Orayı değil burayı çek!

"Mersin’de basın toplantısından sonra hiddetle ‘onu çekme bunu çek’ diye edebi zorlayan bir refleks gösteriyorsa ve İnan Ağabey de Terim’in bu kaçıncı gafını bir kenara bırakıp Divan’da Başkan Ünal Aysal’a sahip çıkın onu destekleyin diyorsa! Aysal da durmadan Terim’e sahip çıkıyorsa, Yazıklar olsun!"

Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Orayı değil burayı çek!
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
15 Kasım 2012 05:08
Divan Kurulu toplantısından önce yazdım.
Galatasaray bu değil diye…
Dediğim aynen çıktı; Galatasaray bu değil!
Yine havanda su dövüldü.

İnan Kıraç çıktı konuştu…
Aaaa….
Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü?

Senin teknik direktörün Terim,
Mersin’de basın toplantısından sonra hiddetle ‘onu çekme bunu çek’ diye edebi zorlayan bir refleks gösteriyorsa,
Galatasaray Başkanı da Terim’in bu hareketini ayıplayan Mersin yöneticisini internet sitesinden protesto ediyorsa…
Ve İnan Ağabey de Terim’in bu kaçıncı gafını bir kenara bırakıp Divan’da Başkan Ünal Aysal’a sahip çıkın onu destekleyin diyorsa!
Aysal da durmadan Terim’e sahip çıkıyorsa,
Yazıklar olsun!

Demek;
Körler sağırlar birbirini ağırlar!
Galatasaray’ın ilkelerine, onuruna kim sahip çıkacak İnan Ağabey?
Kim?

Galatasaray elden gidiyor siz başkanın koltuğunu sağlama almaya çalışıyorsunuz!
Kınasanıza Terim’i!...
Siz kınamazsanız,
Başkan da ille Terim derse ve bu Terim bir gün size de sallarsa hiç şaşmayın!

Mersinli yöneticiye Galatasaray internet sitesinden ne denmiş?
‘Mersin yöneticisi Terim’in ağırlığı altında ezildiği için böyle konuşuyor!...’
Vay vay vay…
Bir kez daha yazıklar olsun.

İNAN KIRAÇ; GALATASARAY'I SEVENE BAYRAK AÇARIM

Divan toplantısında şöyle dedi Kıraç;
Ben Mart 2011’den beri söz almadım.
Ancak Galatasaray’a zarar verilirse bayrak açarım!

Allah Allah kim zarar veriyor Galatasaray’a?
Yoksa Aysal yönetiminde bir tehlike mi var?
Nerden icap etti bir buçuk sene sonra İnan Kıraç’ın Divan’da çıkıp konuşması?

İnan Ağabey bunu zaman zaman yaptığını da açıkça söylüyor.
Galatasaray benden sorulur demeye getiriyor.
Onun için de Galatasaray’a zarar verilirse bayrak açarım, diyor.
Açar da…
Alp Yalman’a mektup yazar gereğini yap (istifa) der…
Alp Yalman’a bir kez daha mektup yazar siyasete girip aday olma der…
Bir televizyona bağlanır ‘Adnan Polat gidecek 100 milyon dolar verecek Ünal Aysal gelecek’ der...
‘Adnan Polat Arena’nın açılış davetiyesinde Ali Sami Yen ismini koymadı’ der, Adnan Polat’a resti çeker!
Neden bunları yapar acaba?

Galatasaray sadece ondan mı sorulur?
Onca üyenin fikrini İnan Kıraç mı temsil eder?
Hayretim o ki; Ünal Aysal gibi bir isim İnan Kıraç’ın korumasına mı muhtaçtır?
Yoksa…

İnan Ağabey hep paradan bahsetti. Sonra da Başkanınıza sahip çıkın dedi…
Sonra da; sevgiye ihtiyaç var, dedi.

Demek Ünal Aysal yönetimi zorda.
Sevgiye ihtiyacı var!
…………………………………………..

Divan’da hiçbir üye de çıkıp;
İnan Bey… İnan Bey… Sevilmek için önce sevmeye ihtiyaç var!
Galatasaray’da kaybolmaya yüz tutan sevgi-saygıyı ancak Başkan sağlayabilir.
Önce Galatasaraylılara Ünal Aysal sarılacak.
Sonra o sevgi halkası büyüyecek, diyemedi!

Galatasaray’ın sevgiye ihtiyacı varsa önce siz seveceksiniz… Camiayı siz kucaklayacaksınız.
Siz tam tersini yapıp yıllardır ölünüzle dirinizle Genel Kurul’larda nifak tohumları ekiyorsunuz.
Galatasaray’ı farkında olmadan kamplara bölüyorsunuz.
Galatasaray’a,
Galatasaraylıya bunlar yakışmıyor.

İlahi adalet diye bir şey varsa mutlaka hak yerini bulur. Galatasaray eski asaletine döner.
Yoksa, kırgınlıklar böyle sürerse geriye "İNAN"ılacak bir şey de kalmaz…



AYSAL'A DİP NOT
Başkan Ünal Aysal Habertürk gazetesinde Halil Özer’e beyanlarda bulunmuş. Yine laf kalabalığı ile göz doyurmuş!
Gerçekler öyle değil!
Bakın Aysal neler demiş, oysa işin aslı ne?
Onları da ben ilave edeyim.

NEYİN RAPORU? ÇATININ RAPORU VAR ZATEN
Aysal’ın ifadesine göre; Arena’nın çatısı için dört ayrı uluslararası şirketten teknik analiz raporu bekleniyormuş. Çatı yapılabilir miymiş yapılamaz mıymış... Geçiniz! Çok gereksiz bir araştırma…

Polat yönetiminin Aysal’a verdiği dosyaların içinde çatının nasıl yapılacağının teknik raporu zaten var. Altında da Başbakan’ın imzası var. O dönemde Başbakan Erdoğan ‘İstanbul’da senede kaç gün kar-yağmur olur, varsın stadın üstü kapanmasın’ der. Adnan Polat çatının kapatılması taraftarıdır. Tayyip Bey’i ikna için; ‘Başbakanım; stadın yanında hastane de olacağı için bir afet anında Arena’yı ‘afet merkezi’ olarak kullanmak uygun olur onun için de Arena’nın üstünün kapatılması gerekir’ der. Böylece stadın üzerinin kapatılmasına karar verilir. Daha sonra Ali Sami Yen stadının fiziki şartları ve gecikme halinde kulübün zarara uğrayacağı düşünülerek bir an önce maçların Arena’da oynanabilmesi için çatının kapatılmasından vaz geçilir. Ek sözleşme yapılır; TOKİ çatı kapama yerine Arena’nın iç dekorasyonunu yapacak. Galatasaray da iki sene içinde çatıyı kapatacak. Adnan Polat bunun için de bir Alman firmasıyla anlaşır. Çatı çalışmaları dışarıda yapılacak lig bittikten sonra da çatı kapanacaktır. Ancak Polat buna muvaffak olamaz zira ibra edilmeyerek başkanlıktan indirilir. Aradan bir buçuk seneden fazla zaman geçer ve çatı açık kalır.

Şimdi sözleşmeyle verilen bu sürenin bitmesine iki ay var.
Ya çatıyı kapatacaksın! Ya uzlaşacaksın! Ya da 65 milyon TL. ceza ödeyeceksin.

Bu rapor hikayesi; doğrudan doğruya devletle yapılan sözleşmenin uygulanmaması üzerine gecikmişliğe bulunan kılıftır. Zaman çalmadır! Belki de ‘mümkün değildir’ raporu alarak bu külfetten kurtulmak için uğraştır.
Ayrıca Aysal’ın bahsettiği o raporun Arena’nın göl olan zemini için olduğu söyleniyordu. Çatı için değil.

ARENA ERKEN AÇILMADI!
Ali Sami Yen’in sözleşme gereği tahliyesi gerekiyordu. Stat da artık yıkılmak üzereydi. Arena oluyor diye Canaydın döneminde Ali Sami Yen’e çivi çakılmadı. Eski açık hakkında İTÜ raporu var; istiab haddinin yarısı kadar seyirci alın, yoksa tribünler çöker! Tribünlerin altından bakınca gökyüzü gözüküyordu. Beton şahrem şahrem yarılmıştı. Arena’ya biraz da bu yüzden erken gidildi.

