Spor yazarları, Beşiktaş'ın Kasımpaşa'ya 1-0 kaybettiği mücadeleyi yorumladılar. Burada bir kısmı kullanılan yazar görüşlerinin tamamını, paragraf sonunda ismi verilen gazeteyi satın alarak okuyabilirsiniz.
ERMAN TOROĞLU: Bu sene seyrettiğim en kötü Beşiktaş, inanılır gibi değil. Bu kadar çok top kaybı yapan, pres yapamayan, ayakta duramayan Beşiktaş. Beşiktaş'tan beklediklerimizi Kasımpaşa yaptı, hem de baya iyi yaptı. İlk yarıda çok net pozisyonlar var, maçın devrede neticesi 3-1 olması lazım, çok net pozisyonlar. Biraz normal bir golcü olsaydı maç ilk yarıda bitmişti. Beşiktaş, Aboubakar'ı çok arıyor, Aboubakar'ın boşluğundan da diğer golcü Larin pozisyon buluyordu. Şimdi sıkıştı kaldı stoperlerin kucağında.
ATTİLA GÖKÇE: Peki neden böyle oldu? Ghezzal’ın cezası, Cenk ve Dorukhan’ın Milli Takım’dan Kovid-19’la dönmesi, Aboubakar’ın beklenmedik sakatlığı anlaşıldı ki Beşiktaş’ın kimyasını bozmuş… Dünkü oyunda Larin, Aboubakar’a vekaleten santrfor oynarken, üç şut attı. Biri, kaleci Ertuğrul’a atılan hatalı pastan yakaladığı topu inanılmaz bir yumuşak vuruşla rakibinin ellerine göndermesiydi. İki kötü şut daha attı, vızıltı! Yine de enseyi karartmamalı Beşiktaş… Yarış heyecanını sürdüren, rakiplerine de şans tanıyan bir durum yarattı ama kimse kuşkuya kapılmasın… Bu ligin efendisi Beşiktaş! [MİLLİYET]
REHA KAPSAL: Beşiktaş'ın 2 haftadır kötü gidişatının nedeni Sergen Yalçın. Fenerbahçe maçında son 30 dakikada yaptığı değişikliklerle takımın geriye gitmesinde 1. neden Sergen Yalçın. Bugün de bu kadar kötü kurguyla Beşiktaş sahaya çıkar mı, neredeyse 4 stoper sahaya çıkıyor. Rosier'i alıyorsun, öne koyuyorsun. Yüzü dönük hücum farklıdır. Öyle olsa Roberto Carlos'u önde oynatırlardı, iyi topa vuruyor diye. Sağ bekteki oyun farklıdır, sağ öndeki oyun farklıdır. Beşiktaş'ta hangi oyuncu, kiminle iyi oynar, öyle bir kurgu yok.
ALİ GÜLTEKİN: Beşiktaş ikinci yarı Kasımpaşa'yı teslim aldı diyebiliriz. Oyunu belli bir bölgeye kadar kontrolünde tuttu ama bugüne kadar ortaya koyduğu üretkenliğin olmaması rakibin hep oyun içinde kalmasını sağladı. İkinci yarı Kasımpaşa ne oynadı dersek "Hiçbir şey" diyebiliriz. Verilen bir penaltı pozisyonu dışında Beşiktaş kalesine çok fazla gelemediler. Gelmeyi çok istediler mi ondan da emin değilim... Bu kadar pas hatası ile oynayan, bu kadar çok Beşiktaş'a oyun olarak teslim olan, savunmadaki kalabalık diziliş ve mücadele dışında bir şey yapmayan bir takıma karşı bu kadar pozisyonsuz kalmak, Beşiktaş adına alınması gereken bir dersti... Daha çabuk, daha tempolu ve daha agresif Beşiktaş oyununa çok alıştık. Ama dün akşam yüksek tempo ve oyun sürati olmayınca bu durum Kasımpaşa'nın işine yaradı. [SABAH]
GÜRCAN BİLGİÇ: Beşiktaş için puan kaybı düşünülmeyen ama sakat ve hastalardan sonra "beklenen" bir durumdu aslında. Ama yenilgi sürpriz oldu. Çünkü golcülerin yok ama defansın hâlâ ayakta, üstelik penaltı da kurtaran bir kalecin var. Dar kadro yapısında 'kalitenin' eksikliği Beşiktaş'ı 'çok isteyen' ancak 'bocalayan' takım haline getirdi. [SABAH]
SİNAN VARDAR: Bu futbol şampiyonluğa yetmez ama enseyi karartmamak gerek. Umarım takım gereken dersi almıştır. Kasımpaşa ise bulunduğu yeri hak etmiyor. Dün savaşarak çok önemli bir üç puanı alarak küme kalmak için önemli bir adım attılar. Özellikle sol bek Anıl Koç'un kumaşı çok iyi... Son iki haftada yapılan eleştireler hakem Umut Meler'e belli iyi gelmemiş. VAR hakemleriyle birlikte Beşiktaş'ın iki penaltı pozisyonunu değerlendirmeye almaması berbat, sarı kartı olan Aytaç'ın yaptığı sert faul sonrası atılmaması ise rezaletti. Sergen Hoca, pozisyon sonrası, oyundan alınan Aytaç'ı göstererek; hakeme; ''Senin yapamadığını onlar yaptı'' diyerek isyan etmekte çok haklıydı. [FOTOMAÇ]
TURGAY DEMİR: Bir şeyler hep eksik kaldı... Şut deneyen yoktu, araya koşan ya da araya pas atan da öyle... Bu şartlarda duran toplar ve tesadüfler dışında Beşiktaş'ın gol atması imkansız gibiydi. Kasımpaşa iyi kapandı ve 70 dakika boyunca attığı golü korudu. En yakın rakibi Galatasaray kaybetmişken kazanmış olsa avantajını katlayacaktı... Bunu başaramadılar... Bir puan alsalar o bile çok önemliydi. Alamadılar. O nedenle kimse erken havaya girmesin. Ligin boyu kısalmış olsa da her takım, her takımı yenebiliyor... Biten bir şey yok... Halil Umut Meler iyi maç yönetti, verdiği penaltı kararı da doğruydu. Aytaç'ı ikinci sarıdan atmaması tek hatasıydı. [FOTOMAÇ]
TÜMER METİN: Sezona damga vuran bir Beşiktaş oyunu vardı. 2 oyuncunun önemini sezon başından beri anlattık, Ghezzal ve Aboubakar. İki tane kadife ayak, Beşiktaş'ın oyun dinamiklerini başka noktaya taşıdı. Yokluklarında Beşiktaş'ın takım olarak göstereceği tutum önemliydi. Ghezzal ve Aboubakar olmadığında, gördük ki iki kaliteyi aldığınızda işi mücadele ile kotararak kazanmaya götürebilirsiniz. Özellikle geri düştüğünde pozisyon üretmekte zorlanan bir Beşiktaş izledik. Kalite, 2-3 oyuncuyu aldığınızda bütün takımın dengesini bozan bir şeydir. Aboubakar ile Ghezzal'ın eksikliği hissedildi. Yaratıcı oyuncular bunlar. Geriye düştüğünüzde de skoru değiştirebilecek oyuncular. Sezona damga vuran Sergen hoca, hem Fenerbahçe, hem de bu maçta başlangıç ve sonrasında yapması gereken değişiklikler adına kendi takımına da zarar verdi.
