Başka güçlü yok mu'

Eğer güçlü olan sevilmezse, neden tüm dünyada milyonlarca kişi Barcelona'yı seviyor'

Haber; Sporx.com Yazarlar
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Başka güçlü yok mu'
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
05 Haziran 2010 21:15
Aşırı sıcaklar şimdiden etkisini göstermeye başladı. Anlaşılan bu yaz Türkiye'de günler sıcak geçecek. Gündem de oldukça sıcak. Anayasa değişikliği, CHP'deki yeni dönem, İsrail'deki neo-nazilere rahmet okutan iktidarın katliamcı yüzünü yine göstermesi ve iki ülke arasında gerilen ilişkiler… Daha 12 Eylül'de yapılacak referandum var, siz asıl o zaman görün hareketliliği.

Spor dünyasında ise bu aralar fırtına öncesi sessizlik hakim. Arada bir ufak fırtınalar kopsa da (Mustafa Denizli olayı) ortalık süt liman… Bu arada "fırtına öncesi" dedik ama esasında "fırtına sonrası" demek daha mı doğru olurdu acaba'

Çünkü geçtiğimiz mayıs ayında gerçekten inanılmaz olaylar yaşandı. İkinci bir Denizlispor faciası olmaz diyenlere inat, Fenerbahçe şampiyonluğu Bursaspor'a kaptırdı. Üstelik yine 10 gün öncesinde Türkiye Kupası finalini kaybederek. Sonrasında yaşananlar ise yani anons skandalı, inanılır gibi değil. Zaten kimse inanamadı. Fenerbahçelilere bu süreçte en çok üzen kaçan şampiyonluktan çok, yaşanan bu rezaletti emin olabilirsiniz.

YARALARA MERHEM OLMAK
İnternet medyasının en önemli avantajlarından birisi de spor kamuoyunun nabzını gün gün, hatta ve hatta dakika dakika çok iyi tutabilmesi. Öyle ki ziyaretçilerimizin hangi haberleri okuduğunu, hangi foto galerilerine, hangi videolara ilgi gösterdiğini ve bütün bu içeriklere yaptıkları yorumları anında takip ediyor ve onların eğilimlerini, coşku ve sevinçlerini, üzüntülerini net biçimde takip edebiliyoruz. Geçtiğimiz mayıs ayında yaşanan olayları da bu perspektifle değerlendirdiğimizde şu saptamayı yapabiliriz: Fenerbahçe'nin 16 Mayıs'taki kaçan şampiyonluğu, daha birkaç gün öncesine kadar karalar bağlamış olan başta Galatasaray ve Beşiktaş olmak üzere diğer takım taraftarlarının (elbette ki şampiyon Bursaspor ve kupa şampiyonu Trabzonspor hariç) dertlerine merhem oldu. Fenerbahçelilerin yanlış anons skandalı sonrasında içerisine düştüğü o gülünç durum, tüm bu takım taraftarlarının sezon boyunca yaşadıkları tüm kötü acı hatıraları unutturdu gitti.

Bu da son dönemin moda tartışmasını yine gündeme getirdi: Fenerbahçe neden sevilmiyor'

İşte yine geçtiğimiz günlerde Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım bu tartışmada topa girdi ve gerçekten ilginç açıklamalarda bulundu:

"Fenerbahçe'nin başına bir bayan sanatçının ismini vererek, onu getirelim herkes sevsin, seyretsin diyor. Tabii ki kulübün menfaatlerini korumak için konuşacağız. Güçlü olmanın karşılığı sevilmemektir, bu kadar basittir. (abç) 2009 yılı faaliyet raporunda yazdık. Yarıştığımız her branşta finalin adı daima Fenerbahçe'dir. Değişen tek şey rakiplerimizdir. Biz hep varız. Bunu yarattık. 12 senede ben ve arkadaşlarım bunu yarattık. Bundan da övünüyoruz. Seneye de söylüyorum. Kız basketbol, erkek voleybol, erkek basketbol ve Fenerbahçe Acıbadem bayan voleybol takımları final-four oynayacaklardır. Korkmadan söylüyorum. Bir yıl sonra burada hesabını vereceğim. Futbol takımı için de aynı şeyi tekrar ediyorum, söylüyorum." (Sporx.com, 29 Mayıs 2010)
 
Kısacası Aziz Yıldırım da Fenerbahçe'nin genel olarak sevilmediğinin farkında. Ama o bunun nedeni olarak kulübün güçlü olmasını gösteriyor. Bu yüzden "güç" kavramının üzerinde durmak gerekiyor.

ŞİDDETLENEN GÜÇ ÇATIŞMALARI
Gücü en genel olarak bireylerin ya da grupların kendi çıkarlarının ya da düşüncelerinin dikkate alınmasını, başkaları buna dirense bile sağlayabilme yeteneği olarak tanımlayabiliriz. Toplumda pek çok çatışma güç çatışmasıdır. Çünkü birey ya da grubun ne kadar güç elde edebileceği kendi isteklerini başkalarının istekleri pahasına uygulamaya koyabileceklerini belirlemektedir. (Anthony Giddens, Sosyoloji, Ayraç Yayınları)

Piyasa ilişkilerinin bütünüyle egemen olduğu günümüz spor dünyasında da güç çatışması fazlasıyla söz konusudur. Kulüp yöneticilerinin "kardeşlik, dostluk ve barış" söylemleri, özellikle yayın gelirinin yıllık 410 milyon doları bulduğu Süper Lig'de tamamıyla palavradan ibarettir. Hele ki buna sponsorluk, merchandising (lisanslı kulüp ürünleri satışı, vb.), bilet hasılatı gibi gelirleri eklediğimizde tüm bu aktörlerin pastadaki dilimlerini artırmak için rakipleriyle acımasız bir güç çatışmasına gireceği aşikar.

Ancak güç sadece ekonomik bir ilişki değil. Sportif planda düşündüğümüzde elde edilen şampiyonluklar, simgesel başarılar, insanların değerler sistemine hitap edebilme, onların gönüllerini kazanma da güçlü olmayı sağlayan faktörler.

Bu noktada şu soruyu sorabiliriz. Fenerbahçe, Aziz Yıldırım dönemi öncesinde de güçlü değil miydi' İşgal yıllarında yeşil sahalarda İngilizlere karşı verdiği başarılı mücadele ile direnişin simgesi haline gelirken Fenerbahçe kendi çapında güçlü değil miydi' 1950-60'larda, ekonomik anlamda rakipleriyle arasını açtığı 1970'li ve 1980'li yıllarda ve hatta 90'ların ilk yarısı. Fenerbahçe yine gerek ekonomik, gerekse de sportif anlamda güçlü değil miydi'

Eğer Aziz Yıldırım'ın bakış açısı ile olaya yaklaşırsak yanıtımız hayır olmalı. Çünkü o zamanlar Fenerbahçe bugüne kıyasla toplumun çok geniş kesimi tarafından seviliyor ve sayılıyordu. Ama ben kendi görüşümü dile getireyim: Tam tersine o dönem de Fenerbahçe güçlüydü. Çünkü Fenerbahçe o zamanlar meşru bir güçtü.

OTORİTER GÜÇ OLMANIN BEDELİ
"Meşruiyet bir hükümetin otoritesine boyun eğenlerin buna rıza göstermesidir." (Giddens, Sosyoloji, Ayraç Yayınları)

Yani o zamanlar Fenerbahçe gücünü amiyane bir tabirle sopa zoruyla kabul ettirmiyordu. Oysa bugün izlediğimiz tabloda herkesi ötekileştirici, dışlayıcı, sürekli olarak ekonomik güce vurgu yapan bir güç söz konusu. Meşru bir güçten, otoriter bir güce dönüşmenin bedeli toplum nezdinde sempatinin azalması değildir de nedir' Ayrıca anketlere göre Türkiye'de en çok taraftara sahip olan Galatasaray'ın "güçsüz" olduğunu söyleyebilir miyiz'

Dilerseniz bir soru daha soralım ve yazımızı noktalayalım.

Eğer güçlü olan sevilmezse, neden tüm dünyada milyonlarca kişi Barcelona, Manchester United, Liverpool ve Arsenal'ı çok seviyor'

OKURLARIMA BİR NOT
Oldukça uzun bir süredir bu köşede yazamıyordum. Sporx'teki göreviminin getirdiği yoğun iş yükünün de payı var bunda, ama elbette ki bu bir gerekçe olmamalı. Bundan sonra daha sık sizlerle birlikte olacağım.
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam