Selim Koray

facebook icon instagram icon twitter icon

"Kadıköy'de oksijen sıkıntısı"

Fenerbahçe'nin Kadıköy'de Trabzonspor'u 3-1 yendiği karşılaşmayı Sporx yazarlarından Selim Koray değerlendirdi.

SELİM KORAY YAZDI...

Fenerbahçe-Trabzonspor maçının ilk yarısında Fenerbahçe hem ofansif hem de defansif açıdan kötü oynadı ama şunu da ilave etmek lazım, bence Erol Bulut maçların özellikle ilk devrelerinde skor 0-0 giderken Caner ve Gökhan'ın ileri çıkmalarını veya rakibi ortadan delme girişimlerini sevmiyor. 6 hafta sonra artık bu gerçeği net olarak görmek mümkün.

Bunların yerine Erol Bulut'un şöyle bir tercihi var, "Rakibin yarı sahasındaysak ve top bizdeyse, Gustavo, Caner, Gökhan, Sosa, Lemos ve Tisserand topu ceza sahasına veya forvetlere ortalasınlar, forvetler topu yakalarlarsa atak başlatırız veya gol atabiliriz. Yakalayamazlarsa ben rakip defanstan dönen topları alabilirim veya rakip topu uzaklaştırmak için kornere atabilir ama ben defansta az adamla yakalanmam."(Lemos ve Tisserand çok mecbur kalmadıkça umarım şişirmezler, aksi halde Fenerbahçe geniş alanda yakalanır.)

Ancak bu strateji ilk yarı sökmedi çünkü uzun vurulan toplardan yaklaşık %10 randıman alınabildi. Bazı uzun topları Pelkas yakalayıp Ozan'a verdi ama Ozan o topları ezdi ve Fenerbahçe forvetlerinin ileride yakalayamadığı ve akabinde Trabzonspor defansının kaptığı toplarda ise birkaç defa Abdülkadir Ömür tehdidiyle karşılaştık, Gustavo ve Caner'in solak olmaları nedeniyle takımın doğal olarak sola yatması bir ölçüde Abdülkadir'e yaradı ama geleceklerse de Gustavo kulvarından gelsinler!

Gelelim Trabzonspor'un etkin oynamaya başladığı dakikalara. 14. dakikadan itibaren Trabzonspor maça hakim olmaya başladı çünkü Sosa, Ozan ve Valencia Trabzonspor'a pres yapmakta bir adım gecikiyorlar, pres yapan Fenerbahçelilerin boş kalan alanlarına Fenerbahçe orta sahası kayamıyor, blok arasına atılan paslar nedeniyle Tisserand ve Lemos defanstan çıkmak zorunda kalıyorlar, Gustavo ise nereye yetişeceğini şaşırmış vaziyetteydi.

Fenerbahçe defansta 4-4-2 olarak yerleşik şekilde Trabzon'u beklerken Sosa ve Ozan'ın alan ve adam paylaşımındaki uyumsuzluğu dikkat çekti. Gustavo Reis'e rağmen, Pelkas, Sosa ve Valencia'nın olduğu forvetimsi 4'lü orta saha bloğu ve önlerindeki Ozan ve Samatta'nın çok daha hızlı ve dikkatli baskı yapmaları gerekirdi.

Fenerbahçe kötü oynayabilir ama rötarlı, yanlış zamanda, yanlış yerlere ve yanlış açılara pres, alan ve rakip paylaşımında yapılan hatalar ve bir oyuncu pres yaparken yanındaki oyuncunun katılmaması ilerleyen maçlarda pahalıya patlayabilir.

Yanılmıyorsam Sosa COVID-19 geçirdi, çabuk yoruluyor olabilir, ayak parmağında kırık ve elinde de sakatlık var. İlk yarı hem defansif hem de ofansif olarak kötüydü, pas vereceğim derken ayağındaki 2 topu da direkt taca yolladı ve sonrasında da moral olarak çöktü. Aslında Erol Bulut Sosa'yı 25. dakikada çıkartmak istemiştir ama bence gelecek maçları düşünerek Usta'ya saygılı davrandı ve 20 dakika daha verdi.

İlk yarıyı Lemos'la Sosa'nın çarpışması sonucu Trabzonspor'un attığı golle Fenerbahçe 1-0 yenik kapadı.

İkinci yarı Sosa çıktı, Ozan orta sahaya Gustavo Reis'in yanına çekildi, Samatta sol kanada, Cisse ise forvete geçti.

54. dakikada Tisserand'ın kornerden attığı gol Fenerbahçe'yi umutlandırdı, morallenen ve başka bir boyuta geçen Tisserand 10 dakika sonra da bu defa Trabzonsporlu oyuncudan topu kaptıktan sonra Gustavo Reis'in adeta eliyle gösterdiği koridoru kullanarak yaptığı driplingle Pelkas'ın ayağına güzel bir pas attı ve Yunanlı oyuncu gelen pası harika bir topuk pası ile yumuşatarak Cisse'nin önüne bıraktı, O'da Valencia'ya verdi ve Valencia'nın sert şutuyla Fenerbahçe 10 dakika içinde 2-1 öne geçmiş oldu.

Fenerbahçe öne geçince Trabzonspor panikledi ve şuursuz pres yapmaya, acele, disiplinsiz ve duygusal oynamaya başladı ve maçı 3-1 kaybetti.

Bence 5 maçta tek galibiyeti olan ve ligin sonlarında yer alan Trabzonspor'un bu maça asılacağı, yüksek şiddette pres yapacağı ve buna Sosa, Valencia ve Pelkas orta sahası ile cevap vermemizin zor olacağı belliydi dolayısıyla bu maçta Sosa'yı düşünmeyip orta sahada Ozan ve forvet arkasında da Pelkas ile başlanabilirdi ki Erol Bulut ikinci yarıya aynen böyle başladı.

Geçen yazımda Fenerbahçe çok can yakar demiştim, yakmaya da devam ediyor ama Fenerbahçe Nisan ayında şampiyon olur görüşlerine bugün itibariyle katılmak mümkün değil. Diego Perotti'den randıman alabilirsek ve Pelkas forvet arkası oynarsa daha ikna edici bir futbol seyredebiliriz ama şu anda zorlama ve duygusal iddialardan kaçınmak gerekir.

Gustavo için ayrıca parantez açmak lazım, ortaya koyduğu mücadeleye şapka çıkarmak gerekir. Bazı anlarda Trabzonspor'a "Ben tek, siz hepiniz!" dedi. Koştukça açılan, açıldıkça koşan inanılmaz bir aerobik kapasiteye sahip, Kadıköy'de ne kadar oksijen varsa emdi bitirdi.

 Reklam 
Yazarın Diğer Haberleri