Herve Arsene futbolu bırakalı birkaç yıl olmuştu. Doğduğu ülkede, Madagaskar'da teknik direktörlük yapıyor ve emeklilik günlerinin tadını çıkarıyordu. Arada sırada, bu fakir adanın yaşayanları tarafından sıklıkla ziyaret edilen Reunion Adası'na gidiyor, biraz Fransız lezzetlerinin tadına bakıyor biraz da mesleki alışkanlıkları gereği amatör çocukların futbol maçlarını izliyordu. Günlerden bir gün, Herve yine bu Fransız topraklarını ziyaret etti. O gün, Saint-Pierroise adlı takımın maçı vardı. Elinde tropik bir meyve suyu, gözünde güneş gözlükleri ile saha kenarında kendisine yer bulup, oturdu.
Maçı izledi ve maç bitti
Son düdükle beraber Herve adeta pencere kenarındaki kekin kokusunu almış Tom gibi hedefe doğru kendini kaybetmiş şekilde ilerledi. Gözüne bir sol ayaklı kestirmişti. Kendisi gibi defansta oynuyor ama hızıyla herkesi etkiliyor bir yandan da güçlü fiziği ile etrafındakilerden hemen ayrılıyordu. Herve gencin yanına yaklaştı, adını sordu. O sıralarda 24 yaşında olan genç cevap verdi: Lalaina Nomenjanahary.
Esmer tenli bu genç, Saint-Pierroise'nin sol kanadında oynuyordu. Herve hikayesini merak etti ve o da anlatmaya başladı...
Nomenjanahary, 1 Haziran 1986 tarihinde Madagaskar'ın Antananarivo kentinden dünyaya geldi. Dünyanın en fakir ülkelerinden birisi olan Madagaskar'da futbola sevdalandı küçük Lalaina. Değil futbol, spor yapmak için bile hiçbir azami imkanın olmadığı ülkede, onun da tek derdi top tekmelemek değildi tabii ki. Ama futbol zehri böyledir, kalbinize akarsa bir kere panzehirini bulmak için ne kadar yol kat ederseniz edin, sonunda dönüp dolaşıp geleceğiniz yer iki direk, bir meşin yuvarlak olur. Nomenjanahary'ninki de o hesap, Madagaskar'dan yola çıktı 20 yaşının ilk günlerinde. Sevdasını önüne koydu ve futbol ruhunun çağrısı ile şansını denemek üzere Reunion Adası'na çıkarma yaptı.
Buradaki ilk kulübü Ajesaia oldu. Amatör olarak oynuyordu ve hiçbir zaman profesyonel bir futbolcu olacağını hayal etmedi. Kendi deyimi ile 'gün, gün' düşünmek zorundaydı. Çünkü bir yandan futbol oynarken bir yandan da okuluna gitmeli ve karnını doyurmak için de para kazanmalıydı. O yüzden gündüzleri okula gidiyor, öğleden sonra 1,5 saat idman yapıyor ve akşam da para kazanmak için çalışıyordu. İşi ise ilginçti; geri dönüşüme uygun metallarden oyuncak araba yapıyor ve satıyordu.
Sadece ayakları değil elleri de yetenekli olan Nomenjanahary, teneke parçalarını birleştirip çok güzel oyuncak arabalar yapıyor, sonra da satıyordu. Bir gün teyzesi onun yaptığı oyuncak arabaları gördü ve çok beğendi. Onun çocukluktan bu yana ne kadar hızlı koştuğunu da düşününce, 'Sana bir isim buldum Lala' dedi. Nomenjanahary merakla gözlerine baktı: 'Artık senin adın yarış arabası!'
Nomenjanahary, Ajesaia'nın ardından önce Saint-Pierroise'ye katıldı. Birkaç maç sonra yeniden eski takımına döndü. Bir yılın ardından yine Saint-Pierroise'nin yolunu tuttu. İşte bu son gidişi, hayatının değişmesini sağlayacak o olayı da yaşadığı gidişi içeriyordu. Saint-Pierroise ile çıktığı maçlarda kendisini izleyen Herve, henüz sözleşme imzalamadan Nomenjanahary'ye, onu Fransa'ya götürüp orada profesyonel bir futbol takımına transfer etmeyi teklif etti. Ancak Nomenjanahary, Saint-Peirroise ile kalmayı tercih etti. Sadece birkaç gün sürecek olsa da...
