Transfer dünyasının kara kutusu Mino Raiola

"Kibirli olmak istemem ama sanırım bu pazarı ben yarattım. Aktif olduğum 25 yıl içinde futbol pazarını icat ettim. İtalya'da gün futbol ile başlar. Uzun süredir devam eden bir köklü gelenektir aslında bu, dedikodular, transferler ve maaşlar hakkında herkes sürekli konuşur. Hollandalılar ise daha sakin insanlardır ama futbol söz konusu olduğunda İtalyanlar kadar çılgınlar."

"Her zaman ailemle birlikte olup onlarla her şeyi yaparım ve en iyi futbolcularında arkasında en iyi anneler vardır. Bu ay Donyell Malen'i Pittsburgh'a dünyanın en iyi doktoruna götürüyorum. Şu an durumu belirsiz ama muayene edilmesini istiyorum. Zlatan 2 yıl önce oradayd. Diz ameliyatı olduktan bir gün sonra doktor, Zlatan'ı odasında yerde egzersiz yaparken gördü. O gerçek bir savaşçı, genç yeteneklere çok iyi bir örnek. 38 yaşında ve Milan'a gidiyor."

"Barcelona'da oynayan bir futbolcu olduğunuzu düşünün, dünyanın en güzel şehirlerinden birinde çok iyi bir maaşınız olduğunu ve muhteşem bir hayatınız olduğunu. Bu harika ama bazen böyle bir teklife hayır demeyi bilmek gerekiyor. Bu trenin tekrar gelip gelmeyeceğini bilemezsiniz kabul etmek çok kolay ama bazı genç oyuncular için çok erken oluyor. Ben futbolcumun sadece futbol kariyeri ile değil hayat değerleriyle de uğraşmak zorundayım. Stengs ve Boadu'nun her ikisi de ciddi şekilde sakatlandı ve ikiside daha iyi ve daha güçlü döndüler şanslılardı, bu herkes için garanti değil. Büyük kulüplere gidip zirveye çıkamayan bir çok oyuncu var."

"Yaptığım şeyler hakkında övünmek istemiyorum artık geçmişte ne yaptığım değil gelecekte neler yapacağım önemli. Ölüp geri dönebilseydim James Bond olmak isterdim. Daniel Craig benim favorim, Bond'a daha fazla karakter verdiğini düşünüyorum."

"Mark van Bommel benim kardeşim gibi. Geçen hafta PSV ile yollarını ayırdı. Fakat Mark futbol dünyasının nasıl çalıştığını biliyor. Onun için endişelenmiyorum. Dünyanın en iyi antrenörü olduğunu düşünmüyor ve henüz değil ama Mark'ın iyi bir ismi var. Şimdi ara vermeli ve bazı şeyleri farklı yapması gerektiğini anlamalı."

"Andy Warhol zamanın çok ötesindeydi. Onun kartviziti yoktu, yaptığı sanat onun yerine konuşuyordu. Benim de onun gibi bir kartvizitim yok, işim ve oyuncularım benim için konuşuyor. Ben oyuncularımla aramdaki sözleşmeye göre çalışmıyorum, güven benim için çok önemli. Eğer güven yoksa, hiçbir bağ yoktur. Her dönemde çok iyi oyuncularım oldu,  neredeyse hiç bir menajer bunu söyleyemez ama ben oyuncularımdan öğrendim ve şu anda bu deneyimimi yanımda çalışanlara aktarıyorum."

"Paul Pogba'yı Jean-Michel Basquiat'e benzetiyorum. Tıpkı onun gibi asi ve etkileyici. Matthijs De Ligt'i ise Rembrandt'a benzetiyorum. De Ligt'ın her geçen gün geliştiğini görüyorum. O bir petrol tankeri gibidir aniden doksan derece dönmesini bekleyemezsiniz. Zirveye çıkmanın bir çokyolu var ve hiç biri kolay değil."

"Bazen zor oluyor ama ben yerine getiremeyeceğim hiçbir şeyi vaat etmem. Bir oyuncuya bir şey vaat edeceğim zaman "Bunu senin için garanti ediyorum ve eğer olmazsa öleceğim" derim. Hollandalıların çoğuna göre Barcelona yabancı bir kulüp değil ama Matthijs De Ligt'e gelmesi için sundukları mantık yanlıştı. Sonuçta ilk tercihi olan Juventus'a gitti. PSG, Barcelona ve onunla ilgilenen diğer kulüpler bu karara şaşırdı. Dünyanın en iyi savunmacısı olmak için dünyanın en iyileriyle çalışıyor. Juventus'un onun için doğru seçim olduğunu biliyorum."

"7 dil konuşabiliyorum ve hukuk okudum. Futbol dünyasındaki çok önemli insanlarla temas halindeyim ama hayatımın üniversitesi babamın restoranıydı. O gece gündüz çalışırdı. Orası bana çalışmayı, sorumluluk almayı ve birilerinin arkasında durmayı öğretti. 13-14 yaşındayken 30-40 yaşında insanların yaptığı şeyleri yapıyordum. Ben genç bir yetişkindim. Gerektiğinde bulaşık yıkadım ve tuvaletleri de temizledim."

"Manchester United'dan kimseyi Pogba'yı geri alması için silahla tehdit etmedim. Bu transferde aldığım ücretten bahsetmeleri çok garip. İtalya'da yolda yürüyemiyorum. İnsanlar benimle fotoğraf çektirmek ve parlayan oyuncular için bana teşekkür etmeye çalışıyor."

"Mesleğimde en iyi olmak istiyorum. Babam bana her zaman yaptığım işte en iyi olmayı öğretti. En iyi olmak çok azdırıcı ve harika. Karşılığında ne aldığımı görmek çok güzel ve bunun parayla bir ilgisi yok. Gençken 1 milyon dolar kazanırsam çalışmayı bırakcağım derdim ama sadece parayı düşündüğümden dolayı bu işi seçmedim. Gerçekten keyif aldığım işi seçtim ve çalışmaya başladığımda parayı hemen kazandım ve eğer bu 1 milyon hala hedefim olsaydı 24 yıl önce dururdum. Futbol artık milyar dolarlık bir endüstri ve ben bu konuda çok şanslıyım. Babam işinde çok iyiydi ama çok az kazanıyordu. İnsanlar kazandığım parayı fazla buluyor ama Avengers Endgame 11 gün içinde 2 milyar dolar ciro yaptı ve  başrol oyuncusu 75 milyon dolar aldı. Çok mu fazla?"

"Evet oyuncularım için para kazanmak istiyorum. 15 yıl boyunca bir kariyeri yönetmek için burdayım ve para kazanmak bunun bir parçası. Onların paralarını düşünmeliyim. Onlar için yaptığım işi, en iyi şekilde yapmak istiyorum. Para hayalleri takip eder, asla tersi olmaz."

"Asla bir oyuncuyu ben seçmedim. En iyi yetenekler beni nerede bulabileceklerini biliyorlar. Oyuncuların menajerliğini yapmak için para ödeyen kişileri biliyorum. Hayatımda bir oyuncuya 1 euro bile ödemedim. Eğer benim lokantama gelirsen sana ben ödeme yapamam. Benim lokantama yemeğe gelirsen en iyisini alırsın ve ben de karşılığında çok iyi bir ödeme alırım. Ferrari yılda 5 bin araba üretiyor, özel kalmak istiyorlar. Böylece 1 tane aldığınızda mutlu olabiliyorsunuz. Bu benimle de böyle. Eğer bir oyuncu, benim onun menajeri olduğumdan gurur duymuyorsa onu istemem. Çünkü ben sahip olduğum her oyuncuyla gurur duyuyorum."

"Hollanda'da soyunma odasına gitmem çok eleştirildi. Bu yine tipik bir Hollandalı düşüncesi. Ne fark eder ki... Milano'da soyunma odasına çok sık giderdim. Bunlar futbolun içinde sıkışmış yasaklardır. Futbol kendi dünyasını geliştirmeli. Amerika'da neredeyse her spor için soyunma odasında birçok şey yapılıyor. Ben galibiyetten sonra PSV'ye destek olmak istedim. Hepsi bu, daha fazlası değil."