Dilmen, yeni sezonu değerlendirdi!

Rıdvan Dilmen, yeni sezon öncesi 4 büyük takımın gündemlerini değerlendirdi.

Haber; Sabah
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Dilmen, yeni sezonu değerlendirdi!
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
21 Temmuz 2014 09:55
Ünlü futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, Sabah gazetesindeki köşesinde yeni sezon öncesi 4 büyükleri değerlendirdi. Fenerbahçe'nin transferde nokta atışı yaptığını belirten Dilmen, Galatasaray teknik direktörü Cesare Prandelli'nin şu an için eleştirilmesini yanlış bulduğunu ifade etti.

İşte Dilmen'in değerlendirmeleri;

Türkiye'de bugüne kadar 5 farklı kulüp şampiyonluk yaşadı. Bu 5 kulübün 3'ü (Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor) sezona yeni teknik direktörlerle başlıyor. Fenerbahçe ile Beşiktaş geçen sezonki hocalarıyla yola devam edecek. Eski hocayla yola devam etmek önemli bir avantaj. Takımı ve camiayı çok iyi tanıyorlar.

Fenerbahçe, geçen sezonu rakiplerine puan farkı atarak şampiyon tamamladığı için büyük bir özgüvene sahip. Nokta atışı yapıp, geçen sene sıkıntı yaşadığı ofansif orta saha problemini de çözdü. Diego transferi ile hücumu seven, sürekli öne doğru oynamaya çalışan, daha fazla rakip yarı alanda olan, zaman zaman da kontrolsüz şekilde baskı kurmaya çalışan Fenerbahçe, iki bekinin de öne çıktığını göz önünde bulundurursak hücum gücü yüksek bir takım oldu.

EN BÜYÜK SORUN YERLİ FORVET

Avantajları; çok gol atarlar. Dezavantajı ise daha önceki üç orta saha oyuncusunun daha fazla defansif orta saha görünümlü olması. Diego'nun defansif yönünün eksikliğinden dolayı, zaten üç santrforlu oynayan ve bunların içinde sadece Kuyt'ın defansa yardım ettiği bir üç forvetten söz ediyoruz.

Fenerbahçe'yi karşılıklı bol gollü maçlar bekliyor gibi geliyor bana. Ama tek şartı savunma ile hücum arasında boşluk olmamalı önde baskı yapmalı. Eğer forvet oyuncusuyla defans arasındaki mesafe uzarsa çok ciddi kontrataklar yerler. 5+3'ten dolayı en büyük problem forvet mevkiinde oynayacak yerli bir oyuncu olmamasıdır.

FORMA REKLAMINA 'HAYIR' DENMEMELİ

Fenerbahçe'nin yeni sezon formalarını çok beğendim. Çok uzun aradan sonra bir arada çıkan 3 forma da birbirinden güzel olmuş. Başkan Aziz Yıldırım'ın formayı kendisinin tanıtması son derece esprili ve doğal bir yaklaşımdı. Bir o kadar da taraftarı motive edici bir stratejiydi.

Fenerbahçe taraftarı duygusaldır. Reklam yoksa ne yapar eder gider formasını alır, katkısını yapar. Ben tarihi bir rekor bekliyorum forma satışında. Ancak yine de ilerleyen zamanda ciddi bir teklif gelirse, forma reklamına "Hayır" denmemeli. Sonuçta ekonomik olarak güçlü olmak zorundasınız. 3 yıldır Avrupa'ya gitmeyen kulüp böyle bir gelire "Hayır" diyemez, her ne kadar taraftarın bu açığı kapatacağına inansam da.

PRANDELLİ'Yİ ELEŞTİRMEK YANLIŞ!

Galatasaray'ın iskeletinde çok ciddi problem yok. İyi bir kalecisi vardı, iyi de bir alternatif olarak Sinan Bolat'ı aldılar. Savunmanın göbeğinde oynayan futbolcular Gökhan Zan dışında kadroda kaldı. Orta sahada Selçuk-Melo yine takımda.

Forvet arkası oynayacak lider oyuncu olarak Sneijder devam ediyor. En etkili yerli forvet Burak Yılmaz da G.Saray'ın kadrosunda. Olcan da geldikten sonra 6-7 oyuncu için cepte diyebiliriz. Yeter mi? Tabii ki yetmez. Özellikle son 1.5 yılda sıkışan oyunda zaman zaman uzun toplarla oynayıp Drogba'nın fizik gücünden faydalanıyorlardı.Bu yüzden Burak'ın da işini kolaylaştıracak bir santrfor ihtiyacı görülüyor. Ambarat'ı Prandelli beğenebilir. Malaga'da iyi işler yapıp, tecrübe kazandı.

Gözüken o ki 3-4 oyuncuya daha ihtiyaç var. Transfer edildiğinde soru işareti olmayacak bir sağ bek ve santrfor kesin olarak alınmalı. Prandelli niye eleştiriliyor hiç anlamıyorum. Sonuçta uzun yıllar İtalya Milli Takımı'nı çalıştıran bir teknik direktörden söz ediyoruz. Prensip olarak teknik direktörleri 3 ay izlerim. Takımın fizik gücü, teknik anlayışı ve daha da önemlisi oyun içindeki taktiksel değişiklikleri gördükten sonra Prandelli ile ilgili yorum yapabilirim. Ama İtalya Milli Takımı'ndan gelmesi, önemli bir isim olduğunu gösteriyor. Teknik olarak da bekleyip göreceğiz. Gerekirse eleştirimizi o zaman yaparız.

KULÜP İLE ÜMRANİYE ARASINDA SORUNLAR VAR

Yalçın Ayhan'ın Beşiktaş'ın İngiltere kampına götürülmesi ve sonrasında geri gönderilmesi yaşanmaması gereken bir olaydı.

Yalçın adına çok üzüldüm. Futbolcu önce insandır. Hiçbir insanın duygularıyla oynanamaz. Gerçekten bir insana haksızlık yapılmıştır. Bir oyuncunun kampa gidecek kadar olayın ilerlemesinden sonra geri gönderilmesi kulüp ile Ümraniye arasında bir problem olduğunu gösteriyor. Bu Önder Özen, Ahmet Nur Çebi, Fikret Orman ya da Slaven Bilic'ten kaynaklanıyor olabilir.

Kimden kaynaklanıyor bilemem ama bir problem olduğu kesin. Geçmişte İbrahim Toraman ve Sezer'i disiplinsizlikten gönderdiler ama sonrasında birkaç suç daha yaşandı. Daha büyük problemlere rağmen bu sorunlara neden olan isimler tolere edildi. Bunları üst üste koyduğumuzda Ümraniye ile başkan Fikret Orman arasındaki problem açıkça görülüyor.

Kısıtlı bütçe ve haksız rekabete rağmen Futbol Direktörü Önder Özen'in Beşiktaş'taki performansı Beşiktaş'ın büyüklüğüne yakışır şekildeydi. Özen'in duruşu sadece Beşiktaş değil Türk futbolunda da önemli yerler alacağını gösteriyordu. Ama bir ayrılık yaşandı. Beşiktaş ekonomik olarak zorda. Yine stadı yok bu açıdan yeni sezon öncesi dezavantajlı.

DEMBA BA İÇİN NET BİR KARARIM YOK

Demba Ba isim olarak çok önemli bir futbolcu. İngiltere Premier Ligi'nde Chelsea gibi bir takımdan geliyor. Chelsea'de gol attığı maçlar da dahil olmak üzere izlediğim hiçbir karşılaşmada onunla ilgili net bir karara varamadım. Onu da Prandelli gibi bekleyeceğim.

TRABZONSPOR İÇİN İLK 10 HAFTA KRİTİK

Hami Mandıralı, Trabzonspor forması giymiş çok önemli bir oyuncuydu. Milli takımlarda antrenörlük kariyerine başladı, sonra çok sevdiği kulübüyle anlaştığında herkeste bir soru işareti vardı. Gösterdiği performans o soru işaretini kaldırdı ve bence başarılı oldu. Vahid Halilhodzic ise, Trabzon ve Türkiye deneyimi olan bir isim. Son Dünya Kupası'nda Cezayir ile başarılı oldu, takımına iyi top oynattı. Trabzon'un en büyük problemi, iyi oyuncularını hep kaybediyor. Selçuk, Umut, Burak derken buna Olcan da eklendi. Yabancı olarak ise problemli oyuncular var. Bosingwa dışında istikrarlı oyuncu yakalayamadılar. Henrique ve Adrian, istikrarsız isimlerdi, gittiler. Bamba onları takip etmeli. Trabzon'un ilk 10 haftada şampiyonluk yarışında olması lazım. Özgüven kazanması için bu şart. Ligde erken kötü sonuçlar alınca toparlanamıyorlar. Mazisinde birçok şampiyonluk olan bir takımın o özgüveni yakalaması gerek. İlk 3'te olmaları şart.

UZUN ARAYA DİKKAT!

Takımlar için fikstür önemli ama öncesinde teknik adamlara bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bu sezon ara çok uzadı. Sezon mayısın ortalarında bitti, yeni sezon ise ağustos sonunda başlayacak. Bursaspor ve Beşiktaş Avrupa maçlarıyla erken start veriyor. Ama Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor çok geç başlayacaklar. Bundan dolayı Allah korusun ama oyuncuların istikrarlı sezon geçireceğini sanmıyorum. F.Bahçe'nin ilk yarıda ezeli rakipleriyle maçlarını deplasmanda oynaması avantaj gibi görünüyor ama tabii bu sadece kağıt üzerinde bir öngörü.

Tümü
 Reklam