Sabri Sarıoğlu: ''O Fenerbahçe maçını unutamıyorum...''

Galatasaray'ın tecrübeli futbolcusu Sabri Sarıoğlu, BeIN Sports'a verdiği röportajda birçok konuya açıklık getiriyor.

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Sabri Sarıoğlu: ''O Fenerbahçe maçını unutamıyorum...''
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
28 Mart 2017 16:39
Son güncelleme 28 Mart 2017 17:02
Yıllardır Galatasaray forması giyen Sabri Sarıoğlu, BeIN Sports kanalına verdiği özel röportajda çarpıcı ifadeler kullandı. Sabri, geçmişten, günümüze kadar birçok konuya açıklık getirdi. 

İşte Sabri Sarıoğlu'nun açıklamaları;

''BİR NUMARA FATİH HOCADIR''

''Fatih hocanın yeri başka ama Lucescu beni çok etkilemişti. Lucescu'nun hiç unutmadığım bir lafı vardı. Seni çok beğeniyorum, takip ediyorum seni, elimden geldiğince oynatmak istiyorum, ama zamanı var, sabret diyordu. O sene olmadı. Maçlara gittim, deplasmanlar hariç aynı otobüste stada götürdü beni. Bir numara her zaman Fatih hocadır. Sadece hoca olarak yaklaşmıyordu, abi olarak yaklaşıyordu. Hepsinden bir şeyler öğrenmeye çalıştım, tecrübe edinmeye başladım. Bir sürü hocanın kendine özgü çalışma metodları var. Her hocanın kendine ait görüşü vardır, ona göre biz de hocanın verdiği sisteme uymak durumundayız.''

''FUTBOLU BIRAKMAK İÇİN ERKEN, G.SARAY BENİ BIRAKIRSA...''
 
''Futbolu bırakmak için kendimi hazır hissetmiyorum. Gayet kendimi zinde hissediyorum, elimden geleni yapıyorum. Öyle bir teklif de gelirse, saygı ile karşılarım. Galatasaray ne karar verirse, biz buna saygı duymak zorundayız. Galatasaray camiası kimsenin tapulu malı değil, kimse burada ölene kadar kalmıyor. Benim oynama düşüncem var. Yaş 30'u geçtikten sonra bizim ülkede biraz şey oldu, hadi bıraksın, bıraksın... Oyuncu performansını üst düzeyde tuttuğu sürece yaşın önemli yok. Ben kendimi hazır hissediyorum. Galatasaray bırakmam konusunda kararlı ise saygı duyarım ve ben de başka bir kulübe giderim. 35'i bulabilirim, neden olmasın? Çalışmayı seviyorum, kendimi zinde hissediyorum. Kendimi zinde hissettiğim boyunca, 32 olsun, 35 olsun önemi yok. Futbol benim için ekmek, su gibi bir şey. Futbolla yatıp kalkıyorum. Teknik direktörlük olabilir, neden olmasın. Teknik direktörlük olabilir, yöneticilik olabilir, o anki şartlar ne gerektiriyorsa, ona göre karar veririm.
 
Ben antrenörlük kariyerime başlarsam, Fatih hocanın hep söylediği bir söz vardır, benim antrenör olduğum zaman çalıştığım takımda oyuncularım oynayan, oynatan ve oynadığını zevk veren bir takım isterim der. Ben de öyle bir takım isterim.''

''KADIKÖY'DEKİ ŞAMPİYONLUĞU UNUTAMAM''
 
''Süper Final zamanı, Kadıköy'deki şampiyonluğumuzu unutamam. Ayhan abi ile oradaki kupayı kaldırmak büyük bir sevinçti.
 
Son 2 senedir art niyetli bir şekilde, bazı basın çalışanları olsun, yayın grupları olsun, hatırlarsınız ki, 2 sene önce sözleşmemde opsiyon vardı, yönetimimiz opsiyonun kaldırılmasını istedi ve ben de tereddütsüz imzamı attım ve çıktım. O sezon başında Hamza hoca sonradan göreve geldi, 4. yıldızı aldığımız dönemdi. Kulüp 1+1 önerdi, 1,6 milyon euro mukavelende rakanm yazacak dedi. Allah var yukarıda, bu rakam niye böyle diye bir şey sormadım. Galatasaray kariyerim boyunca önüme konulan her sözleşmeye gözüm kapalı imza attım. Kulüp ne önerdiyse, gözüm kapalı kabul ettim. Her gün gazetelerde 1,6 milyon euro, hatta TL'ye çevirip beni yazdılar sanki Türkiye'nin en çok kazanan oyuncusu benmişim gib. Pazarlık yapmak bana yakışmaz. Ben bu kulübe gerekirse canımı veririm. Beni ben yapan Galatasaray'dır. Bana verileni imzaladım. Taraftarlarımızın bir sonraki maçta tepkisi oldu, beni en çok üzen o oldu. Topu ayağıma aldığımda ıslıklanlamalar oldu. İçine attım, beni en çok üzen o oldu. Galatasaray futbol tarihinde bakarsınız, maçtan bir gün önce opsiyonunu iptal eden bir oyuncu var mı? FFP vardı. Galatasaray'a zarar geleceğine, bana gelsin. Burası benim anam, babam, eşim ve çocuğumdan sonra diğer ailem. Galatasaray'a zarar verecek, polemik yaratacak bir açıklama da yapmam. Zaman zaman kadro dışı kaldım 3 aylık dönemi de hatırlarsanız, hiç kimseye bir açıklama yapmadım. Konuşsam, haklılığımı ortaya çıkarabilirdim ama kulübüme zarar vermek istemedim.''

