SPORX ÖZEL | Samsung Electronics Türkiye Başkanı Yoonie Joung, İstanbul Boğazı'nda düzenlenen Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı sonrasında Sporx.com'un sorularını yanıtladı.
İki kıtayı birleştiren bu yarışın Türkiye için kendine özgü bir etkinlik olduğunu ifade eden Joung, Türk insanının çok güçlü ve başarılı bir millet olduğunu belirtti.
İşte Samsung Electronics Türkiye Başkanı Yoonie Joung ile yapılan röportajın satırbaşları:
TMOK ile 11 yıldır işbirliği içerisindesiniz. Bu işbirliğinin hem size hem de TMOK'a nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
Samsung'un vizyonu; insanların hayat standartlarını, yaşam tarzlarını iyileştirmek ve zenginleştirmek. Bunu sadece mükemmel ürünler, üst düzey teknolojiler üreterek yapmıyoruz. Aynı zamanda topluma, sponsorluklarımızla da katkıda bulunuyoruz. Bu anlamda spor bizim için çok önemli. Çünkü spor uluslararası bir dil. İnsanları bir araya getiren bir barış dili aynı zamanda. Samsung Olimpiyatların sponsoru zaten. Türkiye'de de sponsorluğumuzu devam ettiriyoruz ve Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı'nın sponsorluğunu yapıyoruz. İnsanları bir araya getiren çok da keyifli bir organizasyon.
Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı'na sponsorluk yapmaya nasıl karar verdiniz?
Bu organizasyon, Türkiye için kendine özgü. Çünkü iki kıtayı bir araya getiriyor. Bu anlamda kendine özgü bir felsefesi ve anlamı var. Türk insanı için de ayrıca keyifli. İki kıtayı bir araya getirdiklerini ve barışa katkıda bulunduklarını hissediyorlar.
"TÜRK İNSANI SPORDA BAŞARILI"
Samsung'un Türk sporuna bakış açısı nasıl?
Türk insanı güçlü ve sporda da başarılı bir millet. Bu sponsorluklarımızla biz, insanları sadece yüzmeye değil temel sporlara ilgisini de artırmaya çalışıyoruz. Nitekim bu yarışlar sadece profesyonellere açık değil, yüzme bilen herkese açık. Zaten istediğimiz şey de bu, herkesin katılımı.
Önümüzdeki dönemde Samsung'un sporun başka alanlarına da destek verme gibi bir projesi var mı?
Biz ağırlıklı olarak sponsorluk bazında eğitim alanında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu sosyal sorumluluğumuzun bir parçası. Bir taraftan Olimpiyatların da destekçisiyiz. Nitekim bugün yapılan Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı'nın sponsorluğunu sürdürmeyi planlıyoruz.
Türkiye'deki spor faaliyetlerinin Avrupa ve dünyada yarattığı algı nasıl?
Türk insanı güçlü. Türkiye'de sporun nasıl algılandığına gelince ise, ağırlıklı olarak futbol Türkiye ile özdeşleştiriliyor. Nitekim 2002'de Kore'de yapılan Dünya Kupası'nda Türkiye 3. olmuştu. Dolayısıyla Türkiye sporu denince akla hep futbol geliyor ama umarım, Olimpiyatlarda Türkler futbolun yanı sıra başka branşlarda da ön plana çıkarlar. Böyle umuyorum. Yüzme de bunlardan bir tanesi.
ALİ İHSAN VAROL: "ŞNORKELİ SERBEST BIRAKSALAR..."
Oyuncu ve televizyon programcısı Ali İhsan Varol da Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı etkinliğine katılanlar arasındaydı. Samsung firmasının yarış öncesinde çektiği reklam filminde yer alan ve izleyenlere çok eğlenceli anlar yaşatan Varol, filmde oynama hikayesinden spora olan bakış açısına kadar düşüncelerini Sporx.com'a anlattı.
Samsung'un hazırladığı reklam filminde oynamayı nasıl kabul ettiniz?
Önce çektiğimiz filmin senaryosuyla karşılaştım. Açıkça söyleyeyim, senaryoyu çok sevdim. Samsung'un işin arkasında olması da etkiledi. İlk görüşmeleri yaptık, çekim ekibiyle tanıştık. Çok sıcak kafa dengi insanlar olduğunu gördük. Çekimler çok eğlenceliydi. 5 kişiye şaka yaptık, 2'sini ikna ettik denize atlamaya. Onlarla birlikte ben de atladım. Şimdiye kadar yaptığım en eğlenceli işlerden biriydi. Montajda, "Keşke bir sıkıntı olsa da bir daha çeksek" dediğim bile oldu.
Sosyal medyadan ve çevrenizden nasıl tepki aldınız bu reklam filmiyle ilgili?
Video paylaşılmadan önce bana gönderilmişti. "Şimdi paylaşmayın" dediler. Ben de İstanbul dışında olunca unuttum paylaşmayı. Döndüğümde sokakta gördüğüm insanlar bile videodan bahsediyordu. Sonra bir baktım ki milyonu geçmiş. Bugün 5 milyonu aştı. Çok izlenmiş ve insanlar keyifle anlattılar.
Bugünkü Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı etkinliğini nasıl buldunuz? Keyif aldınız mı?
En çok, 1800 civarında kişinin vapurla boğazdan geçip suya atlamasından çok etkilendim. Biraz önce arkadaşlara, "Acaba önümüzdeki sene çalışsam, kötü alışkanlıklarımdan kurtulsam da katılsam mı?" diye sordum.
Kendinize güveniyor musunuz? Parkur bir hayli zor.
Yüzerim yüzmesine. Şnorkeli serbest bıraksalar şimdi de yüzerim de... Biraz çalışmak lazım esasen. Hemen olacak gibi değil.
Sizin kişisel olarak spora yaklaşımınız nasıl? İzleyici misiniz yoksa aktif olarak spor yapıyor musunuz?
Hayır, yapmıyorum. Yaşadığım yer Bahçeköy. Belgrad Ormanları'nın hemen yanında. Hayatımda 2 defa ciddi disipline girip, haftada 4 gün koşmaya başladım. Sonra küçücük bir sakatlık yaşayınca o disiplinimi kaybettim. Spor hayatımda diyemem. Ne izleyici olarak, ne de aktif ilgilenme olarak. Ama izlemekten çok yapmayı sevdiğimi söyleyebilirim.
Peki etrafındaki insanları spora teşvik ediyor musunuz?
Etrafımdaki insanların büyük bir kısmı sporla iç içe oldukları için pek teşvik edecek durumda değilim.
Önümüzdeki dönemde dizi veya filmde sporcu bir karakter canlandırmak ister misiniz?
Keşke olsa. İster istemez spor yapmak zorunda kalırım. Çok da isterim öyle bir şey olmasını.
Dışarıdan bir gözle baktığınızda sporun ülkemiz için önemini nasıl tanımlarsınız?
Bizde izleyici olarak önemli fakat kendimizi pek dahil etmiyoruz bu tip organizasyonlara, biliyorsunuz. Kıtayı geçtiğimiz bir maratonumuz da var. İnsanlar boğazın ortasında çay içmeyi tercih ediyorlar. Hafta içi gelin, boğazda spor yapanların %80'i İstanbul'da yaşayan yabancılardır. Fakat gelişiyor. Daha gelişeceğine inanıyorum.
RÖPORTAJLAR: EGEMEN YILDIRIM
İki kıtayı birleştiren bu yarışın Türkiye için kendine özgü bir etkinlik olduğunu ifade eden Joung, Türk insanının çok güçlü ve başarılı bir millet olduğunu belirtti.
İşte Samsung Electronics Türkiye Başkanı Yoonie Joung ile yapılan röportajın satırbaşları:
TMOK ile 11 yıldır işbirliği içerisindesiniz. Bu işbirliğinin hem size hem de TMOK'a nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
Samsung'un vizyonu; insanların hayat standartlarını, yaşam tarzlarını iyileştirmek ve zenginleştirmek. Bunu sadece mükemmel ürünler, üst düzey teknolojiler üreterek yapmıyoruz. Aynı zamanda topluma, sponsorluklarımızla da katkıda bulunuyoruz. Bu anlamda spor bizim için çok önemli. Çünkü spor uluslararası bir dil. İnsanları bir araya getiren bir barış dili aynı zamanda. Samsung Olimpiyatların sponsoru zaten. Türkiye'de de sponsorluğumuzu devam ettiriyoruz ve Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı'nın sponsorluğunu yapıyoruz. İnsanları bir araya getiren çok da keyifli bir organizasyon.
Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı'na sponsorluk yapmaya nasıl karar verdiniz?
Bu organizasyon, Türkiye için kendine özgü. Çünkü iki kıtayı bir araya getiriyor. Bu anlamda kendine özgü bir felsefesi ve anlamı var. Türk insanı için de ayrıca keyifli. İki kıtayı bir araya getirdiklerini ve barışa katkıda bulunduklarını hissediyorlar.
"TÜRK İNSANI SPORDA BAŞARILI"
Samsung'un Türk sporuna bakış açısı nasıl?
Türk insanı güçlü ve sporda da başarılı bir millet. Bu sponsorluklarımızla biz, insanları sadece yüzmeye değil temel sporlara ilgisini de artırmaya çalışıyoruz. Nitekim bu yarışlar sadece profesyonellere açık değil, yüzme bilen herkese açık. Zaten istediğimiz şey de bu, herkesin katılımı.
Önümüzdeki dönemde Samsung'un sporun başka alanlarına da destek verme gibi bir projesi var mı?
Biz ağırlıklı olarak sponsorluk bazında eğitim alanında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu sosyal sorumluluğumuzun bir parçası. Bir taraftan Olimpiyatların da destekçisiyiz. Nitekim bugün yapılan Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı'nın sponsorluğunu sürdürmeyi planlıyoruz.
Türkiye'deki spor faaliyetlerinin Avrupa ve dünyada yarattığı algı nasıl?
Türk insanı güçlü. Türkiye'de sporun nasıl algılandığına gelince ise, ağırlıklı olarak futbol Türkiye ile özdeşleştiriliyor. Nitekim 2002'de Kore'de yapılan Dünya Kupası'nda Türkiye 3. olmuştu. Dolayısıyla Türkiye sporu denince akla hep futbol geliyor ama umarım, Olimpiyatlarda Türkler futbolun yanı sıra başka branşlarda da ön plana çıkarlar. Böyle umuyorum. Yüzme de bunlardan bir tanesi.
ALİ İHSAN VAROL: "ŞNORKELİ SERBEST BIRAKSALAR..."
Oyuncu ve televizyon programcısı Ali İhsan Varol da Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı etkinliğine katılanlar arasındaydı. Samsung firmasının yarış öncesinde çektiği reklam filminde yer alan ve izleyenlere çok eğlenceli anlar yaşatan Varol, filmde oynama hikayesinden spora olan bakış açısına kadar düşüncelerini Sporx.com'a anlattı.
Samsung'un hazırladığı reklam filminde oynamayı nasıl kabul ettiniz?
Önce çektiğimiz filmin senaryosuyla karşılaştım. Açıkça söyleyeyim, senaryoyu çok sevdim. Samsung'un işin arkasında olması da etkiledi. İlk görüşmeleri yaptık, çekim ekibiyle tanıştık. Çok sıcak kafa dengi insanlar olduğunu gördük. Çekimler çok eğlenceliydi. 5 kişiye şaka yaptık, 2'sini ikna ettik denize atlamaya. Onlarla birlikte ben de atladım. Şimdiye kadar yaptığım en eğlenceli işlerden biriydi. Montajda, "Keşke bir sıkıntı olsa da bir daha çeksek" dediğim bile oldu.
Sosyal medyadan ve çevrenizden nasıl tepki aldınız bu reklam filmiyle ilgili?
Video paylaşılmadan önce bana gönderilmişti. "Şimdi paylaşmayın" dediler. Ben de İstanbul dışında olunca unuttum paylaşmayı. Döndüğümde sokakta gördüğüm insanlar bile videodan bahsediyordu. Sonra bir baktım ki milyonu geçmiş. Bugün 5 milyonu aştı. Çok izlenmiş ve insanlar keyifle anlattılar.
Bugünkü Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı etkinliğini nasıl buldunuz? Keyif aldınız mı?
En çok, 1800 civarında kişinin vapurla boğazdan geçip suya atlamasından çok etkilendim. Biraz önce arkadaşlara, "Acaba önümüzdeki sene çalışsam, kötü alışkanlıklarımdan kurtulsam da katılsam mı?" diye sordum.
Kendinize güveniyor musunuz? Parkur bir hayli zor.
Yüzerim yüzmesine. Şnorkeli serbest bıraksalar şimdi de yüzerim de... Biraz çalışmak lazım esasen. Hemen olacak gibi değil.
Sizin kişisel olarak spora yaklaşımınız nasıl? İzleyici misiniz yoksa aktif olarak spor yapıyor musunuz?
Hayır, yapmıyorum. Yaşadığım yer Bahçeköy. Belgrad Ormanları'nın hemen yanında. Hayatımda 2 defa ciddi disipline girip, haftada 4 gün koşmaya başladım. Sonra küçücük bir sakatlık yaşayınca o disiplinimi kaybettim. Spor hayatımda diyemem. Ne izleyici olarak, ne de aktif ilgilenme olarak. Ama izlemekten çok yapmayı sevdiğimi söyleyebilirim.
Peki etrafındaki insanları spora teşvik ediyor musunuz?
Etrafımdaki insanların büyük bir kısmı sporla iç içe oldukları için pek teşvik edecek durumda değilim.
Önümüzdeki dönemde dizi veya filmde sporcu bir karakter canlandırmak ister misiniz?
Keşke olsa. İster istemez spor yapmak zorunda kalırım. Çok da isterim öyle bir şey olmasını.
Dışarıdan bir gözle baktığınızda sporun ülkemiz için önemini nasıl tanımlarsınız?
Bizde izleyici olarak önemli fakat kendimizi pek dahil etmiyoruz bu tip organizasyonlara, biliyorsunuz. Kıtayı geçtiğimiz bir maratonumuz da var. İnsanlar boğazın ortasında çay içmeyi tercih ediyorlar. Hafta içi gelin, boğazda spor yapanların %80'i İstanbul'da yaşayan yabancılardır. Fakat gelişiyor. Daha gelişeceğine inanıyorum.
RÖPORTAJLAR: EGEMEN YILDIRIM
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
