Oğuz Kağan Güçtekin: "Şampiyonluğa oynayan takımda genç olmak çok zor"

Fenerbahçe'nin gelecek vaadeden yıldızı Oğuz Kağan Güçtekin, SÖZCÜ Fenerbahçe muhabiri Sercan Hamzaoğlu'nun sorularını yanıtladı.

Haber; Sözcü
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Oğuz Kağan Güçtekin: 'Şampiyonluğa oynayan takımda genç olmak çok zor'
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
30 Mayıs 2020 11:48
Fenerbahçe'nin geleceği adına umut bağlanan isimlerden biri olan Oğuz Kağan Güçtekin, Sözcü'den Sercan Hamzaoğlu'na açıklamalarda bulundu. Deneyim kazanması için Rizespor'a kiralık gönderilen 21 yaşındaki orta saha oyuncusunun açıklamaları...

Sağlığın nasıl, karantina günlerin nasıl geçiyor?

Karantina günleri çok sıkıcıydı. Bireysel olarak çalışmalara başladık. Hocalarımızın programları dahilinde çalıştık evde. Kendimizi tabii ki geliştiremedik, biraz geriledik. Geçen hafta Rize'de toplandık ve beşerli gruplar halinde çalışmalara başladık. Çalışmalarımız da gayet iyi gidiyor.

Ev işleriyle aran nasıl? Okuduğun kitaplar, izlediğin filmler neler?

Dizi olarak Toy Boy'u izledim. Aşk101'i izledim. Zaman geçirmek için dizi, film izliyoruz.

Liglerin 12 Haziran'da başlama kararını nasıl değerlendiriyorsun?


Neresinden bakmamız lazım bilmiyorum ki. Başlasın isteriz tabii ki. Çok antrenmansız kaldık. Ligin tamamının oynanması doğru olur, hem düşecek takımları hem de şampiyonu belirlemek için. Ama ne kadar sağlıklı başlayacak şu durumda, orasını kestirmek mümkün değil. Hepimiz için hayırlısı olsun. Şartlar elverirse oynamak isteriz. Futbol, sağlıktan hiç önemli değil.

Bu karar alınırken, futbolcuların fikri alınmadı.Örneğin ailen bu duruma ne diyor?

Tabii ki ben de ailem de tedirginim.Bize test yapıldı ve sonucu 2 günde çıktı. Ailem her gün arıyordu test sonucu çıktı mı diye. Babam 50 yaşına geldi, küçük kardeşim var. Biz gençleri geçin, ailesiyle yaşayanlar var, onlar daha çok korkuyor. İnşallah, sağlıklı bir şekilde biter.

Senin önerin nedir? Tescil ya da iptal ya da beyaz sezon olsun deniyor. Hakkaniyetli olur mu?

Burada yaşadığımız olay belki de 100-200 yılda bir gelir. Bu sezonun hakkaniyetten çok, belki önce sağlık denmesi lazım. Ben bu düşüncedeyim.

Fenerbahçe'nin en büyük umut bağladığı isimdin. Ciddi bir sakatlık yaşadın. Rize'desin şu an, oradaki günlerin nasıl geçiyor?

Kampta Vedat (Muric) abiyi transfer etti Fenerbahçe. Karşılığında İsmail hoca da beni Rize'ye istedi. Oynayacağımı düşünüyordum. Önce bir süre oynayamadım, hatta maçlarda ısınmaya dahi gidemedim. Sonra İsmail hoca gelişim katettiğimi söyledi. Kupada Galatasaray maçlarında oynattı. Benim için iyi geçti. Ligde şans verdi. İsmail hoca ayrılıp Ünal hoca geldi. Ünal hoca da şans verdi. Sonra virüs girdi araya. Gelişim katettiğimi düşünüyorum.

Gelecek sezon Fenerbahçe için daha önemli olacak. Formayı alabileceğini düşünüyor musun?


Şu an için kendime çok güveniyorum. Allah bir sakatlık vermezse formayı alamasam da almak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Fenerbahçe çok büyük bir kulüp. Bir süredir de şampiyonluk yok. Şampiyonluk hedefi büyük. Bu sebeple genç oyuncular yerine tecrübeli isimlerin oynamasını da haklı bulabiliyorum. Fenerbahçe'de oynamak için elimden gelen her şeyi yapacağım.

Senin bölgene Gustavo da alındı. Bu ister istemez senin forma şansını da zora sokmuştu.

Gustavo ve Emre abiden bu sene çok şey öğreneceğimi düşünüyordum. O konu da biraz üzgünüm aslında. Seneye hayırlısı olsun.

Aykut Kocaman sana ilk şansı verendi ve sana çok güvendi. Neden istediğin tam çıkış yapamadın?

Aykut hoca bana ilk sezonumda kupalarla birlikte toplam 13 maçta şans verdi. Bu da altyapıdan çıkan bir oyuncu için şaşırtıcı bir rakamdır. Gayet iyiydim ama süreklilik olmadı. Birkaç maç üst üste oynasaydım daha da iyi olabilidi. Yine de Aykut hocanın bendeki hakkını ödeyemem. Çünkü, altyapıdan çıkmış bir oyuncu olarak 13 maçta oynamak gerçekten iyi bir istatistikti.

Cocu da sana şans verdi. İkinize de büyük şansızlık MKE Ankaragücü maçı oldu. Senin ayağın kırıldı, onun da son maçı oldu. O maçın duygularını anlatabilir misin?

Cocu zamanı gerçekten çok çalıştım. Onun gözüne girebilmek için her gün çift antrenman yaptım. Kendisiyle özel çalışmak istedim. Bir şekilde performansımı yükselttiğimi gördüler. Bana da Anderlecht maçında 20 dakika şans verdi. Oğuz gel diyince çok şaşırdım. Kafa olarak hazır değildim ama oyuna girdim. Sonra 3-4 gün sonra MKE Ankaragücü maçı vardı. Bana, 'Gayet iyi gidiyorsun, iyi hazırlan, seni Jailson'la birlikte oynatacağım.' dedi. O maçın hayalini kuruyordum. İlk yarı da fena geçmedi. 50. dakika gibi ayağım kırıldı. Babamın nerede oturduğunu biliyordum statta. Döndüm babama baktım. Çünkü çok hayaller kurmuştum o maç için. Babama, 'Kırıldı' dedim. Acıdan değil üzüntüden ağladım. Her şeyin sil baştan olması çok kötü oldu. Hayırlısı olsun, bunda da vardır bir hayır.

Fenerbahçe'de altyapıdan çıkan bir oyuncu olarak, neden Fenerbahçe'de altyapısından çıkıp A takımda sürekli oynayan bir isim yok. Sorun nerede?

Aslında biz kendimizde de suç aramalıyız futbolcular olarak. A takıma da çıkıyoruz, illa ki de şans geliyor. Sezon boyu beklesen en az 2 maç şans gelir. O şansları iyi değerlendirmek gerekiyor. Birini değil ikisini de iyi değerlendirmen gerekir. Tüm maçlarda elinden gelenin en iyisini yapman gerekiyor. Fenerbahçe yine de diğer takımlara nazaran altyapıya önem veriyor. Gelip tüm maçları izliyorlar. Başkan Ali Koç her maçı takip ediyor. Altyapıya önem vermiyor diye bir şey yok Fenerbahçe'de. Şampiyonluk isteyen takımda hoca da tecrübeli oyuncu oynatmak isteyebilir. her türlü faktör var burada.

Ersun Yanal, genç oyuncuları parlatmak istese de şampiyonluk bekleyen camialarda bunun zor olduğunu belirtti. Futbolcu kaybetme ihtimalinin yüksek olduğunu anlattı. Katılıyor musun?

Ersun hocaya katlıyorum. Ben Rize'ye giderken bana, 'Seni göndermek istemiyorum, sakın beni yanlış anlama ama burası şampiyonluk hedefliyor. Kalırsan çok daha az şans bulacaksın. Döndüğün zaman çok daha sağlam döneceksin.' dedi. Emre abiye de dönüp, 'Olacak bu çocuk, inanıyorum.' demişti. Giderken asla kırgınlık olmadı. Tamamen kendimi geliştirmeye yönelik gittim.

Fenerbahçe'de seni en çok etkileyen isim?

Nabil Dirar ile Martin Skrtel. Tam profesyoneller. Böyle bir şey yok. Yiyecekleri yemekteni antrenmana hazırlık aşamasına kadar. Her şeyiyle tamamen onlar. Emre abi farklı. Emre abi benim futbol idolüm. Diğerlerinin profesyonelliğine ise hayranım. Emre abiyle çalışamadım maalesef. Hasan Ali Kaldırım'ı da söyleyebilirim. O da çok iyi çalışıyor.

Fenerbahçe neden son zamanlarda başarıdan uzak kaldı?

Fenerbahçe'de psikolojik baskı çok yüksek. Her futbolcu bunu kaldıramaz. Zor bir durum. Fenerbahçe çok büyük bir kulüp. O psikolojik baskıyı kaldırdığımız zaman bunu aşacağız. Her sene bu baskı daha da artıyor. Çünkü şampiyon olamıyorsun, kötü sonuçlar alınca bu baskı daha da artıyor. Taraftar baskısı da oluyor.

Fenerbahçe taraftarına nasıl bir mesaj verirsin?

Çocukluğumdan beri Fenerbahçeliyim. O formayı giymek için can atan bir oyuncuyum. Umarım seneye geleceğim oraya. Onların istediği gibi bir futbolcu, onlara layık bir futbolcu olacağım. İnşallah, takım olarak da başarıya ulaşacağız. Taraftar için de benim için de en önemlisi sabır. İnşallah sonunda güzel günler yakın. Orası kesin.

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam