Fenerbahçe Başantrenörü Zeljko Obradovic, Sırp basınına röportaj verdi.
İşte EuroLeague şampiyonu Fenerbahçe'nin 9 kez en büyük kupayı kaldıran koçu Obradovic'in Sırp basınına yaptığı açıklamalar:
"Bu hırs içimde hep var ve bundan kaçamam, hep böyle olacağım. Bu kulübe geldiğimden beri Fenerbahçe'nin de hırsları ortayadı. Bu sezon da Belgrad'da şampiyon ünvanımızı korumak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Tüm bunlar güzelve söylemesi kolay şeyler. Çok zorlu bir sezon olacak ama bizde de müthiş bir hırs var. Öncelikle, hazırlık dönemi önemli olacak. Örnek verecek olursak, Fenerbahçe'ye ilk geldiğim sezon EuroBasket'ten ilk maçımıza kadar olan süre sadece 4 gündü. Uzun süre çocuklarla çalıştım. Hiç kimseyi tanımıyordum. İlk 12 maçta bile adapte olamamıştık. Bu kez 5'e 5 antrenman maçı kadar hazırlık kampına gelecek oyuncum olmasını umut ediyorum."
"7 BİN KOMBİNE SATTIK, EN BÜYÜK ZAFER"
- Birçok kupa kazandınız ve ilk günkü enerjiyle çalışmaya devam ediyorsunuz. Bu enerjiyi nereden buluyorsunuz?
"Her sezon, önüme hedeflerimi koyarım. Duruma bakarım. Bunlar için elbette büyük bir efor göstermek zorundasınız. İlk günden itibaren hazırlıklarınızı yapmalısınız. Oyuncularınız sadece basketbolu düşünmeli. Ondan sonra, oyuncular felsefenizi anlamalı. Bu benim için büyük bir keyif. Ayrıca, başka bir keyif daha var. Oyuncuların elinden gelenin en iyisini yapmasını sağlamalısınız. Fenerbahçe ile ilk maçında 2 bin taraftar vardı. Bugün bu sayı 10 binlerde. İlk basın toplantısında, salonun evim olacağını söyledim ve bu salonu her maç doldurmalarını istedim. Şimdi 7 bin kombine satıyoruz. Daha da fazlasını satabiliriz ama kulüp günlük biletler de ayırmak istedi. Bu bizim için en büyük zafer. Çünkü, İstanbul'daki insanlar artık iyi basketbolu biliyorlar. Bu da başarıyı ve enerjiyi getiriyor."
"GERGİNLEŞİYORUM DOĞRU, GEÇMİŞE GÖRE DAHA AZ"
- Her sezon, nasıl aşamalardan geçiyorsunuz?
"Kendimle ilgilenecek fazla vaktim yok. EuroLeague değişti, her hafta 2 maç var ve uzun seyahatler. Bazı günler her şey mükemmel oluyor, bazı günler felaket ama ikisi de doğru değil. Her zaman arada bir yerde. Ne kadar kötü göründüğünün bir önemi yok, tam olarak öyle de değil. İyi olduğunda göründüğün gibisin aslında. Bunlar, her gün doğru olarak yapmak zorunda olduğun şeyler. Tecrübeli ve iyi oyunculara bazezn bir kere söylüyorsun ve anında anlıyorlar. Genç ve kötü oyunculara 50 sefer söylemen bile yetmiyor. Sonra gerginleşiyorum, bu doğru. Fakat, geçmişe göre daha az.
"AZİZ YILDIRIM'IN GÜVENİ KARŞISINDA MİNNETTARIM"
- Fenerbahçe'ye geldiğinizde, başkan size şöyle söyledi, "Her şey senin kontrolünde Zeljko." Bunun başarıda ne gibi bir önemi var?
"20 yıldan fazla süredir Fenerbahçe başkanlığını yürüten Aziz Yıldırım ile birlikte çalışıyor olmak benim için büyük bir gurur. İlk günden beri beni destekliyor. Geçen sezonunda sonunda, 3 yıllık sözleşme imzalamak istedim ve imzaladım. Bana ne kadar güvendiğini gösterdi. Bu kadar güven karşısında ancak minnnettar olabilirim. Koçun arkasında bir destek hissetmesi, başarı yolunda çok önemli bir şey."
- Sırbistan'ın en büyük spor elçilerinden birisiniz. Ülkenizde büyük bir saygı görüyor musunuz?
"Burada tek değilim. Asistanlarım Androic ve Bata Zimonjic de var. Bogdan Bogdanovic, Nikola Kalinic vardı, şimdi Marko Guduric de olacak. Ayrıca bizden Pero Antic ve Jan Vesely de var. Olduğum kişiye her zaman saygı duydum. Sadece, beni destekleyen herkese teşekkür ederim."
"BELGRAD'A GÜNÜBİRLİK GELİP GİDİYORUM"
"Cacak'ı, Belgrad'ı, arkadaşlarını, dedeni, evini ne kadar özlüyorsun?"
- Hayatta her şeyin sahibi olamazsın. Elbette, bu hayat benim tercihim. Bu yıl, evimden uzakta geçirdiğim 24'üncü yılım olacak. Elbette bazen mazi canlanıyor, bazen ev hasreti çok büyüyor. Fakat, her zaman Belgrad'a gidip gelecek kadar yakınım, günübirlik gidip gelebiliyorum. İstanbul'dan Belgrad'a gitmek, Atina'dan daha kolay. Fakat, şimdi de oynadığımız maç sayısı problem oluyor. Yine de günübirlik Belgrad'a gidip geliyorum. Planlı olmuyor. Bu nedenle İstanbul'da olmaktan mutluyum.
- Belgrad ve Cacak'ı değişmiş buluyor musunuz?
"Elbette. Cacak'ı 33 yıl önce bıraktım. Annem hala orada. Cacak'a gittiğimde yürüyüş yapmayı, nelerin değiştiğini görmeyi, insanlarla konuşmayı seviyorum. Nadiren tanıdık yüzler görüyorum. Belgrad ise çok daha çekici bir yer. Her turist dolu. Türkler buraya çok yoğun şekilde geliyorlar ve herkes bana buradan mutlu ayrıldığını söylüyor."
- Kadınlar basketbolundaki yükselişi nasıl görüyorsunuz?
"İstanbul'da Galatasaray'ın koçu olan Marina Maljkovic ile görüşüyorum, konuşuyorum. Gerçekten harika sonuçlar elde etti. Onu sürekli tebrik ettim. Ayrıca, Stevan Karadzic de İstanbul'da çalışıyor."
"EUROLEAGUE'DE 18-20 TAKIM OLABİLİR"
- Yeni EuroLeague sisteminin savunucularından biri oldunuz. İLk sezon beklentilerinizi karşıladı mı?"
"Bu sistem, Avrupa basketbolunun başına gelen en iyi şey. Her şey arttı. Seyirciler, reytingler, sponsorluklar, kalite, her şey! Taraftarlar da yeni sistemden memnun. Daha kaliteli. Belki genişleme olabilir, 18 ya da 20 takım olabilir. Ancak, Kızılyıldız ve Partizan'ı da görmek, beni daha fazla memnun eder. Şu anda A lisansına sahip kulüp sayısı da problem. Bir gün bu problem de aşılacaktır."
"FIBA, BÜYÜK YANLIŞ İÇERİSİNDE"
- EuroLeague ve FIBA arasındaki anlaşmazlıklar hakkında ne düşünüyorsunuz? Avrupa basketboluna zarar veriyor mu?
"Kesinlikle veriyor. EuroLeague, FIBA ile oturup görüşmek istiyor. Eğer bir fikir varsa bunu açıklamaları ve anlatmaları gerek. Böyle olmazsa, anlaşmak kolay olmuyor. Şu an, sezon ortasında milli maçlar için ara vermek istemeleri çok büyük bir problem. FIBA her zaman zor yolları seçiyor. EuroLeague, asla böyle bir yol tercih etmiyor. Ayrıca, FIBA asla oyuncuları düşünmüyor. Sezon içinde oynanacak maç sayısı çok artıyor. FIBA, gerçekten büyük yanlış içerisinde."
"OBRADOVIC, BERNABEU SİZİN EVİNİZ"
- Futbolu takip ediyor musunuz?
"Zaman oldukça evet, elbette. Basketbol hayatımın çoğu zamanını alıyor ancak bazen büyük takımların maçlarını seyrediyorum. Futbol izlemeyi çok seviyorum. Real Madrid ve Barcelona'nın maçlarını seyrediyorum. Bernabeu'daki Real Madrid - Barcelona maçı için Emilio Butragueno'yu (Real Madrid yöneticisi) aradım. Bilet istedim, o da bana "Bay Obradovic, Bernabeu sizin eviniz." cevabını verdi ve çok mutlu oldum. Büyük maçları izliyorum. En büyük hayallerimden biri FA Cup (İngiltere Federasyon Kupası) finalini Wembley'de seyretmek. UEFA Şampiyonlar Ligi finalini de yerinde izlemek istiyorum ama hep sezonun final maçlarına denk geliyor. Takvimim hep dolu oluyor."
"GEÇEN YIL SADECE 2 MAÇ KAYBETTİK"
- Fenerbahçe, Galatasaray, Efes, Darüşşafaka. Türk Basketbol Ligi, şu an Avrupa'nın en zorlu ligi mi?
"İspanya ile birlikte evet. Burada kolay maç yok. Geçen yıl sadece 2 maç kaybettik. Birçok uzatma maçı oynadık. Birçok maçımız çok keyifli geçti."
