Kaka olayı çoktan bitti!

Yazarlarımızdan Osman Tanburacı, yazısında Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in istediğini deklare ettiği Kaka ile ilgili çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu.

Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Kaka olayı çoktan bitti!
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
11 Aralık 2012 07:14
Yıl 2002…
O yıl Galatasaray’ı tapon takımla bile şampiyon yapan, hatta Şampiyonlar Ligi’nde ilk kez bir üst tura çıkaran bilge teknik direktör Mircea Lucescu, yeni seçilen Başkan Özhan Canaydın tarafından kovulurcasına yollanır!

Canaydın takımın başına Terim’i getirir. Terim gelir gelmez işe el koyar ve takımı dağıtır. Bir dizi  transfer yapar. O dönemde Terim’in Galatasaray’ı 30 milyon dolar zarara soktuğu söylenir. Bunu Başkan Canaydın da ‘keşke transferde Terim’i yalnız bırakmasaydım’ diye doğrular.

Alınan futbolcular şunlardır;
Almaguer, Sarr, Ali Lukunku, Xavier, Cristian, Felipe, Fener’den bitik Revivo, müzmin sakat Balic, Abdullah Ercan, Cihan Haspolatlı, Volkan Glatt, Volkan Arslan, Mehmet Polat, Aykut Erçetin, dışarıdan Suat Usta, eski tüfeklerden Ümit Davala ve Hakan Ünsal. Bunların arasında sadece bir önceki seneden kiralık gelen Mondragon 4.5 milyon euro ödenerek takıma kazandırılır.
Bir sonraki sene Petre, Bratu, Tamas, Prates, Necati, Hakan Şükür, Frank de Boer, Orhan Ak, Murat Erdoğan, Ömer Erdoğan, Emrah Umut da takıma dahil olur….
İki sene içinde tam 29 futbolcu!…
Bunlardan sadece Mondragon işe yarar ve Galatasaray’da 7-8 sene futbol oynar.
Bir de Hakan Şükür. O da zaten kerhen alınmıştır.
Diğerleri yele karışır!...

FELIPE'DE YAŞANAN BÜYÜK TALİHSİZLİK!

Terim, Felipe’yi Galatasaray’ın yeni Hagi’si olarak lanse eder. Hatta Hagi’den bile üstün 10 numara diye metheder. Vasco De Gama’dan gelme Felipe gerçekten iyi futbolcudur. Hagi kadar olmasa da akıllı oyunuyla, raket gibi sol ayağı ile takıma hava kazandırır. Takıma oturur, taraftarın sevgisini kazanır. Ancak Felipe 10 numara değil sol bektir. Terim onu oyun kurucu olarak kullanır. Kısa süre sonra Felippe’yle Terim takışır. Koşmayı sevmeyen ve gamsız oynayan Felipe, Terim’in hışmına uğrar. Terim haklıdır ama…

Günlerden bir gün Felipe hocasının haşin tavırlarına dayanamaz ve onunla konuşmak ister. Bir idman ertesi Terim ve Felipe hocanın odasında konuşurlar. Felipe;
-Hocam ben profesyonelim. Elimden geldiğince de iyi oynamaya çalışıyorum. Ancak hocamın her kararına saygılıyım. Benim performansımı beğenmeyebilirisiniz. Takıma koymayabilirsiniz. Ancak bana lütfen hakaret etmeyiniz. Türkçe bilmiyorum ama tavırlarınızdan, vücut dilinizden anlıyorum. Ben buna gelemem, der…

Terim bozulur;
-Anlamadım sen ne diyorsun?… Bir daha söyle, der.
Felipe tercüman aracılığı ile hissiyatını tekrar eder.
Terim’in cevabı kesindir;
-Kapıyı dışarıdan kapat!... Kovuldun!

Felipe olayı böyle sonlanır.
Felipe memleketine gider, konu FİFA’ya kalır.

FIFA FELIPE'YI HAKLI BULUR, CEZA; 3.5 MİLYON DOLAR!

Yıl 2003…
FIFA’nın el koyduğu Felipe olayı sonuçlanır. Galatasaray Felipe’ye 3.5 milyon dolar ödeyecektir.
Uluslararası menecer olan Galatasaraylı Tunç Üner olayı Roberto Diniz Seabra aracılığı ile Brezilya’da tanıştığı Futbol Federasyonu Başkanı olan dostu Texeira‘dan öğrenir. Hemen telefona sarılır Özhan Canaydın yönetimindeki üye Özer Saraçoğlu’na durumu bildirir. Saraçoğlu ‘ben bu işlere karışmam Abi, lütfen Ali Dürüst’e söyleyin’ der. Ali Dürüst Süren’den sonra Canaydın’ın ikinci başkanı olarak yine yönetimdedir.

Tunç Üner, Ali Dürüst’ü arar;

-Ali kardeşim, çok güvendiğiniz avukatınız J.L.DUPONT’a rağmen  Felipe davasını kaybettiniz. FİFA raconu kesti 3.5 milyon dolar ödeme yapacaksınız.
Ali Dürüst şaşırır;
-Olamaz biz o davayı kazandık der…
Tunç Üner;
-Yanılıyorsunuz kardeşim, davayı kaybettiniz ama size bir teklif var. Zaten kaybetmiş olduğunuz bu 3.5 milyon dolara 1.5 milyon daha ilave edin, size üç genç futbolcu daha verelim diyorlar. Ödemede kolaylık da yaparız diyorlar. Adamların amacı futbolcularını Türkiye piyasasına sürmek. Lütfen bunu değerlendirin. Çok avantajlı bir durum. 20’li yaşlarda olan futbolcuların isimleri de şu; Fernando Santos, Andre Luiz Tavares (Flamengo) ve KAKA Leite.(Sao Paulo)




Ali Dürüst bir an duralar ve şöyle der;
-Aman Tunç Abi… Ne diyorsun?… O ne biçim ad öyle bu isimle başımıza iş alırız. Kaka diye futbolcu mu olur? Aman haaa… Yine de Fatih Hoca’ya bir sorayım…
Telefon kapanır.

Aradan üç beş gün geçer Tunç Üner, Ali Dürüst’ü bir kez daha arar.
Verilen cevap aynıdır;
-Aman Abi Kaka deyip başımıza iş açma! Elalemin diline düşeriz...Olmaz... Olamaz!...

……………………………………..

O zaman tu kaka edilen Kaka işte bu Kaka…
Bugün Real Madrid’te oynayan Ricardo İzecson dos Santos Leite. Yani; KAKA…
Bugünkü çilek!
Marmelat vakti gelmiş çilek…
Kesenin ağzı açılıp alınmak istenen 30 yaşındaki Çilek!

Herkes futboldan anlayabilir ama futbolcudan anlamak bir başka meziyettir.
Bu yazı buna örnektir.

Bir de;
Bilmeden, görmeden, bir başkası söyledi bunda kar yoktur diye kelepir ve gelecek vaat eden oyuncuları reddetmek bu işlerle uğraşanların marifeti olmasa gerek!

 

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam