"Çanakkale Dardanelspor'dayken omuzumdan bir sakatlık yaşamıştım. O zamanlar tıp bu kadar ileri değildi. Devam edip etmeme konusunda düşünüyordum ancak pes etmedim ve eski formuma kavuştum. Hayatımda yaşadığım birkaç tane kırılma anı var ancak benim için değerlilerinden biri buydu."
"Ben oyun stilim gereği çok fazla darbe maruz kalıyordum. Bunu en iyi bilen de Ersun hocadır, ben iğneyle, zorla oynatmışlığı çok vardır. (Gülerek) Fenerbahçe döneminde yaşadığımız şampiyonlukta çok katkısı vardır hocanın. Benim oyunuma da çok katkısı olmuştur."
"Inamoto ile benim transferim aynı anda açıklanmıştı. Bütün ilgi onun üzerindeydi ancak bu benim hoşuma gitmişti. 'Birkaç maç oynayayım, herkese kendimi göstereceğim' diyordum kendi kendime. Inamotoyu'da çok severim çok güzel bir arkadaşlığımız vardı o dönem."
"EURO 2008'de Almanya maçı, Fenerbahçe'deki Braga maçı... Çok fazla maç oynadık ancak bu ikisi benim içimde bir ukte olmuş maçlardı."
"2007-08 sezonunda Galatasaray ile yaşadığımız şampiyonlukta çok iyi bir takım ortamı vardı. Çok fazla söylenmez ama Feldkamp'ın ardından takımı yöneten Cevat Güler hocamızın çok büyük emeği vardır o şampiyonlukta."
"Valencia'ya gitmeden önce Everton'a gidiyordum. Everton yanlış hatırlamıyorsam 8 milyon pound gibi bir teklif yapmıştı ama başkanımız o zaman bırakmamıştı. Ben çok ısrar etmiştim gitmek için ama birkaç yıl daha kalmamı istediler. Çünkü İngiltere Ligi benim hayalimdi."
"Yurt dışındayken saha içinde hiç zorlanmıyordum. Saha içinde kendimi çok iyi ifade ediyordum. İngilizcem o dönemde çok iyi seviyede değildi ama İspanyollar zaten pek İngilizce konuşmayı sevmiyor. İspanyolca öğrendikten sonra kendimi daha da iyi ifade etmeye başladım."
"Valencia'dayken Mata ile aram çok iyiydi. Ben ilk Valencia'ya gittiğimde Mata, Dünya Kupası'nı kazanmıştı, bütün şehir onun adını sayıklıyordu. Ben de 'Bir gelsin de önce göreyim" diyordum. İlk antrenmana çıktığımızda baktım; ufacık bacakları var, boyu kısa... 'Ben buna bir tane vursam yerden kalkamaz' dedim kendi kendime. Sonra antrenman maçı yaptık ve 15 dakika yaklaşamadım bile ona. Sonra kendisinden böyle düşüncelerim olduğu için özür diledim."
"Çalıştığım bütün hocalar benim için özeldi ama Unai Emery bambaşkaydı. Mesela bir maçta sağ bekin kademesine gittiğim için bana çok kızmıştı, 'Sen kendi işini yap, bırak onu' demişti.
"İspanya'dan dönüp Fenerbahçe'ye transfer olma sebeplerimden en büyüğü Aziz Yıldırım'dır. Benim hayatımda çok özel bir yeri başkanın ve ölene kadar da bu böyle sürecek. Valencia'dayken çok büyük teklifler aldım. Liverpool, Barcelona, Real Madrid benimle ilgileniyordu. Bir gün eşimle yemek yerken Aziz Yıldırım'ın elinde serumla bir videosunu gördüm, 3 Temmuz döneminde. Eşime dönüp, 'Bizim bu adamın yanında olmamız lazım' dedim. O sıralarda Fenerbahçe camiasının içinde olmak istedim."
"Ben Fenerbahçe'ye geldiğim zaman insanlar bana 'Nasıl böyle bir şey yaparsın, bu kadar iyi oynuyorken Avrupa'da kal' diyorlardı. Hatta Ali Yıldırım 'Ben sana haksızlık yapmak istemem, bizi küme düşürürler. Herkes kulüpten gitmek istiyor, sen gelmek istiyorsun. İyi misin sen?' dedi. Ben de ona 'Ağabey hiç problem yok, Fenerbahçe'yi küme düşürürlerse üst lige çıkarırız. Kaldığımız yerden devam ederiz' dedim."
"Çanakkale Dardanelspor'dayken ilk olarak Fenerbahçe beni çok ciddi istemişti. Galatasaray çok daha fazla bonservis ödeyip transferi bitirmişti. Küçükken Fenerbahçeli değildim. Ancak ben çok genç yaşta profesyonel oldum ve hiçbir zaman fanatiklik yaşamadım. Küçükken Şifo Mehmet'i ve Sergen Yalçın'ı çok takip ederdim."
"Fenerbahçe ile kazandığımız 2013-14 şampiyonluğunda mükemmel kadromuz vardı. Çok abartmak istemiyorum ama belki de Fenerbahçe tarihinin en iyi kadrosuydu. 10 kişi kaldığımızda bile rakiple denk oynuyorduk. Ersun hoca da o sezon mükemmel iş yaptı, mükemmel bir özveri gösterdi. Takımda birliktelik çok yüksekti."
"Kariyerim boyunca benden en iyi verim alan hocaların Unai Emery ve Ersun Yanal olduğunu düşünüyorum."
"Fenerbahçe olarak başımıza çok fazla kötü şey geldi o dönemde. Otobüsün kurşunlanması mesela. Bu tarz olaylar olmasa şampiyonluk çok daha erken gelmiş olabilirdi ve UEFA'da da final oynayabilirdik. İlk Benfica maçında sarı kart görüp cezalı duruma düştüğüm anı unutamıyorum. Finale geçseydik kupayı alacağımızı düşünüyorum."
"Ben stoper oynamaktan her zaman nefret ettim. Çocukluğumdan beri hocalarımız görev verdiğinde oynadım ama her zaman efret ettim. Stoper oynamak beni rahatsız ediyordu ve bunu hocalarıma da açık söylüyordum. Zaman zaman atışmalarımız da oluyordu hocalarla. Daha sonra kendi pozisyonuma geçince ritmimi kaybediyordum."
"Fenerbahçe'den ayrıldığım sezonda işlerin kötü gitmeye başladığını söyleyebilirim. Tribünlerle aram hiçbir zaman açılmadı, onları çok seviyorum. Ali başkan ilk geldiğinde bütün takım değişti ve şampiyonluk bekleniyordu. Ben de bunun çok zor olacağını söylemiştim. Rize maçında taraftarlardan özür dileme gibi birçok şey bence yapılmamalıydı. Son maçımda yaşanan gerginliklerin ardından bazı şeyleri kafamda bitirmiştim. Bir kesime olan kırgınlığım sürüyor. Bunun yapılması gereken en son insanlardan biriydim ben ve kulüp için çok fazla fedakarlık yapmıştım."
