Hayatımın kırılma anı, Fenerbahçe'ye gitmeden önce otoban kenarında verdiğim karardı. Erdinç abi ile Fenerbahçe için görüştük. Sonra Gençlerbirliği'nden rahmetli İlhan Cavcav arıyordu gel diye Erdinç abi durdurdu. Ben arka arabadaydım. İndi yanıma geldi. Bir yerde forma asılı seni bekliyor bir yerde Rüştü abin var nereyi istiyorsun dedi. Ben Fenerbahçeliyim Fenerbahçe'ye gitmek istiyorum dedim ve geldim. Ben iyi tepkilerden de kötü tepkilerden de çok etkilenmem. Rakip taraftarlar benim üzerime oynayınca daha çok motive oluyorum.
Sevilla maçında 2 gol yedikten sonra dua ettim, ''Allah'ım bu maç lütfen penaltılara kalsın'' dedim. Penaltılara gidince Zico'ya da ''Bu maçı ben alacağım'' dedim
Çok teklif aldım, isim vermek istemiyorum ama çok teklif gelmişti.
İtişmeler oluyor. Yanlış korna çalınca da oluyor. Geçen Sabri ile kurstaydık oturduk muhabbet ettik. Yanlış doğru tartışılır takılmayalım, yaşandı ve bitti.
Fenerbahçe'de kadro dışı kalacağım hiç aklıma gelmezdi. Hani kırılma anı deriz ya benim en zor anımdı. O toplantıya çıkarken futboldan uzaklaşmayı kafama yazmıştım. Söylemek istemediklerimi söylemedim. Fenerbahçe için var oldum ve var olmaya devam edeceğim diyip kalktım. Futbol topunu hayatımdan çıkarmayı düşünüyordum 1 gece önce.
Her şeyi silecektim, futbolu da bırakacaktım. Eşimle ve babamla bir gün önce futbolu bırakmayı konuşmuştum. Masaya geldiğim an kararımı değiştirdim. Eşim, arkadaşlarım öyle biliyordu. Masaya oturdum, insanları gördüm. Onu planlamamıştım
40'a kadar oynayacaktım ama nasip değilmiş. Bir şeyin zamanı gelince onu yapıyorsun. Önümde hep Buffon örneği vardı. Buffon'u izlediğimde bu adamda bir şey var bunu takip edeyim dedim, her şeyini takip ettim. Hayran oldum. O bırakınca bırakacaktım ama hala oynuyor. Ama adam efsane o Buffon, ben Volkan. Buffon dünyanın en iyisi
Daum beni görünce dehşete kapılacağını söylemişti herhalde daha iyi olayım diye söylemiştir. Birbirimizi sevmediğimiz zamanlar oldu ama Volkan olmamdaki 5 kişiden biri oldur. Oğluymuşum gibi hareket ederdi, o dediyse doğrudur.
2002'de Fenerbahçe'ye geldiğimde çok heyecanlıydım bazı şeyleri kavrayınca notlar almaya başladım. 1000'e yakın notum vardır. Her çalıştığım hocadan hem konuşmaları hem saha pratiklerini biriktirdim. Belli kalıpta bir hocam yok, hepsini severim. Örnek aldığım biri yok.
Beni en çok sinirlendirecek şey ailemden birine zarar vermeleri olur. Beni en çok heyecanlandıracak şey Fenerbahçe maçlarına çıkmadan tırnaklarımı yiyorum şu an başka heyecanlandıracak şey yok.
Hocalık kariyerinde acelem yok bugün yarın değil ama uzun zamanda planım var. Her şeyi öğrenerek bilerek yapmak istiyorum. Daha çok zamanım var. Daha yolun başındayım. Şu anda çok güzel ortam var, Erol hoca ile çok özel ilişkimiz var bana çok yardım ediyor.