF Payı dahil olup, ihaleleri kazanan kuruluşlar Katma Değer Vergisi'ni ayrıca ödeyeceklerdir.
21 Kasım Pazartesi günü saat 10.00'da Türkiye Futbol Federasyonu'nun Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde başlayacak olan ihale öncesinde, teklifler kapalı zarf içerisinde Yayın İhalesi Komisyonu'na ve hazır bulunacak notere teslim edilecektir.
21 Kasım’da düzenlenecek Süper Lig yayın hakları ihalesi için geri sayım başlarken, ihale şartnamesinin detayları da belli olmaya başladı.
Şartnameye göre Süper Lig’in yayın hakları 10 ayrı paket üzerinden satışa çıkacak. Ancak burada maç yayınları için ilk 4 paket kritik önem taşıyor. İhaledeki diğer 6 madde ise, maçların radyo, bahis, yurtdışı satışı, açık kanal özetleri, klipler ve Süper Kupa’yı kapsıyor.
İhalede ilk 3 paket ayrı ayrı satılır ise evde maç keyfi yaşamak neredeyse imkansız hale gelecek. Bir futbolseverin lig boyunca takımını izlemesi için 3 ayrı kuruluşa abone olması gerekecek.
Hem cebimizden daha fazla para çıkacak, hem de evler ‘decoder’ dolacak. Ancak 4 numaralı paket satılırsa ilk 3 paketin bir önemi kalmayacak. Bu paketlere göre mobil haklar da ayrıca satılmayacak. Yani hangi kurum hangi paketi satın alıyorsa aynı zamanda o paketlerin de mobil haklarına sahip olacak.
Bu paketi satın alan yayıncı kuruluş her hafta 1 maç yayınlayabilecek. 12 hafta boyunca 1’inci maçı seçme hakkı olacak. 17 hafta boyunca ise 2’nci önemli maçı seçebilecek. 5 hafta ise 3’üncü önemli maçı yayınlayacak.
Bu paketi alan yayıncı kuruluş da her hafta 1 maç yayınlayabilecek. 11 hafta 1’inci maçı yayınlayacak. Sonraki 17 hafta boyunca 2’nci maçı ekrana taşıyacak. 6 hafta boyunca ise 3’üncü maçı seçebilecek.
Bu paketi alan yayıncı kuruluş toplamda 238 maç yayınlayacak. Ancak sadece 11 hafta boyunca 1’inci maçı seçebilecek. Geri kalan 27 hafta boyunca ise 3’üncü maçı yayınlayabilecek.
Bu paketi alan yayıncı kuruluş ilk 3 paketin tümünü ve maçların özet programını satın almış oluyor. Yani şuanda mevcut yayıncı kuruluşun sahip olduğu tüm haklar 4’üncü pakette yer alıyor. Böylece ihale şartnamesinde yer alan ilk 3 paketin anlamı kalmıyor.
Eğer ilk üç paket ayrı ayrı satılırsa, tuttuğunuz takımın maçını her hafta farklı bir yayıncı kuruluş yayınlayabilir. Böyle bir durumda da evimizde en az 3 tane ‘decoder’ bulundurulması gerekecek.
Evde maç keyfi yapmak isteyen vatandaş da üç ayrı şirkete her ay ödeme yapmak zorunda kalacak.
Yayıncı kuruluşlar yayın paketini tek başına satmıyor, ulusal paketlerin yer aldığı temel paketi de alma zorunluluğu getiriyor. Hiç seyretmeyeceğimiz kanallar için de para ödemek zorunda kalacak, Süper Lig’in tüm maçlarını daha pahalıya izlemiş olacağız.