Minnesota Timberwolves ekibi, ileride oldukça değerli bir elmas haline gelebilecek bir kömür madeni gibi. En azından doğru işleyeni bulduklarında, baskı ile kömürler elmaslara dönüşecektir. Potansiyellerinden dolayı umut veren bir takım olan Wolves tayfası, geride bıraktığımız sezonu 29-53 serisiyle tamamladı.
İlk bakışta herkesin değerlendireceği gibi, bu seri gerçekten pür başarısızlık gibi gözükebilir, yine de koskoca sezonu 10 galibiyetle tamamlayan Philadelphia 76ers'tan iyidir. (Belli bir amaçları vardı ama yine de kağıt üzerinde gözüken bu.) Ama asıl bakılması gereken nokta, Wolves'lular bundan bir önceki sezonda sadece 16 maç kazanmıştı ve bu sezon arada 13 galibiyetlik bir fark var. Timberwolves gibi takımların gelişim skalasında değerlendirirsek, bu olay büyük bile diyebiliriz.
Yine de çift hanelerle kaybedilen maçlar, son çeyreklerde kapattırılan farklar, koç problemleri ve niceleri bu kömürleri sadece boşta bekletiyor. Buna rağmen yine de Portland, Washington ve en önemlisi de Golden State'e karşı büyük galibiyetler aldıkları da oldu. Takımın en önemli 3 oyuncusunun sadece 20 yaşında oluşundan ötürü zaten beklentiler de çok yüksek değildi.
YETERSİZ BİR BENCH İLE BİR YERE KADAR
Bench parçalarına bakarsak, Timberwolves bu alanda da oldukça şanssızdı. Lige gayet iyi başlayan Nemanja Bjelica, sonrasında sakatlanıp kendine olan güvenini kaybedince kötü oynamaya başladı, fakat daha sonra sezon sonu yetişti ve güzel maçlar ortaya koydu. Adrien Payne genele göre tamamen bir hayal kırıklığı idi. Tayshaun Prince'in sahada getirdiği tek katkı 'veteran varlığı' idi. Tyus Jones iyi bir yedek guard olabileceğini gösterirken, savunma anlamında boşlukları olduğunu fakat bunları doldurabileceğini de gösterdi. Nikola Pekovic için yorum yapabilmek için kendisini yeterlice oynarken görebilmek gerekiyor fakat bu da mümkün olmadı.
All-Star arasından sonra azıcık kendine gelen Minnesota takımının gençleri, ligin ikinci yarısında 12-16 serisi yakalamıştı. Ve takım içinde istikrarlı bir ilerleyiş söz konusuydu.
O MADENİ İŞLEYEBİLECEK BİR ADAM GELDİ
Playofflara kalmayı başaran diğer takımlar playoff sezonuna hazırlanırken, Minnesota adına sezon çoktan sona ermişti ve yeni hamleler gerekiyordu. Bu kömürleri düzgün işleyebilecek bir isimden bahsediyorsak, o isimlerden biri olan Tom Thibodeau, Nisan sonunda Wolves takımının hem koçu, hem de basketbol operasyonları başkanı oldu.
Bu denli yetkiye sahip olması işi sadece saha içinde tutmak istemediğini de açıklıyor. Thibodeau bu madeni değerlendirmek istiyor. Belki yakın zamanda istediği sonucu alamayabilir ama bundan 5 sene sonra sonuç alsa bile LaVine, Wiggins ve Towns üçlüsü sadece 25 yaşlarında olacaklar. Bu yüzden sabır isteyen bir işi devraldı Thibodeau. Ama potansiyelleri yüksek olduğu için, bu isimlerin o döneme kadar sonuç vereceğini de tahmin edebiliriz.
1 TEMMUZ SONRASI
Serbest oyuncu döneminde çok büyük hamleler yapmayan Wolves takımı, Jordan Hill, Cole Aldrich ve Brandon Rush ile anlaşma imzaladı. 2 ve 5 numaraya iyi birer yedek olacak Rush ve Aldrich'i LaVine ve Gorgui Dieng'in yedeği olarak izleyeceğiz.
2016 Draftında takıma bir değerli parça daha kattı. Ben Simmons, Brandon Ingram'ın dışında adı duyulan 3-4 kişiden biri olan ve potansiyelli olan guard Kris Dunn'ı kadrolarına aldılar. 22 yaşında bir oyun kurucu olan Dunn, lig için yeterli fiziksel durumda olan, oyun kurucu ve skorer yönleriyle dikkat çeken bir oyuncu. Hiç çekinmeden çembere gidebilen ve sayı bulabilen Dunn, bu potansiyelliler kadrosunda güzel bir yere sahip olacaktır. Keza Ricky Rubio ile ilgili çıkan takas söylentileri gerçeği yansıtmasa da, Dunn'ın kendisinden daha potansiyelli oluşu (oyun kuruculuk anlamında değil) geleceği İspanyol oyuncu için belirsiz kılıyor.
OYUNCULARIN DURUMU NE?
Aslen bir savunmacı guard olan Rubio, geçtiğimiz sezon hücum yönünün yetersiz oluşuyla yine eleştiri toplamıştı. Fakat savunma mentaliteli bir koç olan Thibodeau, Rubio'nun bu varlığını en iyi şekilde değerlendirmeye çalışacaktır.
Zach LaVine, ilk yılına göre oldukça toparlanmış durumda. İki kez smaç şampiyonu olmuş olan LaVine, ilk senesinde 1 numara oynarken çok top kaybı yapan ve savunması yetersiz bir oyuncuydu. Şimdi ise 2 numarada kendini bulan LaVine sahada daha rahat gözüküyor ve hücum anlamında da gelişmeye devam ediyor. Savunma anlamında da beklenen seviyede olmasa da, doğal olarak ufak noktalarda gelişmeler gösteriyor. Bu gelişmeler Thibodeau altında daha da keskinleşecektir.
Geleceğiyle en çok merak ettiren isimlerden biri olan Andrew Wiggins, gelişim göstermeye devam ediyor. Maç sonlarında kritik anlarda takımın en çok tercih edilen ismi olan Wiggins, aynı zamanda hiç bencil de değil. Maç başına 20.7 sayı ortalamayı gören Wiggins'in 3. senesinde ve ileride hücum repertuarına katacağı silahlarla ne hale dönüşeceği merak konusu. Aynı zamanda savunma anlamında da iyi durumda olan Wiggins, boşlukları tamamlama sürecinde.
Sadece takımın değil, ligin en çok umut veren isimlerinden biri olan Karl-Anthony Towns, uzun süredir beklenen 'next big thing' adaylarından biri. Henüz ilk yılında gerek saha dışı, ve saha içi olgunluğuyla dikkat çeken ve Yılın Çaylağı ödülünü de almış olan Towns, hücumda ne yapması gerektiğini bilen, nerelerde durması gerektiğini bilen, adımlarını iyi kullanan, vücudunu iyi kullanan, oyun zekası yerinde olan ve inanılmaz derecede umut veren bir oyuncu. Henüz ilk yılında double-double ortalama yapıp sezonu tamamlayan Towns (18.3 sayı, 10.5 ribaund) henüz 20 yaşında. O yüzden Timberwolves'un kömür madeninin en dip noktası da kendisi.
Önümüzdeki sezon Thibodeau'nun bu gençleri nasıl 'işleyeceği' oldukça merak konusu. Playoff muhabbetleri şimdi konu dışı gözükse de, sadece umut veren gençlerin gelişim sürecini takip etmek için Timberwolves maçları izlenebilir.
2016-17 Minnesota Timberwolves kadrosu:
PG
Ricky Rubio
Kris Dunn
Tyus Jones
SG
Zach LaVine
Brandon Rush
SF
Andrew Wiggins
Shabazz Muhammad
PF
Karl-Anthony Towns
Nemanja Bjelica
Kevin Garnett
Adreian Payne
C
Gorgui Dieng
Cole Aldrich
Nikola Pekovic
YAZI: DOĞUŞ ÇİFTÇİ
İlk bakışta herkesin değerlendireceği gibi, bu seri gerçekten pür başarısızlık gibi gözükebilir, yine de koskoca sezonu 10 galibiyetle tamamlayan Philadelphia 76ers'tan iyidir. (Belli bir amaçları vardı ama yine de kağıt üzerinde gözüken bu.) Ama asıl bakılması gereken nokta, Wolves'lular bundan bir önceki sezonda sadece 16 maç kazanmıştı ve bu sezon arada 13 galibiyetlik bir fark var. Timberwolves gibi takımların gelişim skalasında değerlendirirsek, bu olay büyük bile diyebiliriz.
Yine de çift hanelerle kaybedilen maçlar, son çeyreklerde kapattırılan farklar, koç problemleri ve niceleri bu kömürleri sadece boşta bekletiyor. Buna rağmen yine de Portland, Washington ve en önemlisi de Golden State'e karşı büyük galibiyetler aldıkları da oldu. Takımın en önemli 3 oyuncusunun sadece 20 yaşında oluşundan ötürü zaten beklentiler de çok yüksek değildi.
YETERSİZ BİR BENCH İLE BİR YERE KADAR
Bench parçalarına bakarsak, Timberwolves bu alanda da oldukça şanssızdı. Lige gayet iyi başlayan Nemanja Bjelica, sonrasında sakatlanıp kendine olan güvenini kaybedince kötü oynamaya başladı, fakat daha sonra sezon sonu yetişti ve güzel maçlar ortaya koydu. Adrien Payne genele göre tamamen bir hayal kırıklığı idi. Tayshaun Prince'in sahada getirdiği tek katkı 'veteran varlığı' idi. Tyus Jones iyi bir yedek guard olabileceğini gösterirken, savunma anlamında boşlukları olduğunu fakat bunları doldurabileceğini de gösterdi. Nikola Pekovic için yorum yapabilmek için kendisini yeterlice oynarken görebilmek gerekiyor fakat bu da mümkün olmadı.
All-Star arasından sonra azıcık kendine gelen Minnesota takımının gençleri, ligin ikinci yarısında 12-16 serisi yakalamıştı. Ve takım içinde istikrarlı bir ilerleyiş söz konusuydu.
O MADENİ İŞLEYEBİLECEK BİR ADAM GELDİ
Playofflara kalmayı başaran diğer takımlar playoff sezonuna hazırlanırken, Minnesota adına sezon çoktan sona ermişti ve yeni hamleler gerekiyordu. Bu kömürleri düzgün işleyebilecek bir isimden bahsediyorsak, o isimlerden biri olan Tom Thibodeau, Nisan sonunda Wolves takımının hem koçu, hem de basketbol operasyonları başkanı oldu.
Bu denli yetkiye sahip olması işi sadece saha içinde tutmak istemediğini de açıklıyor. Thibodeau bu madeni değerlendirmek istiyor. Belki yakın zamanda istediği sonucu alamayabilir ama bundan 5 sene sonra sonuç alsa bile LaVine, Wiggins ve Towns üçlüsü sadece 25 yaşlarında olacaklar. Bu yüzden sabır isteyen bir işi devraldı Thibodeau. Ama potansiyelleri yüksek olduğu için, bu isimlerin o döneme kadar sonuç vereceğini de tahmin edebiliriz.
1 TEMMUZ SONRASI
Serbest oyuncu döneminde çok büyük hamleler yapmayan Wolves takımı, Jordan Hill, Cole Aldrich ve Brandon Rush ile anlaşma imzaladı. 2 ve 5 numaraya iyi birer yedek olacak Rush ve Aldrich'i LaVine ve Gorgui Dieng'in yedeği olarak izleyeceğiz.
2016 Draftında takıma bir değerli parça daha kattı. Ben Simmons, Brandon Ingram'ın dışında adı duyulan 3-4 kişiden biri olan ve potansiyelli olan guard Kris Dunn'ı kadrolarına aldılar. 22 yaşında bir oyun kurucu olan Dunn, lig için yeterli fiziksel durumda olan, oyun kurucu ve skorer yönleriyle dikkat çeken bir oyuncu. Hiç çekinmeden çembere gidebilen ve sayı bulabilen Dunn, bu potansiyelliler kadrosunda güzel bir yere sahip olacaktır. Keza Ricky Rubio ile ilgili çıkan takas söylentileri gerçeği yansıtmasa da, Dunn'ın kendisinden daha potansiyelli oluşu (oyun kuruculuk anlamında değil) geleceği İspanyol oyuncu için belirsiz kılıyor.
OYUNCULARIN DURUMU NE?
Aslen bir savunmacı guard olan Rubio, geçtiğimiz sezon hücum yönünün yetersiz oluşuyla yine eleştiri toplamıştı. Fakat savunma mentaliteli bir koç olan Thibodeau, Rubio'nun bu varlığını en iyi şekilde değerlendirmeye çalışacaktır.
Zach LaVine, ilk yılına göre oldukça toparlanmış durumda. İki kez smaç şampiyonu olmuş olan LaVine, ilk senesinde 1 numara oynarken çok top kaybı yapan ve savunması yetersiz bir oyuncuydu. Şimdi ise 2 numarada kendini bulan LaVine sahada daha rahat gözüküyor ve hücum anlamında da gelişmeye devam ediyor. Savunma anlamında da beklenen seviyede olmasa da, doğal olarak ufak noktalarda gelişmeler gösteriyor. Bu gelişmeler Thibodeau altında daha da keskinleşecektir.
Geleceğiyle en çok merak ettiren isimlerden biri olan Andrew Wiggins, gelişim göstermeye devam ediyor. Maç sonlarında kritik anlarda takımın en çok tercih edilen ismi olan Wiggins, aynı zamanda hiç bencil de değil. Maç başına 20.7 sayı ortalamayı gören Wiggins'in 3. senesinde ve ileride hücum repertuarına katacağı silahlarla ne hale dönüşeceği merak konusu. Aynı zamanda savunma anlamında da iyi durumda olan Wiggins, boşlukları tamamlama sürecinde.
Sadece takımın değil, ligin en çok umut veren isimlerinden biri olan Karl-Anthony Towns, uzun süredir beklenen 'next big thing' adaylarından biri. Henüz ilk yılında gerek saha dışı, ve saha içi olgunluğuyla dikkat çeken ve Yılın Çaylağı ödülünü de almış olan Towns, hücumda ne yapması gerektiğini bilen, nerelerde durması gerektiğini bilen, adımlarını iyi kullanan, vücudunu iyi kullanan, oyun zekası yerinde olan ve inanılmaz derecede umut veren bir oyuncu. Henüz ilk yılında double-double ortalama yapıp sezonu tamamlayan Towns (18.3 sayı, 10.5 ribaund) henüz 20 yaşında. O yüzden Timberwolves'un kömür madeninin en dip noktası da kendisi.
Önümüzdeki sezon Thibodeau'nun bu gençleri nasıl 'işleyeceği' oldukça merak konusu. Playoff muhabbetleri şimdi konu dışı gözükse de, sadece umut veren gençlerin gelişim sürecini takip etmek için Timberwolves maçları izlenebilir.
2016-17 Minnesota Timberwolves kadrosu:
PG
Ricky Rubio
Kris Dunn
Tyus Jones
SG
Zach LaVine
Brandon Rush
SF
Andrew Wiggins
Shabazz Muhammad
PF
Karl-Anthony Towns
Nemanja Bjelica
Kevin Garnett
Adreian Payne
C
Gorgui Dieng
Cole Aldrich
Nikola Pekovic
YAZI: DOĞUŞ ÇİFTÇİ
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
