Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Fenerbahçe’nin efsane kaptanı ve bugünlerin başarılı yorumcusu Ümit Özat, Futbol Extra’ya içini döktü. Futbolculuk döneminden, Alex - Hagi kıyasına; rahatsızlığından, Fenerbahçe'nin yaşadığı 3 Temmuz sürecine kadar geniş bir yelpazede açıklamalarda bulunan Ümit Özat, bu röportajı ile gündeme damgasını vuracak.
İşte Futbol Extra Dergisi’nden Erdi Aydemir’in Ümit Özat’la yaptığı röportaj satırbaşları;
Hocam en çok merak ettiğim şeyle başlıyorum. Kalbiniz ne durumda şu sıralar?
"Benim yaşadığım ritim bozukluğuydu. Onla ilgili gerekli tedbirleri aldık. Defibilatör de takıldı. Damarlarım falan temiz. Biraz kilo sıkıntım var ama onu da halledeceğiz. Özetle şu sıralar iyiyim."
Fenalaştığınız maç öncesinde bir şeyler hissettiniz mi?
"Hissettim hatta şu an yardımcı antrenörüm olan Cem Bağcı’ya maç öncesinde hakkını helal et demiştim, suratı bembeyaz olmuştu. Neyse çok da hatırlamak istemiyorum o günü. Başka şeylere geçelim."
“FUTBOLCULUĞU ÖZLEMİYORUM”
Peki futbolculuğu özlüyor musunuz?
"Valla futbolculuğu pek özlemiyorum. Zaten hastane odasında Ali Ümit ve Dilara yatağıma çıkıp futbolculuğu bırakmamı söylemişlerdi. Eşim de aynısını söyleyince şeriatın kestiği parmak acımadı. Şu an daha çok teknik direktörlüğü özlüyorum."
Ankaragücü’nde taraftar yumrukladığınız olayda insanlar sizi çarmıha gerdi. Ama ben de olsam o gelen taraftarı yumrukla karşılardım. Neden o kadar çok tepki aldınız?
"Çok güzel bir soru oldu. Aynı şeyi Almeida yaptı. Herkes ben de olsam ben de vururdum dedi. Ama bana o gün aynı şey söylenmedi. Markus Merk dedi ki Almanya’da olsaydı teknik direktörlük hayatı biterdi. Tamam da Almanya’da hiçbir taraftar sahaya girip teknik direktör dövmeye gelmiyor. Senin hakemlik yaptığın ülkede ben hem futbolcu hem de teknik direktörlük yaptım. Yabancı hakem yorumcusu olması da işin başka bir tarafı tabi."
Peki Ankaragücü’nde görev yaparken Roger Lemerre ile kavga ettiniz mi?
"O dönem çok yazıldı ama o, benim babam gibiydi. Kavga falan yok. Onu, Ankara’ya ben getirdim. Ben önce Pierre Van Hooijdonk’a teklif ettim, o kabul etmedi ondan sonra da Lemerre’i getirdik."
Şike soruşturmasına geçmek istiyorum. İlk günlerde farklı şeyler söyleyenler örneğin; Ahmet Çakar ve Rasim Ozan Kütahyalı, şu günlerde çok farklı şeyler söylüyorlar. Ama siz ilk gün de aynı şeyi söylüyordunuz. Bu değişimi nasıl değerlendireceksiniz?
"Rasim ve Ahmet Hoca’nın olaya bakış açısı, çok farklı. Başkan ilk günlerden bugünleri söylemiş, paralel yapıyı işaret etmişti. Ben bu ülkede kimsenin şike yaptığına inanmıyorum. Ama herkesin teşvik primi verdiğini düşünüyorum. Eğer Aziz Yıldırım şike yaptıysa, bu ülkede herkes şike yapmıştır. Şike yapmak kolay bir şey değildir. İnsanların günahlarını almasınlar. Ama hangi kulüp olursa olsun teşvik vermemiştir diyemem."
Peki Aziz Yıldırım’la barışma hadiseniz?
"Aziz Başkan’la 6 yıl küs kaldık ayrı dert, barıştık ayrı dert. Ben ne birine sorarak küstüm, ne birine sorarak barıştım."
Aranız neden bozulmuştu? Gerçekten villa olayı mı?
"Bizim aramız, benim inşaat halindeyken uygun fiyata aldığım bir villayı, gerçek fiyatıyla satmamdan dolayı bozuldu. Ben o dönemde o villayı oturacağım diye aldım. Fakat bir gün bir işadamı beni aradı. Ben de o dönem devre arası tatiline çıkıyordum. Ben burayı istiyorum dedi. Ben de dedim uygun aldım vermek istemiyorum. Adam ısrar etti, ben de satmamak için iki katı fiyat verdim. Adam kabul deyince sözümden dönmemek için sattım."
"Neticede ben orayı satmamak için almadım ki. Ben zaten senden uygun fiyata almayacaksam kimden alacağım? Ben bunu Aziz Başkan için söylüyorum. Onun yakınındaki kişilerden biri için söylüyorum. Aramız o yüzden bozulmuştu. O isme de yıllarca boşa güvenmişim."
AZİZ YILDIRIM’LA KÜSME VE BARIŞMA
Peki nasıl barıştınız?
"Geçtiğimiz günlerde bir toplantı vardı basınla. Beni oraya davet ettiler. Orada bir barışma oldu. Ben bu 7 yıllık küslük devresinde çok üzüldüm. Ama ben 2007’de kimsem bugün de oyum. Yani barışmak için karakterimi değiştirmedim. Başkan da benim karakterimi biliyor. Zaten başkanın başına ne geldiyse, yanında görünen kişiler yüzünden geldi. Ama yanında pırlanta gibi insanlar da var. Mesela Acar Yıldırım için canımı veririm."
"7 yıl herkes yanındayken ben Aziz Yıldırım’ın karşısındaydım. Onu çok da eleştirdim. Ama bugün de herkes onu eleştirirken yanındayım. Benim Fenerbahçe’den hiçbir beklentim de yok. Çünkü Fenerbahçe’de görev almak için çok önemli şeyler başarmalıyım. Yani bir beklentisi var da bu yüzden Aziz Yıldırım’ın yanında diye düşünülmesin. Zaten hayatım boyunca insanlara şirin görünmek için hiçbir şey yapmadım."
Futbolculuğunuz dönemindeki Aziz Yıldırım’la bugünkü başkan aynı insan mı?
"Bana göre biraz daha sakin bir insana dönüştü Aziz Başkan. Valla dört duvar arasında onunla birlikte olmadım. 7 yıl sonra ilk defa kendisiyle karşılaştık. O yüzden pek bilemiyorum. Ama onun yaşadıklarını çoğu insan kaldıramaz."
2010-11 sezonunda Ankaragücü’nden istifa etmeseydiniz, tutuklanır mıydınız? Çünkü o maç da radardaydı.
"Bilemiyorum ki. Görevdeyken Trabzonspor’dan puan da aldım. Ki bana kimse o tip bir "teklifle gelemez. Bana babam şike teklif edemez. Ama istifa etmeseydim ne olacağını bilemiyorum."
SİYASETİN FUTBOLA GİRMESİ
Siyasetin futbola dahlini nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Bu hale kulüpler getirdi. Lamı cimi yok. Her başınız sıkıştığınızda devletin kapısını aşındırırsanız, onlar da bu ülkenin en başarılı teknik direktörü Fatih Terim, Milli Takım’ın başına geçsin der. Ben de Başbakan olsam aynısını derim. "
Peki mevcut yabancı kotasını konuşulduğu gibi Başbakan mı istiyor? Siz bu durumu nasıl buluyorsunuz?
"Başbakan istiyor mu bilemem. Ama böyle istiyorsa doğru bir şey istiyordur. Zaten Ankara arkasında olmasa, TFF bu kararının arkasında duramaz. Çünkü TFF’de bu cesarette insanlar yok. Başbakan buna destek vermese, yabancı kotası değişir. Ayrıca ben de yabancı kuralını destekliyorum. Üstelik 5+3 değil sadece 5 olmalı. Çünkü her sene borcun büyüyor. Bu şekilde devam edemez."
RASİM OZAN KÜTAHYALI’YLA İLİŞKİLER
Rasim Ozan Kütahyalı programda sürekli lafınızı kesiyor. Bu duruma sinirlenmiyor musunuz?
