Hıncal Uluç: "Fenerbahçe kaybederse Erol Bulut gidebilir"

Son haftalardaki görüntünün sorumlusu teknik direktörlerimiz. Türkiye'nin UEFA'daki sıralaması teknik direktörlerin umurunda değil. Elersin, elenirsin ayrı ama ne olursa olsun sonuç, ülke puanı diye bir şey var. Gelecek yıl Şampiyonlar Ligi'ne, Avrupa Ligi'ne doğrudan mı, bir, iki, üç eleme ile mi gireceğiz, bu puana göre belli oluyor. Türkiye çok kritik bir noktada, bu kadar kritikken, Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe direktörünün kendi liglerini düşünerek bu maçlara zayıf kadroyla çıkması kabul edilemez.

Başakşehir'in seyircisi de yok, sosyal medyası da yok. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş sırası olduğunda lig, sayfalar ona göre yapılıyor. Teknik direktörler de bunu biliyor. Avrupa'da elenirse önemli değil, Türkiye'de kaybederse önemli.

Fatih Terim, bu ülkenin gelmiş geçmiş en başarılı hocalarından biri. Galatasaray'ın 4 yıldızında en büyük rolü olan insanlardan biri. Ama Fatih Terim denince akla gelen ilk şey, Kopenhag'daki UEFA Kupası. Çünkü onun benzeri Türkiye'de yok. Bunu düşünmüyor artık insanlar.

Ey Fatih Terim, Ey Galatasaray, Rangers maçını sadece sarı kırmızılı renkler için değil, Türkiye için oynuyorsun. İskoçya ile bıçak sırtında oynuyoruz, ya onlar düşecek, ya biz düşeceğiz. Bu bilinçle sahaya çıkıp oynamalı Galatasaray.

Galatasaray için talihli kuralar ve talihli rakipler Türkiye'de, Başakşehir'den sonra biter diyordum. İzlediğim Fenerbahçe, bunu vermedi. Fenerbahçe de değil. Galatasaray'ın oynaması gereken futbol bu dediğim bir maçını görmedim. Elinde çok iyi futbol oynayacak elemanlar var Türkiye koşullarında, kimsede olmayan.

Fenerbahçe hala santrfor bulamamış. Yeni imza atan Samatta, neredeyse antrenmansız derbiye çıkacak. Federasyonları, limitleri, FFP'leri bir kenara bırakıp, yılın en çok transferini yapan bir takımın forveti son ana bırakması akıllara zarar. Galatasaray'ın elinde Falcao varken, Diagne'yi geri getirdi. Böyle baktığımızda, Galatasaray'ın kadrosu, görünüş itibariyle Fenerbahçe'den iyi.

Fenerbahçe ile Galatasaray aşağı yukarı aynı futbolu oynuyor ama Galatasaray'ın bitirici ayakları daha kaliteli olduğu için, Galatasaray daha isabetli paslar atıyor ve kazanıyor. En ufak takımlar bile, topu ele geçirdikleri anda kendi yarı sahalarında, hatta kalecileri tarafından ele geçirdikleri anda, hızlı hücuma çıkıyor.

Galatasaray, hele Muslera döneminde böyle bir şeyi unutmuştu. Şimdi bana sorarsan kaleci Fatih, Muslera'dan daha yararlı. Fatih oyunu hızlı başlatıyor. Kaç defa gördüm, çocuk çıldırıyor, topu atacağı oyuncu yok. Alışmışlar çünkü Muslera eliyle önlerine verecek, yan yan oynayacaklar. Rakip yarı sahanın ortasından kaleciye pas yaptı Galatasaray son maçta, bunlar önemli göstergeler.

Belhanda, Fatih Terim'in inadıdır, birçok adamı yok etme pahasına. Maçı Belhanda'yı kazanma üzerine planlıyor, Galatasaray'ı kazanma üzerine değil. Çok ağır konuşuyorum. Hajduk maçını da öyle planladı. Belhanda'yı Fenerbahçe maçına saklayayım dedi, kenarda tuttu. Sonra gördü, Hajduk bir şey yapamıyor ama kendisi de yapamıyor. Belhanda'nın tekniğini, yaratıcılığını orada kullanabilir. Kullanır ve başarırsa Belhanda, satış gündeminden çıkacak ve sevgili Belhanda'sı kalacak. Uğruna bu kadar Türk adamı ziyan etitği Belhanda'sı kalacak. Başarılı oldu. Bu kadroyu bana versin, ben 11 adam sahaya çıkarayım 3-0, 4-0 kazanırım ama maçı Belhanda'yı yüceltmek için planlarsan sonuç bu olur. Bugün en Belhanda karşıtı olanlar bile “Belhanda kalmalı” demeye başladı. İşte Fatih Terim, amacına ulaştı. Bütün Galatasaray yönetimi Belhanda gidecek derken, göndermemeyi nasıl başaracak? İşte böyle. Başardın Fatih hocam, için rahatladı mı? Belki indirimli uzatmadan da vazgeçer ve zamlı uzatma yaparlar, mutlu olursun.

Galatasaray'ın Hajduk Split'e kaybetmemesinde Belhanda'dan 10 kat fazla pay Marcao'nundur. Akıl almaz akınlar kesti.

Ben Beşiktaş'ın yerinde olsam bu seneye Sergen Yalçın ile başlamazdım. Galatasaray Galatasaray değil, Fenerbahçe Fenerbahçe değil, Trabzonspor Trabzonspor değil, Başakşehir Başakşehir değil, kendini bilen büyük bir takım için ideal bir sezon.