EURO tarihinin en büyük sürprizi: Yunanistan

Avrupa Futbol Şampiyonaları tarihinin en büyük sürprizi, 2004 yılında yaşandı. Şampiyon olan Yunanistan kadrosunun yıldızları, yaşadıklarını anlatıyor.

EURO tarihinin en büyük sürprizi: Yunanistan
Avrupa Şampiyonları tarihinde birçok büyük sürpriz var ancak bunlardan belki de en büyüğü, Yunanistan'ın 2004 şampiyonluğu. Turnuva başladığında şampiyonluğuna 1'e 150 verilen Komşu'nun herkesi şaşkına çeviren zaferinin üzerinden 17 yıl geçti.

Portekiz, İspanya ve Rusya ile eşleştikleri gruptan 4 puanla çıkan Yunanistan, sonrasında da karşısına gelen herkesi disiplinli oyun anlayışı, defansif sağlamlığı ve yakaladığı şansları büyük oranda gole çevirmesiyle geçti.

Yunanistan'ın o dönemde yıldızları olan Giorgos Karagounis, kaleci Antonis Nikolopolis ve gol kralı Angelos Charisteas, umudun gerçeğe dönüştüğü turnuvada yaşadıklarını anlatıyor.

ÇEYREK FİNAL, FRANSA 0-1 YUNANİSTAN

Karagounis: Yunanistan tarihinin en büyük galibiyeti. Son Avrupa şampiyonunu, Dünya Kupası şampiyonunu, favoriyi mağlup ettik. Belki en büyük Fransa Milli Takımı'ydı. Fransa galibiyeti, bizi şampiyonluğa inandırdı.

Nikopolidis: Her zaman iyi oyuncularımız vardı ancak tek eksik, bizi ateşleyecek bir adamdı. Otot Rehhagel o adam oldu. Bu takımı yaratan, arkasındaki adam. Rehhagel o gün, "Eğer düşeceksek, cesur bir şekilde düşelim" dedi. Sonunda düşmedik ve tu atladık. Bu maç bir dönüm noktasıydı, sonrasında başaracağımıza inandık. Otto Rehhagel, bize daha küçük ve güçsüz görünen takımın nasıl büyü kbir takımı yeneceğini gösterdi. Hiçbirimizin korkusu yoktu. Saygı duyardık ama korku yoktu.

Charisteas: Rehhagel maç öncesinde gerginliğimizi nasıl kontrol edeceğini biliyordu. Bu gerginliği güvene, birbirimize olan güvene çeviriyordu. Bu onun yeteneğiydi, başarılı bir teknik direktör olmasının nedeni de buydu.



YARI FİNAL, YUNANİSTAN 1-0 ÇEKYA

Karagounis: Turnuvanın en formda takımıyla oynadık. 4 maçını da kazanan tek takımdı. Bizim için kolay bir sınav değildi ama başardık.

Nikopolidis: Maç başladığında kendime, "Bu maçta gol yemeyeceğiz" dedim. Gol atmamızın zor olduğunu biliyordum, bu yüzden yememeliydik. Bizim en büyük silahımız duran toplardı. Onlar ise duran toplardan yememişlerdi. Uzatmalara geldiğinde dinamik görüntülerini kaybettiler, bizim ise kaybedecek şeyimiz yoktu. Değişiklikler bize güç verdi ve kornerden golümüzü attık. Oteldeki yönetici turnu öncesinde tahtaya, 'Final Portekiz ve Yunanistan arasında olacak' yazmıştı, böyle de oldu.

FİNAL, YUNANİSTAN 1-0 PORTEKİZ

Nikopolis: Portekiz'de oyuncular üzerinde daha fazla baskı vardı. Yüzlerindeki gerginliği görebiliyorduk, zor nefes alıyorlardı. Bir noktada Figo'yu gördüm, kenara gidip kramponlarını değiştiriyordu, rahat olmadığı oradan da belliydi. Biz de onları rahatsız etmek için uğraştık.

Charisteas: Bazı hayallerin vardır, kimseye söyleyemezsin, hiç konuşmazsın. Futbola başladığımda benim hayalim, bir Avrupa Şampiyonası finalinde gol atmaktı çünkü ilk izlediğim maç, Van Basten'in olduğu 1988 finaliydi. 57 dakika sonra, bunu başardım. Gol attıktan sonra kaybedeceğimiz aklımdan geçmedi. Hepimiz inanılmaz mücadele ettik. Bazen Ronaldo'yu marke ettim, herkes fedakarlık yaptı.

Karagounis: Zafer sonrasında kendi dünyamızdaydık. O zamanlar sosyal medya yoktu. Evimize döndüğümüzde bizim için yeni bir dönem başlamıştı. Nereye gidersek, insanlar peşimizdeydi. Bulutların üzerindeydik.
Sporx Anasayfasına Dön