İşte EuroLeague şampiyonu Fenerbahçe'nin 9 kez en büyük kupayı kaldıran koçu Obradovic'in Sırp basınına yaptığı açıklamalar:
"Bu hırs içimde hep var ve bundan kaçamam, hep böyle olacağım. Bu kulübe geldiğimden beri Fenerbahçe'nin de hırsları ortayadı. Bu sezon da Belgrad'da şampiyon ünvanımızı korumak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Tüm bunlar güzelve söylemesi kolay şeyler. Çok zorlu bir sezon olacak ama bizde de müthiş bir hırs var. Öncelikle, hazırlık dönemi önemli olacak. Örnek verecek olursak, Fenerbahçe'ye ilk geldiğim sezon EuroBasket'ten ilk maçımıza kadar olan süre sadece 4 gündü. Uzun süre çocuklarla çalıştım. Hiç kimseyi tanımıyordum. İlk 12 maçta bile adapte olamamıştık. Bu kez 5'e 5 antrenman maçı kadar hazırlık kampına gelecek oyuncum olmasını umut ediyorum."
"7 BİN KOMBİNE SATTIK, EN BÜYÜK ZAFER"
- Birçok kupa kazandınız ve ilk günkü enerjiyle çalışmaya devam ediyorsunuz. Bu enerjiyi nereden buluyorsunuz?
"Her sezon, önüme hedeflerimi koyarım. Duruma bakarım. Bunlar için elbette büyük bir efor göstermek zorundasınız. İlk günden itibaren hazırlıklarınızı yapmalısınız. Oyuncularınız sadece basketbolu düşünmeli. Ondan sonra, oyuncular felsefenizi anlamalı. Bu benim için büyük bir keyif. Ayrıca, başka bir keyif daha var. Oyuncuların elinden gelenin en iyisini yapmasını sağlamalısınız. Fenerbahçe ile ilk maçında 2 bin taraftar vardı. Bugün bu sayı 10 binlerde. İlk basın toplantısında, salonun evim olacağını söyledim ve bu salonu her maç doldurmalarını istedim. Şimdi 7 bin kombine satıyoruz. Daha da fazlasını satabiliriz ama kulüp günlük biletler de ayırmak istedi. Bu bizim için en büyük zafer. Çünkü, İstanbul'daki insanlar artık iyi basketbolu biliyorlar. Bu da başarıyı ve enerjiyi getiriyor."
"GERGİNLEŞİYORUM DOĞRU, GEÇMİŞE GÖRE DAHA AZ"
- Her sezon, nasıl aşamalardan geçiyorsunuz?
"Kendimle ilgilenecek fazla vaktim yok. EuroLeague değişti, her hafta 2 maç var ve uzun seyahatler. Bazı günler her şey mükemmel oluyor, bazı günler felaket ama ikisi de doğru değil. Her zaman arada bir yerde. Ne kadar kötü göründüğünün bir önemi yok, tam olarak öyle de değil. İyi olduğunda göründüğün gibisin aslında. Bunlar, her gün doğru olarak yapmak zorunda olduğun şeyler. Tecrübeli ve iyi oyunculara bazezn bir kere söylüyorsun ve anında anlıyorlar. Genç ve kötü oyunculara 50 sefer söylemen bile yetmiyor. Sonra gerginleşiyorum, bu doğru. Fakat, geçmişe göre daha az.
"AZİZ YILDIRIM'IN GÜVENİ KARŞISINDA MİNNETTARIM"
- Fenerbahçe'ye geldiğinizde, başkan size şöyle söyledi, "Her şey senin kontrolünde Zeljko." Bunun başarıda ne gibi bir önemi var?
"20 yıldan fazla süredir Fenerbahçe başkanlığını yürüten Aziz Yıldırım ile birlikte çalışıyor olmak benim için büyük bir gurur. İlk günden beri beni destekliyor. Geçen sezonunda sonunda, 3 yıllık sözleşme imzalamak istedim ve imzaladım. Bana ne kadar güvendiğini gösterdi. Bu kadar güven karşısında ancak minnnettar olabilirim. Koçun arkasında bir destek hissetmesi, başarı yolunda çok önemli bir şey."
- Sırbistan'ın en büyük spor elçilerinden birisiniz. Ülkenizde büyük bir saygı görüyor musunuz?
"Burada tek değilim. Asistanlarım Androic ve Bata Zimonjic de var. Bogdan Bogdanovic, Nikola Kalinic vardı, şimdi Marko Guduric de olacak. Ayrıca bizden Pero Antic ve Jan Vesely de var. Olduğum kişiye her zaman saygı duydum. Sadece, beni destekleyen herkese teşekkür ederim."
"BELGRAD'A GÜNÜBİRLİK GELİP GİDİYORUM"
"Cacak'ı, Belgrad'ı, arkadaşlarını, dedeni, evini ne kadar özlüyorsun?"
- Hayatta her şeyin sahibi olamazsın. Elbette, bu hayat benim tercihim. Bu yıl, evimden uzakta geçirdiğim 24'üncü yılım olacak. Elbette bazen mazi canlanıyor, bazen ev hasreti çok büyüyor. Fakat, her zaman Belgrad'a gidip gelecek kadar yakınım, günübirlik gidip gelebiliyorum. İstanbul'dan Belgrad'a gitmek, Atina'dan daha kolay. Fakat, şimdi de oynadığımız maç sayısı problem oluyor. Yine de günübirlik Belgrad'a gidip geliyorum. Planlı olmuyor. Bu nedenle İstanbul'da olmaktan mutluyum.
- Belgrad ve Cacak'ı değişmiş buluyor musunuz?
"Elbette. Cacak'ı 33 yıl önce bıraktım. Annem hala orada. Cacak'a gittiğimde yürüyüş yapmayı, nelerin değiştiğini görmeyi, insanlarla konuşmayı seviyorum. Nadiren tanıdık yüzler görüyorum. Belgrad ise çok daha çekici bir yer. Her turist dolu. Türkler buraya çok yoğun şekilde geliyorlar ve herkes bana buradan mutlu ayrıldığını söylüyor."
- Kadınlar basketbolundaki yükselişi nasıl görüyorsunuz?
"İstanbul'da Galatasaray'ın koçu olan Marina Maljkovic ile görüşüyorum, konuşuyorum. Gerçekten harika sonuçlar elde etti. Onu sürekli tebrik ettim. Ayrıca, Stevan Karadzic de İstanbul'da çalışıyor."
"EUROLEAGUE'DE 18-20 TAKIM OLABİLİR"
- Yeni EuroLeague sisteminin savunucularından biri oldunuz. İLk sezon beklentilerinizi karşıladı mı?"
"Bu sistem, Avrupa basketbolunun başına gelen en iyi şey. Her şey arttı. Seyirciler, reytingler, sponsorluklar, kalite, her şey! Taraftarlar da yeni sistemden memnun. Daha kaliteli. Belki genişleme olabilir, 18 ya da 20 takım olabilir. Ancak, Kızılyıldız ve Partizan'ı da görmek, beni daha fazla memnun eder. Şu anda A lisansına sahip kulüp sayısı da problem. Bir gün bu problem de aşılacaktır."
"FIBA, BÜYÜK YANLIŞ İÇERİSİNDE"
- EuroLeague ve FIBA arasındaki anlaşmazlıklar hakkında ne düşünüyorsunuz? Avrupa basketboluna zarar veriyor mu?
"Kesinlikle veriyor. EuroLeague, FIBA ile oturup görüşmek istiyor. Eğer bir fikir varsa bunu açıklamaları ve anlatmaları gerek. Böyle olmazsa, anlaşmak kolay olmuyor. Şu an, sezon ortasında milli maçlar için ara vermek istemeleri çok büyük bir problem. FIBA her zaman zor yolları seçiyor. EuroLeague, asla böyle bir yol tercih etmiyor. Ayrıca, FIBA asla oyuncuları düşünmüyor. Sezon içinde oynanacak maç sayısı çok artıyor. FIBA, gerçekten büyük yanlış içerisinde."
"OBRADOVIC, BERNABEU SİZİN EVİNİZ"
- Futbolu takip ediyor musunuz?
"Zaman oldukça evet, elbette. Basketbol hayatımın çoğu zamanını alıyor ancak bazen büyük takımların maçlarını seyrediyorum. Futbol izlemeyi çok seviyorum. Real Madrid ve Barcelona'nın maçlarını seyrediyorum. Bernabeu'daki Real Madrid - Barcelona maçı için Emilio Butragueno'yu (Real Madrid yöneticisi) aradım. Bilet istedim, o da bana "Bay Obradovic, Bernabeu sizin eviniz." cevabını verdi ve çok mutlu oldum. Büyük maçları izliyorum. En büyük hayallerimden biri FA Cup (İngiltere Federasyon Kupası) finalini Wembley'de seyretmek. UEFA Şampiyonlar Ligi finalini de yerinde izlemek istiyorum ama hep sezonun final maçlarına denk geliyor. Takvimim hep dolu oluyor."
"GEÇEN YIL SADECE 2 MAÇ KAYBETTİK"
- Fenerbahçe, Galatasaray, Efes, Darüşşafaka. Türk Basketbol Ligi, şu an Avrupa'nın en zorlu ligi mi?
"İspanya ile birlikte evet. Burada kolay maç yok. Geçen yıl sadece 2 maç kaybettik. Birçok uzatma maçı oynadık. Birçok maçımız çok keyifli geçti."
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
