Habertürk yazarı Serdar Ali Çelikler, Kulüpler Birliği Vakfı'nın Galatasaray dışında Süper Lig'de bulunan 17 kulübün adıyla yapmış olduğu açıklama ve MHK'nin Hüseyin Göçek ile Halis Özkahya'yı dinlendirme kararından vazgeçmesi için TFF'ye çağrıda bulunmasının ardından yaşanan kafa karıştırıcı demeçlerle ilgili bir yazı kaleme aldı.
Çelikler, "Bildiriyi kimin kaleme aldığı henüz bilinmiyor. Ama Serdar Ali Çelikler olarak benim sorum şu: Ne önemi var? MHK - Ali Dürüst ve TFF ile ilgili eleştiri ve şikayetler haksız mı? Konu budur.." ifadelerini kullandı
İşte o ifadeler...
Konumuz meşhur Kulüpler Birliği bildirisi.. Konu 2 noktada tartışılıyor. Birincisi içeriği.. Bu konuda Galatasaray "Bize karşı da bir tepki var. Dışlanmışız ve bu kabul edilemez.." diyor. TFF kanadı, "Bize karşı bir kalkışma bildirisidir. İçerisinde tehdit de barındırıyor.." diyor. Ankaragücü Başkanı,"Benim haberim yok." diyor. Antalya Başkanı, "TFF ve MHK eleştirilerine katılıyorum ama Galatasaray ile ilgili bölümlerine katılmıyorum" diyor.
İçerikle ilgili tartışma biraz arka planda kaldı. Sonuçta bildiride dile getiren rahatsızlıklar haklı ve doğru şikayetler.
Mesela Ali Dürüst niye gitti niye döndü? Dönerken neden "Galatasaray'ın haklarını savunmak için döndüm" dedi? MHK Başkanı, özellikle Anadolu takımları doğranırken "olağanüstü toplantı" yapıp hakemleri süresiz kadro dışı bıraktı mı? Bunların hangisi yanlış soru? Ama kamuoyunda bu haklı sorular konuşulmadı.
Galatasaray, çok güzel bir iletişimle usul ile usulün yanlışlığı ile ilgili demeçler verdi. Medya da haklı sorular yerine "Kim kaleme aldı?" ve "Herkesin haberi var mıydı yok muydu?" konusunu gündeme taşıdı.
Sonuncudan başlayayım.
17 kulüp bildiriden sonra 2 gün boyunca sustularsa sonrasında "Benim haberim yoktu" diyemez. Dolayısıyla bu bildiri 17'de 17 ile alınmış bir karardır. Nokta..
Gelelim ilk soruya.. Bana bizzat G.Saray yönetiminden gelen istihbarat, bildiriyi avukat Sami Dinç'in kaleme aldığı yönündeydi. Sami Dinç, Kulüpler Birliği'nin de avukatı şeklinde geldi istihbarat. Ben de bu istihbaratı, "G.Saray'dan gelen istihbarat bu yönde" diye aktardım. Sami Dinç beni aradı ve açıkladı: "Bildiriyi ben kaleme almadım. Herkes gibi yayınlandıktan sonra gördüm. Ayrıca Kulüpler Birliği Vakfı'nın avukatı değilim. Vakfın avukatı yok. Bir hukuk komisyonu var. Kulüplerin avukatları bazen bu komisyonda görüş bildiriyor. Bu komisyon dışında sabit bir avukat yok."
Sami Bey'in bu açıklaması böyle..
Bildiriyi kimin kaleme aldığı henüz bilinmiyor. Ama Serdar Ali Çelikler olarak benim sorum şu: Ne önemi var? MHK - Ali Dürüst ve TFF ile ilgili eleştiri ve şikayetler haksız mı? Konu budur..
Çelikler, "Bildiriyi kimin kaleme aldığı henüz bilinmiyor. Ama Serdar Ali Çelikler olarak benim sorum şu: Ne önemi var? MHK - Ali Dürüst ve TFF ile ilgili eleştiri ve şikayetler haksız mı? Konu budur.." ifadelerini kullandı
İşte o ifadeler...
Konumuz meşhur Kulüpler Birliği bildirisi.. Konu 2 noktada tartışılıyor. Birincisi içeriği.. Bu konuda Galatasaray "Bize karşı da bir tepki var. Dışlanmışız ve bu kabul edilemez.." diyor. TFF kanadı, "Bize karşı bir kalkışma bildirisidir. İçerisinde tehdit de barındırıyor.." diyor. Ankaragücü Başkanı,"Benim haberim yok." diyor. Antalya Başkanı, "TFF ve MHK eleştirilerine katılıyorum ama Galatasaray ile ilgili bölümlerine katılmıyorum" diyor.
İçerikle ilgili tartışma biraz arka planda kaldı. Sonuçta bildiride dile getiren rahatsızlıklar haklı ve doğru şikayetler.
Mesela Ali Dürüst niye gitti niye döndü? Dönerken neden "Galatasaray'ın haklarını savunmak için döndüm" dedi? MHK Başkanı, özellikle Anadolu takımları doğranırken "olağanüstü toplantı" yapıp hakemleri süresiz kadro dışı bıraktı mı? Bunların hangisi yanlış soru? Ama kamuoyunda bu haklı sorular konuşulmadı.
Galatasaray, çok güzel bir iletişimle usul ile usulün yanlışlığı ile ilgili demeçler verdi. Medya da haklı sorular yerine "Kim kaleme aldı?" ve "Herkesin haberi var mıydı yok muydu?" konusunu gündeme taşıdı.
Sonuncudan başlayayım.
17 kulüp bildiriden sonra 2 gün boyunca sustularsa sonrasında "Benim haberim yoktu" diyemez. Dolayısıyla bu bildiri 17'de 17 ile alınmış bir karardır. Nokta..
Gelelim ilk soruya.. Bana bizzat G.Saray yönetiminden gelen istihbarat, bildiriyi avukat Sami Dinç'in kaleme aldığı yönündeydi. Sami Dinç, Kulüpler Birliği'nin de avukatı şeklinde geldi istihbarat. Ben de bu istihbaratı, "G.Saray'dan gelen istihbarat bu yönde" diye aktardım. Sami Dinç beni aradı ve açıkladı: "Bildiriyi ben kaleme almadım. Herkes gibi yayınlandıktan sonra gördüm. Ayrıca Kulüpler Birliği Vakfı'nın avukatı değilim. Vakfın avukatı yok. Bir hukuk komisyonu var. Kulüplerin avukatları bazen bu komisyonda görüş bildiriyor. Bu komisyon dışında sabit bir avukat yok."
Sami Bey'in bu açıklaması böyle..
Bildiriyi kimin kaleme aldığı henüz bilinmiyor. Ama Serdar Ali Çelikler olarak benim sorum şu: Ne önemi var? MHK - Ali Dürüst ve TFF ile ilgili eleştiri ve şikayetler haksız mı? Konu budur..
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
