www.twitter.com/okonaklilar
809 VARESE – SCAVOLINI (H: 1,5 – 3,5) (TS: 152,5)
Aslında bir maça yönelik iki tahmin yapmak değil de bu iki tahmini de yazıyla sunmak çok tercih ettiğim bir yöntem değildir. Bu yöntemin başarılı olmasını zor görmeme rağmen bu karşılaşmada hem maç sonu 2, hem de toplam sayıya yönelik üst tahminlerim var.
Cimberio Varese ve Scavolini Pesaro son dönemin İtalya'da formda ekipleri arasında yer alıyorlar. Varese iki maçlık mağlubiyet serisinin ardından oynadığı son iki karşılaşmayı da kazanmayı başardı. Özellikle Biella karşısında oldukça çekişmeli geçen maçı uzatmaya taşıyarak kazanmış olmaları önemli bir sonuçtu. Playoff mücadelesi veren bu takıma Phil Goss gibi bu ligi yakından tanıyan değerli bir ismin de katılmış olması onlar adına büyük avantaj. Nitekim Goss oynadığı ilk iki maç itibariyle direkt olarak takıma adapte olmuş bir görüntü sergiledi. Zaten yanlış olarak nitelendirilebilecek Tony Weeden hamlesinden sonra Goss gibi bir isim onların ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasitede. Goss son Biella maçında da oldukça yüzdeli bir hücum performansıyla 19 sayı üretmeyi başardı.
Scavolini dar bir rotasyona sahip olmanın yarattığı sorunları sezon başında tam kadro olarak mücadele edemediği dönemde çok daha fazla hissetmişti. Sezona istenilen başlangıcı yapamayan Scavolini daha sonradan önemli bir toparlanma sürecine girdi. Özellikle oynadıkları son altı maçın beşini kazanmış olmaları ve kaybettikleri maçın da uzatma sonucunda olması dikkat çekici performanslarının bir göstergesi. Genel olarak bakıldığında ligin en iyi dış adam rotasyonuna sahip olduklarını bile söyleyebiliriz. Neredeyse tek uzunlu sistemlerinde başarılı olmalarının başlıca sebebi dış adamlarının fazlasıyla kaliteli isimler olması. Bu dönemdeki tek sorunları zaten kısıtlı olan uzun rotasyonlarında Marco Cusin'i de sakatlıktan dolayı kaybetmiş olmaları. Her ne kadar Cremona karşısında Lydeka çok başarılı bir görüntü çizse de onu yedekleme konusunda problem yaşıyorlar.
Scavolini kısıtlı rotasyonunda faul problemleri yaşamamak ve oyuncu yapısı bakımından da sert savunma yapabilen bir takım konumunda değil. Onların kazanmasında baş etken hücum performansları olarak dikkat çekiyor. Ben bu karşılaşmada öncelikli olarak üst seçeneğini kullanacak olsam da sizler için maç sonu 2 seçeneğini de öneriyorum. Tercih size kalmış ama ben kişisel olarak üst seçeneğini kendi adıma daha tercih edilebilir görüyorum. (Üst – 152,5) (Maç sonu 2)
810 KHIMKI – SPARTAK ST. PETERSBURG (H: 3,5 – 6,5)
Khimki'nin sahası olan Moskova'daki Khimki Arena'da oynanacak Eurocup Final Four mücadelelerinin ikincisinde ev sahibi konumundaki Khimki ile bir başka Rus takımı Spartak St. Petersburg karşı karşıya gelmeye hazırlanıyorlar.