FEYYAZ UÇAR: Milli ara, iki ara bir derede boğuluyor takımlarımız. Sezon öncesindeki Beşiktaş'tan sonra belki de izlediğimiz en kötü Beşiktaş. Aboubakar'ın olmaması çok önemli, oyunda çok etkinliği var. Larin'i de rahatlatıyor. Larin, o bölgede sırtı dönük oynayamıyor. Tek santrfor işinde Beşiktaş'a geldiğinden beri taraftarı mutlu edecek performans sergileyemedi. Ne kendisi açısından, ne arkadaşları açısından randıman veremiyor.
NİHAT KAHVECİ: Ersin ne yapsın 2 haftadır, bir Ozan, bir Aytaç muhteşem vurdu, yapacak bir şey yok ikisinde de. Beşiktaş, bir sezonda yaşayabileceği tüm olumsuzlukları bu maç öncesinde yaşadı. Kovidli oyuncular, milli takımdan sakat dönenler, sarı kart cezalıları, oyuncuların konsantrasyon eksikliği, iyi idman yapmamış olması... İstenen oyun yoktu, belki bu sezonun en kötü ilk yarı performansı vardı. Bunların hepsi bir araya geldiğinde kolay kolay maç kazanamazsın. Türk futbol tarihinde bir ilk yaşandı. Bir tane hakem, bir takıma 2 maç üst üste atandı. Bu milattır belki. Bu sadece Sergen hocanın hakemi istememesi üzerine verilen bir mesaj değildir, Beşiktaş'a verilen bir mesaj değildir, Fenerbahçe'ye de, Galatasaray'a da, Trabzon'a da, tüm takımlara verilen bir mesajdır. Bunun devamı gelecek mi? Bunu takip edeceğiz.
OKTAY DERELİOĞLU: Ghezzal ve Aboubakar'ın Beşiktaş için ne kadar önemli olduğunu Kasımpaşa karşısında gördük ancak bu iki ismin yokluğunun takımı bu denli etkilemesinin de düşündürücü olduğunu kabul etmek gerekir. Sağ beke Necip'i çekip, sağ kanatta Rosier'e şans vermek tümüyle Beşiktaş'ın sağ kanadını işlevsiz hale getirdi. Bu hatalar zinciri neticesinde de Kasımpaşa istediğini almayı bildi. Beşiktaş, Ersin'in kurtarışları olmasa maçtan çok daha erken kopabilirdi. Son 20 dakika Paşa'nın geriye çekilmesiyle Beşiktaş rakip kalede gözüktü ama bu baskı gol için yetmedi. Sonuç olarak Beşiktaş dünkü yenilgi ile önemli bir avantaj kaybetti. Ama şampiyonluğun hala favorisi. [TAKVİM]
BİLAL MEŞE: Evet, Kasımpaşa, lidere kafa tuttu, Kartal’a el freni çektirdi, üç puandan etti... Helal olsun. Kartal, müthiş bir avantajı yine değerlendiremedi. Ancaak yarıştaki üstünlüğünü sürdürüyor, kredisinden harcıyor! Fakat düşme potasındaki rakibiniz karşısında bu yenilginin mazereti olmaz. İnşallah herkese ders olur. Kartal’ın bu yenilgisi, arkasından gelenlerin de iştahını kabarttı. Artık o koltukta rahat değilsiniz! [MİLLİYET]
HASAN SARIÇİÇEK: Söyler misiniz “Biz Beşiktaş’ız” diyen o yüksek öz güvene ne oldu? Larin’e “gol sende” diye hücumda büyük sorumluluk yükledi Sergen Yalçın da hata mı yaptı, hayır! Mecburiyetler! Tek forvet oynayan Larin iki defa pozisyona buldu ama ne Aboubakar’ın yaptığını yapabildi ne de onun gibi oyuna katı verebildi. Dağıldı bütün sistem. Bu, bence Beşiktaş’ın belki de şampiyonluk yarışını derinden etkileyecek en büyük zaafı. Sözün özü; Hatay’da darbe yiyen G.Saray da, Kasımpaşa önünde sessiz kalan Beşiktaş da F.Bahçe’ye çalıştı. [TÜRKİYE]