"Rasim, nev-i şahsına münhasır bir adam. Yapısı bu. Ama ben gerekli yerde, gerekli cevabı vermeyi biliyorum. O nedenle benim sinirlenmeme pek gerek yok. O böyle bir adam. Kabul etmek lazım. Çok ciddiye almıyorum o konuyu."
Yorumculuk, teknik direktörlük yapabilmek için tehlikeli bir meslek dalı mıdır?
"Şöyle düşünülüyor: İnsanlar, görünmeyen yüzlerinizi görüyor. Siz televizyonda herkese meydan okuduğunuz zaman, yöneticiler sizinle çalışmak istemiyor. O yüzden yorumculuk, teknik direktörlüğe geçebilmek için pek mantıklı değil. Ama ben de doğru bildiklerimi söylemek zorundayım."
ORTEGA VE ANELKA NEDEN AYRILDI?
Ortega neden ayrıldı Fenerbahçe’den?
"Valla Ortega’nın gidişinde kendisinin de payı var, takımın da payı var. Böyle bakmak lazım. O da bu işe direnmedi."
O dönem konuşulduğu gibi Ceyhun Eriş mi gönderdi Revivo-Ortega ikilisini?
"Ceyhun benim takım arkadaşım. İçinde de bir gram kötülük yoktur. Zaten Ceyhun’un öyle bir gücü olsaydı kendi gitmezdi Fenerbahçe’den."
Sizin gitmesini ya da kalmasını sağladığınız oyuncular oldu mu takım kaptanı olarak?
"Kalmasını sağladığım çok oyuncu olmuştur. Ama iki-üç oyuncuyla ilgili de gitmesi gerekiyor dediğim olmuştur. Ama asla teknik olaylardan dolayı değil, takım ruhuna aykırı
olacak şeyler nedeniyle gitmelidir demişimdir. Derken de çok üzülmüşümdür."
Siz Alex’in gelmesini istemiş miydiniz?
"Valla gelmeden önce Alex’i pek tanımıyorduk. Çünkü Brezilya’dan çok sayıda oyuncunun getirileceği konuşuluyor. Onu sadece Konfederasyon Kupası’na izleyebilmiştik. Bazı şeyleri çok abartıyorlar. Evet Alex bu takıma hizmet etti ama 30 milyon da para kazandı. Karşılığını hep aldı. Daha ne alacaktı? Bugün Hagi mi Alex mi desen ben yine Hagi derim. Çünkü kupayı getirdi. Alex daha yerel bir adam. Sonuçta Alex Barcelona’da da oynadı."
Biz Van Hooijdonk’u sevmeye doyamadık ama erken kaybettik. Neler oldu o dönem?
"Pırlanta bir gibi adamdır. İnanılmaz bir karakteri vardır. Daum’la anlaşamadığı için gönderildi. Anelka geldiği gün, Pierre bana “bak kaptan, 1,5 yıl veriyorum” dedi. Bu her gittiği yerde sorunlu bir çocuk dedi. Sonunda da Pierre’in dediği gibi Anelka gitti."
Anelka’nın buraya daha fazla alışabilmesi için siz çalışma yaptınız mı kaptan olarak?
"Anelka’yı havaalanından ben aldım. Her hafta yemeğe götürdüm. Yabancılarda böyle bir şey yok. Onlar tam benimseyemiyor. Takım arkadaşlarına herhangi bir terbiyesizliği olmadı. Ama Anelka kulüplerine pek alışamayan bir adam. Adamlık olarak dört dörtlük bir insandır Anelka."
Fenerbahçe kaptanı, Galatasaray maçlarından önce ne hisseder?
"Bizim için Galatasaray derbisi, bayramdı. Başka şey söylemeye gerek yok."
KUTU SİGARA İÇEN FUTBOLCULAR
Futbolcular sigara içer mi?
"İçer tabii ki futbolcular insan değil mi? Ama bu bir efor sporu değil mi? Temennim içmemesi ama içene de bir şey diyemem. Ben de tek tük içerdim ama kalbimle ilgili sıkıntı ondan kaynaklanmıyor."
Peki tiryaki olan futbolcular var mıydı? Örneğin günde bir paket içen meslektaşınız var mıydı?
"İçen değil yiyen vardı. İki paket içen vardı. Gençken vücut kaldırıyor demek ki. Ama bunu özendirme anlamında algılamasın kimse. Tabii ki etkiliyordur futbolcunun sağlığını. Özellikle gençlerimiz, sigaradan çok uzak dursunlar."
RÖPORTAJIN TAMAMI VE ÇOK DAHA FAZLASI, FUTBOL EXTRA’NIN MART SAYISINDA…
İşte Futbol Extra Dergisi’nden Erdi Aydemir’in Ümit Özat’la yaptığı röportaj satırbaşları;
Hocam en çok merak ettiğim şeyle başlıyorum. Kalbiniz ne durumda şu sıralar?
"Benim yaşadığım ritim bozukluğuydu. Onla ilgili gerekli tedbirleri aldık. Defibilatör de takıldı. Damarlarım falan temiz. Biraz kilo sıkıntım var ama onu da halledeceğiz. Özetle şu sıralar iyiyim."
Fenalaştığınız maç öncesinde bir şeyler hissettiniz mi?
"Hissettim hatta şu an yardımcı antrenörüm olan Cem Bağcı’ya maç öncesinde hakkını helal et demiştim, suratı bembeyaz olmuştu. Neyse çok da hatırlamak istemiyorum o günü. Başka şeylere geçelim."
“FUTBOLCULUĞU ÖZLEMİYORUM”
Peki futbolculuğu özlüyor musunuz?
"Valla futbolculuğu pek özlemiyorum. Zaten hastane odasında Ali Ümit ve Dilara yatağıma çıkıp futbolculuğu bırakmamı söylemişlerdi. Eşim de aynısını söyleyince şeriatın kestiği parmak acımadı. Şu an daha çok teknik direktörlüğü özlüyorum."
Ankaragücü’nde taraftar yumrukladığınız olayda insanlar sizi çarmıha gerdi. Ama ben de olsam o gelen taraftarı yumrukla karşılardım. Neden o kadar çok tepki aldınız?
"Çok güzel bir soru oldu. Aynı şeyi Almeida yaptı. Herkes ben de olsam ben de vururdum dedi. Ama bana o gün aynı şey söylenmedi. Markus Merk dedi ki Almanya’da olsaydı teknik direktörlük hayatı biterdi. Tamam da Almanya’da hiçbir taraftar sahaya girip teknik direktör dövmeye gelmiyor. Senin hakemlik yaptığın ülkede ben hem futbolcu hem de teknik direktörlük yaptım. Yabancı hakem yorumcusu olması da işin başka bir tarafı tabi."
Peki Ankaragücü’nde görev yaparken Roger Lemerre ile kavga ettiniz mi?
"O dönem çok yazıldı ama o, benim babam gibiydi. Kavga falan yok. Onu, Ankara’ya ben getirdim. Ben önce Pierre Van Hooijdonk’a teklif ettim, o kabul etmedi ondan sonra da Lemerre’i getirdik."
Şike soruşturmasına geçmek istiyorum. İlk günlerde farklı şeyler söyleyenler örneğin; Ahmet Çakar ve Rasim Ozan Kütahyalı, şu günlerde çok farklı şeyler söylüyorlar. Ama siz ilk gün de aynı şeyi söylüyordunuz. Bu değişimi nasıl değerlendireceksiniz?
"Rasim ve Ahmet Hoca’nın olaya bakış açısı, çok farklı. Başkan ilk günlerden bugünleri söylemiş, paralel yapıyı işaret etmişti. Ben bu ülkede kimsenin şike yaptığına inanmıyorum. Ama herkesin teşvik primi verdiğini düşünüyorum. Eğer Aziz Yıldırım şike yaptıysa, bu ülkede herkes şike yapmıştır. Şike yapmak kolay bir şey değildir. İnsanların günahlarını almasınlar. Ama hangi kulüp olursa olsun teşvik vermemiştir diyemem."
Peki Aziz Yıldırım’la barışma hadiseniz?
"Aziz Başkan’la 6 yıl küs kaldık ayrı dert, barıştık ayrı dert. Ben ne birine sorarak küstüm, ne birine sorarak barıştım."
Aranız neden bozulmuştu? Gerçekten villa olayı mı?
"Bizim aramız, benim inşaat halindeyken uygun fiyata aldığım bir villayı, gerçek fiyatıyla satmamdan dolayı bozuldu. Ben o dönemde o villayı oturacağım diye aldım. Fakat bir gün bir işadamı beni aradı. Ben de o dönem devre arası tatiline çıkıyordum. Ben burayı istiyorum dedi. Ben de dedim uygun aldım vermek istemiyorum. Adam ısrar etti, ben de satmamak için iki katı fiyat verdim. Adam kabul deyince sözümden dönmemek için sattım."
"Neticede ben orayı satmamak için almadım ki. Ben zaten senden uygun fiyata almayacaksam kimden alacağım? Ben bunu Aziz Başkan için söylüyorum. Onun yakınındaki kişilerden biri için söylüyorum. Aramız o yüzden bozulmuştu. O isme de yıllarca boşa güvenmişim."
AZİZ YILDIRIM’LA KÜSME VE BARIŞMA
Peki nasıl barıştınız?
"Geçtiğimiz günlerde bir toplantı vardı basınla. Beni oraya davet ettiler. Orada bir barışma oldu. Ben bu 7 yıllık küslük devresinde çok üzüldüm. Ama ben 2007’de kimsem bugün de oyum. Yani barışmak için karakterimi değiştirmedim. Başkan da benim karakterimi biliyor. Zaten başkanın başına ne geldiyse, yanında görünen kişiler yüzünden geldi. Ama yanında pırlanta gibi insanlar da var. Mesela Acar Yıldırım için canımı veririm."
"7 yıl herkes yanındayken ben Aziz Yıldırım’ın karşısındaydım. Onu çok da eleştirdim. Ama bugün de herkes onu eleştirirken yanındayım. Benim Fenerbahçe’den hiçbir beklentim de yok. Çünkü Fenerbahçe’de görev almak için çok önemli şeyler başarmalıyım. Yani bir beklentisi var da bu yüzden Aziz Yıldırım’ın yanında diye düşünülmesin. Zaten hayatım boyunca insanlara şirin görünmek için hiçbir şey yapmadım."
Futbolculuğunuz dönemindeki Aziz Yıldırım’la bugünkü başkan aynı insan mı?
"Bana göre biraz daha sakin bir insana dönüştü Aziz Başkan. Valla dört duvar arasında onunla birlikte olmadım. 7 yıl sonra ilk defa kendisiyle karşılaştık. O yüzden pek bilemiyorum. Ama onun yaşadıklarını çoğu insan kaldıramaz."
2010-11 sezonunda Ankaragücü’nden istifa etmeseydiniz, tutuklanır mıydınız? Çünkü o maç da radardaydı.
"Bilemiyorum ki. Görevdeyken Trabzonspor’dan puan da aldım. Ki bana kimse o tip bir "teklifle gelemez. Bana babam şike teklif edemez. Ama istifa etmeseydim ne olacağını bilemiyorum."
SİYASETİN FUTBOLA GİRMESİ
Siyasetin futbola dahlini nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Bu hale kulüpler getirdi. Lamı cimi yok. Her başınız sıkıştığınızda devletin kapısını aşındırırsanız, onlar da bu ülkenin en başarılı teknik direktörü Fatih Terim, Milli Takım’ın başına geçsin der. Ben de Başbakan olsam aynısını derim. "
Peki mevcut yabancı kotasını konuşulduğu gibi Başbakan mı istiyor? Siz bu durumu nasıl buluyorsunuz?
"Başbakan istiyor mu bilemem. Ama böyle istiyorsa doğru bir şey istiyordur. Zaten Ankara arkasında olmasa, TFF bu kararının arkasında duramaz. Çünkü TFF’de bu cesarette insanlar yok. Başbakan buna destek vermese, yabancı kotası değişir. Ayrıca ben de yabancı kuralını destekliyorum. Üstelik 5+3 değil sadece 5 olmalı. Çünkü her sene borcun büyüyor. Bu şekilde devam edemez."
RASİM OZAN KÜTAHYALI’YLA İLİŞKİLER
Rasim Ozan Kütahyalı programda sürekli lafınızı kesiyor. Bu duruma sinirlenmiyor musunuz?
"Rasim, nev-i şahsına münhasır bir adam. Yapısı bu. Ama ben gerekli yerde, gerekli cevabı vermeyi biliyorum. O nedenle benim sinirlenmeme pek gerek yok. O böyle bir adam. Kabul etmek lazım. Çok ciddiye almıyorum o konuyu."
Yorumculuk, teknik direktörlük yapabilmek için tehlikeli bir meslek dalı mıdır?
"Şöyle düşünülüyor: İnsanlar, görünmeyen yüzlerinizi görüyor. Siz televizyonda herkese meydan okuduğunuz zaman, yöneticiler sizinle çalışmak istemiyor. O yüzden yorumculuk, teknik direktörlüğe geçebilmek için pek mantıklı değil. Ama ben de doğru bildiklerimi söylemek zorundayım."
ORTEGA VE ANELKA NEDEN AYRILDI?
Ortega neden ayrıldı Fenerbahçe’den?
"Valla Ortega’nın gidişinde kendisinin de payı var, takımın da payı var. Böyle bakmak lazım. O da bu işe direnmedi."
O dönem konuşulduğu gibi Ceyhun Eriş mi gönderdi Revivo-Ortega ikilisini?
"Ceyhun benim takım arkadaşım. İçinde de bir gram kötülük yoktur. Zaten Ceyhun’un öyle bir gücü olsaydı kendi gitmezdi Fenerbahçe’den."
Sizin gitmesini ya da kalmasını sağladığınız oyuncular oldu mu takım kaptanı olarak?
"Kalmasını sağladığım çok oyuncu olmuştur. Ama iki-üç oyuncuyla ilgili de gitmesi gerekiyor dediğim olmuştur. Ama asla teknik olaylardan dolayı değil, takım ruhuna aykırı
olacak şeyler nedeniyle gitmelidir demişimdir. Derken de çok üzülmüşümdür."
Siz Alex’in gelmesini istemiş miydiniz?
"Valla gelmeden önce Alex’i pek tanımıyorduk. Çünkü Brezilya’dan çok sayıda oyuncunun getirileceği konuşuluyor. Onu sadece Konfederasyon Kupası’na izleyebilmiştik. Bazı şeyleri çok abartıyorlar. Evet Alex bu takıma hizmet etti ama 30 milyon da para kazandı. Karşılığını hep aldı. Daha ne alacaktı? Bugün Hagi mi Alex mi desen ben yine Hagi derim. Çünkü kupayı getirdi. Alex daha yerel bir adam. Sonuçta Alex Barcelona’da da oynadı."
Biz Van Hooijdonk’u sevmeye doyamadık ama erken kaybettik. Neler oldu o dönem?
"Pırlanta bir gibi adamdır. İnanılmaz bir karakteri vardır. Daum’la anlaşamadığı için gönderildi. Anelka geldiği gün, Pierre bana “bak kaptan, 1,5 yıl veriyorum” dedi. Bu her gittiği yerde sorunlu bir çocuk dedi. Sonunda da Pierre’in dediği gibi Anelka gitti."
Anelka’nın buraya daha fazla alışabilmesi için siz çalışma yaptınız mı kaptan olarak?
"Anelka’yı havaalanından ben aldım. Her hafta yemeğe götürdüm. Yabancılarda böyle bir şey yok. Onlar tam benimseyemiyor. Takım arkadaşlarına herhangi bir terbiyesizliği olmadı. Ama Anelka kulüplerine pek alışamayan bir adam. Adamlık olarak dört dörtlük bir insandır Anelka."
Fenerbahçe kaptanı, Galatasaray maçlarından önce ne hisseder?
"Bizim için Galatasaray derbisi, bayramdı. Başka şey söylemeye gerek yok."
KUTU SİGARA İÇEN FUTBOLCULAR
Futbolcular sigara içer mi?
"İçer tabii ki futbolcular insan değil mi? Ama bu bir efor sporu değil mi? Temennim içmemesi ama içene de bir şey diyemem. Ben de tek tük içerdim ama kalbimle ilgili sıkıntı ondan kaynaklanmıyor."
Peki tiryaki olan futbolcular var mıydı? Örneğin günde bir paket içen meslektaşınız var mıydı?
"İçen değil yiyen vardı. İki paket içen vardı. Gençken vücut kaldırıyor demek ki. Ama bunu özendirme anlamında algılamasın kimse. Tabii ki etkiliyordur futbolcunun sağlığını. Özellikle gençlerimiz, sigaradan çok uzak dursunlar."
RÖPORTAJIN TAMAMI VE ÇOK DAHA FAZLASI, FUTBOL EXTRA’NIN MART SAYISINDA…
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Fenerbahçe