Khimki bu sezon sadece Rusya'nın değil Avrupa'nın en başarılı takımlarının başında geliyor. Sezon başında sürpriz bir şekilde Euroleague'den elenen Khimki'de yeni hedef konumuna Eurocup gelmişti. Nitekim Kurtinaitis'te aslında Euroleague'den elendikleri tarihten bu yana bu maçı beklediklerini belirtti. Bu sezon kurulan başarılı kadro kadar gelinen noktada en büyük pay sahibi olan isimlerin başında Kurtinaitis geliyor. Tecrübeli koç sıkıntılı bir süreçte bu takımın başına geçmişti ki o zaman da doğru isimle anlaşıldığını belirtmiştim. Doğru koç seçimi, başarılı transfer hamleleri bu noktalara gelmelerini sağladı. Ligde de çok iyi bir gidişat sağlayan Khimki'nin ben zaten aklının esas ligde olduğunu düşünenlerdenim. Bu maça verdiği önemi belli etse de Kurtinaitis'in açıklamalarında da aslında aklının lig sürecinde olduğu anlaşılır gibi. Sezon başında başarılı bir şekilde kurulan bu kadroya sezon içinde de önemli takviyeler gerçekleştirdiler. Özellikle Jeff Adrien takıma büyük katkı sağlarken, bir diğer transfer Gelabale sezon başında yaşadığı sakatlık ve yaşanan transfer problemlerinin etkileriyle burada da şu ana kadar çok iyi bir performans sergileyemedi.
Khimki'nin aklının nasıl ligde olduğunu düşünüyorsam ben tamamen farklı şekilde Spartak St. Petersburg'un da tamamen bu kupaya odaklandığı düşüncesindeyim. Sezon içinde düşüş yaşadıkları dönemde dahi bu kupada en başarılı şekilde yollarına devam etmeyi başarmışlardı. Şimdi tekrar oldukça iyi bir seviyeye çıkmış olan St. Petersburg'un ilk hedefinin Eurocup şampiyonluğu olduğunu düşünüyorum. Nitekim yılın koçu ve MVP'nin bu takımdan çıkmasında da bu kupaya olan inanç, istek belli oluyor. St. Petersburg'da bu kritik maçlar öncesinde Mavrokefalides'te takıma döndü. Zdovc, Sergeev'in de iyi duruma geldiğini belirtiyordu fakat Sergeev'in zaten takım açısından, rotasyondaki yeri çok kuvvetli değildi. Yani onun yokluğu takımı çok fazla etkileyecek bir eksiklik olarak gelmiyor bana.
Valencia'nın finale yakın olduğunu söylemek biraz kolay gibi ama bu maçta finale çıkacak tarafın kolay belirlenmeyeceğini düşünüyorum. Ben handikap avantajıyla bu karşılaşmada Spartak St. Petersburg cephesindeyim. (Maç sonu 2)
813 FENERBAHÇE (B) – GALATASARAY (B) (TS: 149,5)
Türkiye Ligi Bayanlar Finali'nde ilk maçı kazanan Fenerbahçe 1-0'lık üstünlüğü yakalamış durumda. İlk maçta oyuna ortak olmasına rağmen maçı kazanma aşamasına getiremeyen Galatasaray'dan bugün deplasmanda bir galibiyet gelebileceğini düşünüyorum.
Fenerbahçe, Penny Taylor'ı sakatlık nedeniyle kaybetmesiyle birlikte önemli bir dezavantaj yaşamıştı. Onun boşluğunu doldurmak konusunda nitekim Pondexter başarılı bir görüntü çiziyor gibi olsa da onun oyuna yaptığı etkiyi yapması zor. Ayrıca Galatasaray'a karşı olan maçlarda Tamane'nin sürelerinin daha fazla artması onlar açısından büyük avantaj. Çünkü Nevriye ve Matovic gibi ağır uzunların Galatasaray pota altına karşı etkin olması oldukça zorken, Tamane gibi hareketli bir uzunun avantajını Fenerbahçe en iyi şekilde kullanıyor.
Galatasaray cephesinde Türk oyuncu rotasyonu ciddi anlamda sorun teşkil ediyor. Mücadelesi bakımından takdir ediliyor olsa da Işıl çok kritik anlarda, büyük hatalar, yanlış tercihler yapabiliyor. İki takım arasındaki farkı bana kalırsa Birsel ile Işıl'ın eşleşmesi belirliyor. Yoksa yabancılar anlamında çok daha iyi bir Galatasaray olduğu düşüncesindeyim ama Türk oyuncular Fenerbahçe adına farkı yaratan isimler oluyorlar. Bugün için eski Galatasaraylı Kübra bile Fenerbahçe kadrosunda değil Galatasaray kadrosunda olsaydı çok daha fazla süre alıp, çok önemli katkılar sağlayabilirdi.
Bugün yine çekişmeli bir maç bekliyorum. İlk maçta da sonuç yanıltmamalı ki dönem dönem tamamen başa baş giden bir maç izlemiştik. Belirttiğim gibi Galatasaray'dan ekstra bir performans bekliyorum ama handikaplar bu riski almak için çok düşük. Bu nedenle benim öncelikli seçimim alt olacak. Bana göre 149,5'luk sayı barajının aşılması zor gözüküyor. (Alt – 149,5)
825 GRAVELINES – LE HAVRE (H: 9,5 – 17,5)
Fransa'da sezonun takımı Gravelines iç sahada Le Havre'yi konuk etmeye hazırlanıyor. Maçla ilgili handikaplar yüksek görünse de ben bu maçta Gravelines'in handikabı aşarak kazanmasını bekleyenlerdenim.
Fransa'da müthiş bir sezon geçiren Gravelines'in bu sezon Eurocup'ın da iddialı takımları arasında yer aldığını belirtiyorduk. Ama Top 16 gruplarına yaptıkları kötü başlangıcın ardından o mücadeleyi tamamen bırakarak çok şaşırtıcı sonuçların neticesinde kupadan elendiler. O zaman dahi ligde performanslarında bir değişim olmamıştı ki o kötü gidişi lige hiç yansıtmamışlardı. Lige ne derece önem verdiklerinin bir göstergesi de budur. Takım organizasyonuna çok uygun isimler bulunuyor kadrolarında. Özellikle genç, atletik Fransız oyuncuları rakipleri çok zorladığı gibi, tecrübeli sayılabilecek değerli Amerikalı isimleri de mevcut. Bu maç öncesi o Amerikalılardan biri olan Reynolds'ın sakatlık problemi bulunuyor. Albicy, Jomby ve Vaty gibi genç oyuncuların sürüklediği bu kadronun yüksek enerjisine Le Havre'nin karşılık vermesini zor görüyorum.
Le Havre hafta arası kupa mücadelesinde Nancy'e karşı bitti denen maçı çevirerek önemli bir galibiyet almayı başardı. Basketbol dünyasında orta sınıf kalitede gösterebileceğimi Amerikalı oyuncuları onları taşıyor. John Cox ve yakından tanıdığımız Brian Boddicker'ın ön plana çıktığı bu takıma bir de Kevin Houston takviyesi yapıldı ki kendi tarzlarına uygun bir ismi aldıklarını düşünüyorum.
Handikap yüksek gözükse de ben bu maçta Gravelines'in handikabın üzerinde bir farkla kazanacağını düşünüyorum. Maç sonu 1 değerlendirilebilir. (Maç sonu 1)
Diğer tahminler:
806 FENERBAHÇE – HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ (H: 8,5 – 17,5)
Handikabın bu karşılaşma açısından yüksek verildiğini düşünenlerden biri olsam da zaten bu nedenle diğer tahminlerim arasına eklediğim karşılaşmada ben Fenerbahçe'nin farklı kazanacağını düşünüyorum. 17,5 ciddi bir handikap ama bana kalırsa Fenerbahçe bunu aşarak galip gelecektir. Maç sonu 1 seçeneği değerlendirilebilir. (Maç sonu 1)
829 ARTLAND – BRAUNSCHWEIG (H: 4,5 – 8,5)
Artland'da önemli bir düşüş hakim. Bunun altından kalkmak adına rahat bir galibiyete ihtiyaçları var fakat bunun için uygun maçın Braunschweig'e karşı olmadığını düşünüyorum. Handikapları yüksek bulduğum bu karşılaşmada benim öncelikli önerim maç sonu 2 seçeneğinden yana. (Maç sonu 2)
832 SEVILLA – OBRADORIO (H: 4,5 – 8,5)
Handikaplarını yüksek bulduğum bir karşılaşma da Sevilla ile Obradorio arasında. Tabii İddaa'nın böyle handikaplar vermesi aslında normal ama iki takımın şu anki form durumunda gerçek değeri gösteren handikaplar olmadığını düşünüyorum. Obradorio en azından ilk yarıda maçta kopmayacaktır. İlk yarı 2 denenebilir. (İlk yarı 2)
809 VARESE – SCAVOLINI (H: 1,5 – 3,5) (TS: 152,5)
Aslında bir maça yönelik iki tahmin yapmak değil de bu iki tahmini de yazıyla sunmak çok tercih ettiğim bir yöntem değildir. Bu yöntemin başarılı olmasını zor görmeme rağmen bu karşılaşmada hem maç sonu 2, hem de toplam sayıya yönelik üst tahminlerim var.
Cimberio Varese ve Scavolini Pesaro son dönemin İtalya'da formda ekipleri arasında yer alıyorlar. Varese iki maçlık mağlubiyet serisinin ardından oynadığı son iki karşılaşmayı da kazanmayı başardı. Özellikle Biella karşısında oldukça çekişmeli geçen maçı uzatmaya taşıyarak kazanmış olmaları önemli bir sonuçtu. Playoff mücadelesi veren bu takıma Phil Goss gibi bu ligi yakından tanıyan değerli bir ismin de katılmış olması onlar adına büyük avantaj. Nitekim Goss oynadığı ilk iki maç itibariyle direkt olarak takıma adapte olmuş bir görüntü sergiledi. Zaten yanlış olarak nitelendirilebilecek Tony Weeden hamlesinden sonra Goss gibi bir isim onların ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasitede. Goss son Biella maçında da oldukça yüzdeli bir hücum performansıyla 19 sayı üretmeyi başardı.
Scavolini dar bir rotasyona sahip olmanın yarattığı sorunları sezon başında tam kadro olarak mücadele edemediği dönemde çok daha fazla hissetmişti. Sezona istenilen başlangıcı yapamayan Scavolini daha sonradan önemli bir toparlanma sürecine girdi. Özellikle oynadıkları son altı maçın beşini kazanmış olmaları ve kaybettikleri maçın da uzatma sonucunda olması dikkat çekici performanslarının bir göstergesi. Genel olarak bakıldığında ligin en iyi dış adam rotasyonuna sahip olduklarını bile söyleyebiliriz. Neredeyse tek uzunlu sistemlerinde başarılı olmalarının başlıca sebebi dış adamlarının fazlasıyla kaliteli isimler olması. Bu dönemdeki tek sorunları zaten kısıtlı olan uzun rotasyonlarında Marco Cusin'i de sakatlıktan dolayı kaybetmiş olmaları. Her ne kadar Cremona karşısında Lydeka çok başarılı bir görüntü çizse de onu yedekleme konusunda problem yaşıyorlar.
Scavolini kısıtlı rotasyonunda faul problemleri yaşamamak ve oyuncu yapısı bakımından da sert savunma yapabilen bir takım konumunda değil. Onların kazanmasında baş etken hücum performansları olarak dikkat çekiyor. Ben bu karşılaşmada öncelikli olarak üst seçeneğini kullanacak olsam da sizler için maç sonu 2 seçeneğini de öneriyorum. Tercih size kalmış ama ben kişisel olarak üst seçeneğini kendi adıma daha tercih edilebilir görüyorum. (Üst – 152,5) (Maç sonu 2)
810 KHIMKI – SPARTAK ST. PETERSBURG (H: 3,5 – 6,5)
Khimki'nin sahası olan Moskova'daki Khimki Arena'da oynanacak Eurocup Final Four mücadelelerinin ikincisinde ev sahibi konumundaki Khimki ile bir başka Rus takımı Spartak St. Petersburg karşı karşıya gelmeye hazırlanıyorlar.
Khimki bu sezon sadece Rusya'nın değil Avrupa'nın en başarılı takımlarının başında geliyor. Sezon başında sürpriz bir şekilde Euroleague'den elenen Khimki'de yeni hedef konumuna Eurocup gelmişti. Nitekim Kurtinaitis'te aslında Euroleague'den elendikleri tarihten bu yana bu maçı beklediklerini belirtti. Bu sezon kurulan başarılı kadro kadar gelinen noktada en büyük pay sahibi olan isimlerin başında Kurtinaitis geliyor. Tecrübeli koç sıkıntılı bir süreçte bu takımın başına geçmişti ki o zaman da doğru isimle anlaşıldığını belirtmiştim. Doğru koç seçimi, başarılı transfer hamleleri bu noktalara gelmelerini sağladı. Ligde de çok iyi bir gidişat sağlayan Khimki'nin ben zaten aklının esas ligde olduğunu düşünenlerdenim. Bu maça verdiği önemi belli etse de Kurtinaitis'in açıklamalarında da aslında aklının lig sürecinde olduğu anlaşılır gibi. Sezon başında başarılı bir şekilde kurulan bu kadroya sezon içinde de önemli takviyeler gerçekleştirdiler. Özellikle Jeff Adrien takıma büyük katkı sağlarken, bir diğer transfer Gelabale sezon başında yaşadığı sakatlık ve yaşanan transfer problemlerinin etkileriyle burada da şu ana kadar çok iyi bir performans sergileyemedi.
Khimki'nin aklının nasıl ligde olduğunu düşünüyorsam ben tamamen farklı şekilde Spartak St. Petersburg'un da tamamen bu kupaya odaklandığı düşüncesindeyim. Sezon içinde düşüş yaşadıkları dönemde dahi bu kupada en başarılı şekilde yollarına devam etmeyi başarmışlardı. Şimdi tekrar oldukça iyi bir seviyeye çıkmış olan St. Petersburg'un ilk hedefinin Eurocup şampiyonluğu olduğunu düşünüyorum. Nitekim yılın koçu ve MVP'nin bu takımdan çıkmasında da bu kupaya olan inanç, istek belli oluyor. St. Petersburg'da bu kritik maçlar öncesinde Mavrokefalides'te takıma döndü. Zdovc, Sergeev'in de iyi duruma geldiğini belirtiyordu fakat Sergeev'in zaten takım açısından, rotasyondaki yeri çok kuvvetli değildi. Yani onun yokluğu takımı çok fazla etkileyecek bir eksiklik olarak gelmiyor bana.
Valencia'nın finale yakın olduğunu söylemek biraz kolay gibi ama bu maçta finale çıkacak tarafın kolay belirlenmeyeceğini düşünüyorum. Ben handikap avantajıyla bu karşılaşmada Spartak St. Petersburg cephesindeyim. (Maç sonu 2)
813 FENERBAHÇE (B) – GALATASARAY (B) (TS: 149,5)
Türkiye Ligi Bayanlar Finali'nde ilk maçı kazanan Fenerbahçe 1-0'lık üstünlüğü yakalamış durumda. İlk maçta oyuna ortak olmasına rağmen maçı kazanma aşamasına getiremeyen Galatasaray'dan bugün deplasmanda bir galibiyet gelebileceğini düşünüyorum.
Fenerbahçe, Penny Taylor'ı sakatlık nedeniyle kaybetmesiyle birlikte önemli bir dezavantaj yaşamıştı. Onun boşluğunu doldurmak konusunda nitekim Pondexter başarılı bir görüntü çiziyor gibi olsa da onun oyuna yaptığı etkiyi yapması zor. Ayrıca Galatasaray'a karşı olan maçlarda Tamane'nin sürelerinin daha fazla artması onlar açısından büyük avantaj. Çünkü Nevriye ve Matovic gibi ağır uzunların Galatasaray pota altına karşı etkin olması oldukça zorken, Tamane gibi hareketli bir uzunun avantajını Fenerbahçe en iyi şekilde kullanıyor.
Galatasaray cephesinde Türk oyuncu rotasyonu ciddi anlamda sorun teşkil ediyor. Mücadelesi bakımından takdir ediliyor olsa da Işıl çok kritik anlarda, büyük hatalar, yanlış tercihler yapabiliyor. İki takım arasındaki farkı bana kalırsa Birsel ile Işıl'ın eşleşmesi belirliyor. Yoksa yabancılar anlamında çok daha iyi bir Galatasaray olduğu düşüncesindeyim ama Türk oyuncular Fenerbahçe adına farkı yaratan isimler oluyorlar. Bugün için eski Galatasaraylı Kübra bile Fenerbahçe kadrosunda değil Galatasaray kadrosunda olsaydı çok daha fazla süre alıp, çok önemli katkılar sağlayabilirdi.
Bugün yine çekişmeli bir maç bekliyorum. İlk maçta da sonuç yanıltmamalı ki dönem dönem tamamen başa baş giden bir maç izlemiştik. Belirttiğim gibi Galatasaray'dan ekstra bir performans bekliyorum ama handikaplar bu riski almak için çok düşük. Bu nedenle benim öncelikli seçimim alt olacak. Bana göre 149,5'luk sayı barajının aşılması zor gözüküyor. (Alt – 149,5)
825 GRAVELINES – LE HAVRE (H: 9,5 – 17,5)
Fransa'da sezonun takımı Gravelines iç sahada Le Havre'yi konuk etmeye hazırlanıyor. Maçla ilgili handikaplar yüksek görünse de ben bu maçta Gravelines'in handikabı aşarak kazanmasını bekleyenlerdenim.
Fransa'da müthiş bir sezon geçiren Gravelines'in bu sezon Eurocup'ın da iddialı takımları arasında yer aldığını belirtiyorduk. Ama Top 16 gruplarına yaptıkları kötü başlangıcın ardından o mücadeleyi tamamen bırakarak çok şaşırtıcı sonuçların neticesinde kupadan elendiler. O zaman dahi ligde performanslarında bir değişim olmamıştı ki o kötü gidişi lige hiç yansıtmamışlardı. Lige ne derece önem verdiklerinin bir göstergesi de budur. Takım organizasyonuna çok uygun isimler bulunuyor kadrolarında. Özellikle genç, atletik Fransız oyuncuları rakipleri çok zorladığı gibi, tecrübeli sayılabilecek değerli Amerikalı isimleri de mevcut. Bu maç öncesi o Amerikalılardan biri olan Reynolds'ın sakatlık problemi bulunuyor. Albicy, Jomby ve Vaty gibi genç oyuncuların sürüklediği bu kadronun yüksek enerjisine Le Havre'nin karşılık vermesini zor görüyorum.
Le Havre hafta arası kupa mücadelesinde Nancy'e karşı bitti denen maçı çevirerek önemli bir galibiyet almayı başardı. Basketbol dünyasında orta sınıf kalitede gösterebileceğimi Amerikalı oyuncuları onları taşıyor. John Cox ve yakından tanıdığımız Brian Boddicker'ın ön plana çıktığı bu takıma bir de Kevin Houston takviyesi yapıldı ki kendi tarzlarına uygun bir ismi aldıklarını düşünüyorum.
Handikap yüksek gözükse de ben bu maçta Gravelines'in handikabın üzerinde bir farkla kazanacağını düşünüyorum. Maç sonu 1 değerlendirilebilir. (Maç sonu 1)
Diğer tahminler:
806 FENERBAHÇE – HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ (H: 8,5 – 17,5)
Handikabın bu karşılaşma açısından yüksek verildiğini düşünenlerden biri olsam da zaten bu nedenle diğer tahminlerim arasına eklediğim karşılaşmada ben Fenerbahçe'nin farklı kazanacağını düşünüyorum. 17,5 ciddi bir handikap ama bana kalırsa Fenerbahçe bunu aşarak galip gelecektir. Maç sonu 1 seçeneği değerlendirilebilir. (Maç sonu 1)
829 ARTLAND – BRAUNSCHWEIG (H: 4,5 – 8,5)
Artland'da önemli bir düşüş hakim. Bunun altından kalkmak adına rahat bir galibiyete ihtiyaçları var fakat bunun için uygun maçın Braunschweig'e karşı olmadığını düşünüyorum. Handikapları yüksek bulduğum bu karşılaşmada benim öncelikli önerim maç sonu 2 seçeneğinden yana. (Maç sonu 2)
832 SEVILLA – OBRADORIO (H: 4,5 – 8,5)
Handikaplarını yüksek bulduğum bir karşılaşma da Sevilla ile Obradorio arasında. Tabii İddaa'nın böyle handikaplar vermesi aslında normal ama iki takımın şu anki form durumunda gerçek değeri gösteren handikaplar olmadığını düşünüyorum. Obradorio en azından ilk yarıda maçta kopmayacaktır. İlk yarı 2 denenebilir. (İlk yarı 2)
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
