Slovenya'da bir hazırlık maçında Abdullah Avcı ve ekibini hayrete düşüren Edin Visca, Türk futbolunda istikrarın adı oldu. Savaş içinde büyüyen ve kaçış olarak futbolu seçen Bosnalı yıldız, en sevdiği kulüp Valencia'nın aksine şampiyonluk sevinci yaşadı!
Tarih 7 Temmuz 2011... Abdullah Avcı yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Slovenya'daki kampta Bosna ekibi Zeljeznicar'la hazırlık maçı yaparak yeni sezona hazırlanıyor. Zeljeznicar'da sağ kanatta oynayan bir futbolcu, turuncu-lacivertli ekibin sağ kanadını darmaduman ediyor! Takımın tecrübeli sol beki Ekrem Ekşioğlu o maçta hafif sakatlığı nedeniyle forma giyemezken daha sonra o maçı anlatırken "İyi ki sakatlanmışım" diyor! (Habertürk)
İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da da Başakşehir'de de forma giyen, 1. Lig'de de Süper Lig'de de top koşturan Bosnalı futbolcu, sadece turuncu-lacivertlilerin değil, Türkiye'nin yakın dönem tarihinin en önemli futbolcularından oluyor. İki sezondur hem gol hem asist sayılarında çift haneli rakamlara ulaşan Visca'nın hayat hikayesi de oldukça ilginç...
Bosna Hersek'te savaş yıllarında büyüyen tecrübeli futbolcu için futbol, her şeyden kaçış yolu oluyor... Savaş başladığında iki, bittiğinde beş yaşında olan Visca küçük bir kasabada yaşıyordu. Hemen hemen her gün üzerinden 30'dan fazla savaş uçağı geçtiğini gördü. Babası, asker olmamasına rağmen üç sene boyunca ailesinden uzakta, savaşta kaldı.
Bu savaşın neden yaşandığını uzun yıllar anlamlandıramayan tecrübeli futbolcu büyüdükten sonra çeşitli kitaplar okuyarak neler olup bittiğini anlamaya çalıştı. Savaşın izlerini atlatmaya çalışan Bosna Hersek'te hemen hemen her çocuk gibi her fırsatta futbol oynadı, bütün gününü sokaklarda geçirdi. Ailesi, önceliğini okula vermesini istedi ama o hep futbolu düşündü.
Maddi durumu kötü olan ailesini kurtarmak için bir şeyler yapması gerektiğinin bilincindeydi. Maddi yetersizlikler nedeniyle eğitim hayatını uzun süre devam ettiremeyeceğini anlayınca soluğu abisinin arkadaşlarının yanında aldı. Onların forma giydiği takımda futbol oynamaya başladı. Daha sonra 19 yaşında Zeljeznicar'a gitti ve iki sezon sonra İstanbul'a geldi...
Çocukken Zinedine Zidane'a hayran olan olan Visca, Fransız efsanenin yaptığı hareketleri hafızasına kazıdı. Onun gibi olmak için sokakta saatler harcadı ancak çok başarılı da olamadı. Kendi deyimiyle hiçbir zaman gösterişli bir oyuncu olmadı ve sadece teknik direktörlerinin verdiği görevleri yerine getirmeye çalıştı
Avrupa'da en sevdiği takım, Şampiyonlar Ligi'nde iki sene üst üste finale kalıp kupaya uzanamayan Valencia oldu. Tesadüf ki futbolcuyken iki sezon üst üste şampiyonluğa çok yaklaşmış ancak son haftalarda bu fırsatı tepmişlerdi. Ama Visca ve arkadaşları yılmayarak 2019-20 sezonunda tarih yazdı ve kupaya uzandı.
2018-19'da 13 gol 14 asistle kariyer zirvesini yaşayan tecrübeli futbolcu bu sezon ise 33 hafta itibarıyla 12 gol attı 12 golün de hazırlayıcısı oldu. Şans eseri bir hazırlık maçında keşfedilen yetenek, Türkiye için istikrarın adı oldu...