Bir golün cezası 50 sene olur mu?

Affetmekle ilgili alimlerin, edebiyatçıların, filozofların o kadar sözü varken, Brezilya halkının bunu 50 sene boyunca uygulamadığını anlatan kısa bir hikayemiz var...

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Bir golün cezası 50 sene olur mu?
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
03 Nisan 2016 12:33
Son güncelleme 03 Nisan 2016 12:35
Brezilya Milli Takımı, 1994 Dünya Kupası için kampa girmişti. Geniş kadroyu toplayan Carlos Alberto Pereira ve ekibi Amerika Birleşik Devletleri'nde düzenlenecek kupaya götürmek üzere 23 ismi belirlemek için odalarına kapanmış, harıl harıl çalışıyorlardı. Kampa çağrılan isimler arasında Bebeto, Dunga, Romario, Jorginho gibi yıldızlar ve Cafu ile Ronaldo gibi gelecek vadeden oyuncular vardı. Brezilya için bu turnuva çok önemliydi. Çünkü 24 yıldır kupayı kazanamamış, hatta final dahi oynayamamışlardı. Sadece takım değil; tüm ülke kenetlenmişti.

İşte bu duyguyu içinde yaşayan Brezilyalılardan birisi; 73 yaşındaki Moacir Barbosa Nascimento, Milli Takımı otelde ziyaret etmek ve onlara moral vermek isteyerek yola çıktı. Her isteyen böyle bir ziyaret yapamıyordu ama o da sıradan biri değildi sonuçta. Kendisi gibi başka birçok önemli isim otelde ağırlanmış, Pereira ve futbolcularla görüşmüştü. Barbosa otele geldiğinde korktuğu da başına gelmişti. Hayatı boyunca peşini bırakmayan o lanet milli takımın kamp yaptığı otele girmesine izin vermiyordu. Güvenlik, 1950 Dünya Kupası'nda Brezilya Milli Takımı'nın kalesini koruyan Barbosa'nın içeri girmesine ve milli takımla görüşmesine müsaade etmedi. Yaşlı adam gerisin geriye döndü ve evinin yolunu tuttu.

Moacir Barbosa Nascimento, Brezilya futbol tarihinin en kötü kaderine sahip futbolcusu. 2000 yılında kalp krizinden ölmeden birkaç ay önce şöyle demişti: "Brezilya yasalarına göre en ağır ceza 30 yıldır ama ben o golün cezasını 50 yıldır çekiyorum."

Bahsettiği gol, 1950 Dünya Kupası finalinde Uruguaylı Ghiggia'dan yediği ve maçı 2-1 kaybetmelerine neden olan goldü...

Brezilya'da düzenlenen 1950 Dünya Kupası'nda Uruguay ve Sambacılar fırtına gibi esip final maçına kadar gelmişlerdi. Uruguay daha önce düzenlenen üç turnuvanın bir tanesini kazanmıştı. Brezilya ise sadece üçüncülükle yetinmişti. Bakıldığında Uruguay ve İtalya kendi evlerinde düzenledikleri turnuvaları kazanmışlardı. Bu durumda Brezilya da ev sahibi olarak zafere ulaşan taraf olmalıydı. Maracana'daki maça kadar da aslında her şey istedikleri gibi gitmişti.



Berabere bile kalsa, ilk defa 'Jules Rimet Kupası' adı verilen o kanatlı kupayı havaya kaldırabilecek olan Brezilya, Uruguay'a 2-1 yenildi ve zafer Uruguay'ın oldu. Ghiggia'nın sağ çaprazdan çektiği şut, Barbosa'nın ellerinin altından kayıp gol olunca bu Brezilya halkının çöküşü, stattaki insanların yıkılışı, Barbosa'nın ise hayatının kararması anlamına geliyordu. Maç sonunda Brezilya hocası stadı kılık değiştirerek terk etti. Tribünlerde intihar edenler oldu. Sokaklar savaş alanına döndü. Ve herkesin hedefinde tek bir isim vardı: Moacir Barbosa Nascimento!

O günden sonra Barbosa sadece iki sene daha futbol oynayabildi. Sokakta yürüyemiyordu. Onu tanıyan esnaf hiçbir şey satmıyordu. Sokakta yüzüne tükürenler bile oluyordu. Bu nefret o kadar uzun sürdü ki, yıllar sonra pazarda onu görüp tanıyan yaşlı bir kadın torununa, "İşte ülkemizi yıllar önce ağlatan o adam" diye gösteriyordu. Ailesi dışında hiç kimsesi kalmamıştı etrafında. Eşi öldüğünde, "Omuzunda ağlayabildiğim tek insanı kaybettim" derken aslında tüm hayatını da özetliyordu...

Futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlük yapmak istedi ancak hiç kimse ona iş vermedi. Sadece yediği gol değil, ten rengi de ona kötü davranılmasına neden oluyordu. Siyahiydi ve çok açık bir şekilde ayrımcılığa uğruyordu. Tüm yaşananların temelinde, bir golün bu kadar büyütülmesinin altında bu yatıyordu, kim bilir. Hatta Brezilya Milli Takımı'na Dida'ya kadar hiçbir siyahi kaleci çağrılmamasını bile Barbosa'nın lanetine bağlayanlar oldu...

2000 yılında bir kalp krizi sonrası hayata gözlerini yumdu Barbosa. Doktorlar otopsi yaparken gördüler; kalbi çok kırılmıştı.

YAZI: Serkan AKKOYUN
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam