Fenerbahçe kaderini çizdi!

Usta kalem Osman Tanburacı, Galatasaray'ın kendi evinde Fenerbahçe'yi 2-1 yendiği mücadeleyi enine boyuna değerlendirdi.

Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Fenerbahçe kaderini çizdi!
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
17 Aralık 2012 04:28
Maç öncesi dünkü yazımı şöyle bitirmiştim;
Dikkat!
Fenerbahçe kaderi çizer.
Çizdi işte!
Kendi kaderini…

Fenerbahçeli Abdullah Kiğılı'yı severim, mert adamdır. Rövanşta Galatasaray'ı Kadıköy'e davet ediyor, nezaketine teşekkürler ama böyle giderse Kadıköy'deki maçın da havası kaçar.
Son yıllarda Galatasaray karşısında bu kadar yürüyen bir Fenerbahçe görmedim.
Sanki zoraki çıkmışlardı sahaya…
Beraberliğe bile asılamadılar.

Bu da Galatasaray'ın şansıydı.
Galatasaray da bu şansı iyi değerlendirdi.
Terim bu kez akıllı davrandı.



Fenerbahçe büyük fırsat kaçırdı
Bırakın fırsat kaçırmayı bu Fenerbahçe liderliği kaçırdığı gibi arayı da açtı. Bereket devre arası imdada yetişti, yoksa Aykut Hoca'nın işi çok daha zor olacaktı.
Oysa bu maç Fenerbahçe için bir fırsattı. Bir kalemde kendini kanıtladığı gibi rakibini de zora sokacaktı.
Beceremedi.

Aykut Kocaman nerede yanlış yaptı?
Yanlıştan öte maçı lehine çevirecek hiçbir değişiklik de yapmadı. Sahaya sürdüğü 11 ideal kadro olabilir ama oyunu çok tartışılır. Aykut Hoca takımının işlemediğini gördüğü halde doksan dakika tedbirini alamadı. Değişiklikler için çok bekledi. Galatasaray'ın zaaflarını değerlendirmek için hiç hamle yapmadı. Maça kötü başladı, kötü bitirdi.

Güçlü olduğu sağ kanatta kendini hiç gösteremedi. Riera geçici görevle konuşlandığı savunmada Kuyt'ı, Gökhan Gönül'ü sildi süpürdü. Galatasaray için korkulu rüya olan sol kanatta Riera ve Amrabat maçı güle oynaya bitirdi.
Galatasaray akıllı oyunla üç puanı kaptı.

Meireles’in atılışı literatüre girer
Hakem Halis Özkahya iyi bir maç yönetti. Böyle bir derbiyi yönetmek o kadar kolay olmamsına rağmen Özkahya başarılıydı. Meireles'e kartı, ağır bir karardı ancak Meireles'in de hakemin sabrını zorlayan halka hareketi yenir yutulur tepki değildi…
Bir de tükürük attı!

Galatasaraylı Engin'le kıyaslandığında bakalım ne sonuç çıkacak?
Meireles Fenerbahçe için önemli bir oyuncu.
Aykut Kocaman'ın işi zor!

Terim bu kez hediyeyi kabul etti
Bu maçı Galatasaray'a Fenerbahçe hediye etti. Çünkü Galatasaray'ın Umut-Burak ikilisine servis yapan Amrabat da takımının gol yollarına fazla hizmet edemedi. Amrabat iyi oynuyor gözüktü ama Riera'ya yardımı dışında golcülerine servisi kötüydü.
Orta saha Melo ve Selçuk'a kalmasına rağmen Fener'in temposuzluğu, topu fazla gevelemesi Galatasaray'ın işine geldi.

Galatasaray kanatlarını iyi kullanamadı. Rakip kale sahasına sokulamadan bütün topları kaybetti. Olumlu atak girişimleri parmakla sayılacak kadar az. Ne gariptir ki buna rağmen iki üç gol daha bulabilirdi.
Bu maç, her iki takım açısından futboldan uzak ama Galatasaray'a altın tepside uzatılmış üç puan olarak algılanmalı.

Goller 10, 23 ve 36’da…
İlk golü Fener Bekir'le kendi kalesine attı!
Hasan Ali'yle 23’te Fenerbahçe beraberlik golünü de buldu.

Duran toptan Selçuk ikiledi.
Yani; forvetler uyudu goller savunmalardan geldi.
Maç 36'da duran topla bitti!

Geri kalan neredeyse bir saatte iki takım da gerekeni yapamadı.
Oynuyor gözüktüler ama bunun adı derbi futbolu değildi.
Bana göre planlı atağı olmayan hiçbir takım için güzel oynadılar demek mümkün değildir.
Evet, derbinin getirdiği  bir heyecan vardı.
Orta alanda paslaşmalar da vardı,
Kanatlardan bindirmeler de vardı ama hiç biri 'Ah, ah!' dedirtecek sonuç yaratmadı.
Neyleyeyim ben böyle derbiyi…

Galatasaray'ın kazanması çok güzel. Nasıl kazandı dedin mi?
Dur bakalım!



İşin rengi 65’te belli oldu
Bu kez Terim akıllı davrandı.
Gaza gelmedi, kenardan fazla yırtınmadı,  macera aramadı, saldır babam saldır demedi…
Gayet akıllı ama vasat bir oyunla üç puanı kaptı.

Bu maçta;
Biri ötekinin üzerine yıkılsa belki gol sayısı da artabilirdi ama sanki bir formalite maçıymış gibi oynandı ve bitti. Hele Meireles'in atılmasından sonra ne Fenerbahçe son barutunu atmak için çaba sarfetti ne Galatasaray yakaladığı pozisyonları gole çevirebildi.

Eboue'nin geriden destekleri,
Hamit'in taşıdığı toplar,
Melo'nun son dakikalarda atağa katılması,
Verimsiz ikili Umut ve Burak'ın ayaklarında eridi.

Terim 65'te Umut'u alıp Yekta'yı sokunca işin rengi belli oldu.
Maç Galatasaray'ın.

Terim bu kez çok değişiklik de yapmadı. Elmander ve Emre Çolak'ın 90+'larda oyuna girişleri zaten oyunu soğutmak amaçlıydı. Terim takımın kurgusunu hiç bozmadı. Ritim tutturamayan Fenerbahçe karşısında kendi takımının düzenini korudu ve amacına ulaştı.
Maçın güzel hareketleri;
Hamit'in direkten dönen mükemmel şutu…
Volkan'ın yatarak kurtardığı ,
Selçuk'un frikik golü!...

Futbol işte böyle bir oyun!
Arena'da 1461'e yenilen Galatasaray, aynı mekanda aynı sonuçla bu kez Fenerbahçe'yi yendi.

1461 mi Fener mi derseniz, banko 1461 derim…
Kim karlı derseniz;
Ona da banko 1461 derim!

Fenerbahçe'yi yenmek de Galatasaraylılar adına banko mutluluktur!
Tebrikler.

Tümü
 Reklam