''ARDA'NIN ELEŞTİRİLMESİ NORMAL''

"Arda Turan eleştirilir, genelde bu olacak. Dünya futbolunda her oyuncu eleştiriliyor, Messi de eleştiriliyor, koşmuyor falan diyorlar. Arda da Türk futbol tarihinin en önemli oyuncularından. Arda hep ön planda olduğu için eleştirilmesi de normal. O da bunu anlayışla karşılıyordur.''

HAGI Mİ, ALEX Mİ?
 
''Bence Hagi. Alex'i de yavana atmamak lazım. Alex Fenerbahçe tarihinin en önemli oyuncusu. Sarı-kırmızılı formayı giydiği ve benim gönlümde olduğu için Hagi demek zorundayım. Galatasaray'ın matematiksel olarak şansı bitmediği sürece Galatasaray şampiyonluktan başka bir şeyi kovalamaz. Şampiyonluk için varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız ama olmazsa da en üst noktada bitirmeye çalışacağız. Geçen sene Leicester City'nin şampiyonluğunu kimse tahmin etmiyordu ama peri masalını gerçeğe dönüştürdüler. İyi olan, hak eden kazansın. Biz kendi maçlarımıza bakıyoruz. Bütün takımlara başarılar diliyorum ama, biz kendimize bakıyoruz.''
 
2006 ŞAMPİYONLUĞU VE O 16 DAKİKA...

''Biz Galatasaray Kulübü'nün işçileriyiz. Karar mercii her zaman yönetim kuruludur, başkanımızdır. Biz saygı duyarak uymak zorundayız. Bir oyuncunun verilen kararları sorgulamak işi değildir, teknik direktörü sorgulamak işi değildir. Yabancı ya da yerli olması benim için fark etmez, ben ayrım yapmam. 2006'da 16 dakika beklediğimiz anları unutamam. Şeref tribününde maçı takip ettik. Herkesle sarmaş dolaşsınız. O dakikalar bitmedi, hiç bitmedi. Ne zaman canım sıkılır, ya da hatırlamak isterim, internetten izlerim o görüntüleri ve tüylerim diken diken olur. Kadıköy'de şampiyon olduktan sonra da soyunma odasındaki beklememizi unutamam. Beklemek zorunda kalmıştık ve eğlenmiştik, güzel sohbetler yapmıştık. Bunları unutamam.''

UNUTAMADIĞI GOLLERİ
 
''1- Bursa'ya attığım gol. 2-1 öndeydik. O gün Bursaspor bizi çok zorlamıştı. Frikik olmuştu, top barajten sekip yükselmişti. Top havadayken hedefin koşu tempomla birlikte iyi bir şekilde gitmekti. Karşımda Bursaspor'dan bir oyuncu gelmişti, sağından atıp solundan geçmek geldi içimden. Sonra takım arkadaşlarımdan birini aradım. O kadar süratlenmişim ki, bizden de bir oyuncu göremedim. Ömer abinin üzerinden aşırttım. Kariyerimdeki en güzel gollerdendi. Bursa'ya ligde attığım ilk gol de güzeldi. Bordeaux'a uzatmada attığım gol de güzeldi.''

VİDEO HAKEM YORUMU
 
''Ben teknolojinin futbolun içine girmesinden yanayım ama, fazla abartılmamasından yanayım. Yok koşu mesafesi, yok şu bu, futbolda rakibi baskı altına alıyor musun, pozisyonları değerlendiriyor musun? Ben ona bakarım. Zaman geçtikçe, teknoloji de gelişiyor. Ben verilere takılan bir adam değilim. Takım için elimden geleni veriyorsam, teknoloji verilerinin benim için önemi yok. Takımın kazanmasında bir faydam varsa, bu beni mutlu eder zaten.''

''ASLINDA SAĞ AÇIK OYUNCUSUYUM''

''Beni orijinim sağ açık. Fatih hoca da sağ açık oynatıyordu. Gerets sağ bek oynamamı istedi. İlk başlarda zorlandım ama, sağ açık da oynarım, mevki ayırmam. Mancini döneminde sol bek de oynadım. Bir futbolcunun mevki ayırmaması gerekiyor.''

HAKEMLER HAKKINDA...
 
''Maç içerisinde rakiple mücadele ediyorsunuz, taraftarın sizden beklentileri olsun, bu adrenalin içinde hakem de yanlış karar verebiliyor, siz de yanlış yapabiliyorsunuz. Hakemin de, futbolcunun da birbirine yardım etmesi lazım. Belki o an hakemin kararını beğenmedik ve itiraz ediyoruz, hakemin biraz daha arkadaşça yaklaşarak itirazı geri çevirmesi gerekiyor. Bazı hakemler itiraz edince, daha sert bir tepki veriyor, o zaman daha da yüksek tepki veriyorsunuz. Collina'da görüyordum top toplayıcılık yaptığım dönemde, hamgi futbolcu Collina'nın üzerine gitse, o sakinlikle onu engelliyordu. Hakem de bir insan, o da hata yapabilir. Karşılıklı sevgi, saygı yakalanırsa daha iyi olur. Hakemin bana göstereceği ufak bir tebessüm ile +50 agresifliğim düşüyor zaten, daha iyi bir arkadaş ortamı oluyor.''

SABRİ'NİN HOBİLERİ...
 
''Yemek yemeyi severim, çok aşırı değil ama. Ev yemeklerini daha çok severim. Annemin yaptığı mantıya bayılırım. Yemek seçmem ama, biri yemek söylerse mantıyı severim. Boş zamanlarda ailemleyim, eşimle. Eşim işte olunca oğlumla. Eşim pilotluğu düşünmeye başladıktan sonra eğitimleri gördükten sonra, he baba yiğidin yapabileceği bir şey değil. Eğitim döneminde eşimin yanında olduğum için, herkesin yapabileceği bir şey değil.''
 
EN SEVDİĞİ LİG

''En zevk aldığım lig Premier Lig. Sonra La Liga. Televizyonda hangi ülkenin maçı oynanıyorsa, izlemeyi seviyorum. Şu anda Adı Efsane'yi izliyorum. Erdal Beşikçioğlu'nun hayranıyım. Behzat Ç'den sonra daha da hayranlık duymaya başladım. Çok da televizyon izleyemiyorum, oğlum dışarıda gezmeyi seviyor. Oğlum çok gönüllü gelmiyor futbol izlemeye. Uçaklara daha çok ilgi duyuyor. Kanadındaki ambleminden hangi firmaya ait olduğunu söylüyor, daha çok uçaklara ilgi duyuyor.''

''GIGGS 40 YAŞINDA BIRAKTI, BEN DE BELKİ...''

''Allah bana güç kuvvet verdiği sürece 35 ne? Ryan Giggs örneğine bakıyorsunuz, 40'dı en son bıraktığında. Paul Scholes var, futbolu bıraktı, 1 sene sonra geri çağırdılar. Futbolcu kendine baktığı sürece oynayabildiği kadar oynaması lazım. Performansım düştü, bünyem kaldırmaz diye düşünürsem zaten bırakırım, kendimi ilk günkü kadar heyecanlı, ilk günkü kadar gururlu hissediyorum. O formayı hep enerjik bir şekilde giyiyorum.''

''BENİM GALATASARAY SEVGİM PARA İLE ÖLÇÜLEMEZ!''
 
''İçimde kalıp da söylemediğim çok şey var. Bunları paylaşmak istemiyorum. Bunları dile getirirsem, yanlış yorumlara neden olmuş olurum. Sonuçta ben futbolcuyum, bu armayı gururla taşıyorum. O formayı üzerime geçirdiğimde gururla giyiyorum. Bazı çevreler algı yaratıp eleştirilen bir Sabri yarattılar. Benim için futbol oynamak, her eleştirene cevap vermek değildir. En iyi şekilde takımıma katkı sağlamaktır amacım. Eleştiri her zaman olacak ama, art niyetli bir şekilde yalan haberler yapmak... Beni bilen Galatasaraylılar biliyor zaten. Beni kötü göstermek için uğraşmasınlar. Ben vicdanen rahatım. Galatasaray için her şeyi yaptım ve yapmaya devam edeceğim. Beni paragöz gösterdiler bir ara, o beni çok mutsuz etti. Buna inananlar beni mutsuz etti. Galatasaray'a gönül veren insanların buna inanması beni daha çok üzdü. Benim Galatasaray sevgimi para ile pul ile mülk ile ölçemezler. Kulübüm ne uygun görürse, onu alıyoruz. Pazarlık etmedim hiçbir zaman, bu benim doğamda yok.''

SABRİ SARIOĞLU'NUN BİRLİKTE OYNADIĞI EN İYİ 11
 
Fernando Muslara, Hakan Ünsal, Bülent Korkmaz, Tomas Ujfalusi, Capone, Okan Buruk, Ergün Penbe, Wesley Sneijder, Franck Ribery, Arda Turan, Didier Drogba
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam