Ergin Ataman'dan Sporx'e özel açıklamalar!

Geçen sezon EuroLeague'de final oynayan ve Türkiye şampiyonluğu tacını takan Anadolu Efes'in deneyimli başantrenörü Ergin Ataman, Sporx.com'dan Hakan Celep ve Doğuş Çiftçi'ye konuştu.

İşte Ergin Ataman ile yaptığımız röportaj:

"HER MAÇ FINAL FOUR KADAR DEĞERLİ"

"Geçen sezon beklentiler aşıldı ve Anadolu Efes, THY EuroLeague'de final oynadı. Biliyorsunuz, artık Final Four dışındaki her sonuç başarısız gibi gösterilecek, öyle olmasa bile. Ne düşünüyorsunuz beklentiler hakkında?"

- Geçen sezon bitti artık, yeni bir sezon başladı. Bizim gibi beklentisi olan 17 takım daha var EuroLeague'de. Bizim en büyük kazancımız, geçen sezonki istikrarı korumak oldu. Yönetim ciddi anlamda fedakarlıklarda bulundu. Özellikle, geçen sezon üst düzey performansı olan oyuncularla devam ettik. Bizim de geçen sezon belki istatiksel olarak çok önemli rakamlara ulaşmasa da takıma ciddi anlamda katkı veren oyuncularla devam etme kararı aldık. Takımda sadece 2 oyuncu değişikliği oldu. Metecan Birsen gitti, Tolga Geçim geldi. Brock Motum gitti, onun yerine de Alec Peters geldi. Son anda Adrien Moerman'ın sakatlığının 3-4 ay sürecek olması sebebiyle Chris Singleton'ı dahil ettik.

Sistem aynı olacak. Takımın oynayacağı basketbol aynı olacak ama tabii ki rakipler sıfırdan başlayacak. Beklentilerin farkındayız ama şu da unutulmasın, bizim şu anda EuroLeague'in favori takımlarının, kadroları gibi bütçeleri gibi astronomik bir yapımız yok. Geçen yıl iyi oluşturduğumuz takım kimyasını ve oyun kurgusunu, sistemini devam ettirip oralarda olmaya çalışacağız. Onun için kamuoyunun beklentilerini anlayışla karşılıyorum. Tabii ki bizden içten içten, o geldiğimiz son saniyede, son maçta kaçırdığımız kupaya ulaşmak istiyoruz. Fakat, çok önemli, 34 maçlık bir normal sezon başlayacak. Her maçın bir EuroLeague Final Four'u kadar değerli olduğunu biliyoruz. Biz geçen sezon bu şekilde geldik oralara. Her maça çok önem verdik."

"SİRK TAKIMLARI GİBİ OLDUK"

"Sezon başında sıkıntılarımız var. Milli takımlarda olan oyuncularımız var. Oyuncularımız sakatlandı. Moerman bizim için çok önemliydi. Larkin'in henüz hazır değil, onun da bir sakatlığı mevcut. Bu konuda biraz endişeliyim. Geçen yıl daha iyi hazırlanmıştık. Sezon öncesinde daha hazırdık. Bir tek Larkin'de sıkıntı vardı ve onu entegre etmiştik. Singleton daha 1 hafta oldu geleli. Larkin gene sakat. Moerman sakat. Micic'i ben daha henüz görmedim. En son final maçında görmüştüm, 23 Haziran'da. Perşembe günü Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı var, Micic henüz yok. Bugün öğlen saatlerinde İstanbul'a geldi. FIBA'nın ve EuroLeague'in takvimi nedeniyle böyle oldu. Tarihlerin bu kadar yakınlaştırılması ile birlikte bir de birçok farklı etkinlikler var. Oyuncular bir takım etkinliklere, çekimlere vs. gidiyorlar. Antrenman yapamıyoruz. Sirk takımları gibi olduk. Ancak, 4 Ekim'de sezon başladıktan sonra oynayacağımız maçlar ve antrenmanlarla, teknik ve mental olarak daha hazır olacağız. Şu an ben takımımı da, özellikle mental açıdan hazır görmüyorum."

"EUROLEAGUE TEKNİK AÇIDAN ÇOK YÜKSELDİ"

"NBA'den Avrupa'ya çok önemli oyuncular transfer oldu. EuroLeague'in yeni seviyesini nasıl görüyorsunuz?"

- EuroLeague her sene seviyeyi yükseltiyor. Dünyada tanınan bir lig haline gelmesi, NBA'de çok üst düzey oyuncular dışındaki oyuncuların da gözünü buraya çevirmesine neden oldu. Bazı kulüpler, astronomik rakamlarla transfer yapabiliyorlar. Bunun zaman içerisinde gelir - gider dengesinin sağlanması gerektiğini düşünüyorum. EuroLeague'in teknik kapasitesi, izlenirliği çok yükseldi. Getirilerinin kulüpleri tatmin edecek boyutlarda olmadığını görüyorum. Bunu, EuroLeague organizasyonu açısından bir tehlike olarak görüyorum. İnşallah, bu yükselen seviye daha fazla sponsorun, gelir getirici hamlelerin, bütçelerin daha denk olabilmesini sağlar. EuroLeague pazarlamanın daha iyi çalışacağı bir dönem olmasını bekliyorum. EuroLeague'de yer alan antrenör, oyuncu, kulüpler gibi her unsur için çok önemli.

"12 TAKIM FINAL FOUR'A ADAY"

"Bu sezon sizin dışınızda Final Four'a aday gördüğünüz takımlar hangileri?"

- 12 takım kadro olarak bakıldığında, buna Maccabi, Olympiakos dahil, geçen sezon ilk sekize kalamayan birçok takım aday. Milano mesela, Ettore Messina ve yapılan transferler ile bu sezonun en büyük Final Four adaylarından biri haline geldi. Çok zor. Üst seviye olarak bakıldığında yine aynı takımlar. Real Madrid, Barcelona, Fenerbahçe, CSKA Moskova. Geçen sezon Final Four oynayan takımların yine favori olduğunu ama bunun dışında çok ekstra takımlar olduğunu söyleyeblirim.

"İDOLLERİM ÖRS, TERİM VE MESSINA"

"Antrenörlüğe başlarken veya şu an, idolonüz kimler?"

- Mesleğe yeni başlarken antrenörlük olarak Türkiye'de kendime idol aldığım iki isim vardı. Bunlarından bir tanesi, uzun yıllar birlikte çalıştığım Aydın Örs. Diğeri de, bir antrenör profili olarak Fatih Terim. Avrupa'da da Ettore Messina.

"İzlemekten en keyif aldığınız oyuncu?"

- LeBron James.

"Hayaliniz, hedefiniz?"

- Hedefim hep bu seviyelerde kalabilmek.

"En sevdiğiniz kitap?"

- Liderlik ve takım psikolojisi üzerine kitaplar okuyorum daha çok.

"KENAN DOĞULU VE TARKAN SEVİYORUM"

"En sevdiğiniz şarkılar?"

- Daha çok Kenan Doğulu ve Tarkan'ın şarkılarını seviyorum.

"En sevdiğiniz yemek, köfte dışında?"

- İskender seviyorum.

"Yabancı şehirlere de çok fazla seyahat ediyorsunuz. Sevdiğiniz bir yabancı yemek var mı, mutlaka yemek gerektiğini düşündüğünüz?"

- Istakozlu spagetti.

"EZEL'İ SEYREDERDİM! KAÇIRMAZDIM"

"En sevdiğiniz film, dizi?"

- Eşim dizi seyrediyor. Genelde o seyrederken 5-10 dakika bakıyorum. Eskiden Kenan İmirzalıoğlu'nun oynadığı Ezel'i seyrederdim. Kaçırmazdım. Çok beğenirdim.

"En büyük kahramanınız?"

- Rahmetli dedem Şemi Ergin. Türk siyasi hayatında çok önemli yer almış bir isim. Adnan Menderes döneminde Demokrat Parti'nin 10 yıl boyunca Milli Savunma Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Devlet Bakanlığı yapmış biri. Gençlik yıllarımda hep onun hikayeleriyle büyüdüm. İşte siyaset anlayışı, onun o gün Türkiye için olan kaygılar, dünya için kaygıları aradan 35 sene geçmesine rağmen, o zamanlar 17-18 yaşındaydım, ne kadar doğru olduğunu görebiliyorum. Benim için öyle bir profildi. Gençlik yıllarımda benim için idoldü. O günkü medeniyetin çok büyük bir göstergesiydi. Kendimi onu idol aldım. Hedefim üniversite yıllarında siyasetti. Büyükelçilik gibi Türkiye'yi temsil edecek bir siyasetti. Fakat, hayat bizi bu tarafa yöneltti, misyon verdi. Benim adım, dedemin soyadından gelir.

"ORALARDAN GEÇEREK BU NOKTALARA GELDİM"

"İtalyan Lisesi yıllığında da bu günler görünüyor aslında..."

- Ben basketbolu çok seviyorum. Okul yıllarında da hep çok ciddiye alıyordum. O dönemlerde Eczacıbaşı'nda oynarken takım arkadaşlarım da çok ünlüydü. Orhun Ene, Tamer Oyguç gibi isimlerle hep aynı takımda oynadım. Okulda da çok sosyal birisi değilmişim, öyle diyor arkadaşlar. Okula giderdim, okuldan çıkıp antrenmana giderdim. Hayatım benim şimdiki çocuklarımız gibi arabalar, şoförler içerisinde değildi. Ben Bakırköy'de oturuyordum. Mavi kartım vardı. Sabah 6'da otobüse biniyordum. İtalyan Lisesi Beyoğlu'ndaydı, oraya gidiyordum. Okuldan çıkıp 2-3 otobüsle Levent'te Eczacıbaşı'na gidiyordum. Antrenmanlar genelde akşam saat 8-10 oluyordu. Gece 12 otobüsüyle eve dönüyordum. Yaşantım bu şekilde geçti. Hayatın içinde, oralardan geçerek bu noktalara geldim. Basketbol, eğitim ve ailem benim için çok önemli unsurlardı. Çok şükür, oyuncu olarak gerçekleştiremediğim hayallerimi antrenör olarak gerçekleştirdim.

"GEÇEN YILKİ ENERJİ 10 SAYI DEMEK"

"Anadolu Efes, bu yaz kombine rakamlarında 2-3 yaz önce hayal etmenin ötesindeki rakamlara ulaştı. Bu sezon 'doluluk olarak' belli bir kıstasınız, çıtanız var mı?"

- Bıraktığımız seviyeden aşağı inersek çok ciddi hayal kırıklığı yaşarım. Geçen sezon son maçlarda, playoff maçlarında arkadaşlarıma bilet bulamadım 1 hafta öncesinden. Bu sezon da ilk maç olan Barcelona maçıyla birlikte aynı heyecanın olacağını düşünüyorum. Burada takım önemli. Geçen sezon takım aldığı sonuçlarla, oynadığı basketbolla keyif veriyordu. Bu sezon da aynı şeyin olacağını düşünüyorum. Salonun dolu olması, geçen yılki enerjinin yakalanması 10 sayı demek bizim için. Biz o sinerjiyi yakalayamazsak, o başarıları yakalayamayız.

"AVRUPA'NIN EN MUHTEŞEM, EN ÖRNEK TARAFTAR GRUBU"

"Anadolu Efes taraftarlarına bir mesajınız var mı?"

- Anadolu Efes olarak, bana göre Avrupa'nın en muhteşem taraftar grubuna sahibiz. Takımını kazandığı, kaybettiği zamanlarda destekleyen, coşkuyla alkışlayan, iyi basketbola prim veren, hiçbir zaman rakiplerinin oyuncusuna, antrenörüne çirkin tezahürat yapmayan, hep güzellikleri destekleyen bir taraftar grubumuz var. Her yaş, her meslek grubundan insanın bulunduğu bir taraftara sahibiz. Avrupa'nın en örnek, en muhteşem taraftar grubuna sahibiz. Tabii ki, 2-3 yıl önceki gibi bin, iki bin kişi olunca da en kötü taraftara sahip oluyoruz.