Çünkü genç Madagaskarlı iyi bir futbolcu olduğu kadar sadık da bir aşıktı. O sıralarda Reunion'da Julia adında bir kıza aşıktı. Kız da bizimkine... Julia, Nomenjanahary'nin Fransa teklifi aldığı günlerde liseyi bitirme sınavlarında başarılı olmuş, üzerine bir de iş bulmuştu. Bilin bakalım nerede? Fransa... Nomenjanahary'nin bundan haberi yokken, Julia'yı yalnız bırakmamak için Herve'nin teklifini reddetmişti ancak öğrenir öğrenmez telefona sarıldı: "Alo, Bay Arsene. Beni hala Fransa'ya götürmek istiyorsanız hazırım."
Herve tüm uçuş masraflarını karşıladı, cebine harçlığını da koyarak aldı yanına genç sol ayaklıyı. Pişman olmayacağından emindi...
İşte macera böylece başlamış oldu. Önce bir 3. Lig ekibi olan Avion için oynadı. Buradaki performansı bir gün onun kapısını Fransızların ünlü kulübü Lens'in çalmasını sağladı. 2011 yılıydı ve o yaz 25 yıl boyunca verdiği emeklerin, parmak uçlarını kanatan metallerden yaptığı oyuncak arabaların, öğlen idman yapıp gece çalıştığı için derste uyumak zorunda kaldığı günlerin karşılığını almıştı. Madagaskarlı Lalaina Henintsoa Nomenjanahary, Lens kulübü ile sözleşme imzaladı. Artık o Fransa Lig 1'de futbol oynayacak bir yıldızdı. Artık o oyuncak arabaların gerçeği kapısındaydı!
Nomenjanahary'nin hayatı profesyonel imza sonrası çok değişti. Çocukluk aşkı Julia artık karısıydı. İlk başlarda 'zengin ortamlarına' alışmakta zorlandı Julia. Kocasının maçlarını izlemek için Lens'in stadındaki locaya girdiğinde şampanyalar, çikolata kutuları, atıştırmalıklar onu cezbetse de şampanyayı tam açmak üzereyken vazgeçti. 'Parasını isteyeceklermiş gibi hissettim' diyordu bunu neden yaptığını soranlara. İçindeki o duyguyu atamıyordu işte. Madagaskar'dan, içme suyu bulmakta zorlananların ülkesinden gelmişti ve yanlış yapmaktan korkuyordu. Ama o da Nomenjanahary'de o şampanyayı doya doya içmeyi çoktan hak etmişlerdi.
Nomenjanahary şimdi 29 yaşında ve kendisini kabul ettirmiş bir futbolcu. Artık derdi, Madagaskar'da onun gibi hayaller kuran çocukları bulup, Avrupa'ya gelmelerini sağlamak. Kolay gelsin yarış arabası; inanıyoruz, başaracaksın!
YAZI: Serkan AKKOYUN
Maçı izledi ve maç bitti
Son düdükle beraber Herve adeta pencere kenarındaki kekin kokusunu almış Tom gibi hedefe doğru kendini kaybetmiş şekilde ilerledi. Gözüne bir sol ayaklı kestirmişti. Kendisi gibi defansta oynuyor ama hızıyla herkesi etkiliyor bir yandan da güçlü fiziği ile etrafındakilerden hemen ayrılıyordu. Herve gencin yanına yaklaştı, adını sordu. O sıralarda 24 yaşında olan genç cevap verdi: Lalaina Nomenjanahary.
Esmer tenli bu genç, Saint-Pierroise'nin sol kanadında oynuyordu. Herve hikayesini merak etti ve o da anlatmaya başladı...
Nomenjanahary, 1 Haziran 1986 tarihinde Madagaskar'ın Antananarivo kentinden dünyaya geldi. Dünyanın en fakir ülkelerinden birisi olan Madagaskar'da futbola sevdalandı küçük Lalaina. Değil futbol, spor yapmak için bile hiçbir azami imkanın olmadığı ülkede, onun da tek derdi top tekmelemek değildi tabii ki. Ama futbol zehri böyledir, kalbinize akarsa bir kere panzehirini bulmak için ne kadar yol kat ederseniz edin, sonunda dönüp dolaşıp geleceğiniz yer iki direk, bir meşin yuvarlak olur. Nomenjanahary'ninki de o hesap, Madagaskar'dan yola çıktı 20 yaşının ilk günlerinde. Sevdasını önüne koydu ve futbol ruhunun çağrısı ile şansını denemek üzere Reunion Adası'na çıkarma yaptı.
Buradaki ilk kulübü Ajesaia oldu. Amatör olarak oynuyordu ve hiçbir zaman profesyonel bir futbolcu olacağını hayal etmedi. Kendi deyimi ile 'gün, gün' düşünmek zorundaydı. Çünkü bir yandan futbol oynarken bir yandan da okuluna gitmeli ve karnını doyurmak için de para kazanmalıydı. O yüzden gündüzleri okula gidiyor, öğleden sonra 1,5 saat idman yapıyor ve akşam da para kazanmak için çalışıyordu. İşi ise ilginçti; geri dönüşüme uygun metallarden oyuncak araba yapıyor ve satıyordu.
Sadece ayakları değil elleri de yetenekli olan Nomenjanahary, teneke parçalarını birleştirip çok güzel oyuncak arabalar yapıyor, sonra da satıyordu. Bir gün teyzesi onun yaptığı oyuncak arabaları gördü ve çok beğendi. Onun çocukluktan bu yana ne kadar hızlı koştuğunu da düşününce, 'Sana bir isim buldum Lala' dedi. Nomenjanahary merakla gözlerine baktı: 'Artık senin adın yarış arabası!'
Nomenjanahary, Ajesaia'nın ardından önce Saint-Pierroise'ye katıldı. Birkaç maç sonra yeniden eski takımına döndü. Bir yılın ardından yine Saint-Pierroise'nin yolunu tuttu. İşte bu son gidişi, hayatının değişmesini sağlayacak o olayı da yaşadığı gidişi içeriyordu. Saint-Pierroise ile çıktığı maçlarda kendisini izleyen Herve, henüz sözleşme imzalamadan Nomenjanahary'ye, onu Fransa'ya götürüp orada profesyonel bir futbol takımına transfer etmeyi teklif etti. Ancak Nomenjanahary, Saint-Peirroise ile kalmayı tercih etti. Sadece birkaç gün sürecek olsa da...
Çünkü genç Madagaskarlı iyi bir futbolcu olduğu kadar sadık da bir aşıktı. O sıralarda Reunion'da Julia adında bir kıza aşıktı. Kız da bizimkine... Julia, Nomenjanahary'nin Fransa teklifi aldığı günlerde liseyi bitirme sınavlarında başarılı olmuş, üzerine bir de iş bulmuştu. Bilin bakalım nerede? Fransa... Nomenjanahary'nin bundan haberi yokken, Julia'yı yalnız bırakmamak için Herve'nin teklifini reddetmişti ancak öğrenir öğrenmez telefona sarıldı: "Alo, Bay Arsene. Beni hala Fransa'ya götürmek istiyorsanız hazırım."
Herve tüm uçuş masraflarını karşıladı, cebine harçlığını da koyarak aldı yanına genç sol ayaklıyı. Pişman olmayacağından emindi...
İşte macera böylece başlamış oldu. Önce bir 3. Lig ekibi olan Avion için oynadı. Buradaki performansı bir gün onun kapısını Fransızların ünlü kulübü Lens'in çalmasını sağladı. 2011 yılıydı ve o yaz 25 yıl boyunca verdiği emeklerin, parmak uçlarını kanatan metallerden yaptığı oyuncak arabaların, öğlen idman yapıp gece çalıştığı için derste uyumak zorunda kaldığı günlerin karşılığını almıştı. Madagaskarlı Lalaina Henintsoa Nomenjanahary, Lens kulübü ile sözleşme imzaladı. Artık o Fransa Lig 1'de futbol oynayacak bir yıldızdı. Artık o oyuncak arabaların gerçeği kapısındaydı!
Nomenjanahary'nin hayatı profesyonel imza sonrası çok değişti. Çocukluk aşkı Julia artık karısıydı. İlk başlarda 'zengin ortamlarına' alışmakta zorlandı Julia. Kocasının maçlarını izlemek için Lens'in stadındaki locaya girdiğinde şampanyalar, çikolata kutuları, atıştırmalıklar onu cezbetse de şampanyayı tam açmak üzereyken vazgeçti. 'Parasını isteyeceklermiş gibi hissettim' diyordu bunu neden yaptığını soranlara. İçindeki o duyguyu atamıyordu işte. Madagaskar'dan, içme suyu bulmakta zorlananların ülkesinden gelmişti ve yanlış yapmaktan korkuyordu. Ama o da Nomenjanahary'de o şampanyayı doya doya içmeyi çoktan hak etmişlerdi.
Nomenjanahary şimdi 29 yaşında ve kendisini kabul ettirmiş bir futbolcu. Artık derdi, Madagaskar'da onun gibi hayaller kuran çocukları bulup, Avrupa'ya gelmelerini sağlamak. Kolay gelsin yarış arabası; inanıyoruz, başaracaksın!
YAZI: Serkan AKKOYUN
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
