www.twitter.com/okonaklilar
731 CHALON SAONE – ORLEANS (H: 3,5 – 7,5)
Gravelines'in de elenmesinin ardından normal şartlarda şampiyonluğun en büyük adayı konumuna gelen Chalon'u final mücadelesinde oldukça zorlu bir rakip bekliyor. İlk turu iki maç sonunda rahat şekilde geçmeyi başaran Chalon ile Orleans'ın mücadelesinde bir ilk maç sürprizi yaşanabileceği düşüncesindeyim.
Chalon'un Fransa'daki normal sezon performansından, EuroChallenge performansından öte şampiyonluk adına iddialı kılan nokta Roanne karşısında oynadıkları seriyi çok rahat geçmeyi başarmış olmaları. Son senelerde sahip oldukları ideal düzende başarılı sonuçlar almayı başaran Chalon'da ilk turun yine en etkili ismi kusursuz bir performans sergileyen Blake Schilb oldu. Bu takımın en önemli ismi konumundaki Schilb'in istikrarlı bir şekilde en büyük yardımcısı ilk turda Alade Aminu'ydu. Chalon'un şampiyonluk adına son derece iddialı olduğunu fakat halen güven vermediğini düşünüyorum. Orleans'ı ligde oynadıkları iki maçta da mağlup etmeyi başarmışlardı fakat rakipleri bu aşamaya gelirken çok daha tehlikeli bir takım görüntüsü sergiledi.
Orleans aslında ilk turun en zorlu serilerinden birinden çok rahat olmasa da iki maç sonunda çıkmayı başardı. Büyük takımların en zorlu rakipleri arasında yer alan Paris Levallois'i eleyerek buraya gelmiş olmaları bu seride kolay teslim olmayacakları düşüncesini yaratan en temel nokta niteliğinde. Yine de ilk turda özellikle ilk Paris maçını son saniyelerde kazanmayı başarırken, deplasmanda da oldukça çekişmeli geçen bir maçın sonunda galip gelmeyi başarmışlardı. Belki de sezonun bu takım adına en etkili ismi konumundaki Amara Sy ilk turda da takımını taşıyan isimken, Cedrick Banks etkisiz kaldığı bir maçın ardından harika bir performans sergilemeyi başardı. İlk turda en önemli sorun, can sıkıcı nokta Pellin'in beklentilerin çok altında bir performans sergilemesi oldu. Sangare ile birlikte oyun kurucu pozisyonunda Pellin'in katkısı bu takıma doğrudan etki eder nitelikte.
Başında da belirttiğim gibi ben zorlu bir ilk maç bekliyorum ki sürpriz yaşanması da bana göre muhtemel. Maçla ilgili öncelikli tercihim ilk yarı Orleans seçeneğinden yana. İlk yarı 2 seçeneği kendimce değerlendirilebilir nitelikte. (İlk yarı 2)
732 SASSARI (H: 5,5 – 9,5) – SIENA
Sezonun İtalya'daki flaş takımı Sassari, play-off yarı finallerinde Siena karşısında hiçbir varlık gösteremedi dersek yanlış olmaz. Bu seneki Siena'nın bir anda bu derece aşama kaydedip, böyle bir seride çok rahat iki galibiyet almış olması şaşırtıcı.
Sassari, harika bir normal sezon performansının ardından play-off macerasına da Virtus Bologna'yı üç maç sonunda geçerek gayet iyi bir başlangıç yapmayı başarmıştı. Sonrasında Siena karşısında çok fazla şansları olmasa da performans anlamında bu derece kaybolacakları beklenmiyordu. Savunma anlamında ciddi problemler yaşadıkları seride hücum anlamında da takımı sezon boyu taşıyan Diener kardeşlerden istenilen katkının gelmemesi iki maçın gelişimine doğrudan etki etmiş durumda.
Siena cephesinde aslında bireysel anlamda herkesin kullanıldığı, herkesten eşit derecede önemli katkıların sağlandığı maçları geride bıraktık. Herkesin kullanıldığından bahsederken takımın en değerli isimlerinden Andersen, Maciulis ve Rakocevic'ten yoksun olduklarını da belirtmek gerekir. Seride Siena 2-0'lık üstünlüğü ciddi anlamda çok rahat elde etmeyi başardı. Üçüncü maç için de eğer ki rahat oynanan maçlar onlarda bir konsantre olmak konusunda bir sorun yaratmazsa net favori olduklarını söyleyebiliriz. Son maçta Siena elindeki en değerli isimlerden David Moss, Kaukenas, Stonerook, Zisis gibi isimlerden de çok az sürelerde faydalandı. En çok süre alan Bo McCalebb bile sadece 23 dakika sahada kaldı. Çok rahat bir seri geçirdiklerini söylemek mümkün.
Siena ilk turda Varese deplasmanında düştüğü gibi bir durumu yaşamaz diye umuyorum. Çünkü bu şekilde devam eden bir seride o duruma düşmelerini de açıkçası zor görüyorum. İlk yarıdan Siena tercihim var fakat ilk yarı riskine girmek istemeyenler maç sonu Siena seçimini de tercih edebilirler. (İlk yarı 2)
734 VALENCIA (H: 3,5 – 6,5) – BARCELONA (TS: 140,5)
Valencia birçoklarınca sürpriz niteliğinde bir işe imza atarak net favori konumundaki Barcelona'yı serinin ikinci maçında deplasmanda geçtikten sonra bunu yapabilmiş bir takım olarak üçüncü maçta olumsuz anlamda bir şaşkınlık yaratarak rakibine iç sahada farklı mağlup oldu.
Valencia'nın seride etkin olabilmesi beklenebilirdi ama Barcelona'yı geçmesi zor gözüküyordu. Nitekim Valencia deplasmanda kazandığı bir maçla kağıt üzerinde seride avantaj sağlamış olsa da kendi sahasında oynadıkları maç bunun sadece bir maçlık sürpriz bir sonuç olduğu izlenimi yarattı. Sezon genelinde Perasovic'in gelişiyle başarılı bir tablo çizen Valencia'nın ben çok güvenilir nitelikte olmasa da dördüncü maçta yine bir performans anlamında yükseliş yaşayıp Barcelona'yı zorlayabileceğini düşünüyorum. Pota altında Faverani çok iyi bir seri geçirirken, kazandıkları maçta Ogilvy de pota altında onun gibi büyük katkılar sağlamıştı. Ama oyun sistemi açısından bu kadroda kazanabilmek adına önemli görev düşen kesinlikle dış oyuncular oluyor. Son maçta istenilen düzeyde dış adam katkısı gelmeyince Valencia'nın oyuna tutunması zor oldu.
Barcelona cephesinde seri genelinde Navarro'dan uzun süreler faydalanmak mümkün olmuyor. Fakat son kazanılan maçta 11 dakika içinde yaptıkları Barcelona adına nasıl bir önem, nasıl bir değer taşıdığını gösterir nitelikteydi. Lorbek kendisi hakkındaki olumsuz düşüncelerimi doğrular nitelikte bir seri geçiriyor. Serinin Barcelona adına en dikkat çeken ismi şüphesiz ki Huertas. Ciddi olarak söyleyebilirim ki bu kadroda Lorbek'e verilen sorumluluk Judson Wallace'a verilse çok daha farklı, çok daha etkin bir takım görüntüsü kazanabilirler. Şu ana kadar kadro genişliği Barcelona'ya büyük avantaj sağlamış durumda.
Serinin dördüncü maçında ben Valencia'nın sürpriz yapabileceği düşüncesindeyim. Handikap avantajıyla maç sonu 1 tercih edilebileceği gibi toplam sayıya yönelik üst seçeneği de değerlendirilebilir nitelikte. (Maç sonu 1) (Üst – 140,5)
731 CHALON SAONE – ORLEANS (H: 3,5 – 7,5)
Gravelines'in de elenmesinin ardından normal şartlarda şampiyonluğun en büyük adayı konumuna gelen Chalon'u final mücadelesinde oldukça zorlu bir rakip bekliyor. İlk turu iki maç sonunda rahat şekilde geçmeyi başaran Chalon ile Orleans'ın mücadelesinde bir ilk maç sürprizi yaşanabileceği düşüncesindeyim.
Chalon'un Fransa'daki normal sezon performansından, EuroChallenge performansından öte şampiyonluk adına iddialı kılan nokta Roanne karşısında oynadıkları seriyi çok rahat geçmeyi başarmış olmaları. Son senelerde sahip oldukları ideal düzende başarılı sonuçlar almayı başaran Chalon'da ilk turun yine en etkili ismi kusursuz bir performans sergileyen Blake Schilb oldu. Bu takımın en önemli ismi konumundaki Schilb'in istikrarlı bir şekilde en büyük yardımcısı ilk turda Alade Aminu'ydu. Chalon'un şampiyonluk adına son derece iddialı olduğunu fakat halen güven vermediğini düşünüyorum. Orleans'ı ligde oynadıkları iki maçta da mağlup etmeyi başarmışlardı fakat rakipleri bu aşamaya gelirken çok daha tehlikeli bir takım görüntüsü sergiledi.
Orleans aslında ilk turun en zorlu serilerinden birinden çok rahat olmasa da iki maç sonunda çıkmayı başardı. Büyük takımların en zorlu rakipleri arasında yer alan Paris Levallois'i eleyerek buraya gelmiş olmaları bu seride kolay teslim olmayacakları düşüncesini yaratan en temel nokta niteliğinde. Yine de ilk turda özellikle ilk Paris maçını son saniyelerde kazanmayı başarırken, deplasmanda da oldukça çekişmeli geçen bir maçın sonunda galip gelmeyi başarmışlardı. Belki de sezonun bu takım adına en etkili ismi konumundaki Amara Sy ilk turda da takımını taşıyan isimken, Cedrick Banks etkisiz kaldığı bir maçın ardından harika bir performans sergilemeyi başardı. İlk turda en önemli sorun, can sıkıcı nokta Pellin'in beklentilerin çok altında bir performans sergilemesi oldu. Sangare ile birlikte oyun kurucu pozisyonunda Pellin'in katkısı bu takıma doğrudan etki eder nitelikte.
Başında da belirttiğim gibi ben zorlu bir ilk maç bekliyorum ki sürpriz yaşanması da bana göre muhtemel. Maçla ilgili öncelikli tercihim ilk yarı Orleans seçeneğinden yana. İlk yarı 2 seçeneği kendimce değerlendirilebilir nitelikte. (İlk yarı 2)
732 SASSARI (H: 5,5 – 9,5) – SIENA
Sezonun İtalya'daki flaş takımı Sassari, play-off yarı finallerinde Siena karşısında hiçbir varlık gösteremedi dersek yanlış olmaz. Bu seneki Siena'nın bir anda bu derece aşama kaydedip, böyle bir seride çok rahat iki galibiyet almış olması şaşırtıcı.
Sassari, harika bir normal sezon performansının ardından play-off macerasına da Virtus Bologna'yı üç maç sonunda geçerek gayet iyi bir başlangıç yapmayı başarmıştı. Sonrasında Siena karşısında çok fazla şansları olmasa da performans anlamında bu derece kaybolacakları beklenmiyordu. Savunma anlamında ciddi problemler yaşadıkları seride hücum anlamında da takımı sezon boyu taşıyan Diener kardeşlerden istenilen katkının gelmemesi iki maçın gelişimine doğrudan etki etmiş durumda.
Siena cephesinde aslında bireysel anlamda herkesin kullanıldığı, herkesten eşit derecede önemli katkıların sağlandığı maçları geride bıraktık. Herkesin kullanıldığından bahsederken takımın en değerli isimlerinden Andersen, Maciulis ve Rakocevic'ten yoksun olduklarını da belirtmek gerekir. Seride Siena 2-0'lık üstünlüğü ciddi anlamda çok rahat elde etmeyi başardı. Üçüncü maç için de eğer ki rahat oynanan maçlar onlarda bir konsantre olmak konusunda bir sorun yaratmazsa net favori olduklarını söyleyebiliriz. Son maçta Siena elindeki en değerli isimlerden David Moss, Kaukenas, Stonerook, Zisis gibi isimlerden de çok az sürelerde faydalandı. En çok süre alan Bo McCalebb bile sadece 23 dakika sahada kaldı. Çok rahat bir seri geçirdiklerini söylemek mümkün.
Siena ilk turda Varese deplasmanında düştüğü gibi bir durumu yaşamaz diye umuyorum. Çünkü bu şekilde devam eden bir seride o duruma düşmelerini de açıkçası zor görüyorum. İlk yarıdan Siena tercihim var fakat ilk yarı riskine girmek istemeyenler maç sonu Siena seçimini de tercih edebilirler. (İlk yarı 2)
734 VALENCIA (H: 3,5 – 6,5) – BARCELONA (TS: 140,5)
Valencia birçoklarınca sürpriz niteliğinde bir işe imza atarak net favori konumundaki Barcelona'yı serinin ikinci maçında deplasmanda geçtikten sonra bunu yapabilmiş bir takım olarak üçüncü maçta olumsuz anlamda bir şaşkınlık yaratarak rakibine iç sahada farklı mağlup oldu.
Valencia'nın seride etkin olabilmesi beklenebilirdi ama Barcelona'yı geçmesi zor gözüküyordu. Nitekim Valencia deplasmanda kazandığı bir maçla kağıt üzerinde seride avantaj sağlamış olsa da kendi sahasında oynadıkları maç bunun sadece bir maçlık sürpriz bir sonuç olduğu izlenimi yarattı. Sezon genelinde Perasovic'in gelişiyle başarılı bir tablo çizen Valencia'nın ben çok güvenilir nitelikte olmasa da dördüncü maçta yine bir performans anlamında yükseliş yaşayıp Barcelona'yı zorlayabileceğini düşünüyorum. Pota altında Faverani çok iyi bir seri geçirirken, kazandıkları maçta Ogilvy de pota altında onun gibi büyük katkılar sağlamıştı. Ama oyun sistemi açısından bu kadroda kazanabilmek adına önemli görev düşen kesinlikle dış oyuncular oluyor. Son maçta istenilen düzeyde dış adam katkısı gelmeyince Valencia'nın oyuna tutunması zor oldu.
Barcelona cephesinde seri genelinde Navarro'dan uzun süreler faydalanmak mümkün olmuyor. Fakat son kazanılan maçta 11 dakika içinde yaptıkları Barcelona adına nasıl bir önem, nasıl bir değer taşıdığını gösterir nitelikteydi. Lorbek kendisi hakkındaki olumsuz düşüncelerimi doğrular nitelikte bir seri geçiriyor. Serinin Barcelona adına en dikkat çeken ismi şüphesiz ki Huertas. Ciddi olarak söyleyebilirim ki bu kadroda Lorbek'e verilen sorumluluk Judson Wallace'a verilse çok daha farklı, çok daha etkin bir takım görüntüsü kazanabilirler. Şu ana kadar kadro genişliği Barcelona'ya büyük avantaj sağlamış durumda.
Serinin dördüncü maçında ben Valencia'nın sürpriz yapabileceği düşüncesindeyim. Handikap avantajıyla maç sonu 1 tercih edilebileceği gibi toplam sayıya yönelik üst seçeneği de değerlendirilebilir nitelikte. (Maç sonu 1) (Üst – 140,5)
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
