Terim'in prensinden transfer itirafı!

Mainz forması giyen Yunus Mallı, önemli açıklamalarda bulunurken, Süper Lig'de daha önce görüştüğü takımı da itiraf etti.

Haber; TFF
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Terim'in prensinden transfer itirafı!
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
01 Aralık 2015 11:09
Almanya’da başlayan futbolculuk kariyerinde Panzerlerin genç ve ümit millî takımlarında forma giyen, Bundesliga’da Mainz formasıyla parmak ısırtan bir performans sergileyen genç yıldız adayı, Millî Takım tercihinde ay-yıldızı seçti ve Katar maçında ilk tecrübesini yaşadı. Oyun görüşü, yüksek tekniği, sürati ve yüksek pas yüzdesiyledikkat çeken 10 numara, kariyer hikâyesini, millî takım tercihini ve hedeflerini TamSaha’ya anlattı. Yunus Mallı röportajında bir de transfer itirafında bulundu.

İşte Yunus Mallı'nın TamSaha'ya verdiği röportajında öne çıkan noktalar...

 - 2014'te Beşiktaş'a transferinle ilgili haberler çıkmıştı. Bu konuda neler söylersin? Yakın zamanda Spor Toto Süper Lig'e gelmek gibi bir niyetin var mı?

''Beşiktaş o dönemde menajerimle görüşmüş ama ben Bundesliga'da kalmayı tercih etmiştim. Bundesliga farklı bir lig, oradaki atmosfer çok farklı, tempo çok yüksek. Dünyanın en iyi liglerinden birinde oynama fırsatı bulmuşken bunu değerlendirmeniz gerektiğini düşünüyorum. Ben kendi geleceğim ve gelişimim açısından Bundesliga'nın daha faydalı olacağı kanaatindeyim. Elbette Türkiye'de Almanya'ya göre daha fazla para kazanmak mümkün olabilir ama ben henüz gencim ve bu aşamada öncelikli amacım futbolumu daha da geliştirmek. Bunun için de Bundesliga'nın çok doğru bir adres olduğunu düşünüyorum. İleride tabiî ki Türkiye'ye gelmeyi ben de isterim. Ama öncelikle bir yerlere gelmek istiyorum.''

 - Karar verme sürecinde Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Almanya'ya gelip seninle konuştu. Löw'ün de seninle görüştüğü ve nihayetinde senin bir karar vereceğin yazılıp çizildi. Bu süreçte neler yaşandığını bize anlatır mısın?

''Aslında konu medyaya biraz farklı yansıdı. Fatih Terim Almanya'ya gelmişti ve Leverkusen'le oynadığımız maçtan sonra kendisiyle görüşüp tanıştım. O görüşmede, vatanını seven her Türk evlâdının Millî Takım'a gelmesi gerektiğini, beni de istediğini söyledi. Bu sözler karşısında büyük bir gurur duydum ve Türkiye için seve seve oynayabileceğimi söyledim. Fakat sadece Alman vatandaşlığım vardı ve "Vatandaşlık işlemlerim halledilir edilmez hemen gelirim" dedim. Almanlar Fatih Terim Hocamla görüştüğümü duyunca benimle irtibata geçti. Alman Futbol Federasyonu'nun Sportif Direktörü Hans-Dieter Flick aradı ve "Kararı tabiî ki sen vereceksin. İyi gidiyorsun ve biz de seni beğenerek izliyoruz. Millî takım planlarımızın içinde sen de varsın. Yakın bir zamanda aramızda olacaksın. Kararını verirken bunu bilmeni istiyoruz" dedi. Ben de kendisine "Löw'ün de izlemesi beni gururlandırdı. Bir karar verirsem size dönerim" dedim. Bu sırada vatandaşlık işlemlerim sürüyordu. Alman vatandaşlığımı kaybetmek istemiyordum. Çifte vatandaşlık için de Almanya Vatandaşlık Dairesi'nden bir belge almam gerekiyordu. Ama bu işlemler üç-dört hafta sürdü ve bu nedenle maalesef Çek Cumhuriyeti ve İzlanda ile oynanan son grup maçlarına yetişemedim. Fatih Hocam beni o maçlar için de istiyordu. Belgeyi beklerken bayağı stresli günler geçirdim. Vatandaşlık dairesine defalarca gittim geldim. Niye çifte vatandaşlık istediğimi sorguladılar. Ama nihayet işlemler tamamlandı ve bu kampa yetiştim. Şu anda burada olduğum için çok mutluyum.''

 - Seni transfer eden teknik direktör, şimdi Borussia Dortmund'un başında bulunan Thomas Tuchel miydi?

''Evet. Mainz'la bir maç yapmıştık. Beni o maçta beğenmiş ve transferimi istemiş. Gerçekten de çok başarılı bir teknik adam. Zaten Dortmund'da da kalitesini herkese gösteriyor. Mainz'da birlikte geçirdiğimiz dönemde ondan çok şey öğrendim. Tuchel oyuncusundan eleştiriyi eksik etmeyen bir teknik adam. Bu nedenle Mainz'da zor günler de geçirdim açıkçası. Ama o benim gelişmem için bu eleştirileri yapması gerektiğini düşünüyordu.''

 - Kendine örnek aldığın oyuncular var mı?

''İzlediğim oyuncular elbette var ama tamamen örnek aldığım, "Onun gibi olacağım" dediğim bir oyuncu olmadı. Ronaldinho ve Zidane gibi çok büyük oyuncuları beğenerek izledim. Onların bazı yönlerini kendime örnek aldım ama hiçbir zaman "Tam da onun gibi olmak istiyorum" dediğim bir oyuncu olmadı.''

Tümü
 Reklam