Dahası var;
Galatasaray Arena’ya her geç gittiği gün için kayıptaydı. Bir sezon geciktirilse Galatasaray sattığı kombinelerden dolayı 60-80 milyon dolar zarar edecekti. Onun için erken gidildi. Erken gidiş Galatasaray’a zarar değil kar ettirdi. Her yeni yapının bir yerleşme süreci vardır. Arena’nın eksiklerinin tamamlanması için de süre gerek. Arena kusursuzdur. Aysal yönetimi geldiğinden beri hisse satışlarının ötesinde bir gelir elde edip sportif başarı da kazanamadığı için bunları ön plana çıkartıyor.

245 MİLYON DOLARI NEREDEN BULDUN?
Aysal; ‘göreve geldiğimde kasa da tam takırdı’ diyor. Haksızlık ediyor! Yıllardır zarar eden iki şirket birleştirilmiş en azından sırttan büyük bir yük kalkmıştı. Artık şirketin gelirleri dışa akmıyordu. Polat yönetimi şirket birleşimini yapmasaydı, Aysal hangi enstrümanla hisse senedi satacaktı?

Aysal; ‘kulübün aylık gideri 16 milyon dolar. Bir buçuk yıldır görevdeyiz. Bir de 110 milyon dolar borç ödedik. Yaklaşık 405 milyon dolar para harcamışız. Bunun 160 milyon doları hisselerden geldi. Peki geride kalan 245 milyon dolar gökten mi düştü? Yani bu 245 milyon dolar hisselerin dışında kulübün yarattığı kaynaklardan gelen para…’’ diyor…

Açıkla o zaman Başkan. Hangi kaynaklardan geldi bu para?
Gökten mi düştü, cepten mi aktı?
Hangisi?
Zaten 75 milyon dolar sermaye artışı ile geldi. Sistemin kendi getirdiği değerdir bu.

KAVGA DEVLETLE DEĞİL, HÜKÜMETLE!
Aysal ‘devlet ile Arena konusunda kavga ya da tartışma yapmayı kesinlikle düşünmüyoruz’ diyor. Çok haklı. Devletle kavga etmiyor ama hükümetle ediyor. Arena alınırken bu kavga hükümetle yapıldı ve Aysal bu kavga sonrasında emeği ve eziyeti çeken Adnan Polat’ı haksız ve geçersiz oylamayla devirerek koltuğa oturdu. Aysal bunu da söylemeli.



DÜZENİ BOZAN TERİM Mİ AYSAL MI?
Aysal " Yeni düzenlemede Terim'in, doğrudan Lutfi Arıboğan'a bağlı olarak çalışması gerekiyor. Ancak Fatih Terim’le kurumsal yapılanmadan çok önce anlaştık. O yüzden Terim doğrudan benimle temasa geçecek. Terim ileride Galatasaray'dan ayrılırsa, yerine gelecek olan teknik direktör tartışmasız bir şekilde Lutfi Arıboğan'a bağlı olacak’ diyor.

Pes sayın Başkan pes!...
Yakıştı mı size bu beyan? Ben söyledim oldu diyorsanız mesele yok!
Bari oldu olacak Terim sizin de üzerinize çıksın… Nasıl olsa o gidene kadar yeni kimlik askıda!...

Aysal mugalatayı bırakıp şunu açık ve net şekilde söylemeli;
Düzeni bozan Terim mi Aysal mı?

Divan Kurulu aylık toplantısında İnan Kıraç’ın konuşması ile Aysal Başkan’ın medyaya söylemleri birleşince Galatasaray’ın profili iyice ortaya çıktı.

Şu da çok iyi bilinmeli ki;
Galatasaray Spor Kulübü sadece futbol değildir.
Sevgiler, saygılar, edep ve ilkeler çok daha önemlidir.

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam