Şiddetli Aşklar

Son dönemlerde yeşil sahalarda, tribünlerde ve son olarak parkelerde hasıl olan şiddet olaylarına dair, aşkın şiddetli boyutu irdelenebilir. Çözüm üretmekse elbette bizi zorlayacaktır. Romeo&Juliet'te de buyurulduğu üzere: Şiddetle başlayan hazlar şiddetle son bulurlar.. Ölümleri olur zaferleri.. Öpüşürken yanıp tutuşan ateşle barut gibi...

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Şiddetli Aşklar
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
02 Nisan 2012 15:04
Kendini bir takıma ait hissedip, bir armaya ömrünü adayabilenlere samimi olarak hep imrenmişimdir. Konar-göçer kalbim hiç, bir semte; bir renge konamadı maalesef. Hep uzaktan, hep platonik ve asla belli etmeden izledim göz ucuyla.

Bugün gelen bir haber, son dönemlerde artan şiddet olaylarının üzerine tuz biber ekti ve bir takıma ait olma hissiyatını tekrardan sorgulattı. Olay şundan ibaret: Urfalı ve Beşiktaşlı taraftarlar önce birbirlerine pet şişe fırlatmış, sonra da tribünde tekmeler-tokatlar havada uçuşmuş. Üstelik branş da engelliler basketbol!

Geçtiğimiz yıllarda da Galatasaraylı taraftarlar, Fenerbahçe U-18 maçında sahaya girip küçücük sabilerin ağzını burnunu dağıtmıştı hatırlarsanız...

'Son dönemlerde artan' ifadesini kullanmamın sebebi de, Üçüncü Lig'de son haftalarda izlediğim maçlarda hep gerginliklerin ve kanlı kavgaların hasıl olması... Bunun birkaç hafta evvelinde Siirt'in 1-0 yenildiği Beylerbeyi maçında Siirtli yüzlerce taraftar sahaya girip Beylerbeyi futbolcularını dövmüştü... Bu hafta gittiğim Vanspor-Gebze maçında da (Maç Karagümrük'ün stadındaydı) Karagümrüklü taraftarlar Gebzelilerin otobüsünü taşlayıp otobüsten düşenleri hastanelik edene kadar dövdü...

Daha önceleri de, 1-0 mağlup götürdüğü maçta Kırıkhan taraftarları sahaya girip hakemi dövmüştü!

Takımını sevmenin, takımını savunmanın tek yolunu şiddet; küfür; tehdit ve takımı desteklemenin tek yolu da bedava bilet mi? Buna mı inanıyorsunuz?

Zamanında, Zonguldak'ta yaşarken dersanede bir arkadaş Zonguldakspor'un maçına gidiyordu (Amatör kümeye düştüğü sezon / 2008'de) ve bir konuşma geçti aramızda, konu nasıl geldi hatırlamıyorum ama kurduğu cümle aynen şuydu: "Benim Zonguldak maçına para verdiğim ne zaman görülmüş lan?"

Sen vermedin, o vermedi, bu vermedi ve biz de Zonguldak'ı 2008'den beri profesyonel liglerde göremedik güzel kardeşim. Bu her takım için böyle. (Ki o sezon da Zonguldak'ta hakem dövme olayı yaşanmıştı)

Taraftarlık dersi de bence belediyeler tarafında ilçelerde verilmeye başlanmalı; bir bilinç ve ekol üretilmeli. İngiltere'de beş tane ulusal lig nasıl oluyor da ekonomik olarak dönüyorsa bizim dört kıytırık, marka değersiz, hep iflas halindeki liglerimizin çıkış yolu bulunarak, gerekiyorsa sıcak para akışı da bir şekilde sağlanarak geleceğe yatırım yapılmalı...

Romeo ve Juliet'ten bir alıntıyla konuyu başlangıç noktasına bağlamak istedim: "Şiddetle başlayan hazlar şiddetle son bulurlar..  Ölümleri olur zaferleri.. Öpüşürken yanıp tutuşan ateşle barut gibi..."

Şiddetin kol gezdiği kulüplerin hali ortada... Geçtiğimiz senelerde Eyüplüleri sahada kovalayan Vanspor küme düştü, hakemi sahada kovalayan Eyüpspor belini doğrultamıyor hala, rakip taraftarı döven yöneticileri olan Alibeyköy amatör kümede... Çok basit ve nokta atışı örnekler; bunların ELBETTE sadece şiddet olaylarıyla alakası yok. Ama gerginliğin had safhada olduğu bir ortamda başarı beklemek de hayalcilik olsa gerek?

Gene basit bir örnekle bu konuyu kapsamlı hale getirmek isterim: Bayrampaşa'nın maçlarına zaman zaman giderim. Bu sezon ilk gittiğim dönemde Bayrampaşa'da bir gerginlik vardı; futbolcular birbirine bağırıyor, maç sonu tünelde rakiple kavga ediyor, hakemle kavga ediyordu. Zaman zaman taraftar da gerginleşiyordu (doğal olarak) Ancak son dönemde bu gerginlik bir şekilde sona erdi ve yaşadığı yükselişle Bayrampaşa yeniden play off'un en güçlü adayı haline geldi.

Her şiddette kaybeder miyiz peki? Tabii ki hayır, taraftarının rakip futbolcuyu dövdüğü maçtan sonra bir hafta boyunca TRT'ye çıkıp kendini acındırarak, bir hafta sonra da Üçüncü Lig Temsilciler Kurulu'na seçilebilecek bir başkanımız varsa zaten hiç kaybetmeyiz!

Peki, her galibiyet "galibiyet" midir; o muamma işte...

http://twitter.com/alper_kaya
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam