Hidayet: "Enes gibi kendini kullandırırsan..."

NBA’de devrim yapan Türk: Hidayet Türkoğlu… Türkoğlu’ndan Sporx’e çarpıcı açıklamalar…

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Hidayet: 'Enes gibi kendini kullandırırsan...'
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
01 Ağustos 2015 14:36
Son güncelleme 01 Ağustos 2015 16:33
SPORX- Türk Basketbol Tarihine adını altın harflerle yazdırmış olan Hidayet Türkoğlu; Antalya’da, Sporx’ten Yavuz Atalay’a açıklamalarda bulundu. Milli Takımdan ayrılış sürecinden Türkiye’ye dönüş planlarına kadar birçok konuda soruyu cevaplayan Türkoğlu, hakkında çıkan “TBF’de CEO olacak” iddialarına da son noktayı koydu.

Basketbol kariyeri ile ilgili de konuşan NBA Yıldızı Hidayet Türkoğlu; “Bazı şeyleri ne zaman bırakmak gerekiyor bilmek lazım. Basketbol oynayabilirim ama eskisi kadar oynayabilir miyim? Hayır. Çünkü yaşlandık” dedi.

İyi olmayan Türkiye Basketbol Liginden zorluk derecesi en yüksek NBA’ye gittin. Bunun adı şans mı, yetenek mi, başarı mı, nasip mi?

Her şeyin Allah’tan geldiğini bilmek gerekir. İmkânları iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Ve Rabbim, bu yoldayken karşıma hep güzel insanları çıkardı. Tek bir şeye bağlayamıyorum ben... Bir kar topu düşünün. Kar tanelerinin toplamıyla bir kartopu oluştu. Bugün ki başarı, hermbir kar tanesinin birleşmesi...

“DENEYİMLERİMİ PAYLAŞMAMAK BENCİLLİK OLUR”

İnsan ne kadar büyük başarılar ve kazançlar elde ederse etsin, eğer bunlar doğduğu yerde gerçekleşmiyorsa yani yurt dışındaysa bir yerden sonra bunları terk etme noktasına geliyor. Zannediyorum ki bu durum sizi Türkiye’ye dönme kararını verme noktasına getirdi…

NBA’ye iş amaçlı gittim. Ve orada ciddi bir deneyim elde ettim. Elde ettiğim o deneyimleri buradaki Türk arkadaşlarımla paylaşmamak bencillik olur. Onun için oraya noktayı koyduktan sonra buraya gelip genç kardeşlerimin daha iyi yerlere gelmesi için çalışma yapmak istiyorum. İnşallah bir faydam dokunur.

“TÜRKİYE’DE SADECE FENERBAHÇE KULÜBÜNDE OYNARIM”

Türkiye’ye döndüğünde oynayacağın takım Fenerbahçe mi olacak?

Türkiye’ye basketbol oynamak üzere dönersem tek oynayacağım takım Fenerbahçe Basketbol Takımı olacak. Zaten geçen maçtaydık.

Sonuçta insan mutlu olduğu yerde olmalı. Bence bu kararınıza Türkiye’de ki kulüpler kırılmamalı…

Hepimiz doğuştan bir takım tutmuşuz... İnşallah insanlar saygı duyar. Haa, şunu da söylemek isterim... Ben Amerika’da bulunduğum sürece beni Trabzonsporlusu da sevdi, Galatasaraylısı da, Fenerbahçelisi de, Beşiktaşlısı da... Herkes sevdi. Allah hepsinden razı olsun. Ama kararım bu. Kabullenirlerse de kabullenmezlerse de Allah razı olsun.

“HARUN TBF’DE İYİ İŞLER YAPACAKTIR”

Türkiye’de genelde, Federasyon Başkanları siyasi irade sahibidir ve ona göre hareket eder. Ancak, Türkiye Basketbol Tarihine çok büyük katkıları olan Harun Erdenay bu durumu değiştirerek TBF (Türkiye Basketbol Federasyonu) Başkanı oldu. Sporun içinden gelen bir kişi şimdi sporu yönetecek. Neler söylemek istersin?

Çok güzel bişey bu... Harun Erdenay, Türk Sporuna yıllarca emek vermiş bir insan. Sevilen, sayılan ve orada olmayı hak eden bir insan. Kendisi için mutlu oldum. İnanıyorum ki iyi işler yapacaktır.

“TBF’DE GÖREV ALMAK İSTERİM”

Geçtiğimiz günlerde TBF’ye CEO olacağınız yönünde haberler çıktı. Aslı astarı var mıdır? Ya da iç yüzü nedir?

Federasyon’da görev almak isterim. Milli Takımlarda bir görev almak isterim. Ancak şu an bu görevin adı belli değil. Ancak Federasyon’da Harun ile birlikte Türk sporu için eğer görev alırsam, elimden geleni yapmaya çalışırım.

“KEŞKE HAYAT HEP…”

Orlando Magic’te oynarken Raptors'a geçtiniz. Kimsenin beklemediği bir karardı. Raptors'ta düşüş yaşadınız. Nihayetinde yanlış bir karardı, sonuçları itibarıyla... Neler söylemek istersiniz?

Her değişiklik bir tecrübe... Hayat bu! O an o gerekiyordu. Sonradan bazı şeylerin iyi veya kötü olduğunu oraya gittikten sonra anlıyorsun. Doğru veya yanlış olduğunu... O an doğru karar verdiğimizi düşündük. Oraya gittik ve yaşamaya, çalışmaya başladık. O zaman da bazı şeylerin yanlış olduğunu gördük. Bunlar da hayatın bir parçası. Şükrediyorsun ve hayata devam ediyorsun... Keşke hayat hep çıkışlarla devam etse... Ama inişler de var!

Olimpik Basketbol projesini sormak istiyorum. Biraz ondan bahsedelim…

Her yıl kamp düzenliyoruz. Bu yıl ilk defa Antalya’da yaptık. Bu projemize Gloria Sports ev sahipliği yapıyor. Müthiş bir tesise sahipler. Kendilerini tebrik ediyorum. Kamp oldukça iyi...

“KİMSENİN HAYALLERİYLE OYNAMIYORUZ”

Yetenek keşfettiniz mi?

(Gülüyor) Edeceğiz inşallah... Zaten aktif olan oyuncularımız da var burada... Biz burada kimseni hayalleriyle oynamıyoruz. Onun içi burada onlara gördüklerimizi süslemeden söylemeye çalışıyoruz. Gerçekçi şeyler çalışıyoruz. Amacımız yakaladığımız küçük nüansları kendi gözümüzle ve çözümümüzle düzeltip daha iyi yapmalarını sağlamak. İnşallah söylediklerimizi dikkate alıp üzerine birşeyler koyup başarılı olurlar. Böyle olursa ne mutlu bana.

“MİLLİ FORMAYI BIRAKIRKEN NE KADAR ACI ÇEKTİĞİMİ KİMSE BİLEMEZ”

Türk halkı seni milli forma ile izlemekten daha çok tat alıyordu. Ama sen Türk halkını bu tattan 2014 yılında mahrum bıraktın. Neden?

(Gülüyor) Diyorum ya, belli şeylerin zamanı geldiği zaman... Şu anda da mesela basketbolumun geleceği için belli bir kararlar alma aşamasına geldim. Bazı şeyleri Allah'a çok şükür görebiliyorum. Bir şeyin nerede bırakılıp bırakılmayacağını, ne zaman bırakılıp bırakılmayacağını az çok tahmin edebiliyorsun. En çok milli formayı giyen isim benim. O yüzden bu kararın ne anlama geldiğini ve o formayla mücadelenin ne kadar müthiş olduğunu benden daha iyi kimse bilemez. Bunu bırakırken ne kadar acı çektiğimi kimse bilemez. Ama artık zamanı gelmişti. Formayı genç arkadaşlara devretmemiz gerekiyordu.

“BASKETBOL OYNAYABİLİRİM AMA ESKİSİ GİBİ OYNAYABİLİR MİYİM?”

Yani tamamen hayat planlamasına bağlı bir karar…

Tabi ki... Yaşlanıyoruz artık. Belli kararları vermek zorundasın. Basketbol oynayabilir miyim şu anda? Oynarım. Ama nasıl oynarım? Eskisi kadar oynayabilir misin? Oynayamazsın. Artık belli şeylerin değişmesi gerektiği bilincine varıyorsun...

“HAYATIMDA İLK DEFA HAKSIZ YERE…”

NBA’de yaşadığın ilginç bir şey var mı?

Var. Hatta bu sene oldu. Uslu bir çocuğum demiyorum ama hayatımda ilk defa haksız yere bir teknik faul yedim. O beni hem sinirlendirdi hem de güldürdü.

“NBA’DE HİÇBİR ŞEY BELLİ DEĞİL”

TBL’de de NBA’de de basket oynadın. O devre araları kırılma anıdır herhalde...

Kötü gidiyorsanız, iyiye gitmeye yönelik; iyi gidiyorsanız da bunu korumaya yönelik bir memorandum yapılır. O NBA’de biraz daha farklı oluyor. Avrupa’da senin dediğin gibi de... NBA’de öyle değil. NBA’de son saniyeye kadar ne olacağı belli değil.

“NBA’DE ÖYLE OLAYLAR OLUYOR Kİ BAZEN İNANAMIYORSUN”

O zaman şöyle sorayım. NBA’de yapılan taktikler ve devre araları konuşmaları ile TBL’deki nasıl?

Çok farklı... Buradaki ısınma şeklinden tutun konuşmalara kadar her şey çok farklı. Maçlar çok hızlı ve hareketli. Onun için son saliseye kadar kimse ne olacağını tahmin edemiyor. Burada az çok tahmin edebiliyorsun. Kritik taktiklerle bazı şeyleri düzeltebiliyorsun ama NBA’de öyle olaylar oluyor ki bazen inanamıyorsun.

Zevki çoktur ama…

Zevki de çok üzüldüğün yerler de çok oluyor...

“CUMHURBAŞKANIMIZA NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEM AZ…”

Seni Türk milletinin dışında siyasiler de çok seviyor. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı… Her yerde senin başarınla övünüyor…

Allah razı olsun. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ailesine ne kadar teşekkür etsem azdır. Bana her koşulda sahip çıktılar diyebilirim. Onların bana vermiş olduğu değeri ben hiçbir zaman unutmam. Beni her zaman sevip saydılar. Bu bir insan için çok önemlidir. Ben insan ayırmamaya çalışırım. Beni sevip sayan herkesi aynı şekilde sevip saymaya çalışırım.

“DÜNYA’DA GIYBET KADAR KÖTÜ BİR ŞEY YOK!”

Son zamanlarda gündeme gelen bir fotoğrafınız da var… Fotoğraf üzerinden yorum yapanlar oldu…

Ben şunu öğrendim ki bu dünyada gıybet kadar kötü bir şey yoktur.

Enes Kanter’in yorumları var… Bence talihsiz yorum ve açıklamalar… Sen ne düşünüyorsun hocam?

Talihsiz mi diyeyim, onu yönlendirenin mi şeyi artık onu Türk halkı değerlendirsin... Burada bir mantık hatası var. Önce kendi gelmedi sonra beni almıyorlar, dedi. Enteresan. Enes’in çıkıp, Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve Türk halkından özür dilemesi gerekir. Bu yaşta bu tarz şeylere girmemesi lazım... Son 2 yıldır, kendi milli takıma gelmiyor her seferinde bir bahane üretiyor, Türkiye’deyken kimsenin telefonlarına cevap vermeyen insan, milli takıma alınmadığı zaman mı milli takımın değerini anladı.

“KENDİNİ YÖNETTİRİRSEN, ENES’İN DÜŞTÜĞÜ KOMİK DURUMA DÜŞERSİN”

Enes Kanter seni hiç aradı mı Amerika’dayken?

Ben yaşça büyüğüm ama hayat boyu edindiğim tecrübe itibariyle de daha büyüğüm. Bazı insanların seni yönlendirmesine müsaade etmeyeceksin. Ben etmedim. Ailem ve kendimin kararlarıyla hareket ettim. Kendini yönettirirsen, şu an Enes’in düştüğü komik duruma düşersin.Bence de düştüğü durum komik... Yarın bir gün Federasyon’da görev aldığımda bu tip şeylere izin vermem. Milli Takım zorla oynatılacak bir yer değil. Şuradaki çocuklara bile sorsan, o forma için kendini parçalar. Milli forma bir onur  mücadelesidir. Spor ahlakı buna izin vermez. İnşallah bu durumu kendi açısından düzeltir. Bize bişey olmaz. Biz kendi hayatımıza devam ediyoruz. O olmaz, Ali olur Mehmet olur... Adam çok. Kendi için düzeltmesi gerekir.

“FENERBAHÇEMİZE YAPILAN SALDIRI…”

Basketbol maçlarında taraftar olayları hakkında ne düşünüyorsun? İnsanlar spor müsabakası izlerken ölüyor. Çok değişik bişey bu! NBA’de rastlanır mı bunlara mesela?

Taraftarların ölmesi filan bunlara NBA’de rastlanmaz. Bunlar doğru ve tasvip edilir şeyler değil. Futbolda da öyle...Mesela Fenerbahçe’mize yapılan saldırı dünyanın hiçbir yerinde yok! Biz batıyı örnek alan insanlarız ama batının hiçbir şeyini yapmıyoruz. O zaman her şeyde neden batı örneğini veriyoruz?

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam